İçeriğe atla

Kerevit vebası

Kerevit vebası (Aphanomycosis), kerevitlerde Oomycetes sınıfından dermatonörotropik Aphanomyces astaci adlı "mantarın" sebep olduğu hastalık. Duyarlı kerevitlerde % 100 ölümle sonuçlanan, akut ve kronik seyirli, bulaşıcı, ekonomik açıdan çok büyük zararı dokunan bir mantar hastalığıdır.

Etkeni

Hastalık etkeni uzun bir süre belirlenememiştir. 1903 yılında Schikora isimli Japon araştırmacı, etkenin bir Oomycetes grubundan mantar olduğunu ispat etmiştir. Daha sonra 1906 yılında bu mantarı Aphanomyces astaci adıyla tanımlayıp tanıtmıştır.

A. astaci ’nin hayat döngüsü bir kerevit paraziti olarak çok sayıda adaptasyonlar gösterir. Parazitin inefektif birimi zoospor, kutikula’da mantar miselyumundan serbest hale geçer. Bu zoosporlar kamçıları aracılığıyla hareket eder ve yeni bir kereviti enfekte eder. Zoosporların hareketi muhtemelen daha yüksek konsantrasyondaki potansiyel besin kaynaklarına doğru olur. Kerevitin kutikula tabakası geliştikten sonra zoosporların kamçıları düşer ve etrafları kalın bir tabaka ile örtülür. Oluşan bu spor kisti konakçısına kuvvetli bir şekilde tutunur. Eğer A. astaci zoosporu, konakçının kutikula tabakasından başka yerlerde kist oluşturursa yeni kamçıları oluşturmak için sakladığı maddeleri kullanarak tekrar zoospor formuna dönüşür. Zoosporları 2 kamçılı olup 8.1-9.5 µm çapında ve eliptik bir morfolojiye sahiptir. Mantarın, 10 °C nin üzerindeki su sıcaklıklarında çok çabuk üreyerek kısa sürede (3 hafta içinde; akut enfeksiyon) ölüme neden olduğu, su sıcaklığı azaldıkça gelişmesinin yavaşladığı ve kerevitlerde ölümün gecikebildiği (3 ayı bulabilir; kronik enfeksiyon) bilinmektedir. Ayrıca sulardaki yüksek magnezyum oranlarının, mantarın enfektif gücünü yani zoospor üretimini azaltıcı etki yapabileceği bilinmektedir.

Etkilediği türler

Kerevit vebası sadece kerevitleri etkiler ve doğal olarak diğer kabuklularda görülmez.

Avrupa kerevit cinsleri (Cambaroides, Euastacus, Astacus ve Austropotamobius) ve Avustralya Cherax cinsi hastalığa oldukça duyarlıdır.

Amerikan kerevitleri (Orconectes limosus, Pacifastacus leniusculus ve Procambarus clarkii) bu mantara karşı dayanıklı ve kısmen ya da tamamen asemptomatik taşıyıcıdırlar.

Etkisi

Mantarın hifaları kitin yapılı karapaksı tahrip ederek yumuşatır, tahrip olan karapaks gevrek bir hâl alır ve kolayca kırılır. Eklemlere ve eklem derilerine yerleşerek bozukluklar yapar. Salgıladıkları enzimlerle kütikülanın yapısını bozan mantarlar, özellikle kutikulada olmak üzere bulunduğu yerde melanin depozitlerinin üretimini (bir tür bağışık yanıt kapsamında) stimüle etmektedir. Bu şekilde melanin birikimi hastalığa ilişkin görülebilir bir bulgu vermektedir. Mantarlara karşı vücutta hemosit infiltrasyonları oluşmakta ve hifalar hemositlerle kuşatılmaktadır. Mantar, bağ dokusu ve sinir dokusu üzerine de yerleşebilir. Merkezi sinir sistemine yerleşen mantarlar, motor koordinasyonu bozarak kesin ölüm meydana getirmektedir.

Bulaşımı

Hastalığı atlatmış ama ölmemiş kerevitler yayıcıdır. Hastalığın bulaşmış (kontamine) av malzemeleri ile hastalık yayılabilir. Kuşlar ve diğer doğada yaşayan canlılar taşıyıcı olarak rol oynayabilirler. Hastalığın Cladocera, Copepoda ve Rotatoria türleri aracılığı ile de bulaştığı saptanmıştır.

Bulaşım nehir boyunca horizontal olarak yayılır. Bu mantarın hareketi iki kamçılı zoosporları vardır ve bunlar sularda yaklaşık 5 gün kadar canlı kalabilirler. Zoosporlar kerevite doğru pozitif bir kimyasal çekim (kemotaksis) yaparlar. Enfeksiyonun kerevite başlangıç yaptığı bölgeye bağlı olarak hastalık gelişir. Ölüm oranı nehrin akış hızına göre akıntı hızında yayılır ve yılda 2–4 km’de akıntı yönünün yukarısındaki bölgelere yayılır. Enfeksiyonun nehrin yukarısına doğru yayılması bulaşıcı bireylerin normal hareketleri sonucunda ortaya çıkmaktadır. Hastalığın yayılımında su ısısı ve alınan zoospor miktarı etkilidir.

Belirtileri

  • Su yüzeyine çıkma (gün ışığına yakınlaşma) ve değişik yönlere kaçışmayla birlikte suyu terk etme gibi davranış bozuklukları sergilerler.
  • Kerevitler halsiz ve yorgun görünümündedirler.
  • Bacaklarda uyum bozukluğu vardır.
  • Kerevitler sırt kabuğundan tutularak sudan dışarıya çıkartıldıklarında makasları ve bacakları, felç nedeniyle aşağıya doğru sarkarlar.
  • Kuyrukları da hareketsiz olup tokatlama hareketi yapamazlar.
  • Deri normal rengini kaybederek sarımsı bir hal alır.
  • Kabuğu yumuşamış ve kırılabilir.
  • Kas ve bağ dokusu çok nadir olarak hastalıktan etkilenir.

Veteriner teşhisi

En uygun örnekler, ölümün üzerinden 24 saatin geçmediği yeni ölmüş, ölmek üzere olan ya da canlı kerevitlerdir. Melanizasyonlu hayvanlar tercih edilmelidir

  • Yaklaşık teşhis
    • Klinik ve makroskobik bulgular
    • Laboratuvar muayeneleri
      • Nativ muayene
      • Smear (melanize sahalar, kuyruk kası, yumuşak abdominal kütikül ile beyin ve karın ganglion bölgelerinden smear yapılarak havada kurutulur ve Wrights-Giemsa ile ya da Hemacolor gibi hazır bir boyayla boyanarak hifa yönünden incelenir
      • Histolojik muayene (H&E ve Grocott mantar boyası)
  • Kesin teşhis
    • Etken izolasyon ve identifikasyonu
      • Fungal izolasyon
      • Fungusun spor kümelerinin üretimi
    • Deneysel enfeksiyon (hastalık şüphesi olan kerevitten izole edilen mantardan elde edilmiş zoosporların duyarlı kerevit türlerine verilmesinden sonra 2-8 gün içinde hızlı mortalitenin görülmesi ile birlikte mantarın tekrar izolasyonu, A.astaci için müspet kabul edilir
    • PCR

Kerevit vebası, ihbarı mecbur olan hastalıklardandır.[1]

Tedavi

Doğal kerevit populasyonlarını ilaçla tedavi etmek mümkün olmadığı gibi henüz bu hastalığa karşı kesin etkili bir ilaç veya kimyasal madde de belirlenmiş değildir.

Mücadele ve Kontrol

Hasta kerevitler hiçbir şekilde başka yerlere nakledilmemeli veya diğer sulara yerleştirilmemelidir. Hasta ve ölmüş kerevitler toplanarak imha edilmelidir. Kontamine malzemeler (ağ vs), sodyum hipoklorit ve iodoforlarla dezenfekte edilir veya 24 saatten daha uzun bir süre kurutulur.

Tarihi ve yayılımı

İlk kez 1860 yılında İtalya 'da Po nehri 'nde ortaya çıkan hastalık, 1875'te Fransa, 1880'de Orta Avrupa, 1890'da Rusya, 1893'te Finlandiya, 1900'da Bulgaristan, 1907'de İsveç, 1871'de Norveç, 1972'de İspanya, 1981'de Büyük Britanya (1987'de İrlanda), 1982'de Yunanistan'a sıçrayan hastalık 1984 sonbaharında Türkiye'ye ulaşıp ilk olarak Işıklı Gölü (Çivril Gölü)'nde görülmüş, daha sonra 1985'te Eğirdir Gölü ve diğer göllere uzanmıştır.

Ekonomik zararı

1970-1986 yılları arasında Eğirdir Gölünde avcılıkla elde edilen mevcut miktarı ortalama 2000-2500 ton/yıl’ dır. Özellikle 1980- 1985 yıllarında Türkiye toplam kerevit üretimi 7000-8000 ton/yıl olarak gerçekleşmiştir. 1984 yılında önce Çivril Gölü, 1985 yılında Eğirdir Gölü ve diğer göllere yayılan kerevit vebası hastalığı sebebiyle 1991 yılında toplam üretim 220 ton’ a gerilemiştir. Türkiye’de kerevit bulunan ve avcılıkta işletilen su kaynaklarında kerevit populasyonlarında %100 oranında ölümlere rastlanmamış, bu kaynaklarda kerevitler varlığını sürdürmüşlerdir. 1986’dan 1990 yılına kadar Türkiye’de kerevit avcılığı yasaklanmıştır. 1991 yılından sonra iyileşme görülen populasyonların periyodik olarak avcılığa açılması ile artan kerevit üretimi 2005 yılında 2317 ton olarak gerçekleşmiştir.

Dipnotlar

  1. ^ [1] 29 Eylül 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Resmi Gazete, 3285 Sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanununun 4 üncü Maddesine Göre Tespit Edilen İhbarı Mecburi Hastalıklar Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2007/32)

Kaynakça

  • [2] İsmail Gölen, Kerevit Vebası (Crayfish plague)
  • [3] Furkan Durucan ve Behire Işıl Didinen, Kerevit vebası üzerine bir araştırma, II. Tıbbi Biyolojik Bilimler Kongresi ve V. Tıbbi Biyolojik Bilimler Öğrenci Sempozyumu Özet Kitabı, 26-27 Mayıs 2006, İ.Ü. cerrahpaşa Tıp Fakültesi Oditoryumu
  • [4][] Furkan Durucan (2006), Kerevit (Tatlı su Istakozu Vebası), II. Tıbbi Biyolojik Bilimler Kongresi, V. Tıbbi Biyolojik Bilimler Öğrenci Sempozyumu, 26-27 mayıs 2006, İstanbul
  • [5] Crayfish Plague

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mantarlar</span> ökaryot âlemi

Mantarlar, çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli ökaryotik canlıyı kapsayan bir biyolojik âlemin adıdır. Maya gibi mikroorganizmalardan, küf ve şapkalı mantarlara kadar pek çok üyesi olan bu canlılar grubu, halk arasında genellikle sadece şapkalı mantarları tanımlamak için kullanılır. Biyoloji alanında mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir.

<span class="mw-page-title-main">HIV/AIDS</span> HIV virüsünün sebep olduğu bulaşıcı ölümcül hastalık

AIDS, ilk kez 1980'lerin başında Orta ve Güney Afrika'da gündeme gelen ve giderek ürkütücü boyutlara ulaşan, etkeni HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus / Türkçe: İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü) olan bir enfeksiyon hastalığıdır. HIV, bağışıklık sistemindeki akyuvarların (özellikle CD4+ lenfositler) yapısını bozarak ve sayısını azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı direncini ortadan kaldırır.

Tümör (ur; neoplasm; tumor) tanımı önceleri vücuttaki herhangi bir şişlik ya da kitle için kullanılırdı. Sonraları hücrelerin kuralsız ve sınırsız çoğalmaları nedeniyle oluşan kitleler için kullanılmaya başlandı. Yaşamın herhangi bir döneminde organizmanın bir bölümündeki hücre­ler biyolojik niteliklerini düzenleyici kurallara uyum göstermez ve sınırsız ola­rak çoğalabilir (otonomi). Bu nitelikleri içeren bir kitleye tümör ya da neoplazm (neoplasm; yeni gelişen kitle) adı verilir. Tümör kitleleri vücudun kendi hücrele­rinden yapılıdır.

<span class="mw-page-title-main">Grip</span> Yorgunluk, kırıklık, kas ağrıları, ateş vb. belirtileri olan, bulaşıcı, salgın hastalık

Grip, influenza veya enflüanza, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde ve yaşlılarda pnömoni (zatürre), meningoensefalit, myokardit gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu tür risk grubundaki kişilere "yüksek risk grubundaki kişiler" denir.

<span class="mw-page-title-main">Zehir</span>

Zehir, ağı veya sem, hücrelere ve yaşayan dokulara kimyasal, biyokimyasal ya da radyoaktif nitelikte zararlar veren her türlü maddeye verilen isimdir. Zehrin en tipik özelliği bu zararlı etkisini en küçük dozlarda bile göstermesidir.

<span class="mw-page-title-main">Pigment</span>

Pigment ya da boyar madde, suda tamamen veya hemen hemen çözünmeyen renkli bir malzemedir. Bunun tersine, boyalar genelde, en azından kullanımlarının bir aşamasında çözünürdür. Boyalar genellikle organik bileşik pigmentler ise genellikle inorganik bileşikdir. Tarih öncesi ve tarihi değeri olan pigmentler arasında koyu sarı, odun kömürü ve lapis lazuli bulunur. Sanayide olduğu kadar sanatta da kalıcılık ve istikrar istenen özelliklerdir. Kalıcı olmayan pigmentler kaçak olarak adlandırılır. Kaçak pigmentler zamanla veya ışığa maruz kaldıkça solarken bazıları sonunda kararır. Pigmentler boya, mürekkep, plastik, kumaş, kozmetik, gıda ve diğer malzemeleri renklendirmede kullanılır. İmalat ve görsel sanatlarda kullanılan çoğu pigment kuru renklendiricidir ve genellikle ince bir toz hâlinde öğütülür. Boyada kullanım için bu toz, pigmenti askıya alan görece nötr veya renksiz bir malzeme olan bağlayıcıya eklenir ve boyaya yapışkanlık verir. Genellikle aracında çözünmez olan bir pigment ile kendisi bir sıvı olan veya aracında çözünen boya arasında bir ayrım yapılır. Renklendirici, ilgili araca bağlı olarak bir pigment veya bir boya görevi görebilir. Bazı durumlarda pigment, bir metalik tuzla çözülebilir bir boyanın çökeltmesi ile boyadan üretilebilir. Oluşan pigmente göl pigmenti denir. Biyolojik pigment terimi, çözünürlüklerinden bağımsız olarak tüm renkli maddeler için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Süleyman Demirel Üniversitesi</span> Ispartada kurulu devlet üniversitesi

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ), Isparta'da 1992 yılında kurulan devlet üniversitesi.

<span class="mw-page-title-main">Hastalık</span> organizmaları olumsuz etkileyen anormal durum

Hastalık, bir organizmanın tamamının veya bir kısmının yapısını veya işlevini olumsuz yönde etkileyen ve hemen herhangi bir dış yaralanmaya bağlı olmayan belirli bir anormal durumdur. Hastalıklar genellikle belirli belirti ve semptomlarla ilişkili tıbbi durumlar olarak bilinir. Bir hastalığa patojenler gibi dış faktörler veya iç işlev bozuklukları neden olabilir. Örneğin, bağışıklık sisteminin dahili işlev bozuklukları, çeşitli bağışıklık yetmezliği, aşırı duyarlılık, alerjiler ve otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere çeşitli farklı hastalıklara neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kanser</span> DNA hasarı sonucu hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması

Kanserler (Habis tümörler, Malign tümörler), genellikle sürekli ve hızlı büyüyen tümörlerdir. Kapsülleri yoktur, büyürken sınır tanımazlar, çevresindeki dokuların ve damarların içine girerler (invazyon, infiltratif büyüme). Sıklıkla metastaz yaparlar. Tedavi edilmeyen ya da tedavisi gecikmiş kanserler ölümcüldür.

<span class="mw-page-title-main">Virüs</span> canlı ve ya cansız arası mikroskobik enfeksiyon etkeni

Virüs, sadece canlı hücreleri enfekte edebilen ve böylece replike olabilen mikroskobik enfeksiyon etkenleri. Virüsler; hayvanlardan ve bitkilerden, bakterilerin ve arkelerin de içinde bulunduğu mikroorganizmalara kadar her türlü canlı şekillerine bulaşabilirler.

<span class="mw-page-title-main">Kerevit</span> tatlı su ıstakozu

Kerevit, Astacoidea ile Parastacoidea üst familyalarından on ayaklı kabuklu türlerinin ortak adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kuşcenneti Millî Parkı</span>

Kuşcenneti Millî Parkı; Marmara Bölgesi’nde, Balıkesir ili içerisindeki Manyas Kuşgölü’nün kuzeydoğusunda yer alır. Manyas, Gönen, Bandırma arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Hastalık yapıcı mikrop teorisi</span> mikroorganizmaların birçok hastalığın nedeni olduğunu savunan teori

Hastalık yapıcı mikrop teorisi, birçok hastalık için şu anda kabul edilen bilimsel teoridir. Patojen veya "mikrop" olarak bilinen mikroorganizmaların hastalığa neden olabileceğini belirtir. Büyütülmeden görülemeyecek kadar küçük olan bu organizmalar insanları, diğer hayvanları ve diğer canlı konakları istila eder. Konakları içinde büyümeleri ve çoğalmaları hastalığa neden olabilir. "Mikrop" sadece bir bakteriyi değil, protistler veya mantarlar gibi herhangi bir mikroorganizma türünü ve hatta virüsler, prionlar veya viroidler gibi hastalığa neden olabilen canlı olmayan patojenleri ifade eder. Patojenlerin neden olduğu hastalıklara bulaşıcı hastalıklar denir. Bir patojen bir hastalığın temel nedeni olsa bile, çevresel ve kalıtsal faktörler genellikle hastalığın şiddetini ve potansiyel bir konakçı bireyin patojene maruz kaldığında enfekte olup olmayacağını etkiler. Patojenler, hem insanlarda hem de hayvanlarda bir bireyden diğerine geçebilen hastalık taşıyıcı ajanlardır. Bulaşıcı hastalıklara patojen mikroorganizmalar ve parazitler gibi biyolojik ajanlar neden olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Avrupa kereviti</span> Kerevit Türü

Doğu Avrupa kereviti, Astacidae familyasından kerevit türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Sığır vebası</span> Hayvan hastalığı

Sığır vebası, viral bir sığır hastalığı. Son derece ölümcül ve bulaşıcı bir hastalıktır. Hayvanlarda sindirim kanalı mukozasında şiddetli ülseratif ve hemorajik lezyonlarla karakterizedir.

<span class="mw-page-title-main">Peste des petits ruminants</span>

Peste des petits ruminants, PPR, Ovine rinderpest, Pneumoenteritis comlex veya küçük ruminant vebası. Viral bir koyun-keçi hastalığıdır. Bu hastalık koyun ve keçilerin yüksek ateş, gözyaşı ve burun akıntısı, ağız lezyonları, sindirim sistemi mukozasında hemoraji, gastroenteritis, ishal, öksürük, bronco-pneumoni semptomları ile karakterize, mortalite ve morbitide oranı yüksek viral bir hastalıktır.

<i>Procambarus clarkii</i>

Procambarus clarkii, Güneydoğu ABD bölgesine özgü olan ancak diğer kıtalarda da genellikle istilacı tür olarak bulunan bir tatlı su kerevit türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Mikrobiyolog</span> mikroskobik organizmaların özelliklerini araştıran kişi

Mikrobiyolog, Bilim mesleklerinden biri; genellikle çıplak gözle görülemeyen canlıları araştıran bilim insanı.

<span class="mw-page-title-main">Çevre sorunları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste, insan faaliyetlerinin, biyofiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilere sebep olan çevre sorunlarının bir listesidir. Genel anlamda; sorunlar, etkileri ve hafifletici unsurlar olarak sınıflandırılırlarsa da, etkilerin birbirine bağlı olduğu ve yeni etkilere neden olabilecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Botrytis cinerea</span>

Botrytis cinerea, birçok bitki türünü etkileyen nekrotrofik bir mantardır, ancak en dikkat çekici konukçuları şaraplık üzümlerdir. Bağcılıkta, yaygın olarak "botrytis salkım çürümesi" olarak bilinir. Yararlı formuna ise asil çürüme denir; Hortikültürde, genellikle "gri küf" olarak adlandırılır.