
Güneş Sistemi, Güneş'in kütleçekim kuvvetiyle yörüngede tutulan ve çeşitli gök cisimlerinden oluşmuş bir sistemdir. Güneş ve 8 gezegen ile onların doğruluğu onaylanmış 150 uydusu, 5 cüce gezegen ile onların bilinen toplam 8 uydusu ve milyarlarca küçük gök cisminden oluşur. Küçük cisimler kategorisine asteroitler, Kuiper Kuşağı cisimleri, kuyruklu yıldızlar, gök taşları ve gezegenler arası toz girer.

Gezegen; genellikle bir yıldız, yıldız kalıntısı ya da kahverengi cücenin yörüngesinde bulunan, yuvarlak hâle gelmiş bir astronomik cisimdir. Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) tanımına göre Güneş Sistemi'nde sekiz gezegen bulunur. Bunlar, karasal gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars; dev gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'dür. Gezegen oluşumu için bilimsel açıdan mevcut en iyi teori, bir bulutsunun kendi içine çökmesi sonucu bir yıldızlararası bulut meydana getirdiğini ve yıldızlararası bulutun da bir önyıldız ve bunun yörüngesinde dönen bir öngezegen diski oluşturduğunu öne süren bulutsu hipotezidir. Gezegenler bu disk içinde, kütleçekiminin etkisiyle maddelerin kademeli olarak birikmesi sonucu, yığılma (akresyon) olarak adlandırılan süreçte büyürler.

Karasal gezegen terimi, yapısının büyük bölümü silikat kayalardan oluşmuş gezegenleri tanımlar. Karasal gezegenlerin tümü yaklaşık olarak aynı yapıya sahiptirler, merkezde çoğunlukla demir içeren metalik bir çekirdek ve bu çekirdeğin çevresini saran silikat yapılı bir manto bulunur. Ay da benzer bir yapıya sahiptir, fakat demir bir çekirdekten yoksundur.

Kırmızı dev, yıldız evriminin geç aşamalarında ve düşük ya da orta kütlede olan bir dev yıldız. 4.700 °C ya da daha düşük sıcaklıkta olabilir. Dış atmosferi şişkin ve seyrektir. Kırmızı devin dış görünümü sarı-turuncudan kırmızıya uzanabilmektedir ve K ve M tayfsal tipini içerir ayrıca S sınıfı yıldız ve karbon yıldızı.

Ötegezegen veya Güneş dışı gezegen, Güneş'in baskın kütleçekim etkisinin dışında başka bir yıldızın veya kahverengi cücenin kütleçekim etkisi içinde olan gezegensel bir gök cismidir. Bir ötegezegenin ilk muhtemel kanıtı 1917 yılında kaydedilmiş, fakat o zamanlar bu şekilde kabul edilmemişti. Tespitin ilk teyidi 1992 yılında gerçekleşmiştir. 1988'de tespit edilen farklı bir gezegen ise 2003 yılında doğrulandı. 20 Ağustos 2024 itibarıyla, 4.963 gezegen sisteminde varlığı doğrulanmış 7.255 ötegezegen bulunmaktadır ve bu gezegen sistemlerinden 1.015 kadarı birden fazla gezegene sahiptir. James Webb Uzay Teleskobu'nun (JWST) daha fazla ötegezegen keşfetmesi ve bunların bileşimleri, çevresel koşulları ve yaşam potansiyelleri gibi özellikleri hakkında daha fazla fikir vermesi beklenmektedir.

Kepler'in gezegensel hareket yasaları, Güneş Sisteminde bulunan gezegenlerin hareketlerini açıklayan üç matematiksel yasadır. Alman matematikçi ve astronom Johannes Kepler (1572-1630) tarafından keşfedilmişlerdir.

Kepler-10b, NASA'nın Kepler uzay teleskobu tarafından bulunmuş bilinen ilk kayalık güneşdışı gezegendir. Ocak 2011 itibarı ile bilinen en küçük geçişli güneşdışı gezegendir. Kütlesi 4,6 Dünya kütlesi, çapı ise 1,4 Dünya çapıdır. Kepler'den gelen verileri kullanan W. M. Keck Gözlemevi, HIRES aletiyle ışınsal hız ölçümleri yaparak gezegenin varlığını kanıtladı.

Dev Dünya veya süper Dünya, astronomide Dünya'dan daha fazla kütleye sahip, fakat Güneş Sistemi'nin buz devleri olan Uranüs ve Neptün'den çok daha az kütleye sahip olan bir tür ötegezegendir. Bu terim yalnızca gezegenin kütlesine işaret eder ve yüzey koşulları ya da yaşanabilirlik konusunda bir şey ima etmez. Kütle ölçeğinin üst ucundaki gezegenler için alternatif olarak "gaz cüceleri" terimi daha doğru olsa da, yaygın olarak "mini-Neptün" terimi kullanılır.

Sıcak Jüpiterler, fiziksel olarak Jüpiter'e benzeyen ancak çok kısa yörünge periyotlarına sahip olan, gaz devi ötegezegen sınıfıdır. Yıldızlarına olan yakınlığı ve yüksek yüzey-atmosfer sıcaklıklarından dolayı, "sıcak Jüpiterler" olarak adlandırılmaktadırlar.

Sıcak Neptün, Uranüs ve Neptün'e benzer bir kütleye sahip, fakat onlardan farklı olarak yıldızına 1 AU'dan daha yakın bir yörüngede dolanan bir tür dev gezegendir. 2007 yılında keşfedilen doğrulanmış ilk sıcak Neptün, yaklaşık 33 ışık yılı uzaklıktaki bir ötegezegen olan Gliese 436 b'dir. Son gözlemler, Samanyolu'nda daha önce düşünülenden daha fazla potansiyel sıcak Neptün popülasyonu olabileceğini göstermiştir. Sıcak Neptünler asıl doğal yerinde veya doğal yeri dışında oluşmuş olabilir.

TrES-2b, bir güneş dışı gezegen olup güneş sistemimizden 750 ışık yılı uzakta bulunmaktadır. Etrafında döndüğü yıldızın adı GSC 03549-02811'dir. Bu gezegen 21 Ağustos 2006'da Kepler Uzay Aracı tarafından tespit edilmiştir. Gezegenin yarıçap ve kütlesi onun bir gaz devi olduğunu göstermektedir. Ayrıca etrafında döndüğü yıldıza çok yakın olduğu için bu onu Sıcak Jüpiter sınıfına koymaktadır.

Doppler spektroskopisi gezegenin ana yıldızın spektrumunda Doppler kaymaları gözlem yoluyla radyal hız ölçümleri Güneş Sistemi dışındaki gezegenlerin ve kahverengi cücelerin bulunması için kullanılan dolaylı bir yöntemdir.

Yaşanabilir bölge, astronomi ve astrobiyolojide, bir gezegenin, yıldızına olan uzaklığının, gezegenin yüzeyinde sıvı su bulundurabilmesine olanak tanıdığı alandır. Yaşanabilir bölgenin sınırları, Dünya'nın biyosferi, Güneş Sistemi'ndeki yeri ve Güneş'ten aldığı ışınımsal enerjin gibi miktarını bildiğimiz nicelikler kullanılarak bulunur. Gezegenin yüzeyinde sıvı su bulunması hayat için çok büyük bir önem teşkil eder. Bu nedenle yaşamsal bölgede bulunan doğal özelliklerin ve objelerin Dünya benzeri akıllı yaşam formlarının yerlerinin belirlenmesinde çok önemli bir yol oynadığına inanılır.

Dokuzuncu Gezegen veya Gezegen 9 Güneş Sistemi'nin dışında, farazi ve kuramsal bir dev gezegendir. Dokuzuncu gezegenin kütlesi Dünya gezegeninin 10 katıdır. Bu gezegenin varlığı, Kuiper Kuşağı'ndaki Neptünötesi cisimlerin olağandışı yörünge rotasyonundan tahmin edilmiştir.

Nadir Dünya hipotezi, gezegen bilimi, astronomi ve astrobiyolojide, hayatın kaynağının ve dünyadaki gibi üremenin, çok çekirdekli organizmaların evriminin biyolojik bir kompleksliğe ulaşmasında, astrofiziksel ve jeolojik durumların ve olayların umulmadık bir birleşimi ile mümkün olabileceğini söyler. Aynı hipotez, dünya dışı akıllı yaşam formlarının varlığının da oldukça az olması gerektiğini ileri sürer. "Nadir Dünya" teriminin özü, Nadir Dünya: Evrende Karmaşık Yaşam Neden Yaygın Değil? (2000) isimli, Peter Ward tarafından yazılan kitaba ve bir astronot ve astrobiyolog olan Donal E. Brownlee'nin yazılarına dayanır.

Sarı cüce yıldız veya G-tipi anakol yıldızı, yıldız sınıfı G ve aydınlatma gücü V olan anakol yıldızlarıdır. Bu tür yıldızlar 0,8 Güneş kütlesi ile 1,2 Güneş kütlesi arasında kalan yıldızlar olarak tanımlanır ve ortalama sıcaklıkları 5.300-6.000 °K arasındadır. Ömürlerinin sonuna doğru kırmızı dev halini alırlar, ardından ise beyaz cüce olarak ölürler. Güneş, G-tipi anakol yıldızları arasında en çok bilinenidir. Güneş her saniyede bir yaklaşık 600 milyon ton hidrojeni helyuma dönüştürerek füzyon nükleer enerjisi üretmektedir. Bilinen diğer G-tipi yıldızlar Alpha Centauri A, Tau Ceti ve 51 Pegasi'dir.

Süper Jüpiter, Jüpiter gezegeninden daha büyük olan astronomik cisimlerdir. Örneğin, gezegen kahverengi cüce sınırında bulunan arkadaşları süper jüpiter olarak adlandırılmaktadır, örneğin yıldız Kappa Andromedae'nin çevresinde olduğu gibi.

Buz devi, gaz devlerine benzer biçimde katı yüzey barındırmayan ve önemli ölçüde gazlardan oluşan ama içerdikleri elementlerden dolayı onlardan ayrılan bir gezegen kümesidir. Buz devleri, buzdan oluşmuş bir sert yüzey barındırmazlar. Buzlu maddeler yüksek sıcaklığa sahip bir çekirdeğin üzerinde yoğun biçimde bulunurlar. Güneş sisteminde iki adet buz devi bulunmaktadır, bunlar sırayla Uranüs ve Neptün'dür. Buz devleri Voyager 2 isimli insansız uzay aracı tarafından ziyaret edilmiştir.

Kahverengi altcüce veya gezegen kütleli kahverengi cüce, yıldızlar ve kahverengi cücelerle aynı şekilde oluşan, ancak döteryumun termonükleer füzyonu için sınırlayıcı kütlenin altında bir kütleye sahip olan astronomik bir cisimdir.. Bazı araştırmacılar Kahverengi altcücelere serbest yüzen gezegenler de demektedir. Ancak çoğunlukla kabul edilen ismi gezegen kütleli kahverengi cücedir.

Ultra kısa dönemli gezegen, yörünge periyodu bir Dünya gününden daha kısa olan bir ötegezegen türüdür. Bu kadar kısa bir mesafede, gelgit etkileşimleri nispeten hızlı bir yörünge ve dönüş evrimine yol açar. Bu nedenle, yaşlı bir anakol yıldızı etrafında bir USP gezegeni varsa, gezegenin büyük olasılıkla dairesel bir yörüngesi vardır ve kütleçekimsel kilitlenmeye maruz kalmıştır. Boyutları 2 dünya yarıçapını aşan çok fazla USP gezegeni yoktur. Güneş benzeri yıldızların yaklaşık 200'de biri ultra kısa dönemli bir gezegene sahiptir. Bu oluşum oranının konak yıldızın kütlesine güçlü bir bağımlılığı vardır. Oluşum oranı, M-tipi kırmızı cüceler için % 'ten F cüceleri için % 'e kadar düşer. USP gezegenlerinin çoğu %70 kaya ve %30 demirden oluşan Dünya benzeri bir bileşimle tutarlı görünmektedir, fakat K2-229b daha büyük bir demir çekirdeği olduğunu düşündüren daha yüksek bir yoğunluğa sahiptir. WASP-47e ve 55 Cnc e daha düşük bir yoğunluğa sahiptir ve tamamen kaya veya bir su tabakasıyla çevrili kayalık-demir bir cisimle uyumludur.