
Parkinson hastalığı (PH) veya kısaca Parkinson, başlıca merkezî sinir sisteminin etkilendiği, uzun süreli bir nörodejeneratif hastalıktır ve hem motor hem de motor olmayan sistemleri etkiler. Semptomlar genellikle yavaş yavaş ortaya çıkar ve hastalık ilerledikçe motor olmayan semptomlar daha yaygın hale gelir.

Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu, her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik periyotlar ile karakterize edilen, bireyin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (ötimik) vaziyetine de girebildiği, bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori).

Alerjik hastalıklar, bağışıklık sisteminin çevrede genellikle zararsız olan maddelere karşı geliştirdiği aşırı duyarlılık sonucu ortaya çıkan çeşitli patolojik durumlar olarak tanımlanır. Bu hastalıklar arasında alerjik rinit, gıda alerjileri, atopik dermatit, alerjik astım ve anafilaksi gibi durumlar yer almaktadır. Klinik belirtiler arasında konjonktivit, kaşıntılı bir döküntü, hapşırma, öksürük, burun akıntısı, nefes darlığı ve anjiyoödem (şişlik) gibi bulgular bulunabilir. Gıda intoleransı ve gıda zehirlenmesi gibi patolojik durumların farklı klinik varlıklar olduğunu unutmamak gerekir.

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), bireyin rahatsız edici düşüncelere sahip olduğu ve/veya belirli rutinleri, sıkıntıya yol açacak veya genel işlevi bozacak ölçüde tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissettiği zihinsel ve davranışsal bir bozukluktur. Adından da anlaşılacağı gibi, OKB'nin birincil belirtileri obsesyonlar ve kompulsiyonlardır. Obsesyonlar, endişe, iğrenme veya rahatsızlık duyguları yaratan, kalıcı, istenmeyen düşünceler, zihinsel görüntüler veya dürtülerdir. Yaygın obsesyonlar arasında bulaşma korkusu, simetri takıntısı, din, cinsiyet ve zarar hakkında zorlayıcı düşünceler yer alır. Kompulsiyonlar, obsesyonlara yanıt olarak ortaya çıkan, tekrarlayan eylem veya rutinlerdir. Yaygın kompulsiyonlar arasında aşırı el yıkama, temizlik, bir şeyleri düzenleme, sayma, güvence arama ve bir şeyleri kontrol etme sayılabilir. OKB'li birçok yetişkin, kompulsiyonlarının bir anlam ifade etmediğinin farkındadır, ancak obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı gidermek için yine de bunları gerçekleştirirler. Kompulsiyonlar o kadar sık meydana gelir ki, tipik olarak günde en az bir saat sürer ve kişinin yaşam kalitesini bozar.

Majör depresif bozukluk, majör depresyon veya klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır. Hastalık, tıbbi teşhisi ancak bir uzman tarafından konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.

Depresif duygudurumu, depresyon ya da bunalım, bir olay karşısında duyulan beklentilerin olumsuz yönde olması veya beklentilerin olumsuz yönde gittiği sanrısıdır. Bu duygu çoğu zaman; hiçbir zaman ve hiçbir şekilde gerçekleşemeyecek olan veya böyle olacağı sadece düşünülen beklentiler söz konusu olduğunda kendini belli eder. Umutsuzluk, özellikle öncesinde bu beklentiyi elde edemeyen insanların yaşayacağı bir duygudur.

Cilt kanseri, deriden kaynaklanan kanserdir. Vücudun diğer kısımlarını istila etme veya yayılma yeteneğine sahip anormal hücrelerin türemesinden kaynaklanırlar. Bazal hücreli karsinom, Skuamöz hücreli karsinom ve melanom olmak üzere üç ana cilt kanseri türü vardır. İlk ikisi, daha az yaygın olan bir dizi cilt kanseri ile birlikte melanom dışı cilt kanseri olarak bilinir. Bazal hücreli kanser yavaş büyür ve etrafındaki dokuya zarar verebilir ancak uzak bölgelere yayılma veya ölümle sonuçlanma olasılığı düşüktür. Genellikle üzerinde küçük kan damarları bulunan parlak, ağrısız, kabarık bir cilt alanı olarak görülür veya ülserli kabarık bir alan olarak ortaya çıkabilir. Skuamöz hücreli cilt kanserinin yayılma olasılığı daha yüksektir. Genellikle üstü pullu sert bir yumru olarak ortaya çıkar ancak ülser de oluşturabilir. Melanomlar en agresif olanlardır. Belirtileri arasında boyutu, şekli, rengi değişen, düzensiz kenarları olan, birden fazla renge sahip, kaşıntılı veya kanayan bir ben yer alır.

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır. Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar. Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık, kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.
Hipertrikoz, vücudun her yerindeki kılların anormal miktarda uzamasıdır. Hipertrikoz görünümü mitolojik kurt adama benzediğinden dolayı, yaygın olarak gayriresmi şekilde kurt adam sendromu olarak da adlandırılır. Vücudun pek çok yerinde oluşan jeneralize ve yalnızca belirli bir bölgede oluşan lokalize olmak üzere iki tür hipertrikoz bulunmaktadır. Hipertrikoz kişide doğuştan gelen veya sonradan gelişen bir hastalık olabilir. Androjene bağımlı kıl hariç olmak üzere kıllar cilt üzerinde, kasık bölgesinde, yüz ve koltuk altı bölgelerinde meydana gelir.

Borderline kişilik bozukluğu (BPD) ya da duygusal dengesizlik kişilik bozukluğu (EUPD), uzun süreli dengesiz ikili ilişkiler, bozuk bir öz farkındalık ve şiddetli duygusal tepkiler tarafından karakterize olunan bir çeşit kişilik bozukluğudur. Bu hastalıktan etkilenen bireyler, duygusal durumlarını sağlıklı veya normal seviyede tutmakta zorlanmalarından ötürü genelde kendine zarar vermek gibi tehlikeli fiillerde bulunurlar. Aynı zamanda boşluk hissi, terk edilme korkusu ve derealizasyondan muzdarip olabilirler.

Bu madde deriyi etkileyen bakteriyel enfeksiyon hakkındadır. Cilt altı yağ dokusunun sebep olduğu pürüzlü görünüm için selülit maddesine bakınız.

Microneedling, dermarolling ya da mikro iğneleme gibi farklı formları ile de bilinen kollajen indüksiyon tedavisi (KİT), derinin küçük, steril iğneler ile hızlı ve tekrarlayan bir şekilde delindiği kozmetik prosedürdür. KİT, transdermal ilaç verme ve aşılama gibi diğer deri üzerinde mikro iğneleme cihazlarının kullanıldığı işlemlerden farklıdır.

Cilt beyazlatma, cilt rengini açmak için derideki melanin konsantrasyonu azaltacak kimyasal maddelerin kullanıldığı uygulamalardır. Bazı kimyasalların cilt rengini açmada etkili olduğu görülmüşken, bazılarının toksik veya güvensiz olduğu kanıtlanmıştır. Cıva içeren cilt beyazlatıcılar, nörolojik sorunlara ve böbrek sorunlarına sebep olabilir.
Konak hastalığı , bebeğin kafa derisinde kabuklu veya yağlı pullu lekelere neden olur. Durum ağrılı veya kaşıntılı değildir, ancak çıkarılması kolay olmayan kalın beyaz veya sarı pullara neden olabilir . En sık olarak ilk üç ayda başlar, ancak daha sonraki yıllarda ortaya çıkabilir. Daha büyük çocuklarda benzer semptomların kepek olma olasılığı beşik başlığından daha fazladır. Döküntü genellikle kulak, kaş veya göz kapaklarının çevresinde belirgindir. İnfantil seboreik dermatit olarak adlandırılan başka yerlerde de görünebilir. Bu durumun sadece özel ve daha iyi huylu bir durumudur. Kesin nedeni bilinmemektedir. İnsandan insana bulaşmaz. Ayrıca kötü hijyenden de kaynaklanmaz. Alerjik ve tehlikeli değildir. Genellikle birkaç ay sürer. Bazı çocuklarda durum 2 veya 3 yaşına kadar sürebilir.
Anhedoni, bireysel motivasyon ve haz alabilme seviyesi/kabiliyeti başta olmak üzere, bireyin hedonik fonksiyonlarında çeşitli gerilemeleri/eksiklikleri ifade eden bir tanımlamadır. Terimin, günümüzden önceki dönemlere ait tanımlamalarında 'haz/zevk/keyif alamama hali' daha çok vurgulanırken, anhedoni günümüzde ilgili araştırmacılar tarafından motivasyon azalması, haz beklentisinin azalması (istek), tüketim hazzının azalması (ilgi/beğeni) ve pekiştirmeli öğrenme yetisinin gerilemesi ile ilişkilendirilmektedir. DSM-V tanımına göre anhedoni, depresif bozuklukların, madde kullanım bozukluklarının, psikotik bozuklukların ve kişilik bozukluklarının bir bileşenidir; ve bunların içinde haz alma kabiliyetinin azalması ya da daha önce keyif veren aktivitelere yönelik ilginin azalması olarak tanımlanır. ICD-10, anhedoni üzerine açık bir tanım barındırmasa da, anhedoniye eşlenik depresif semptom açıklamasında, DSM-V içeriğine benzer olarak, ilgi veya haz kaybı olarak bir tanımlama yapılmıştır.

Malassezia bir mantar cinsidir. Malasseziales takımının tek familyası olan Malasseziaceae'nin tek cinsidir ve Malasseziomycetes sınıfının tek üyesidir. Malassezia türleri, insanlar da dahil olmak üzere birçok hayvanın derisinde doğal olarak bulunur. Ara sıra fırsatçı enfeksiyonlarda bazı türler insanlarda hipopigmentasyon veya hiperpigmentasyona neden olabilir. Bu mantarlar için alerji testleri mevcuttur.

Gaucher hastalığı [ (GD)], hücrelerde ve belirli organlarda glukoserebrosidin biriktiği genetik bir hastalıktır. Bozukluk, morarma, yorgunluk, anemi, düşük kan trombosit sayısı ve karaciğer ve dalakta büyüme ile karakterizedir ve glukoserebrosid üzerinde etkili olan glukoserebrosidaz enziminin kalıtsal eksikliğinden kaynaklanır. Enzim kusurlu olduğunda, özellikle beyaz kan hücrelerinde ve özellikle makrofajlarda glukoserebrosid birikir. Glukoserebrosid dalakta, karaciğerde, böbreklerde, akciğerlerde, beyinde ve kemik iliğinde toplanabilir.

Kiraz anjiyomu, kiraz hemanjiyomu olarak da bilinir, derinin üzerindeki bir küçük, parlak kırmızı, kubbe şeklinde bir papüldür. Bu lezyon; boyut olarak 0.5–6 mm arasındadır, genellikle birkaç tane sayıda sıklıkla göğüste ve kollarda bulunur ve yaş ilerledikçe sayı olarak artar. Bu yaralar, hasta tarafından kaşınırsa kanayabilirler.

Pigmente purpurik dermatoz, purpurik deri erüpsiyonlarıyla (döküntü) karakterize deri durumlarının üç büyük sınıfından birisini ifade eder.
Eozinofilik folikülit (EF), bilinmeyen bir neden dolayı ortaya çıkan bir kaşınan kızarıklıktır. Bu hastalık en çok HIV enfeksiyonu olan kişilerde görülür ancak HIV negatif kişilerde de ortaya çıkabilir, bu durumda eponim bir hastalık olan Ofuji hastalığı olarak bilinir. Eozinofilik folikülitte saç foliküllerinde kaşınan kırmızı şişlikler (papül) görülür, eozinofilik folikülit karnı ve bacakları etkilememekle birlikte üst vücudu tutar. Eozinofilik folikülit adı, hastalıkta görülen en belirgin bağışıklık sistemi hücreleri (eozinofil) ve saç folikülü tutulumunu ifade eder.