Kennedy Doktrini
Kennedy Doktrini, 35. ABD Başkanı John Fitzgerald Kennedy'nin başkanlık görevinde bulunduğu 1961-1963 yılları arasında, ABD'nin özellikle Latin Amerika ülkelerine karşı, izlediği dış politikaları ve takındığı siyasi tutumu ifade eden siyasi bir tanımlamadır. Kennedy, kuşatma politikasıyla, Batı Yarımküre'de Komünizm'in yayılmasını engellenmesi gerektiği konusundaki fikirlerini yüksek sesle ve her fırsatta dile getirmekteydi .
"Her fedakarlığı yapar, gereken her türlü bedeli öderiz"
Başkan Kennedy, 20 Ocak 1961 tarihindeki "başkanlık devir teslim töreninde", halka hitaben yaptığı konuşmada, iktidar döneminde izleyeceği dış politikalarla ilgili ipuçlarını da vermişti. Konuşmasında şu uyarıda bulunmaktaydı: “İyiliğimizi ya da kötülüğümüzü isteyen tüm uluslar şunu mutlaka bilmelidir; özgürlüğümüzü korumak ve varlığımızı sürdürmek, düşmanlarımıza karşı koymak ve dostlarımızı desteklemek için, her fedakarlığı yapmaya, her yükün altına girmeye, her zorluğa göğüs germeye ve her türlü bedeli ödemeye hazırız.”1 Ayrıca insanlığın düşmanı olarak tanımladığı diktatörlük rejimlerine, sefalete, hastalık ve savaşlara karşı yapacağı mücadelede, halkının desteğini talep ediyordu.”1 Bu konuşmada, soğuk savaşın ve beraberinde getirdiği kutuplaşmanın, Kennedy yönetiminin politikalarının oluşmasında ne kadar etkili olduğunun emareleri açıkça görülebiliyordu.
Çevreleme politikası
Kennedy yönetimindeki yıllarda temel düşünce komünizmin görüldüğü her coğrafyada kuşatılması ve daha da geniş bir alana yayılmasının engellenmesiydi. Soğuk savaş ortamında Kennedy'nin düşüncüleri şu yöndeydi: “Komünizme karşı mücadelede topyekun silahlanmayı dengeleyecek tek şey... silahsızlanma ve küresel iş birliğidir [umududur].”2 Kennedy'nin dış politikalarında hakim olan diğer bir argümanda şuydu; "Mademki, ABD uluslararası arenada olayları kontrol edecek güce ve kapasiteye sahiptir, o halde gücünü bu yönde kullanmalıdır". Kennedy bu düşünceyi yaptığı bir konuşmada şu sözlerle ifade etmişti “Dünya tarihi boyunca, vuku bulan azami tehlike ve tehditlere karşı kendi özgürlüğünü savunma şansı, sadece şanslı bir iki nesile nasip olmuştur. Ben de bana verilen bu sorumluluktan kaçmayacağım. Aksine bu yükümlülüğü seve seve kabul edeceğim.” 1
Tarihsel gelişim
Kennedy Doktrini, eseasında önceki başkanlar Dwight D. Eisenhower ve Harry S. Truman'ın takip ettikleri dış politikaların devamı mahiyetindeydi. Bu ABD başkanlarının temel dış politikaları, komünizm tehlikesinin görüldüğü yerde abluka altına alınması ve coğrafi genişlemesinin önüne geçilmesi gerektiği yönünde şekillenmişti.
Truman Doktrini, Avrupa'da komünizme karşı savaşan ülkelerin yardımıyla, komünizmin yayılmasının önüne geçilmesine odaklanmıştı.
Eisenhower Doktrini, Orta Doğu'da komünizme karşı savaşan uluslara askeri ve ekonomik yardımı öngörüyor ve ABD ile Latin Amerika arasındaki ticaret hacminin arttırılmasını hedefliyordu. Kennedy Doktrini de bu temel prensipler üzerine inşa edilmekle birlikte, asıl hedef olarak, 1950'lerde Eisenhower yönetimi esnasında Fidel Castro önderliğinde gerçekleşen gerçekleşen Küba Devrimi sonrasında, Latin Amerika'da yayılmaya başlayan komünizmin ve Sovyet etkisinin önüne geçmeyi amaçlamaktaydı.
Gelişme için ittifak
Başkanlık devir teslim töreninde, Kennedy Latin Amerika'daki ülkelerin gelişebilmesi için, onlarla müttefiklik kurmaktan bahsetmişti. 13 Mart 1961 tarihinde, Latin Amerika ülkeleri diplomatları ve yasama üyeleri toplantısının açılış konuşmasında, ayni minvalde yaptığı konuşmada Latin Amerika ülkelerine yönelik vaatlerini daha da arttırdı. “Yarımküredeki tüm ülkeleri, asil bir amaca yönelik, bugüne dek eşi görülmemiş bir iş birliğine, gelişme için ittifaka – alianza para el Progreso – davet ediyorum. Amacımız tüm Amerikan halklarının, barınma, iş, eğitim, sağlık gibi alanlarda, bu en temel gereksinimlere sahip olmalarını sağlamak – techo, trabajo y tierra, salud y escuela.”3
Kennedy konuşmasında, dışarıdan gelecek saldırılara karşı bağımsızlığı tehlikeye düşecek ülkelerin savunmasına yardım edeceğine dair sözünü yineliyor, "barış için gıda yardımı" programının kapsamını arttırmayı vadediyor ve ihtiyacı olan ülkelere ekonomik yardımda bulunacağına dair söz veriyordu. Buna karşı, Latin Amerika ülkelerinden kendi sınırları içinde vuku bulan sosyal gelişmelere destek olmalarını talep ediyor, tüm Amerikan devletlerinin ekonomik bir birlik oluşturacak şekilde iş birliği imkânlarını geliştirmelerini istiyordu. “Amacımıza ulaşmak için, politik özgürlüklerin mutlaka diğer alanlardaki gelişmeye eşlik etmesi gerekir. Gelişme için ittifak kavramından bahsederken, "özgür hükümetlerle" yapılacak iş birliğinden bahsetmekteyiz – ve diktatörlüklerin kökünü kazımalıyız, yeryüzünde bu tip yönetimler olmamalı. Bu yüzden Küba ve Dominik Cumhuriyeti halkalarına karşı olan dostluk hislerimizi özellikle belirtmemiz gerekir. Umarız onlar da kısa süre içinde özgür insanlar topluluğuna katılır ve ortak amacımızın gerçekleşmesinde bize yardımcı olurlar.”3
ABD'nin uluslararası rolü konusundaki tartışmalar
Kennedy'nin başkanlık devir teslim töreninde yaptığı konuşmayla açıkladığı dış politikalarının temelindeki saikler hala tartışma konusudur. Bir yandan; “ABD dünya üzerinde, rasyonel, ihtiyatlı ve kendine yakışan şekilde tutum takınacaktır, demekte; diğer yandan müzakere, uzlaşma ve dostluğa vurgu yapmakta; bir taraftan da Amerikan çıkarlarını korumak adına hemen dünyanın tüm ülkelerine müdahaleyi öngören, silahlanma yarışmayı ve bölgesel çatışmaları arttırıp hızlandıran, çok kırılgan ve gerçekleşmesi imkânsız, sözüm ona bir küreselleşme reçetesinden bahsetmekteydi.”4
Bugün bile bu konular hala tartışma konusu olmakla birlikte, Kennedy'nin kendi iktidar döneminde, dış politika konularına her yönüyle müdahil ettiği konusunda kimsede şüphe bulunmamaktadır. Kennedy'nin başkanlığında birkaç değişik görevde bulunan William Averell Harriman, bir mülakatta şunları söylemiştir "Başkan Kennedy, bilebildiğim kadarıyla, kendi dışişleri bakanlığı görevini yapan ilk ve tek ABD Başkanıdır. Dış politika ile ilgili her konuyla bizzat kendi ilgilenmiştir. Dış politikada olup bitenlerin tamamına hakimdi."5
Vuku bulan olayalar
Kennedy'nin izlediği politikalar sebebiyle, başkanlık döneminde ortaya çıkan kimi önemli olaylar aşağıada gösterilmiştir:
- Domuzlar Körfezi Çıkarması, 17 Nisan 1961.
- ABD'nin arta oranda Vietnam Savaşı'na müdahalesi, 1962.
- Küba füze krizi, Ekim 1962.
- Nükleer Denemelerin Kısıtlanması Anlaşması'nın onaylanması, Temmuz 1963.
Ayrıca bakınız
- Esnek tepki
- John F. Kennedy
Notlar
- The Avalon Project at Yale Law School. Inaugural Address of John F. Kennedy. Available online at: https://web.archive.org/web/20070514235348/http://www.yale.edu/lawweb/avalon/presiden/inaug/kennedy.htm
- Viotti, Paul R, American Foreign Policy and National Security: A Documentary Record (Pearson Prentice Hall: 2005), 222.
- Modern History Sourcebook. President John F. Kennedy: On the Alliance for Progress, 1961. Available Online at: http://www.fordham.edu/halsall/mod/1961kennedy-afp1.html3 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Fitzsimons, Louise. The Kennedy Doctrine (New York: Random House, 1972), 10.
- The John F. Kennedy Presidential Oral History Collection. Available Online at: http://www.lexisnexis.com/academic/2upa/Aph/KennedyOral.asp 13 Şubat 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Weidman, Lisa Menéndez. A Biography of John F. Kennedy: The 35th President of the United States. Available Online at The JFK Library: http://www.jfklibrary.org/jfk_biography.html6 Nisan 2005 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Dış bağlantılar
- Inaugural Address of John F. Kennedy
- John F. Kennedy Library and Museum25 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.