İçeriğe atla

Kendini gerçekleştirme

Kendini gerçekleştirme (Self-Realization), Batı felsefesi, psikolojisi ve ruhsal öğretilerinde olduğu kadar Doğu ruhsal öğretileri için de kullanılan bir terim. Genel olarak bireyin kişilik ve karakterindeki imkanları ortaya koymasını ifade eder.[1] Türkçede Abraham Maslow'un Self-actualization terimiyle aynı şekilde çevrilmektedir.

Psikolojide

Abraham Maslow'un Hiyerarşisi. En tepede "Kendini Gerçekleştirmek" yer almaktadır

Batı dünyasında Hümanist psikolojide temelleri atılan kavramı ilk kullanan Carl G. Jung olmuştur.[2]

Maslow kendini gerçekleştirme sürecinden geçmiş kişilerin bazı nitelikleri arasında şunları saymaktadır: gerçekliğe yönelik gelişmiş bir algı ve onunla daha rahat temas kurabilmek, (benlik, öteki ve doğayı) kabullenmek, davranışlarda kendiliğindenlik, sorunları ego merkezlilikleri dışında cözümlemeye çalışmak, kargaşaların üstünde kalabilecek şekilde kendisini tecrit edebilmek, fiziksel ve sosyal çevreden göreceli bağımsızlık, eksiklik motivasyonundan ziyade büyüme motivasyonuyla hareket edebilmek, başkalarının gözünde önemsiz olan hayatın bazı unsurlarını takdikle, huşuyla hatta bazen coşku/vecd ile karşılamak.[3]

Hümanist psikolojide otantik varoluşu yaşamayı becerebilen ya da başka bir deyişle kendini gerçekleştirmeyi becerebilen insanların şu temel nitelikleri paylaştıkları söylenebilir:

1 - İç ve dış gerçekliği dolaysız algılama ve kavrama yeteneği 2- Engelleme, yoksunluk ve baskılara karşı direnme gücü anlamında gelişmiş bir benlik (ego gücü). 3- Farklılıklara tolerans anlamında hoşgörü ve değerler dünyasındaki geniş esneklik. 4- Mizah ve nükte ile gerçeklere yaklaşma. 5- Doruk deneyimlere ve coşkulu yaşantılara yatkınlık.[4]

Bibliyografya

Yabancı yayınlar

  • Marinela Rusu,"The Process of Self-Realization—From the Humanist Psychology Perspective, Psychology, 2019, 10, s.1095-1115
  • A. H. Maslow, Toward a psychology of being. Princeton: D. Van Nostrand Company, 1962.
  • C. N. Winston, "To be and not to be: A paradoxical narrative of self-actualization", The Humanistic Psychologist, 2018, 46(2), s.159–174
  • P. C. Vitz, Psychology as religion: The cult of self-worship . Wm. B. Eerdmans Publishing, 1994.
  • Abraham Maslow, Motivation and Personality, Harper & Row, 1954
  • Henry, Venter, Self-Transcendence: Maslow’s Answer to Cultural Closeness, Journal of Innovation Management, 2017, 4 (4), s.3-7.
  • I. Itai, "Self actualisation: For individualistic cultures only?", International Journal on Humanistic Ideology, 2008, 1(02), s.113-139.
  • M. Daniels, Shadow, self, spirit: essays in transpersonal psychology, Imprint Academic, 2005
  • Keiji Nishitani ve Shojun Bando, The Awakening of Self in Buddhism, The Eastern Buddhist NEW SERIES, Vol.1, No.2 (September 1966), s.1-11
  • Yedullah Kazmi, "Historical Consciousness and the Notion of the Authentic Self in the Quran: Towards an Islamic Critical Theory", Islamic Studies, 2000, 39 (3). s. 375-398

Türkçe/çeviri yayınlar

  • Carl G. Jung, İnsan Ruhuna Yöneliş, çev.Engin Büyükinal, Say Yayınları, 2001.
  • Karen Horney, Nevrozlar ve İnsan Gelişimi : Kendini Gerçekleştirme Mücadelesi, çev.Emre Erbatur, Sel Yayıncılık, 2015.
  • Anil Ananthaswamy, Ya Ben Yoksam? - Kendiliğin Labirentinde Bir Gezinti, çev.Duygu Akın, YKY Yayınları, 2017.
  • Bruce Hood, Benlik Yanılsaması, çev.Eyüphan Özdemir, Ayrıntı Yayınları, 2019.
  • Erol Göka, Hümanistik Psikoloji Açısından Kaygı Sorunsalı ve Kendini Gerçekleştirme Kavramı, Doğu Batı Dergisi, Sayı.6, 2004, s.171-177.
  • Hacer Çakmak, Abraham Maslow'un Kendini Gerçekleştirme Kavramının Aziz Nesefi'nin İnsan-Kâmil Kavramıyla Karşılaştırılması, (Master Tezi), Eskişehir, 2018.
  • Aliye Mürvet Oğlu, Kendini Gerçekleştirme ve Kişilik, (Master Tezi), İstanbul Arel Üniversitesi, 2014.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Yabancı dilde

Türkçe

Kaynakça

  1. ^ "Merriam Webster - Self Realization". 3 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2024. 
  2. ^ Marinela Rusu,The Process of Self-Realization—From the Humanist Psychology Perspective, Psychology, 2019, 10, s.1096
  3. ^ Abraham Maslow, Motivation and Personality, Harper & Row, 1954, s.203-215
  4. ^ Erol Göka, Hümanistik Psikoloji Açısından Kaygı Sorunsalı ve Kendini Gerçekleştirme Kavramı, Doğu Batı Düşünce Dergisi, Sayı.6, 2004, s.177

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Perennial felsefe</span> Daimicilik, tüm insanlar için geçerli ve daimi olan gerçeğin ilkelerinin varlığını savunur

Perennial Felsefe ya da perennializm (daimicilik), evrensel hakikat ilkelerinin insanlık tarihi boyunca tüm kültürlerde ve ruhsal geleneklerde ortak olarak mevcut olduğuna ilişkin felsefi düşünüş.

Din psikolojisi, insana özgü olan dinsel yaşamın psikolojik açıdan çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. Diğer bir ifade ile din psikolojisi, dinin insan ruhundaki temel karakteristiklerini, davranışlara yansıyan etki durumlarını ele alır. Psikoloji duygu, düşünce ve davranışların bilimsel olarak araştırılmasını konu edinirken; din psikolojisi dinî duygu, düşünce ve davranışların araştırılmasını konu edinmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Gustav Jung</span> İsviçreli psikiyatr, analitik psikolojinin kurucusu (1875–1961)

Carl Gustav Jung, İsviçreli psikiyatr. Analitik psikolojinin kurucusudur. Derinlik psikolojisinin Sigmund Freud ve Alfred Adler ile beraber üç büyük kurucusundan birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Maslow teorisi</span> İnsan psikolojisi teorisi

Maslow teorisi veya Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi, Amerikalı psikolog Abraham Maslow tarafından 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir.

Güdü, insanların ve diğer hayvanların belirli bir zamanda bir davranışı başlatmasının, sürdürmesinin veya sonlandırmasının nedenidir. Güdü durumları genellikle, hedefe yönelik davranışta bulunma eğilimini yaratan, failin içinde hareket eden güçler olarak anlaşılır. Farklı zihinsel durumların birbirleriyle yarıştığı ve yalnızca en güçlü durumun davranışı belirlediği sıklıkla kabul edilir. Bu, bir şeyi aslında yapmadan da yapmaya motive olabileceğimiz anlamına gelir. Motivasyonu sağlayan paradigmatik zihinsel durum arzudur. Ancak kişinin ne yapması gerektiği veya niyetleri hakkındaki inançlar gibi diğer çeşitli durumlar da motivasyon sağlayabilir. Motivasyon, bir kişinin ihtiyaçlarını, arzularını, isteklerini veya dürtülerini ifade eden motive kelimesinden türetilmiştir. Bireyleri bir hedefe ulaşmak için harekete geçmeye motive etme süreci denilir. İş hedefleri bağlamında insanların davranışlarını körükleyen psikolojik unsurlar veya para arzusunu içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Transpersonel psikoloji</span>

Transpersonel psikoloji, insan zihninin aşkın veya ruhsal yönleri üzerinde araştırmalar yapan psikoloji okulu.

Kişilik psikolojisi, bireylerin kendilerine özgü davranış, düşünce ve duygu biçimleriyle ilgilenir.

Abraham Harold Maslow, Yahudi kökenli Amerikalı akademisyen ve psikologdu. İnsani psikolojinin ortaya çıkmasında katkıları bulunan Maslow'un, kendi adını taşıyan bir teorisi vardır.

Benlik kurgusu, kişinin kendine dair algısını, kendisiyle ilgili farkındalığını sosyal etkileşimler sonucu oluşturduğu bir yapıdır.

Benlik; öz varlık, birini kendisi yapan şey, onu diğerlerinden ayıran temel şey, kendilik olarak farklı biçimlerde tanımlanabilen bir kavramdır. Daha genel anlamda ise benlik, özne olarak "ben"in nesne olan "ben" hakkında düşünmesi olarak ifade edilebilir.

Öz sunum (kendini sunma ya da benlik sunumu) bireylerin, etkileşim içinde bulundukları kişilerdeki izlenimlerini kontrol etme çabası olarak tanımlanır. İzlenim yönetimi bazı kaynaklarda öz sunum ile aynı anlamda kullanılmasına rağmen tanım olarak öz sunumu içinde barındıran, daha kapsayıcı bir kavramdır. Kısaca, izlenim yönetimi bireyin bir eşya, grup, olay veya kendisi hakkında başkalarının izlenimini şekillendirme çabası olarak tanımlanmaktadır.

Ayna benlik, bireylerin benlik görüşlerinin başkalarının kendilerini nasıl gördüğü algısı yoluyla etkilendiği süreçlerdir. Ayna benlik hem "kişinin kendi hakkındaki görüşlerini" hem de "başkalarının kendisi ile ilgili görüşlerine yönelik algısını" kapsamaktadır. Yansıtılmış değerlendirme, yansıyan benlik gibi kavramlarla da eş anlamlıdır.

Kendini tanıma psikolojide kullanılan bir terimdir ve bireyin “Ben neye benziyorum?” sorusuna cevap verirken kullandığı bilgiyi tanımlar. Bu sorunun cevabına yönelik kendini tanıma süreci, öz farkındalık ve öz bilinç gerektirir.
Kendini tanıma benliğin, daha doğrusu benlik kavramının, bir bileşenidir. Kişinin kendisinin veya özelliklerinin bir bilgisidir ve benlik kavramının gelişimine rehberlik eden bilgiyi aramak için bir arzudur. Kendini tanıma, benzersiz şekilde bizi kendimizle eşleştiren nitelikleri ve bu niteliklerin dinamik olup olmadığı üzerine teorileri içeren şekilde, zihinsel temsillerimiz hakkında bizi bilgilendirir.
Benlik kavramının üç ana yönü olduğu düşünülmektedir:

Öz belirleme teorisi, kişilik gelişiminin ve davranışların örgütlenmesinin arkasında yatan içsel süreçlere odaklanan bir motivasyon ve kişilik kuramı olarak Edward Deci ve Richard Ryan tarafından geliştirilmiştir. Öz belirleme teorisi davranış düzenlemesi ile ilgili motivasyonları ve kaynakları açıklayan kapsayıcı bir kuramdır. Bu kurama göre, bireyin sosyal etkileşim sürecinde karşılaştığı tutum ve davranışları değerlendirip benimsemesi, güdülenme mekanizmaları aracılığıyla gerçekleşmektedir.

Sherwin Theodore Wine, ABD'li hümanist, Yahudi din adamı.

<span class="mw-page-title-main">Psikoloji tarihi</span>

Psikolojinin tarihi, çok eski uygarlıklara uzanmaktadır. Psikoloji "davranış ve zihinsel süreçlerin bilimsel olarak incelenmesi" olarak tanımlanmaktadır. İnsan zihnine ve davranışına felsefi ilgi, Mısır, İran, Yunanistan, Çin ve Hindistan'ın eski uygarlıklarına dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Cnana Yoga</span>

Jnana yoga, Hinduizm'de Moksha'ya götüren üç klasik yoldan (margas) biridir. Jnana yoga "bilginin yolu" veya "kendini gerçekleştirme yolu" olarak bilinir. Diğer ikisi karma yoga ve bhakti yogadır. Daha sonra Hinduizm içindeki yeni hareketler, dördüncü bir manevi yol olarak raja yogayı ekledi, ancak diğer üçünden farklı olarak raja yoga evrensel olarak kabul görmüş değildir.

Hümanist psikoloji, 20. yüzyılın ortalarında iki teoriye yanıt olarak ortaya çıkan psikolojik bir bakış açısıdır. Bu teoriler; Sigmund Freud'un psikanalitik teorisi ve BF Skinner'ın davranışçılığıdır. Böylece Abraham Maslow, psikolojide "üçüncü bir kuvvete" olan ihtiyacı ortaya koymuştur. Hümanistik psikoloji düşünce okulu, 1950'lerde hümanist hareket döneminde kilit figür olan Abraham Maslow nedeniyle ilgi gördü. 1950'lerde kişinin kendi yeteneklerini ve yaratıcılığını gerçekleştirme ve ifade etme süreciyle popüler hale geldi.

<span class="mw-page-title-main">Stanislav Grof</span>

Stanislav "Stan" Grof, transpersonel psikolojinin geliştirilmesinde büyük katkıları olan 1960'lardan beri Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Çek doğumlu psikiyatrist.