İçeriğe atla

Kençliyü

Kençliyü – Türk, Altay ve Oğuz geleneğinde Yağma Merasimi. Kençlüyü şeklinde de söylenir. Han-ı Yağma da denir. Yağma veya Talan olarak da bilinir. (Her iki sözcük de Türkçeden Farsçaya geçmiştir. Kimilerine göre ise tam tersine Farsçadan Türkçeye geçmiştir.)

Anlam ve Uygulama

Bir yöredeki zengin kişinin veya ağanın mallarını kendi isteğiyle talan ettirmesi anlamına gelir. Bu durum onun şanını ve şerefini yüceltir. Bu uygulama onları yoksul bırakmaz, aksine daha etkili bir konuma yükseltirdi. Önceleri tüm malını mülkünü yağma ettirme geleneği varken, sonraları biraz daha hafifletilmiştir. Sonraki devirlerde tüm varlığını dağıtmak yerine; dağ gibi et, tepe gibi ekmek yığdırırlar, göl gibi kımız döktürürlerdi. İnsanlar da bu 90 atla 900 sığırın ve 9000 koyunun eti ile 90 havuz kımızı yağma eder, eğlenir yer içerlerdi. Pek çok ilkel kültürde benzer biçimlerde “Potlaç” adıyla bilinen ve var olan bir uygulamadır. Ayrıca Türklerde "Toy" (şenlik; toylamak: şenlik yapmak”), "Şölen/Şülen" (karnaval, merasim) gibi eğlenceler içerisinde yer alan yağma ve talan kavramları yoksullarla paylaşıma gidilmesinin ve toplumsal sorumluluğun simgeselleştirilmiş uygulamalarıdır.

Han-ı Yağma, potlaç ve armağan ekonomisi ile ilgili bir gelenektir. Eskiden düğün, bayram gibi toplumsal etkinliklerde zengin kimseler büyük ziyafetler verirlerdi. Ziyafetin sonunda misafirler ziyafette kullanılan altın ve gümüş yemek takımlarını ve değerli sofra yaygılarını diş kirası olarak paylaşırlardı. Bu ziyafeti veren kimsenin toplum içindeki itibarı artardı. Dede Korkut Hikâyeleri'nde de rastlanılan bu gelenek bugün yaygınlığını yitirmiştir.

Etimoloji

  • Kençliyü: (Kenç/Genç) kökünden türemiştir. Gençlik kelimesi ile aynı kökten gelir. Gençleşmek, yenilenmek anlamı vardır.
  • Yağma: (Yağ) kökünden türemiştir. Yağmur gibi olmak, üşüşmek anlamını taşır.
  • Talan: (Tal/Dal) kökünden türemiştir. Talmak (dalmak) fiilinden türemiştir.

Kaynakça

Ayrıca bakınız

İç bağlantılar

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nevruz</span> Baharın ve yeni yılın gelişinin kutlandığı bir gelenek

Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz dünya çapında çeşitli halklar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı. Nevruz bayramına 4 hafta kala, her salı günleri özel günler olur ki, bunlara çarşamba denir.

<span class="mw-page-title-main">Bayram</span> gelenek veya kanunla bellirlenen kutlama günü

Bayram, millî, dinî veya özel olarak önemi olan ve kutlanan gün veya günlerdir.

Han, eski Türk - Moğol topluluklarında hükümdar. "Ulu insan", "lider" anlamları taşımaktadır. Moğolcada ve bazı Altay lehçelerinde Kan (Gan) olarak da söylenir. İngilizcede king denilen kral sözcüğünün Türkçedeki karşılığıdır.

<span class="mw-page-title-main">Baksı</span>

Bahşı, Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır. Türkçe Kişi Adları Sözlüğünde; 1. Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim. olarak tanımlanır.

Adak, herhangi bir dilek yerine geldiğinde karşılığında yapılacağı veya verileceği söylenen şey ve bunun sonucunda insanın kendisini Tanrı'ya karşı yükümlü kıldığı durum. Osmanlıca nezir kelimesinin Türkçe karşılığıdır. Kutsal varlıklardan yardım dilemek amacıyla kurban kesme, saçı verme, mum yakma, para bağışlama gibi eylemlerde bulunma taahhüdü. Hatta bir şeyden vazgeçme örneğin bir hayvanı doğaya salma bile adağın kapsamına girer. Örneğin Türkçe ile uzak akraba olan Yakut dilinde Adık olarak söylenen bu sözcük bazı nesnelerin yakılmasını ve hayvanların özgür bırakılmasını da ifade eder. Bu yüklenim yerine getirilmediği takdirde kişinin başına olumsuzluklar, hatta felaketler geleceğine inanılır.

Batur (Bahadır), kahraman ve yiğit savaşçı anlamına gelen, Türk ve Moğol dili kökenli onursal unvan. Bu unvan, cengâverlerlik ve yiğitlik yapmış askeri komutanlar ve destansı kahramanlar için kullanılan bir Altay terimidir. Batır, Badır, Bağatur, Bagatur, Bogatur, Bagatır, Batar, Bağatar, Bahadır olarak da söylenir.

<span class="mw-page-title-main">Eje</span> Türk mitolojisinde bir karakter

Eje, Türk ve Altay mitolojisinde yeryüzündeki ilk kadın, Havva. Ece, Eçe, Ejey, Ecey de denir. Sümerlerdeki Ecem ile de bağlantılıdır. Türkçede abla, kraliçe gibi anlamları vardır. Eje'nin kocası Adem ise Elley veya Törüngey olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Kırklar</span>

Kırklar, Türk halk inancında Kırk Evliya. Kırkavlan da denilir. Bilinmeyen bir yerlerde yaşayan kırk kutlu kişidir.

Ağal - Yakut ve Altay mitolojisinde "Ruh çağırma".

<span class="mw-page-title-main">Ak Oğlanlar</span>

Ak Oğlanlar - Türk ve Altay mitolojisinde İyilik Tanrıları. Ak Erler de denir. Ülgen Han'ın oğullarıdırlar. Kıyatlar adı da verilir. Yedi kardeştirler. Yedi Altay boyunun koruyucusudurlar. Yedi Kat yeraltını sembolize ederler. Kıyat sözcüğü aynı adlı bir Moğol boyunu çağrıştırmaktadır. Moğollarda Kıyat ve Kıyan adlı iki akraba boy vardır. Ak Oğlanların adları şu şekildedir:

  1. Karağus Han: Kuşlar Tanrısı
  2. Karşıt Han: Temizlik Tanrısı.
  3. Pura Han : At Tanrısı.
  4. Burça Han: Zenginlik Tanrısı.
  5. Yaşıl Han: Doğa Tanrısı.
  6. Kanım Han: Güven Tanrısı.
  7. Baktı Han: Lütuf Tanrısı.

Bayındır Han - Türk söylencelerinde adı geçen efsanevi kağan. Bayundur Han olarak da bilinir. Korkut Ata öykülerinde Han'lar Han'ı olarak tanımlanır. Bayındır Han hükmettiği halka her sene büyük şölen düzenler, yiyecek ve içecek yağma ettirir. İsminin anlamına bakıldığında Ülkeyi dirlik ve düzen içinde tutan, geliştiren, uygarlığı yayan bir kişi olduğu ve bu ismin belki de bir unvan olarak verildiği akla gelmektedir.

Karaoğlanlar – Türk ve Altay mitolojisinde Kötülük Tanrıları. Karaerler de denir. Erlik Han'ın oğullarıdırlar. Sayıları dokuzdur. Moğolların "Dokuz Kana Susamış Tanrı"ları ile benzerlik gösterirler. İnsanlara kötülükler getiren kara fırtınalar estirir, kan yağmurları yağdırırlar. Erlik'in sarayının veya yeraltının kapılarını bekledikleri için Kapı Bekçileri diye anılırlar.

  1. Temir Han: Demir Tanrısı.
  2. Karaş Han: Karanlık Tanrısı.
  3. Matır Han: Cesaret Tanrısı.
  4. Şıngay Han: Kargaşa Tanrısı.
  5. Kümür Han: Kömür Tanrısı.
  6. Badış Han: Felaket Tanrısı.
  7. Yabaş Han: Bozgun Tanrısı.
  8. Uçar Han: Haber Tanrısı.
  9. Kerey Han: Arabozuculuk Tanrısı.

Yuğ – Türk ve Altay halk kültüründe ve inancında Cenaze Töreni. Yoğ veya Yığ olarak da söylenir. Cenaze töreni, cenaze yemeği gibi anlamları vardır. Yuğ, zaman zaman "Ağıt" ile eşanlamlı kullanılsa da daha geniş kapsamlıdır, sadece okunan ezgiyi değil, yapılan töreni de ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Mergen</span>

Mergen Han, Türk ve Altay mitolojisinde Akıl Tanrısı. Pergen Han olarak da bilinir. Aklı ve zekâyı temsil eder. Göğün yedinci katında oturur. Bilgelik sahibidir. Oku ve yayı vardır. Bilgeliğiyle attığı ok hedefini şaşırmaz. İnsanlara bilgelik verir. Bilimi ve felsefeyi simgeler. Tanrı Kayra Han'ın oğlu olarak kabul edilir. Mergen, ayrıca masal ve efsane kahramanlarında bir unvan olarak kullanılır; Kan Mergen, Ay Mergen, Kartaga Mergen, Südey Mergen gibi.

Kosa – Türk ve Altay halk kültüründe Bahar Şenliği. Koça şeklinde de söylenir. “Kodu” adıyla da anılır. Nevruza birkaç gün kala başlayan ve Nevruz gününün sonuna kadar devam eden şenliklerdir. Bu bayramın koruyucu ruhu olan Koça Han adına düzenlenir.

<span class="mw-page-title-main">Irkıl</span>

Irkıl Han - Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel Şaman. Arkıl Han olarak da bilinir. Şamanların atası olarak kabul edilir. Yeryüzündeki ilk şamandır. Üç yıl önce ölenleri bile diriltir, körlerin gözünü açar. Anlatıldığına göre o kadar güçlüdür ki, hiçbir tanrıyı tanımaz. Tanrı Ayığ Han onu yanına çağırtarak bu gücü nereden aldığını sorar. O da, hiçbir yüce güç tanımadığını ve yaptıklarının kendi gücü ile olduğunu söyleyerek tanrıya karşı saygısızlık yapar. Bunun üzerine Ayığ Han, Irkıl'ı ateşe attırarak yaktırır. Onun yandığı bu ateş diğer gelecek kamların ruhlarını oluşturur. Türk ayin ve törenlerinin temellerini atan kişi olarak da bilinir.

Koça Han, Türk ve Altay mitolojisinde bereket Tanrısı. Kosa Han da denir. Kendisi adına İlkbaharda “Koçagan/Koçıgan” adlı bereket töreni yapılır. Şor Türklerinde ise bu törenin sonbaharda yapılan yansımasının adı “Paktıgan” olarak yer alır. Bu isim de Baktı Han’ın adından gelir. Zaman zaman adı Baktı Han ile birlikte anılır. Bu törende ev ev dolaşıp pay toplar. Kosa töreniyle yakından ilgilidir. Bu törenlerde Şaman bir maske takar. Akşamüzeri topladıklarını yığarak bir şenlik yapar.

<span class="mw-page-title-main">Otağ İyesi</span>

Otağ İyesi – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe ve inanışında çadırın koruyucu ruhu. Otak İyesi de denir. Eş anlamlı olarak Çadır İyesi, Çerge İyesi ve Tirme İyesi tabirleri de kullanılır. Moğollar Macan Ezen veya Asar Ezen derler. Alaçık İyesi de yine benzer bir varlığı ifade eder. Her çadır için farklı bir İye vardır. Türk kültüründe otağ önemli bir yere sahiptir. Türk ve Moğol İmparatorlarının hiç kapatılmayan ve kırk öküz tarafından çekilen Otağlarının bulunduğu tarihsel kayıtlarda mevcuttur. Bu otağ yerleşik kültürdeki sarayın yerini tutmaktadır. Macarca Sator olarak geçer. Kırgız bayrağında yer alan kesişen altı yol motifi, Kırgız çadırlarının tepe penceresinde tahtadan yapılan bir desendir. Bu Geleneksel Kırgız çadırının üst bölümünde bulunan ve bakıldıginda içeriden güneşin görüldügü “Tündük” sembolüdür.

Pakta – Türk ve Altay halk kültüründe bir tür bereket töreni. Bu bayramın koruyucu ruhu olan Baktı Han adına düzenlenir.

Toy ya da kengeş, İslamiyet öncesinde Türk devletlerinde devlet işlerinin görüşülüp ve tartışıldığı aynı zamanda yasama, yürütme ve yargı yetkisini kullanan meclistir. XIII. yüzyılın ortalarından itibaren Türkçe kaynaklarda geçmeye başlayan kurultay kelimesi, toy yerine kullanılmaya başlanmış ve toy sadece yemekli eğlenceler için kullanılan bir kelime hâline gelmiştir.