İçeriğe atla

Kençek

Kençekler, Kaşgarlı Mahmud'un çeşitli Türk toplulukları hakkında bilgiler verirken değindiği boylardandır. Kençekler ve Kençekçe ile ilgili bilgiler Divânü Lugâti’t-Türk ile sınırlıdır.[1]

Kaşgarlı'nın Kençekçe olarak adını söylediği kendük (كندك), togrıl ( تغرل), yudhuğ (يذغ), kenpe (كنبا), körke (كركا), çaha (جاها), çulıman (جليمان), çawlı (جاڤلى), çowlı (جوڤلى), çeşkel (جشكال), şenbuy (شنبوى), kewli (كاڤلى) ve dünüşge (دنشكا) kelimeleridir.

Kençekler hakkında Kaşgarlı Mahmud, Divânü Lugâti’t-Türk’de şu bilgileri de verir:

En açık ve doğru dil - ancak bir dil bilip - Farslarla karışmayan ve yabancı ülkelere gidip gelmeyen kimselerin dilidir. İki dil bilen şehirlilerle düşüp kalkan kimselerin dilleri bozuktur. İki dil bilenler "سغداق Soğdak",[2] "كنجاك Kençek",[3] "ارغو Argu"[4] boylarıdır. Gezginci olarak yabancılarla karışanlar "شْتَن Xotan" ve "تبت Tübüt" halkı ile "طَنغُت Tenğüt"lerin bir kısmıdır.[5]

Kaşgar’ın Kençekçe konuşan köyleri vardır. Şehrin içindeki halk Hakanlı Türkçesiyle konuşurlar.[6] Xotanlılarla Kençekliler kelimenin önünde bulunan ألِفleri (ه h) ye çevirirler. Türk dilinde bulunmayan bir harfi kattıkları için biz onları Türk saymıyoruz. Türkler "baba"ya "اتا ata", Xotanlılarla Kençekliler "هَتَ hata", Türkler "ana"ya "اَنا ana", onlar "هَنَ hana" derler.[7]

Aslî olan he harfine gelince, o öz Türk dilinde bulunmaz. Yalnız "er ahladı" sözü vardır; ‘adamcağız göğsünü geçirdi, ah dedi, ahladı.’ demektir. Bu söz, göğüsten bir sesin çıkmasını anlatır. Baykuş için "ühi" denirse de öz Türkler buna "ügi" derler. Xotan ve Kençek dillerinde he bulunursa da bunlar asıl Türk ilinden olmayıp Türk ülkesine göç etmiş kimselerdir.[8]

Kökenbilimsel araştırmalar

İbrahim Kafesoğlu, Kaşgar, Balasagun, Talas, Fergana arasında yaşayan Argu, Yabaku, Çomul, Oğrak, Çaruk, Edhgiş, Kençek gibi toplulukların hep “Doğu Türk” kolları olduğunu ve Göktürklerle bağlantılı bulunduklarını ifade etmektedir[9]

Zeki Velidi Togan ise, eski Başkurt söylentilerinde Başkurtların atalarının eskiden Buhara taraflarında yaşadıklarını ve kavmî isimlerinin de "Kence" olduğunu belirterek bu rivayetin kenara atılamayacağını, zira Aral Gölü etrafında "Kence" ve "Kencek" isminde kabilelerin yaşadığını, Başkurtlar arasında da "Kencek" şeklinde aile isimleri görüldüğünü belirtir. Bu söylentilere dayanarak Togan, Başkurtlar’ın Orta Asya’dan ve Aral Gölü bölgesinden gelmiş olabileceklerini, ayrıca Kaşgarlı’nın bugünkü Talas civarında "Kençek Señir" isminde bir yerden söz ettiğini söyler. Buradan hareketle Kençeklerin Kanglı ve Gurlarla da akraba kavim, Halaç ve Karluklarla birlikte ise Eftalit birliğine dahil olduklarını ifade eder.[10]

Kençekçe kelimelerin anlamı

  • kendük: küp gibi topraktan yapılan büyükçe bir kap, küp.
  • togrıl: et ve baharatla doldurulan bağırsak, bumbar dolması.
  • yudhuğ: çocuklara sövülen bir kelime.
  • kenpe: bir ot adı.
  • körke: ağaçtan yapılmış tabak.
  • çaha: çakmak.
  • çulıman: su birikintisi.
  • çawlı: ateş yakılan meyve kabukları.(Çalı)
  • çowlı: tutmaç süzgeci.
  • çeşkel: çanak, çömlek.
  • şenbuy: başka bir davetten sonra geceleyin gidilen içki ziyafeti.
  • kewli: ırmak ağzı.
  • dünüşge: “sülüklü pancar” denen sebze.
  • büşinçek: üzüm salkımı.
  • banzı: bağ bozulduktan sonra asmaların üzerindeki üzüm kalıntıları, neferneme.
  • lüçnüt: imece.
  • rapçat: angarya, beyin halkın gölüklerini alıp üzerine parasız olarak yük yükletmesi gibi.
  • buldunı: içerisine yaş ya da kuru üzüm konan hoşmerim.
  • sin: sen.
  • hana: anne,Ana
  • hata: baba, Ata

Notlar

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 17 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2024. 
  2. ^ Soğdak (سغداق): “Balasağuna gelip yerleşmiş olan bir ulustur”.
  3. ^ Kençek (كنجاك): "türklerden bir bölük".
  4. ^ Argu (ارغو): Bir Türk boyu.
  5. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 29.
  6. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 30.
  7. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 32.
  8. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt III, sayfa 119.
  9. ^ İbrahim Kafesoğlu, (1996). Türk Millî Kültürü. 14. baskı. İstanbul: Boğaziçi Yay. sayfa 147.
  10. ^ Zeki Velidi Togan (2003), Başkurtların Tarihi. Ankara: Türksoy Yay. sayfa 4-5.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dîvânu Lugâti't-Türk</span> Kâşgarlı Mahmudun yazdığı Türkçe-Arapça sözlük

Kitâbu Dîvânu Lugâti't-Türk Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür.

<span class="mw-page-title-main">Karaevli boyu</span> Oğuz boyu

Karaevli boyu Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden onikincisi; "Karabölük"lerdir. Belgeleri şudur : diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Bu boyların Bozoklar kolundan Oğuz Kağan'ın oğlu Gün Han'ın soyundan geldikleri kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Fergana</span>

Fergana, Özbekistan'da Fergana ili'nin yönetim merkezi olan şehir.

<span class="mw-page-title-main">Kızılsu (il)</span>

Kızılsu Kırgız Özerk İli, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bir Kırgız özerk bölgesidir.

Karahanlı Türkçesi, Hakaniye Türkçesi, Karahanlıca veya Hakaniye lehçesi, Türk dilinin tarihinde konuşulmuş ve yazılmış olan tarihî dönemlerinden biridir. Türk dilini eski, orta, yeni olarak üç döneme ayıran Türkologlara göre Karahanlı Türkçesi, Orta Türkçenin ilk dönemini oluşturur. Böyle düşünen Türkologlara göre 10.-15. yüzyıllar arası Orta Türkçe dönemidir. 13. yüzyıldan itibaren Türk yazı dilinin (Kuzey-) Doğu ve (Güney-) Batı olarak iki ayrı kol hâlinde geliştiğini göz önünde bulunduran diğer bir kısım Türkologlar, Karahanlı Türkçesini Eski Türkçe içine alır. Bugüne ulaşan metinleri 11. ve 12. yüzyıllara ait olan Karahanlı Türkçesi, Eski Uygur Türkçesiyle çağdaştır.

<span class="mw-page-title-main">Yağma</span> Orta Çağda yaşamış bir Türk boyu

Yağma, Orta Çağ'daki bir Türk boyudur, bu boy günümüz Uygurlar'ın ve Özbekler'in atalarıdır. Bu boy bir kolu olan ve Üç Oğuzlar denilen birlik, Yağma, Karluk ve Çiğil boylarından oluşmuştur. 7. yüzyıldan itibaren Karahanlılar dönemi boyunca Yağma boyu Müslüman Araplar ve Çinliler tarafından kuvvetli ve kudretli siyasi varlıklar olarak Tarım Havzası, Cungarya havzası ve Yedinehir (Yedisu) bölgesinde göze çarpmışlardır.

Altun Dağları, batı tarafının büyük bir kısmı olan Nanşan sıradağlarının bir parçası olup, tahminen 700 km uzunluğunda ve 200 km eninde, güneydoğu ve doğu Sincan Uygur Özerk Bölgesinden Qinghai ve Gansu Eyaletlerine kadar uzanır. Güney'den Altun dağları Kunlun dağlarının orta parçası, ayrıca batı ve kuzey'den Tarım Havzası ve Taklamakan Çölüne kadar uzanır. Güneybatı'da karlarla kaplı tepeleri 6100 metre, buna karşın ortalarda incelip ortalama 4000 metre ve Nanşan'a yaklaştıkça ortalama 5000 metreye kadar yükselir.

<span class="mw-page-title-main">Taraz</span> Kazakistanın Jambıl Eyaletinin merkezi şehir

Taraz, Tarâz veya Tıraz, önceleri Talas, Jambıl veya Cambul ve Evliya Ata, Kazakistan'ın Jambıl Eyaletinin merkezi olan bir şehirdir. Güney Kazakistan'da, Kırgızistan sınırına yakın olup Talas Nehri (Taraz) üzerindedir.

Yabaku, oldukça gizemli ve on tanınmış seçkin Türk boylarından biridir. Kâşgarlı Mahmud, Divân-ı Lügati't-Türk'te;

<span class="mw-page-title-main">Çerçen İlçesi</span>

Çerçen İlçesi, Çin Sincan Uygur Özerk Bölgesinin güneyinde, Bayangolin Moğol Özerk İli'inde bir ilçedir.

Kençek Señir veya Kençek Senğir, Kaşgarlı Mahmud'un Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te Talas yanında Kıpçak sınırı olan şehrin adıdır.

Kuyas, (Quyās) Divân-ı Lügati't-Türk'te ismi geçen göçebe Çiğillerin oturduğu, Barsgan'nın ötesinde bir kasabadır. “تخسى Toxsı”: Kuyas'ta bulunan bir Türk boyunun adı. ”Toxsı Çiğil” dahi denir.

Yafınç Kaşgarlı Mahmud, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te şöyle tanımlamaktadır;

Kümi Talas, Divân-ı Lügati't-Türk'te adı geçen, İslam hududunda, veya kümi كمى “kümi talas = Uygarlar sınırında bir yerin adı” "تلس Talas" Taraz diye tanınmış olan bir şehir. Talas, ikidir; birine Uluğ Talas denir; ikincisi İslâm sınırında bulunur, Kiçi Talas denir." Kümi Talas, harita'da yukarı İrtiş ile Tarbagatay Dağları arasında yer alır. Uluğ Talas(Tirâz)'ın Argu ilinde, diğeri Kümi veya Kiçik Talas, Uygur sınırında olduğu anlaşılıyor. Bazı araştırmacılara göre Talas, Uluğ Talas ve Kumi Talas Yedisu bölgesindedir.

Katun sını, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divânu Lügati't-Türk'te "قاتون سينِ Katun sını" "Çin ile Tenğüt ülkesi arasında bir şehir adı." ve "تنكت Tenğüt" "Çin'e yakın oturan Türklerden bir bölük" ve "bunların yurdu." şeklinde tanımlanmıştır. Bu bilgiler doğrultusunda, Katun sını şehrinin tahminen günümüz Moğolistan sınırları içinde varsayılır.

Yanğı balık, "ينكيبَلِغ Yanğı balık" "bir Uygur şehri." şeklinde tanımladığı Uygur ilinde çizdiği haritada işaret etmediği tarihi bir şehirdir.

Karnak, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divânu Lügati't-Türk'te "قرناق Karnak" "Oğuz şehirlerinden biri”. şeklinde tanımlanmıştır. "Bilād al-Guzziyya" yani Oğuz ilinde bir Oğuz şehridir. O dönemde Siri Derya havzasında nehrin sağ yakasında biraz ileride konumlanmıştır.

Çarukluğ, Kaşgarlı Mahmud, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te;

Kinğüt veya Künğüt,, Kaşgarlı Mahmud, Türk Dili'nin en eski ve değerli sözlüklerinden Divân-ı Lügati't-Türk'te;

<span class="mw-page-title-main">Ulayundluğ boyu</span> Oğuz boyu

Ulayundluğ boyu veya Ulanyundluk boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri ve Kaşgarlı Mahmud'a göre Divân-ı Lügati't-Türk'teki yirmi iki Oğuz bölüğünden "Onyedincisi; "الايُندلُق Ulayundluğ"lardır. Belgeleri şudur : " diye tanımladığı bir Oğuz boyudur. Alayundluğ kelimesi "الا ala" "Ala tenli." + "يند yund" "At. Bu cins ismidir." + "luğ" ekinin birleşmesinden oluşmuştur.