İçeriğe atla

Kemankeşlik

Kemankeşlik; Osmanlı İmparatorluğu döneminde yapılan bir okçuluk sporudur.

Osmanlı İmparatorluğunda okçuluk Orta Asya Türkleri'nden gelmiştir. Osmanlı kemankeşlik sporu yüzyıllardır adını çok bilmediğimiz büyük kemankeşlerin (Bursa'lı Şüca, Havandelen Solak Bali, Tozkoparan İskender vs.) çıkmasını sağlamıştır. Bu sporcuların kimilerinin menzil atışları 1275 gez (800-850 metre) mesafeler ile kırılması güç rekorlara imza atmışlardır. Osmanlı kemankeşleri pir olarak Allah yolunda ilk ok atan kişi Sahabe'den Sa'd bin Ebû Vakkas'ı sayarlar.

Kemankeşlik sporunun araçları olan ok ve yay için ise;

  • Okun boyu "gez" olarak ölçülür. Bir gez yaklaşık olarak 61 cm'dir, çeşitli ahşap malzemelerden (çam ağaçlarının kuzey rüzgarı alan kısımlarından) veya bambu kamışından yapılır,
  • Ok ucuna "demren" ya da "temren" adı verilir, kemik veya demirden yapılır,
  • Okun son kısımı olan tüy kısmına ise "yelek" adı verilir, genelde kuğu, kartal tüyleri kullanılır, ucunda temreni olan oklara işlevine göre gerektiğinde yelek takılmaz.
  • Zihgir denilen bir halka yay kirişlerini kuvvetle çekip düzenli bırakabilmek için başparmağa takılırdı.
  • Yay: Osmanlı yayı ise son derece işlevsel, aynı zamanda kısa, kullanımı kolay ve "pek", yani oldukça sert yaylardır.
  • Yay ipine kiriş, "tirkeş" veyahut Çile adı da verilir. Tirkeş, genelde koyun bağırsağından olabileceği gibi ibrişimden de imal edilir.
  • Yaylar genelde filmlerde görüldüğü gibi sürekli olarak gergin durumda değillerdir. Normal durumda tirkeş ve yay gerilimsiz ve gevşek bir şekilde durur, kullanılacağı zaman ise yay kurulur.
  • Yay terse doğru kurulmaktadır ve oldukça güç gerektiren bir iştir (Harbiye Askeri Müze'de yay örnekleri ve kurulumun nasıl yapıldığına dair çizimler mevcuttur). Kaynaklar bazı kemankeşlerin ve gücü ile nam salmış pehlivanların "pek" yayları tek kolları ile kurabildiklerinden övgü ile bahseder.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yay (silah)</span> kol kuvveti ile gerilip atılan, delici uzun menzilli savaş aleti

Yay, kirişi kol kuvvetiyle gerilip salıverildiğinde oku kontrollü bir şekilde çok uzaklardaki hedefe saplayabilen bir savaş, av ve okculuk sporu aletidir. Kavs veya kabza da denir.

<span class="mw-page-title-main">Rafting</span>

Rafting, raft adı verilen botlarla (sallarla), debisi yüksek nehirlerde yapılan bir nehir sporudur. Raftingde asıl olan içinde bulunduğunuz raftı devirmeden, kürekle yönlendirerek kayalar ve engeller arasından geçirmektir. Rafting, 4 ile 6 kişilik takımlar halinde yapılır ve başarılı olabilmek tek vücut gibi hareket eden bir takım olabilmekten geçer. Takım bireylerinin bot dizilişi sağ-sol ve ön-arka oturuş pozisyonlarını barındırmakta olup ve her bireyin geçilecek engel sırasında uygulayacağı teknik performans birbirinden farklı ama aynı sonuca bağlı hareketler bütününü temsil eder. Bu sporda akarsular zorluk seviyesine göre altı dereceye ayrılır. 6. derecedeki akarsulara girilmesi halinde ölümcül sonuçlar doğurabilir oldukça tehlikeli en zor parkurlardan oluşur, 1. derece akarsu ise her yaşta insanın gerekli güvenlik ekipmanlarını kuşanarak rahatlıkla rafting yapabileceği kolay seviyede parkurlardır.

<span class="mw-page-title-main">Eskrim</span> silahlı bir uzak dövüş sporu

Eskrim, kılıçla yapılan bir dövüş sporudur. Kökleri düellolar ve nefsi müdafaa için kullanılan kılıç ustalığıyla yakından ilişkilidir. Eskrimin bir spor dalı olarak gelişmesi 18. yüzyılın ortalarında başlamıştır. 1896 Yaz Olimpiyatları'nda yer alan spor dallarından biridir.

<span class="mw-page-title-main">Köprü</span> iki yakayı birbirine bağlayarak yolu bir yandan ötekine eriştirmek için yapılan yapı

Köprü, nehir ve vadi gibi geçilmesi güç bir engelin iki kıyısını bağlayan veya herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Okçuluk</span>

Okçuluk, kökeni insanoğlunun avcılık günlerine dayanan, oku bir yay aracılığıyla hedefe göndermeyi amaçlayan spor dalıdır. Eski zamanlarda avlanmak, saldırmak vb. amaçlarla kullanılıyordu. Bu yay ve oklar basit bir yapıya sahiptir. Okçuluk ilk kez 1904 Yaz Olimpiyatları'nda olimpik programa alınmış, 1972'den beri aralıksız olarak programlarda yer almaktadır. Bu branşta ilk dönemlerde Fransa, Belçika ve Büyük Britanya söz sahibiyken, daha sonraki dönemlerde ABD, Rusya, İskandinav ülkeleri, İtalya ve Kore bu ülkeleri izlemiştir. 1931'de kurulan ve hâlen 140 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu okçuluk dalında en büyük otoritedir.

Olimpik yay, okçuluk sporunda yaygın olarak kullanılan yay türüdür. Basit olarak, yay kirişinin çekilmesiyle oluşan potansiyel enerjiyi oka aktararak oku atmaya yarayan ekipman olarak tanımlanabilir. Klasik Kızılderili ya da Hun yaylarının aksine, karbon, fiber, çelik gibi malzemeler kullanarak üretilir. Yayı çekmeyi, Kiriş adı verilen ipin, yayın alt ve üstündeki tahtaları yani limbleri geriye doğru esnetmesi sağlar. Yani esnek olan ip değil, alt ve üst limblerdir.

Makaralı yay, okçulukta yaygın olarak kullanılan yay çeşitlerinden biridir. Yayın kolları makara sistemi sayesinde el ile daha kolay büküldüğü için daha kuvvetli, daha sert, daha az hareket eden yaylar kullanılabilir, ok daha yüksek hız ve kinetik enerjiyle fırlatılabilir. Bu yüzden enerji kol hareketinden çok, çok daha hafif olan ve kolay dönen makaraları çevirmeye ve asıl amaç olan okun gönderilmesine harcanır, daha verimlidir.

Molodi Muharebesi, 1572 yılının Temmuz-Ağustos aylarında olmuştur. Bu savaş, Korkunç İvan'ın en önemli savaşlarından biridir. Kendi ordusundan iki kat büyük bir orduyu yenmiştir. Korkunç İvan, Moskova Şehrinin 40 mil yakınlarında Osmanlı cephaneleri destekli, Kırım Hanı I. Devlet Giray Han'a karşı savaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türk okçuluğu</span>

Türk okçuluğu, Türklerde okçuluğun ve özellikle atlı okçuluğun önemi tarih öncesi zamanlara kadar uzanır. Yaklaşık MÖ 5000'den itibaren Altay ve Tanrı Dağları çevresinde ortaya çıkan, daha sonra da İç Asya’ya tamamen egemen olan "Atlı Bozkır Kültüründe" atlara ve okçuluğa büyük önem verilmektedir. Tarihteki Türk atlı okçuları, dört nala giderken eyer üstünde dönüp arkaya ok atarak hedefe tam isabet ettirme ustalıklarıyla tanınmışlardır. Uluslararası literatürde "Part Vuruşu" olarak isimlendirilen at üzerinde geriye doğru yapılan ok atışının en başarılı ve en ünlü uygulayıcıları Türkler olmuşlardır. Türk kahramanı Tarkanların tolgalarına şahin tüyü takma hakkı yalnızca Part atışını başarılı bir şekilde uygulayabilenlerine verilmiştir. Vur-kaç, sahte geri çekilme ve düşmanın etrafını sarma gibi taktikler Türk atlı okçularının kullandığı ve birçok zaferde kilit rol oynayan taktiklerdir. Türk destanlarından Oğuz Kağan Destanı'nda ok ve yay, sembolik anlamlarla yer almaktadır. Türk kültürünün geçmişinde okçuluk geniş bir alanda öneme sahip olmuştur. Orta Asya'da geçim kaynağı ve askerî tatbikat niteliği olan sürek avları, Türk atlı okçuluğunun gelişmesini sağlamış; Türkler bu becerilerini Orta Asya'dan Anadolu'ya taşımışlardır. Savaşçılık, avcılık, sporculuk gibi alanların dışında sosyal alanda da okçuluk önem teşkil etmiştir. Örneğin askeri bayramlarda, dinsel törenlerde çeşitli sportif okçuluk yarışmaları toplumsal hayatta yer almıştır. Avrasya coğrafyasında göçebe yaşayan Türklerin ok ve yay yapımında kullanılan özel malzeme ve teknikleri gizli bir şekilde usta-çırak yoluyla nesilden nesle aktarması, teknolojik fark sayesinde yerleşik halklara karşı Türklere üstünlük sağlamış ve silah üreticisiyle ailesine sosyal yaşamda seçkinlik kazandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gez ve arpacık</span>

Gez ve arpacık, tabanca ve tüfek gibi balistik muharebe silahlarında isabet oranını artırmak için kullanılan elemanlar. Gez, atıcının gözüne yakın olan, genellikle "v ya da u" veya "çember" şeklindeki kısımdır. Arpacık ise silahın namlusunun ucuna yakın olan ve dikey bir tahıl tanesini andıran parçacıktır. Bazı silahlarda gez ve arpacık veya her ikisi de bir çemberin içinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Sadak</span>

Sadak ya da okluk, ok ile yay koymaya yarayan torba. Daha çok omuzdan bir bağla sırta asılır ya da belde kemere takılı olarak taşınır. Geleneksel olarak deri, ahşap, kürk ya da diğer doğal malzemeden yapılırken, günümüzde genelde metal ya da plastikten yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Alp kelebeği</span> Bir düğüm çeşiti.

İpin ortasında sabit ve güvenilir bir halka oluşturan bir düğüm çeşididir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda spor belli başlı bir yere sahipti ve hâliyle spor yapan kişi ilgi ve alâka görmekteydi. Osmanlı halkının uğraştığı başlıca sporlar arasında güreş, avcılık, kemankeşlik, binicilik (Cündicilik), cirit bulunmaktaydı.

Yay tokmak tokmakla yayın kirişine vurup titreterek ve bu titremeyi pamuk ve yün elyafları arasında yapıp, onları zıplatıp, tekrar düşürerek elyaf yığınını yumuşak ve hacimli hale getirmeye yarayan alet ikilisidir. Şilte, minder ve yorganların içindeki elyafların belli zaman aralıklarıyla bu "pamuk atma" işleminden geçirilip yumuşatılmasında, böylece keçeleşmelerinin önlenmesinde kullanılır.

Tozkoparan İskender, Türk okçu. Türk okçuluk tarihinin en büyük kemankeşlerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı silahları</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri kuvvetleri yüzyıllar boyunca çeşitli silahlar kullandı. Topkapı Sarayı'nın cephaneliğinde seçkin eşyaların bulunduğu geniş bir koleksiyon vardır.

<span class="mw-page-title-main">Over-the-line</span>

Over-the-line vuruşa dayalı bir top sporudur. Beyzbol ve softball ile ilişkili bir oyun sporudur.

Dünya Okçuluk Şampiyonası Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından organize edilmektedir. İlk Dünya Okçuluk Şampiyonası 1931'de düzenlenmiştir.

Avrupa Okçuluk Şampiyonası, her iki yılda bir Avrupa ve Akdeniz Okçuluk Birliği tarafından Avrupa'da düzenlenen okçuluk şampiyonasıdır. Okçuluk müsabakaları açık, kapalı alan ve saha şampiyonaları olmak üzere üç farklı Avrupa Şampiyonası turnuvasına dayanmaktadır. Erkekler ve kadınların her biri, eleme turları sistemini kullanan ve FITA kurallarını takip eden kendi yarışmalarına sahiptir. Atışlar yalın yay, klasik yay (olimpik) ve makaralı yay ile yapılır. Her ülke, takım yarışmaları için kategori ve klasman başına üç sporcu gönderebilirmektedir.. İlk kez 1968 yılında Avusturya'nın Reutt kentinde düzenlendi. Daha sonra ilk klasik okçuluk şampiyonası oynandı. İlk Avrupa Okçuluk Şampiyonası 1968 yılında Avusturya'nın Reutte kentinde düzenlendi. Makaralı yay okçuluğunda ilk Avrupa şampiyonası 1994 yılında Çek Cumhuriyeti'nin Nymburk kentinde düzenlendi. 2010 yılında etkinliğe karma takım branşı da eklendi. Şampiyonalar Avrupa Okçuluk Federasyonu (EMAU) tarafından düzenlenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Okçuluk Dünya Kupası</span>

Okçuluk Dünya Kupası, 2006 yılından beri Dünya Okçuluk Federasyonu tarafından düzenlenen, okçuların dört ülkede dört ayakta yarıştığı ve her kategorinin en iyi sekiz okçusunun Okçuluk Dünya Kupası finaline katılmak için ek bir aşamaya ilerlediği bir yarışmadır. Spora yenilikçi yaklaşımı, profilini yükseltmesi ve ulaşımı ile beğeni topladı.