İçeriğe atla

Kemah Kuşatması

Kemah Kuşatması
İran Seferi
İran-Osmanlı savaşları

Kuşatmanın Tacü't-Tevarih'deki minyatürü. Atın üstündeki Bıyıklı Mehmed Paşa
TarihKış-19 Mayıs 1515
Bölge
Sonuç Kesin Osmanlı zaferi
Taraflar
Osmanlı İmparatorluğu Safevi Devleti
Komutanlar ve liderler
Yavuz Sultan Selim
Bıyıklı Mehmed Paşa
Mehmed Bey Varsak
Güçler
Bilinmiyor 300[1]

Kemah Kuşatması, 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti yönetimindeki Kemah Kalesi'ni almasıyla sonuçlanmıştır.

Öncesi

Çok önemli bir konumu olan bu Kemah Kalesi, Anadolu'nun kuzey yoluna hakim bir güzergahtadır. Bu yüzden Yıldırım Bayezid zamanında bu kale, Osmanlı orduları tarafından ele geçirilmişti. Timur istilasından sonra ise bazı Türk devletleri/beylikleri bu kalede hüküm sürdü. 16'ncı yüzyılın başına gelindiğinde ise hızla büyüyen ve etrafı için tehdit olan Safevi Devleti'nin himayesine giren kale, Osmanlı'nın İran Seferi'nde hedef oldu. Düzensiz akınlarla ele geçirilemediği gibi içindeki kuvvetlerin de Erzurum ve Erzincan dolaylarında tahribata yol açması, kalenin zaptını zorunlu hale getirdi.

Çaldıran Muharebesi'nden sonra kışlamak üzere Amasya'ya dönen Padişah, ağır kış şartlarında kuşatmaya ordu gönderilemeyeceği için bu işi yapacağına güvendiği genç Generali'ne bu görevi verdi: Bıyıklı Mehmed Paşa

Kuşatma

Halihazırda Erzincan'da Vali olan Bıyıklı Mehmed Paşa, Padişah fermanını alınca kuvvetlerini topladı ve kışa rağmen Kemah önlerine gelerek muhasarayı başlattı.

Bütün kış muhasarada kalan kaleye ne top atışı yapıldı, ne de genel taarruz oldu. Bunların sebebi ise ağır kış şartlarıydı. Yağan karda ve çıkan tipide kuşatma topu getirmek imkânsızdı, keza piyade hücumu da öyle. Yapılan kuşatmanın iki amacı vardı: Kaledeki Safevi kuvvetlerinin köy baskınlarını durdurmak, ablukada kalan kalenin yiyecek ve mühimmat ikmali yapmasını engellemek.

Bahar olduğunda ise bizzat Amasya'da bulunan Padişah, kuşatma toplarıyla birlikte Kemah üzerine gitti. Yumuşayan hava koşulları sayesinde Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki kuşatma ordusu da kaleye taarruzlar gerçekleştiriyor, müdafilerin direncini azaltıyordu. Padişah ve ana ordunun da gelmesiyle kalenin eskimiş duvarları bombardımanlara dayanamadı, bazı yerlerinde gedikler açıldı. 19 Mayıs Cumartesi günü açılan gediklere yapılan umumi taarruzla kale ele geçirildi.

Hoca Sâdeddin Efendi ise Tâcü't-Tevârih adlı kitabında kuşatma için şu dizeleri yazıyordu:

Tüfenk dumanından bulut oluştu gökte
kötülükte azanın indi taş ensesine
Kızılbaş her yakadan başın çekti içe
Çünkü boğulayazdı o kan denizinde
Yedi muştayı bir anda parlak kılıçtan
Kalmadı kalede tek kişi kızılbaştan

Sonrası

Böylelikle Kuzey Anadolu'nun güvenliği, kati surette sağlanmış oldu. Kale komutası da Karaçinoğlu Ahmed Bey'e verildi. Kaleye yeterli garnizonun da bırakan Padişah, seferi sonlandırarak İstanbul'a doğru yürüyüşe geçti.

Kemah'ın düştüğünü öğrenen Şah İsmail, kuşatma sırasında kalesinde olmayan Kemah Valisi Nur Ali Halife komutasındaki bir orduyu Erzincan'a yolladı. Erzincan'da ise onu Bıyıklı Mehmed Paşa karşıladı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Alemara (Sahib), s.534-537

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mercidâbık Muharebesi</span> I. Selim komutasındaki Osmanlı ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlük ordusu arasında gerçekleşen muharebe

Mercidâbık Muharebesi 24 Ağustos 1516 tarihinde I. Selim komutasındaki Osmanlı Devleti ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlûk Devleti ordusu arasında gerçekleşen muharebedir. Suriye'nin Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen muharebe, Osmanlı ordusunun mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır. Muharebenin sonucunda Memlûk Sultanı Kansu Gavri ölmüş, Memlûk kuvvetleri bozulmuş ve Suriye toprakları Osmanlı Devleti egemenliğine açılmıştır. Jane Hathaway'ın yazdığına göre Kansu Gavri'nin cesedi hiç bulunamadı ve çok geçmeden, onun cinler tarafından alınıp kaçırıldığına dair rivayetler yayıldı. Memlük İmparatorluğu, kuruluşundan beri, tarihi boyunca böyle bir meydan muharebesi kaybetmemiş ve hiçbir hükümdarını muharebe meydanında bırakmamıştır. Moğollar, İlhanlılar, Timur bile Memlükler'i böylesine bir mağlubiyete uğratamamışlardır. Bu bozgundan sonra Mısır'ı değilse bile, Suriye, Lübnan, Filistin, hatta Hicaz'ı Osmanlılar'ın eline düşmekten koruyabilecek hiçbir kuvvet kalmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çaldıran Muharebesi</span> I. Selim ve I. İsmail arasındaki askeri muharebe

Çaldıran Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde yer alan Maku şehri yakınlarındaki Çaldıran Ovası'nda yapılan meydan muharebesidir. Muharebe, Osmanlı imparatorluğu'nun kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İran-Osmanlı savaşları</span> 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasında süren bir dizi savaş

İran-Osmanlı Savaşları, 16 ilâ 19. yüzyıl arasında Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da otoriteyi elinde bulunduran birbirinin devamı niteliğindeki çeşitli hanedanlar arasında gerçekleşmiştir. Osmanlılar ile İran arasındaki ilk savaş 1514 Çaldıran Muharebesi'dir. Son savaş ise 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı'dır.

<span class="mw-page-title-main">Bıyıklı Mehmed Paşa</span> Şark serdarı ve Diyarbakır beylerbeyi

Bıyıklı Mehmed Paşa, sancakbeyi, beylerbeyi ve vezir görevlerinde bulunmuş Osmanlı devlet adamıdır. Fırat-Dicle Seferi ile geniş bir coğrafyada Safevi hakimiyetini bitirerek Fatih Paşa unvanı aldı ve Diyarbakır'ın da ilk Osmanlı valisi olmuştur.

Hoca Sadeddin Efendi, Osmanlı tarihçi, devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Revan Kuşatması (1616)</span>

Revan Kuşatması, 1615-1618 Osmanlı Safevi Savaşı'nda bir evre. Kuşatma Osmanlı ordusunun başarısızlığıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Safî</span> 6. Safevi Türkmen hükümdarı

Şah Safî veya Sam Mirza, Safevi şahı.

Nur Ali Halife İsyanı, Rumlu Nur Ali Halife'nin Şah İsmail'in emriyle Safevi Devleti'ne, Kızılbaşlardan asker toplamak için çıkardığı isyandır.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Kuşatması</span>

Diyarbakır Kuşatması; 1515 yılında Ustacalı Karahan komutasındaki Safevi ordusunun, yönetime karşı gelen Diyarbakır'ı ele geçirmek istemesiyle başlamıştır. Yaklaşık 9 ay süren kuşatma, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun 10 Eylül'de bölgeye gelmesi üzerine son bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Bayburt Kuşatması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında yapılan kuşatma

Bayburt Kuşatması; Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti'nin elinde bulunan şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ovacık Muharebesi</span>

Ovacık Muharebesi; Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Nur Ali Halife komutasındaki Safevi ordusu arasında gerçekleşip, isyanla birlikte Nur Ali'nin hayatını da bitirmiştir.

Sincar Muharebesi veya Sincar Baskını; Mardin'deki Ustacalı Karahan'a takviye için giden Safevi birliklerinin Sincar ovasında düştükleri pusu.

Kerh Muharebesi, Çerkez Hüseyin Bey komutasındaki Osmanlı öncülerinin, Safevi kuvvetlerinin pususu sonucu neredeyse imhası ile sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Koçhisar Muharebesi</span>

Koçhisar Muharebesi, Mayıs 1516'da Mardin Kızıltepe yakınlarındaki Dede-Kargın mevkiinde, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Ustaclu Kara Han komutasındaki Safevi ordusu arasında meydana gelmiştir. İki yıldır bölgede hakimiyet mücadelesi veren iki komutanın nihai karşılaşması, Safevi ordusunun önemli komutanlarıyla birlikte imha olmasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mardin Kuşatması</span>

Mardin Kuşatması, 1516-1517 yılları arasında Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Ustaclu Süleyman Bey komutasındaki Safevi şehrini ele geçirmek istemesiyle gerçekleşip Osmanlı'nın şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fırat-Dicle Seferi</span> 1514 yılında Osmanlı Ordusu tarafından başlatılan askeri harekât

Fırat-Dicle Seferi, 1514 yılında Osmanlı Ordusu tarafından Safevilere ve Memlûklara karşı Doğu Anadolu'da yapılan askerî harekât.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Mısır Seferi</span> 1516–1517 yılları arasında Osmanlılar ile Memlûkler arasında Orta Doğuda gerçekleşmiş olan bir dizi savaş

Büyük Mısır Seferi, Mısır Seferi veya 1516–1517 Osmanlı–Memlûk Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Memlûk Sultanlığı arasında Ağustos 1516 ile Ocak 1517 tarihleri arasında Orta Doğu'da gerçekleşmiş bir dizi savaştır. Sefer sırasında meydana gelen Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve son olarak Kahire muharebelerinde bozguna uğrayan Memlûk Devleti, akabinde Osmanlılar tarafından tamamen ilhak edildi ve Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır toprakları ele geçirildi.

Bağdat Kuşatması, 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda bir evre. Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 1623'te İranlıların eline geçen Bağdat'ı 1625-26'daki başarısız kuşatmadan sonra ikinci kez kuşattıysa da, 39 günlük kuşatmanın sonucunda geri alamadı.

<span class="mw-page-title-main">Erzurum Kuşatması (1628)</span>

Erzurum Kuşatması, Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Abaza Paşa ayaklanmasının merkezi Erzurum'u alarak isyanı sonlandıran harekâtı.

<span class="mw-page-title-main">Tebriz Kuşatması (1585-1586)</span>

Tebriz Kuşatması, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre. Safevî ordusu 25 Eylül 1585 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu'nun ele geçirdiği eski başkenti Tebriz'i geri almak amacıyla kenti 10 ay boyunca kuşattıysa da kaleyi zaptedemediği gibi, 1586 yazında Osmanlı ordusunun bölgeye yeniden gelme ihtimali üzerine kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldı.