Panteizm ya da tüm tanrıcılık, her şeyi kapsayan içkin bir Tanrı'nın, Evren'in ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğu görüşüdür. Panteistler kişileştirilmiş ya da antropomorfik bir Tanrıya inanmazlar.
Anaerkillik, toplumda kadının, özellikle "ana"nın etkin (baskın-başat) olma hâlidir. Matriarka veya maderşahilik olarak da adlandırılan bir tür toplumsal örgütlenme düzenidir. Bu düzenin temelini kadının üstünlüğü fikri oluşturur; soy kadınlar tarafından belirlenir, hakimiyet kadınlarındır. Bu toplumlarda kadınlara erkeklerden daha çok saygı gösterilir. Bu kadın üstünlüğü ilkesi etrafında, toplumun kültürü, adetleri, inancı ve mitolojisi, ataerkil düzenli toplumunkinden farklı bir biçim oluşturur.
Kelt mitolojisi en yalın tanımıyla Kelt politeizminin mitolojisidir. Kelt politeizmi Demir Çağı Keltlerinin diniydi. Demir Çağı'ndaki diğer Avrupalılar gibi erken dönem Keltleri de politeistik mitoloji ve dinî yapıyı benimsemişlerdi. Kelt insanlarının içinde, Roma ile yakın iletişimi olan Galyalıların ve İber Yarımadasındaki Keltlerin mitolojileri Roma İmparatorluğu altında devam edememiş, daha sonra ise bu insanlar Hristiyan olmuş ve Kelt(ik) dillerini de kaybetmişlerdir. İronik bir şekilde bu insanların inanç ve geleneklerine dair bilgiler çeşitli Roma ve Hristiyan kaynakları sayesinde bugüne kadar ulaşmıştır. Bir başka açıdan ise, kendi politik veya lenguistik (dilsel) kimliklerini korumuş olan Keltler Demir Çağı'ndaki atalarının mitolojilerinin en azından artakalan küçük bir kısmını iletebilmişlerdir. Bu iletilebilmiş kısım genellikle Orta Çağ'da kaydedilmiş ve yazılmıştır.
Kelt haçı, Hristiyan haçı'nın kesişim yerine bir halka eklenmesi ile oluşur. Keltik Hristiyanlık'ın karakteristik sembolüdür, ancak kökeni Hristiyanlık öncesine dayanır.
Vika, kendi içinde çeşitli kollara ayrılan, doğa tabanlı, dogmatik olmayan çağdaş bir pagan dinidir. Vika inanışına sahip olanlar, kendilerini Vikan olarak adlandırır. Hristiyanlık öncesi Batı ve Kuzey Avrupa geleneklerine dayanan Vika, 1950'lerde İngiltere'de yayılmaya başlamış ve zamanla özellikle Avrupa ve ABD'de taraftar bulmuştur.
Keltler Tarih öncesi ve İlk Çağ döneminde Avrupa'da yaşayan ve günümüzde altı ulustan oluşan bir halktır. Dört bin yıl kadar önce Keltler, anavatanları olan Orta Avrupa'dan göç ederek özellikle Büyük Britanya Adaları'na, İspanya'ya ve Galya'ya yerleştiler.
Cadılar Bayramı, her sene 31 Ekim'de kutlanan, öncelikle Pagan ve sonrasında Hristiyan kökleri olmasına rağmen günümüzde seküler bir kutlama halini almış bayram. Çocukların, genellikle korkunç kostümler giyerek, kapı kapı dolaşıp şekerleme ve harçlık topladığı bir bayramdır. Diğer Cadılar Bayramı kutlamalarında yapılan etkinlikler arasında maskeli balolar, balkabağından fener oyma, korku filmi seansları ve perili olduğuna inanılan evlere düzenlenen geziler sayılabilir.
Salem cadı mahkemeleri, Massachusetts'e bağlı kontluklarda Şubat 1692 ile Mayıs 1693 arasında gerçekleştirilen ve sonrasında cadılık ile suçlanan bir grup insan için sulh yargıçları tarafından yönetilen yerel mahkemeler ile devam eden duruşmalara denir.
Samhain, geleneksel olarak her yıl 31 Ekim'den 1 Kasım'a kadar kutlanılan, Kış mevsiminin gelmesini işaretleyen ve Azizler Günü ile birlikte Cadılar Bayramı'nın kökenini oluşturan bir Kelt dini festivalidir. Festivalin ismi Eski İrlandaca Samain sözcüğüne dayanır. Bu kelimenin Ön Hint Avrupa dilindeki *semo- ("yaz") kökünden türediği düşünülmektedir.
Keltik neopaganizm, Kelt politeizmine dayalı çağdaş pagan hareketlerini ifade eden bir kavramdır.
Yaz Bayramı ya da Yaz Ortası Bayramı, gerçek gündönümüne eşlik eden veya 19 Haziran ile 25 Haziran arasında ve bir önceki akşam düzenlenen yaz gündönümü veya daha belirgin olarak Kuzey Avrupa kutlamalarıdır.
Janet Boyman, Jonet Boyman veya Janet Bowman, cadılık suçlamasıyla idam edilen İskoç kadındır. Aleyhindeki dava 1570'te başladığı hâlde 1572'de yargılanmış ve idam edilmiştir. İddianamesi, Lizanne Henderson akademisyenler tarafından İskoçya'daki büyücülük ve peri inancının en eski ve en kapsamlı kaydı olarak tarif edilmiştir. Boyman'ın cadılıkla suçlanma nedeni ise devlet idarecilerinin ölümlerini öngördüğünü iddia etmesiydi.
Cailleach, Kelt mitolojisinde yaratıcı, kutsal acuze, hava tanrıçası ve soy tanrıçasıdır. İskoçya'da Beira olarak da bilinmektedir. "Yaşlı kadın, acuze" anlamına gelen kelime, modern İrlandaca ve Kelt dilinde de aynı anlama sahiptir. Kelime, İrlanda, İskoçya ve Man Adası'ndaki birçok mitolojik figürün adını etkilemiştir.
Orkney'deki büyücülüğün kökeni muhtemelen sekizinci yüzyıldan itibaren takımadalar üzerindeki Norsemen yerleşimine dayanmaktadır. Erken modern döneme kadar sihirli güçler genel yaşam tarzının bir parçası olarak kabul edildi, ancak İskoçya anakarasında cadı avları başladı ve 1563 İskoç Cadılık Yasası cadılık veya cadılara danışmayı ölümle cezalandırılacak bir suç haline getirdi. Büyücülükten yargılanan ve infaz edilen ilk Orcadialılardan biri, 1594'te Allison Balfour'du. Balfour, yaşlı kocası ve iki küçük çocuğu, kendisinden bir itiraf elde etmek için iki gün boyunca şiddetli işkenceye maruz kaldı.
Emma Wilby, Erken Modern Britanya'nın büyülü inançlarında uzmanlaşmış bir İngiliz tarihçi ve yazardır.
Karşı-Reformasyon ve Avrupa din savaşları sırasında kabaca %80'ini kadınların ve çoğunluğunu 40 yaşının üzerinde insanların oluşturduğu yaklaşık 50.000 kişi büyücülük suçlaması nedeniyle yargılandı ve kovuşturmalar 1580-1630 yılları arasında tepe noktasına ulaştı.
Cadı kültü hipotezi, Erken Modern dönemin cadı mahkemelerinin, Avrupa'nın Hristiyanlaşmasından sağ kurtulmuş olan Hristiyanlık öncesi, bir pagan dini bastırma girişimi olduğunu öne süren, günümüzde kabul görmeyen bir teoridir. Savunucularına göre, cadı kültünde, Hristiyanlar tarafından zulmedilen ve Şeytan olarak atıfta bulunulan boynuzlu bereket, yer altı, av ve avcı tanrısının etrafında cadıların Şabatı'nda dönülerek ibadet ediliyordu.
Britanya'daki halk şifacıları, Britanya'da Orta Çağ'dan yirminci yüzyılın başlarına kadar varlığını sürdüren profesyonel ya da yarı profesyonel büyü uygulayıcılarıydı. Halk şifacıları olarak, "düşük büyü" olarak da bilinen halk inançlarını uyguladılar, ancak bunları genellikle grimoire çalışmasıyla öğrendikleri "yüksek" veya tören büyüsü unsurlarıyla birleştirildiler. Öncelikle, büyü ve tılsımı mesleklerinin bir parçası olarak kullanarak, sihirlerini kötü niyetli büyücülükle savaşmak, suçluları, kayıp kişileri veya çalınan malları bulmak, fal bakmak, şifa vermek, hazine avlamak ve insanları aşık etmek amacıyla kullandılar. "Popüler inanç ve gelenek dünyasına ait" olan halk şifacılarının büyüsü, "evrenin gizemleriyle değil, magus'un [tören büyüsü gibi] güçlendirilmesiyle değil, belirli problemler için pratik çözümlerle ilgili olarak tanımlandı." Bununla birlikte, diğer tarihçiler, bazı durumlarda, büyülü uygulamalarının görünüşe göre "deneysel veya" ruhsal "bir boyutu" olduğunu, doğası gereği muhtemelen şamanik bir şey olduğunu belirtmişlerdir.
Vudu bebeği terimi genellikle iğnelerin yerleştirilmesi için kullanılan bir temsili kukla bebeği ifade eder. Bu tür uygulamalar dünyadaki birçok kültürün büyüsel geleneklerinde çeşitli şekillerde bulunur.
Gerald Brosseau Gardner, rumuzu olan Scire adıyla da bilinen bir İngiliz Vikan'dı, amatör bir antropolog ve arkeologdu ve aynı zamanda da bir yazardı. Vika isimli Çağdaş Pagan dinine, halkın dikkatini çekmesini sağladı. Vika dinini açıklayan dini metinlerinden bazılarını yazdı ve Gardnerci Vika geleneğini kurdu.