İçeriğe atla

Kaziye

Kaziye (a kısa okunur, قضيّة) veya hüküm, klasik mantıkta, iki veya daha fazla terimle yapılmış, doğru ya da yanlış olma ihtimali taşıyan bir hüküm bildiren, akıl yürütmelerde başlı başına birer görev îfâ eden önerme cümlesi.[1][2]

Aristo; kaziyeyi "Bir şey hakkında, bir şeyi tasdik veya inkâr eden söz" olarak tarif eder.[1] Ahmet Cevdet Paşa, ilk Türkçe mantık kitabı olan Miyar-ı Sedat'ta, "Kaziye (hüküm bildiren) bir sözdür ki onu söyleyene, 'Bu, sözünde doğrudur veya yanlıştır yani bu söz vâkıaya uygundur veya değildir' demek doğru olur." şeklinde kaziyeyi İsagoci’deki gibi tarif ederken[3] Hâlid-i Bağdâdî de kaziyeyi "Bir şey hakkında hüküm vermektir." şeklinde tarif etmektedir.

Kaziye; mantık ilminde "önerme" olarak ele alınırken matematikte ise "ispâtı kābil iddia" olarak geçer.[4]

Yapısı ve örnekler

Bir kaziyede (önermede) üç terim bulunur. Bunlar; konu (mevzû), yüklem (mahmûl) ve bağlaç (râbıta) olup bağlacın görevi, yüklemi konuya bağlamaktır. Meselâ, “Biber acıdır.” ve “Yılanlar öldürülürse fareler çoğalır.” önermelerinin ilkinde “biber” konu, “acı” yüklem, “-dır” bağlaçtır; ikinci önermede ise “yılanlar öldürülür” konu, “fareler çoğalır” yüklem, “-sa” bağlaçtır.[5]

Her önerme, bir cümledir fakat her cümle, bir önerme değildir. Önerme; talep, emir, sual, dilek cümlelerinden ayrılır. Meselâ "Allahım, günahlarımı bağışla.", "Şu mektubu postaya ver.", "Ankara-İstanbul arası kaç kilometredir?, "Keşke yapmasaydım!" gibi cümleler; doğru veya yanlış olarak nitelenebilecek bir hüküm içermez. "Yağmur yağarsa sokaklar ıslanır." gibi ifadeler ise doğru ve yanlış olabilir ve bunlar birer önerme yani kaziyedir. Bir sözün doğru veya yanlış olabilmesi için, o sözün bir şeyi tasdik veya inkâr etmesi gerekir, yani bir hükmü ihtiva etmelidir. O hâlde önerme, bir hükümdür.[6]

Yine her önerme, bir hüküm bildirmesine mukābil her hüküm, bir önerme olmayabilir. Örneğin “ne güzel”, “evet”, “hayır” gibi ifadeler; her ne kadar bir hüküm bildiriyorsa da önermenin temel terimleri olan konu, yüklem ve bağlaç içermediğinden önerme sayılmaz. Çünkü önermeler, doğru veya yanlış olabilen hükümlerdir. Fakat mantık ilminin ilgi sahasında bir önermenin doğru veya yanlış oluşunun tespiti yoktur. Bunun ispatı; başka bilimlerin çeşitli yöntemleriyle yapılır. Meselâ; “İki kere iki, beş eder.” önermesinin yanlışlığını göstermek için birtakım aritmetik işlemlere başvurulur. Mantıkçının görevi ise, verilen bir önermeden mantıkî çıkarım kaidelerini kullanarak bu önermeye eşdeğer olan önermeleri tespit etmektir.[5]

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b Aristoteles, Organon III, Birinci Analitikler, çev. Hamdi Rağıb Atademir, İstanbul: MEB Yayınları, 1996, s. 3.
  2. ^ "Kubbealti Lugati - önerme kelimesi anlamı, önerme nedir?". www.lugatim.com. 12 Şubat 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2022. 
  3. ^ Ahmet Cevdet Paşa, Miyar-ı Sedat, sad. Hasan Tahsin Feyizli, Ankara: Fecr Yayınevi, 1998, s. 63
  4. ^ "Kubbealti Lugati - KAZİYE kelimesi anlamı, KAZİYE nedir?". lugatim.com. 20 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2022. 
  5. ^ a b Şafak Ural, Temel Mantık, İstanbul 1995, s. 49-50.
  6. ^ İsmail Gelenbevi, Abdunnafi, Mizan ül-Burhan: Cilt II, s.4

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sokrates</span> Antik Yunan filozofu

Sokrates, Antik Yunan filozofudur. Heykeltıraş Sophroniskos'un ve Ebe Fenarete'nin oğludur. Yunan felsefesinin kurucularındandır.

Matematiksel mantık, biçimsel mantığın matematiğe uygulanmasıyla ilgilenen bir matematik dalıdır. Metamatematik, matematiğin temelleri ve kuramsal bilgisayar bilimi alanlarıyla yakınlık gösterir. Matematiksel mantığın temel konuları biçimsel sistemlerin ifade gücünün ve biçimsel ispat sistemlerinin tümdengelim gücünün belirlenmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Fârâbî</span> Türk filozof, bilim adamı

Fârâbî, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim insanıdır. Aynı zamanda gök bilimci, mantıkçı ve müzisyendir.

<span class="mw-page-title-main">Ockhamlı William</span> İngiliz Fransisken ilahiyatçı (1287-1347)

Ockhamlı William, yaklaşık 1287 ve 1347 yılları arasında yaşamış İngiliz Fransiskan rahibi ve skolastik filozof.

Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

<span class="mw-page-title-main">Dîvânu Lugâti't-Türk</span> Kâşgarlı Mahmudun yazdığı Türkçe-Arapça sözlük

Kitâbu Dîvânu Lugâti't-Türk Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür.

Retorik ya da eski ismiyle Belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatıdır. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır. Kavram Yunanca rhētorikos (ῥητορικός) "hitabet" kavramından türemiştir. Antik Yunanistan'da MÖ 5. yüzyılda Sokrates çevresindekiler tarafından kullanılmış olan bu kelime, ilk kez Platon’un Gorgias adlı eserinde geçmiştir.

Gilles Deleuze,, Fransız yazar ve filozoftur.

Mâtüridîlik, Matüridî'nin kurduğu, Hanefî Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı A'zam'ın düşüncesini tâkip eden, akla önemli bir yer veren İslam dini itikad mezhebidir. Türkiye, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Orta Asya ülkelerinde yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Simya</span> Ölümsüzlük iksiri ve Felsefe Taşını bulmayı amaçlayan sahtebilim

Simya veya alşimi hem doğanın ilkel yollarla araştırılmasına hem de erken dönem bir ruhani felsefe disiplinine işaret eden bir terimdir. Simya; kimya, metalurji, fizik, tıp, astroloji, semiotik, mistisizm, spiritüalizm ve sanatı bünyesinde barındırır.

Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş. Felsefe akımlarında ya da okullarında pek çok farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmiştir. Örneğin skolastik felsefede varoluş, var olan her şeyin gerçekliğini bildirir. Daha dar ve doğa bilimsel anlamda ise varoluş, belirli bir bağlamda uzay-zaman boyutunda yer almak ya da şimdi ve burada var olmak anlamında belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">Stoacılık</span> felsefi sistem

Stoacılık, MÖ 3. yüzyılın başlarında Atina Agorası'nda Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir Helenistik felsefe ekolüdür. Mantık sistemi ve doğal dünya hakkındaki görüşleriyle beslenen bir kişisel erdem etiği felsefesidir ve erdem pratiğinin eudaimonia'ya ulaşmak için hem gerekli hem de yeterli olduğunu savunur: Kişi etik bir yaşam sürerek gelişir. Stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

<span class="mw-page-title-main">John Searle</span> Amerikalı filozof

John Rogers Searle Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Slusser profesörü olarak görev yapan Amerikalı felsefecidir. 31 Temmuz 1932 Colorado, Denver doğumlu John Rogers Searle Amerikalı bir filozoftur. İlgilendiği esas alanlar; dil felsefesi, aklın felsefesi ve metafiziğin alanlarıdır. Kaliforniya'daki Berkeley Üniversitesi'nde profesör olarak çalıştı. Üniversitenin cinsel taciz politikasını ihlal ettiği tespit edildiği için 2019 yılında görevine son verildi.

<span class="mw-page-title-main">Euthyphron ikilemi</span> Platonun yarattığı, ahlakın kökeni üzerine etik problem

Euthyphron ikilemi ya da İlahi buyruk teorisi ilk kez Platon'un Euthyphron ile diyaloğunda ortaya atılmış olan felsefi ve teolojik problem. Kısaca "ahlaki davranışlar tanrı tarafından emredildiği için mi ahlakidir, yoksa ahlaki olduğu için mi tanrı tarafından emredilmiştir" şeklinde bir sorudan ibarettir ve 2400 yıldır din felsefesinin temel sorularından biri olmuştur. İkilem tek tanrılı dinlerdeki teolojik tartışmalarda küçük bir farklılıkla yeniden kurulmuştur. İkilemde ya birinci ya ikinci seçenek tercih edilmek zorunda kalınmış, Hristiyanlıkta Ockham ile Augustinus, İslamiyette de Eş'ariyye ve Mutezile akımları iki farklı ucu desteklemiştir. Din felsefesindeki bu tartışma bugün de canlılığını korumaktadır.

Kategoriler ya da Yüklemler Aristoteles'in Organon adı altında derlenen mantık ile ilgili metinlerinden biridir. Eser 15 bölümden oluşan kısa bir metindir. Metin eşadlılık, ortakadlılık ve yanadlılık tanımlamalarıyla başlayarak, tasımda kullanılması amaçlanan terim türlerinin özelliklerini inceler.

Immanuel Kant; Saf Aklın Eleştirisi'nde analitik ve sentetik yargılar olmak üzere iki ayrı kavram tanımlar. Analitik-Sentetik ayrımının en belirgin özelliği deneyden bağımsız veya deneye bağımlı olmadır. Bunun yanı sıra analitik yargılar daima doğru olan yargılarken, sentetik yargılar doğru ya da yanlış olabilen yargılardır. Analitik yargılar içeriği boş yargılar olmaları dolayısıyla bilgimizi genişletmez ancak sentetik yargılar bilgimizi genişletirler. Kant şu şekilde ifade etmiştir:

<span class="mw-page-title-main">Arapça dilbilgisi</span> Arapça dil kuralları

Arapça dilbilgisi Arap dilinin yapısını inceler. Arapça bir Sami dili olmakla birlikte diğer Sami dillerin dilbilgisi kurallarıyla benzerlik göstermektedir.

Epistemolojide, fideizm, inancın akıldan bağımsız olduğunu veya akılla çatıştığını ve belirli gerçeklere ulaşmada akıldan üstün olduğunu savunan teori. Latince "inanç" anlamına gelen "fide" kelimesinden türetilmiştir.