İçeriğe atla

Kayseri Herakles Lahdi

Kayseri Arkeoloji Müzesinde sergilenen Kayseri Herakles Lahdi

Kayseri Herakles Lahdi 1991 yılında Kayseri'de bulunmuş olan lahit.[1] Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Pamfilya tipi Frizli lahitler grubuna girmektedir. Üzerine işlenen sahnelerde Herakles'in yerine getirdiği 12 görev sırayla anlatılır.

Tarihçe

Kayseri'de bir kültür sitesinin inşaatı için başlayan hafriyat çalışmalarında ortaya çıkan lahide, Kayseri Arkeoloji Müzesi tarafından el konulmuş ve müzeye taşınmıştır.[1] Lahit toprağın 3 metre kadar altında bulunmuş ve yapılan ilk incelemelerde arka kısmından bir delik açılmak suretiyle soyulmuş olduğu anlaşılmıştır. Lahidin çıkarılmasından sonra içinden dağılmış şekilde iki insan iskeleti ve iki cam gözyaşı şişesi bulunması, içindeki bazı değerli eşyaların çalınmış olduğunu kesinleştirmistir.[1]

Özellikleri

Beyaz mermerden, dikdörtgen prizma şeklinde ve ters tekne biçimli (semerdam) bir kapaktan oluşmaktadır. Uzunluğu 215 cm, genişliği 101 cm. yüksekliği 133 cm.dir. Tekne, yekpare mermer bloğun içinin dikdörtgen şekilde oyulması ile yapılmıştır. Tepe ve köşe akroterleri palmet şeklindedir. Kapağın üzeri yassı kiremitlerle süslüdür. Kapak üzerinde aslan başı çörtenler bulunur. Lahdin teknesi üzerinde yer yüksek kabartma figürler, lahdin iki uzun bir kısa yanını çevreler.[2]

Lahidin ön cephesindeki kısa yüzde iki kanatlı bir kapı ve profilli bir taç kısmı yer alır. Böylece kapıya anıtsal bir görüntü verilmiştir. Herakles ilk sahneden itibaren fizyolojik değişimler gösterir ve yaşlanma süreci sırasıyla izlenebilir. Öteki dünyayı sembolize eden kapının bulunduğu yüzün sağında yer alan uzun yüzde e diğer yüzlerde Herakles'in yaptığı 12 işi sırasıyla anlatılmaktadır.[2]

Betimlemeler

Kayseri Herakles lahdindeki sahneler
Lahdin yüzüİşlenen SahnelerLahitdeki betimlemeler[1][2]Detay görüntüsü
1. dar yan İki kanatlı, öteki dünyayı sembolize eden lahtin kapısı Kapının her iki tarafında yas tutan, Frig külaklı Dioskurlar mezara bekçilik etmektedir.
1. uzun yan Nemea aslanının öldürülmesi Aslan arka ayakları üzerinde kalkmış Herakles'e saldırmış durumdadır. Herakles ise aslanın boğazına yapışmıştır. Herakles'in dinamik adalelerine karşın aslan, ayakları yerden kesilecekmiş gibi çaresiz bir durumdadır. Herakles'in budaklı sopası üst tarafta durmaktadır.
Hydria adlı çok başlı yılanı öldürmesi Herakles, sağ bacağına dolanmış ejderin başını sol eliyle tutmakta, sağ elindeki sopasını ise kaldırmış, vurmak üzeredir. Sağ ayağıyla ejderin kuyruğuna basmıştır, Sırtında ise bir önceki sahnede öldürdüğü Nemea aslanının postu vardır. Hydra'nın başı insan, gövdesi yılan biçimindedir. Saçları da yine yılan biçiminde betimlenmiştir.
Erymanthos dağında yaşayan yaban domuzunu öldürmesi. Herakles domuzu avlamış, omzuna almış, sol eliyle domuzun bacağını tutmaktadır. Sol kolunda aslan postu sag elinde sopası durmaktadır. Herakles'in vücudu cepheden, başı ise profilden gösterilmiştir. Domuzun bacağının biri ve burnu kırılmıştır.
Artemis'e ait altın boynuzlu, tunç ayaklı geyiği yakalaması. Herakles yere çökmüş olan geyiğin boynuzlarından yakalamış ve sol bacağını büküp dizini geyiğin sırtına bastırarak onu hareketsiz hale getirmiştir. Sol kolunda yine aslan postu dalgalanmaktadır. Herakles'in başı profilden, gövdesi cepheden betimlenirken, geyiğin başı cepheden, gövdesi profilden betimlenmiştir. Herakles'in yeni yeni büyüyen sakalları fark edilir. Herakles'in sol kolu dirsekten, geyiğin ise boynuzları ve burnu eksiktir.
Stymphalos gölünde yaşayan insan yiyen kuşları öldürmesi. Herakles sol eliyle yayın kirişini tutarken, sağ eliyle yayını gererek okunu kuru bir ağaç üzerinde duran kuşa doğru fırlatmaya hazırlanmıştır. Sol omzunda sadağının bağı gözükmektedir. Avladığı kuşlardan birisi de yerde bacakları arasındadır. Herakles'in başı profilden, vücudu cepheden sunulmuştur. Sakalları çeneye kadar uzamıştır.
2. dar yan Kral Augias'ın ahırlarını temizlemesi. Efsanede Herakles Augias ahırlarını iki nehrin yatağını değiştirip ahırlardan geçirerek temizler. Lahitte Herakles, işini bitirmiş bir kayanın üzerinde otururken gösterilmiştir. Sağ elini lahdin köşesine yerleştirilen ağacın budağına koymuştur. Sol elini ise sopasına dayamıştır. Sahnede bir sükûnet hakimdir. Herakles akan suyun üzerine uzanmış bir nehir tanrısı gibi gösterilmiştir. Baş profilden, gövde cepheden verilmiştir. Herakles'in yüzü artık tamamen kıvırcık sakallarla kaplıdır.
Girit Kralı Minos'a ait kudurmuş boğayı, Kral Eurystheus'a götürmesi. Herakles'in boğayı yakalama anı tasvir edilmiştir. Herakles sağ dizini kırarak boğanın üstüne bastırmış, sol ayağını geriye doğru gererek destek almaktadır. Sağ elindeki sopayı kaldırmış, vurmak üzeredir. Sol kol geriye doğru bükülmüş ve aslan postunu tutmaktadır. Boğanın başı ve Herakles'in başı eksiktir. Lahdi soyanlar tam bu sahneden bir delik açmışlar. Heraklesin ve boğanın başı daha sonra kırık şekilde ele geçirilmiştir.
2. uzun yan Trakya Kralı Diomedes'in insan etiyle beslenen atlarını ehlileştirmesi. Herakles yere çömelmis durumdaki Diomedes'in saçlarından kavramıştır. Çaresiz görünen Dioemedes'in aman dileyen bir hali vardır. Herakles sol bacağını ileri doğru atmış, sol koluyla Diomedes'in saçlarını tutarken, sağ kolunu rahat bir biçimde arkasına atmıştır. Aslan postu bu sefer başındadır ve sarkan kısımları Diomedes'in saçlarını tutan sol kolunun üzerine dökülür. Diomedes kıvırcık saçlı ve gür sakallıdır, üzerinde Romalı bir asker zırhı, ayağında çizmeler ve elinde bir kalkan vardır. Diomedes'in atları ise sahnenin sağ üst köşesinde yem yiyen iki at başı biçiminde gösterilmiştir.
Amazonların Kraliçesi Hypolite'nin altın kemerini getirmesi. Herakles, bir atın üzerinde olan Hypolite'i saçlarından yakalamış, Hypolite ise başını acı ile yukarı kaldırmış durumdadır. Herakles sol dizini bükmüş ve ayağını bir taş blok üzerine basmaktadır. Geriye doğru attığı sağ kolunu sopasına dayamıştır. Hypolite sağ omzunu açıkta bırakan bir elbise giymiş ve boynundan bir pelerin sarkmaktadır. Bir elinde kalkanı, diğerinde çift uçlu baltası vardır. Üzerine oturmuş olduğu atın açık ağzı da sahneye dinamizm katmaktadır. Hypolite'in kalkanı ve atın bir bacağı eksiktir.
Geryoneus'u öldürterek büyük sığır sürülerini Eurystheus'a götürmesi. Herakles, bir dizini, sağ dizi üzerinde yere çökmüş olan Geryoneus'un karnına doğru bastırmıştır, sağ elindeki sopasını Geryoneus'a vurmak üzere havaya kaldırmıştır. Sol eline dolamış olduğu aslan kürkü dalgalanmaktadır. Geryoneus, gelmek üzere olan darbeden korunabilmek için sol kolunu kaldırıp Herakles'in göğsüne dayamıştır. Aman dileyen bir yüz ifadesi olan Geryoneus mitolojide olduğu gibi üç başlı çizilmiştir, ancak başların sadece birisi cepheden gösterilerek detaylandırılmış, diğerleri profilden ve daha silik şekilde bırakılmıştır. Sahnenin üst kısmına Geryoneus'un sığır sürülerini sembolize edecek şekilde iki boğa başı yerleştirilmiştir.
Hades'in köpeği Kerberos'un ölüler ülkesinden kaçırılması. Herakles Kerberos'u boynuna bağladığı kayıştan tutarak sakin bir biçimde götürmektedir. Kayalık bir arazi üzerinde yürüyen Herakles bir eliyle Kerberos'un kayışını diğeriyle de dik şekilde havaya kaldırmış olduğu sopasını tutmaktadır. Kerberos'un üç başı da verilmiştir ancak sadece ikisi detaylı biçimde tasvir edilmiştir. Kerberos Herakles'e karşı direnmez. Herakles'in başı eksiktir.
Hesperidlerin bahçelerinden altın elmaları çalması. Kayalık bir zemin üzerinde duran Herakles, sağ elini yere dik olarak tuttuğu sopasının üzerine koymuştur. Sol elinde, çaldığı 3 altın elmayı tutarken, kolundan kürkü sarkar. Başında zeytin ya da defne dallarından yapılmış bir çelenk vardir. Bu çelenk aldığı bütün zor görevleri başarıyla yaptığını gösteren bir işaret gibidir. Ancak bu son sahnede Herakles'in saç ve sakalları iyice uzamış, kasları sarkmış ve yaşlanmış bir görüntüsü vardır.

Galeri

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b c d Kültür Bakanlığı Kültür Dergisi 11 Şubat 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., sayı:97, 1993, Kayseri Herakles Lahdi, Saim Cırtıl ve Mahmut Altuncan (3 Mayıs 2012'de erişildi)
  2. ^ a b c http://www.kayseriden.biz/icerik.asp?ICID=266 19 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (3 Mayıs 2012'de erişildi)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Adana Arkeoloji Müzesi</span> Arkeoloji müzesi

Adana Arkeoloji Müzesi, günümüzde Adana'nın Seyhan ilçesinin Döşeme Mahallesi'ndeki eski Millî Mensucat Fabrikası'nda bulunan müze kompleksinde hizmet vermekte olan bir müzedir.

<span class="mw-page-title-main">Hatay Arkeoloji Müzesi</span> Hatayda bulunan Dünyanın en büyük mozaik müzesi

Hatay Arkeoloji Müzesi, Antakya'da konumlanmış önemli bir kültürel kuruluştur. Antik döneme ait eşsiz eserlerin sergilendiği bu müze, 28 Aralık 2014 tarihinde kayda değer bir başarıya imza atmıştır: Dünya'nın en geniş mozaik sergileme alanına sahip olması. Bünyesinde barındırdığı zengin arkeolojik koleksiyon ile bu müze, antik çağın izlerini günümüze taşırken, ziyaretçilere benzersiz bir tarihî deneyim sunmaktadır. 28 Aralık 2014 itibarıyla Dünya'nın en büyük mozaik sergileme alanına sahip müzedir. 2023 yılında meydana gelen Gaziantep-Kahramanmaraş depremlerinde kısmen zarar gören müze, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alınan önlemler doğrultusunda ekstra güvenlik personeli ve kameralarla gözetim altına alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İskender Lahdi</span>

İskender Lahdi, MÖ 4. yüzyıla ait, Sidon Kralı Abdalonymos'a ait olduğu düşünülen kral lahiti. Uzun cephesinde Makedonya Kralı Büyük İskender'in Perslerle yaptığı savaşlara ilişkin rölyefler bulunduğu için "İskender Lahdi" adıyla tanımlanmıştır. Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında Sayda'daki kral mezarlarında yapılan arkeolojik kazılarda bulunmuştur. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan en önemli eser olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ağlayan Kadınlar Lahdi</span>

Ağlayan Kadınlar Lahdi Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında Sayda'daki kral mezarlarında, Iskender Lahdi ile aynı mezar odasında bulunmuştur. Roma döneminden önceye ait sütunlu lahitlerden olup, işçiliği ile dünya lahitlerinin en önemlilerinden biri sayılır. Hellenistik dönem eseridir. MÖ 360 yılında ölen Sayda Kralı Straton'a ait olduğu ya da Sayda'lı bir zengin için yapıldığı tahmin edilmektedir. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

Likya Lahdi Osman Hamdi Bey tarafından 1877 yılında Sayda'daki kral mezarlarında, 4 nolu mezar odasında bulunmuştur. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir. Yunan heykeltıraşçılığının güzel örnekleri içinde yer alır, paros mermerinden yapılmıştır. Lahdin kimin için yapıldığı bilinmemekle birlikte, MÖ 5. yüzyılın sonlarına ait olduğu tahmin edilmektedir. Lahit, Sayda'da bulunmasına karşın, mimarisi tipik Likya mimarisidir. Bu yüzden heykeltıraşının Likyalı olması muhtemeldir.

Satrap Lahdi, MÖ 5. yüzyıla ait adı bilinmeyen bir Pers Satrabına ait lahittir. Lahit Sayda kral mezarlarından Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında çıkarılmış ve İstanbul'a getirilmiştir. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tabnit Lahdi</span>

Tabnit Lahdi Sayda kralı Tabnit'e ait olan lahit. Osman Hamdi Bey tarafından 1877 yılında Sayda'daki kral mezarlarında bulunmuştur. Sayda lahitlerinin en eskisi olup MÖ 6 ya da 7. yüzyıla aittir. Mısır Firavunlarının kullandığı andropoit bir lahit olup diorit’den yapılmıştır. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

Sayda Lahitleri 1887 yılında Osman Hamdi Bey tarafından ortaya çıkarılan Sayda'daki (Sidon) kral mezarlarına ait lahitler. Nekropolde bulunan 18 lahidin 7'si yerinde bırakılmış, diğerleri oldukça titiz bir çalışma ile İstanbul'a getirilmiştir. Paha biçilmez değerdeki lahitlerinden en önemlisi İskender Lahdi, en eskisi ise Tabnit Lahdidir. Bunun dışında diğer önemli lahitler Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi ve Satrap Lahdidir.

<span class="mw-page-title-main">Sidamara Lahdi</span>

Sidamara Lahdi Konya Ereğlisi-Karaman yolu üzerinde, eski adı Sidamara olan Ambar köyünde bulunduğu için bu isimle anılan, MS 3. yüzyıla ait lahit. 32 tonluk ağırlığı ile dünyanın en ağır lahdi olarak bilinen eser 1900'da bulunmuş ve Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul'a getirtilmiştir. Lahdin kapağında ve dört yanında bulunan kabartma heykeller çok çeşitlidir ve bir sanat harikası sayılmaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan lahitlerden biridir.

Herakles Lahitleri Herakles'in 12 görevini konu edinen lahitler. İkisi Antalya Müzesi'nde, biri Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde, biri de Konya Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Bütün lahitlerde Herakles'in yaptığı işler betimlenmektedir, ancak sıralamalarda farklılıklar olur. Herakles ilk işlerini yaparken daha gençtir, sonlara doğru yaşlanır ve fizyonomisinde değişim olur. Başlarda sakalsız iken, sonlara doğru sakallı betimlenir.

Attika Tipi Dionysiak Lahit, Perge nekropolünde 2003 yılında bulunan antik lahit. MS. 3. yüzyıla ait olan lahit Antalya Müzesi Ölü Kültü Salonu'nda sergilenmekte olup salonun en görkemli eserlerinden biridir. Lahit, yapıldığı mermerin kalitesi, işçiliği, üzerinde işlenmiş olan mitolojik sahneleriyle üstün bir özellik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Antakya Lahdi</span>

Antakya Lahdi, Hatay Arkeoloji Müzesinde özel bir bölümde sergilenen MS 3. yüzyıla tarihlendirilen lahit.

Domitias Julianus ve Domitias Philiskas Lahdi Perge'de bulunmuş MS 2. yüzyıla ait lahit. Lahidin kapağında bulunan Eski Yunanca yazıda "Domitias Julianus ve hayat arkadaşı C. Domitias Philiskas'ın lahdidir" yazısı yer alır. Anadolu sütunlu lahitlerinden olup Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Konya Herakles Lahdi</span>

Konya Herakles Lahdi 1958 yılında Konya-Beyşehir yolunun 60. kilometresindeki Tiberiopolis kenti kalıntılarında bulunmuştur. Roma dönemine, 220-260 yıllarına tarihlenmiştir. Dört cephesinde Herakles'in 12 işine ait rölyefler vardır. Sidamara tipi lahitlerden olup Konya Arkeoloji Müzesinde bulunan en değerli eserlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Polyksena Lahdi</span> MÖ 6. yüzyıldan kalma mermer lahit

Polyksena Lahdi, Çanakkale merkeze 110 km. uzaklıktaki Kızöldün Tümülüsü'nde, bulunan ve M.Ö. 520-500 yıllarına tarihlenen mermer lahit. Anadolu'da bulunan figür bezemeli lahitlerin en erken örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Mahmut Bey Camii</span> Kastamonu merkez ilçesinde bir cami

Kasabaköy Mahmutbey Camii (halk arasında Çivisiz Cami olarak bilinir) Kastamonu'ya 18 km uzaklıktaki Kasaba Köyü'nde bulunan 1366 tarihli cami.

<span class="mw-page-title-main">Kayseri Arkeoloji Müzesi</span>

Kayseri Arkeoloji Müzesi, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde bulunan arkeoloji müzesi. 1965 yılında inşaatına başlandı ve Haziran 1969'da hizmete açıldı.

<span class="mw-page-title-main">Troya Müzesi</span> Türkiyenin Çanakkale ilinde bir müze

Troya Müzesi, Türkiye'nin Çanakkale ilinde Troya antik kentinden ve Troas bölgesinin diğer antik kentlerinden çıkarılmış eserlerin sergilendiği arkeoloji müzesidir.

<span class="mw-page-title-main">Altıkulaç Lahdi</span>

Altıkulaç Lahdi veya Çan lahdi, MÖ 4. yüzyılın başlarına tarihlenen, günümüzde Troya Müzesi'nde sergilenen Marmara Adası mermerinden yapılmış bir lahittir.

<span class="mw-page-title-main">İznik Müzesi</span> İznik, Türkiyede arkeoloji müzesi

İznik Müzesi, Bursa ilinin İznik ilçesinde ve çevresinde bulunan arkeolojik eserlerin sergilendiği müze.