İçeriğe atla

Kaynak (coğrafya)

Doğal bir kaynak

Kaynak veya pınar, mağara ve yeraltı dehlizlerinde biriken suların hidrostatik basınç altında yüzeye çıktıkları alanlardır. Farklı bölgelerde göze, bulak, eşme veya memba olarak da bilinir. Topoğrafya yüzeyinin, yeraltı su yatağını kestiği nokta veya çizgi boyunca oluşur.[1]

Kaynaklar yeryüzüne farklı güçlerde çıkarlar. Bazıları bir çeşme suyu kadar, bazıları tek kaynaktan bir dere oluşturacak kadar güçlü, bazıları da yamaçta bir nemlilik, ıslaklık yapacak derecede süzülerek çıkarlar.

Başlıca kaynak türleri

  • a. Vadi kaynağı: Vadilerin yeraltı sularının yüzeyinden daha derinlere kadar kazındığı durumlarda oluşur. Sular yukarıdan gelir. Vadi yamaçında oluşurlar, yamaç kaynağı da denilir.
  • b. Fay kaynakları: Fay hatlarından yeryüzüne çıkarlar. Geçirimli ve suyla doygun bir tabakanın kırık alanının karşısında geçirimsiz tabaka varsa faydan yukarı çıkmaya zorlanır. Beslenme bölgesine göre fay kaynakları çoğunlukla sürekli ve bol sulu kaynaklardır.
  • c. Tabaka kaynağı: Üstte geçirimli tabaka, altta geçirimsiz tabaka bulunur, eğim yönleri aynıdır. Yeraltı suyu eğim doğrultusunda akışa geçer, kaynak olarak yeryüzüne çıkar. Suyu yukarıdan gelen kaynakların çoğu böyledir.
  • d. Karstik kaynaklar: Karstik alanlarda çıkan kaynaklardır. Voklüz kaynakları bir kaynaktan bir dere oluşturacak güçteki kaynaklardır. İsmi Fransa'daki Vaucluse kentindeki kaynaktan alınmıştır. Türkiye'de bu tür kaynaklara yerel olarak büngüldek, karpuzatan gibi adlar verilir. Suları gür, soğuk ve kireçlidir. Sürekli karstik kaynakların yanında birde aralıklı çıkan sifonlu kaynaklar vardır.
  • e. Gayzer: Yanardağ alanlarında püskürerek çıkan, sıcak su kaynaklarıdır. İzlanda, Yeni Zelanda, Japonya, ABD'de bulunur.
  • f. Artezyen: Suyun kendi basınçıyla yüzeye yükseldiği sulardır. Genellikle geçirimsiz iki tabaka arasındaki akifer oluşum sebebidir.

Özelliklerine göre kaynak türleri

Süreklilik

  • a. Aralıklarla çıkan kaynaklar: Fazla yağışın olduğu zamanlarda bolca çıkarken, kurak zamanda cılızlaşır ve kururlar.
  • b. Dönemli kaynaklar: Yeraltı su seviyesinin durumuna göre güçlenir veya zayıflarlar.
  • c. Sürekli kaynaklar: Hiç kurumadan sürekli suyun geldiği kaynaklar.

İçeriklerine göre kaynaklar

Derinlerden gelen kaynak suları yolları boyunca madenleri ve mineralleri eriterek bünyelerine alırlar. Bu sular pek nadir kimyasal açıdan arı olurlar. İçeriğinde erimiş madde oranı düşük olan sulara tatlı sular denilir. Diğerleri içindeki erimiş maddelere göre isimlendirilir.

  • a. Tuzlu sular: İçerisinde erimiş tuzların fazlaca olduğu sulardır.
  • b. Kireçli sular: Kaynak sularında en bol bulunan madde kalsiyum karbonattır. Kireçtaşının bulunduğu alanlarda oluşan karstik kaynaklarda bolca bulunur. Kireç miktarı suyun sertliği/yumuşaklığını belirler.
  • c. Maden suları: İçeriğinde bolca erimiş maden ve mineral olan sulardır. CO2'nin çokça bulunduğu asit sulara ekşi su denilir. Alkalin sularda bolca Na2, Co3 ve CaCo3 bulunan maden sularıdır.Ayrıca, kükürtlü sular, çelikli sular, acı sular, acı-tuzlu sular vardır. Bu kaynaklar çıktıkları alanda renkli tortular bırakır. Pamukkale travertenlerini oluşturan kaynak Yellowstone Millî Parkındaki Castle Gayzeri bu kaynaklara örnektir.

Sıcaklıklarına göre kaynaklar

  • a. Soğuk kaynaklar: Çıkış sıcaklığı bulunduğu enleme uyan veya daha az olan kaynaklar.
  • b. Sıcak kaynaklar: Bulunduğu enlemin yıllık ortalama sıcaklığından daha sıcak kaynaklardır. Ilıca ve kaplıcalar gibi.
  • c. Sıcaklığı yıl boyunca değişmeyen kaynaklar; genellikle yerin derinliklerinden gelir. Yeryüzündeki mevsimlik sıcaklık değişimlerinden etkilenmez.
  • d. Sıcaklığı mevsimlere göre değişen kaynaklar; suları yüzeye yakın alanlardan gelir.

Deniz değirmeni, bazı karstik bölge kıyılarında ender de olsa deniz suyunun, karanın derinliklerine doğru aktığı görülür. Bir değirmeni döndürecek kadar suyun aktığı bu alanlara deniz suyunu yutan yer, deniz değirmeni denilir. Karadaki yeraltı suyunun deniz seviyesinden aşağıda olduğu durumlarda oluşmaktadır.

Galeri

Karstik kaynak, Saklıkent Kanyonu
Gayzer kaynağı
Artezyen kaynağı, Fransa

Kaynakça

  1. ^ İZBIRAK, Prof. Dr. Raşat (1989). Sular Coğrafyası. İstanbul: MEGSB. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

Yer altı suyu seviyesi veya yer altı su tablası iki zon arasında atmosfer basıncı ile su basıncının eşit olduğu yüzeye denmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gayzer</span>

Gayzer kesintili bir biçimde sıcak su ya da sıcak buhar fışkırtan, kükürt yayan kaynarca.

<span class="mw-page-title-main">Şelale</span>

Şelale, çavlan ya da çağlayan, akarsu yatağının, dike yakın bir biçimde âniden düştüğü, suların yüksekten dökülerek aktığı kısmına şelale denir. Çağlayan terimi daha çok küçük akarsuyun yüksek olmayan yerden dökülmesiyle oluşur, küçük şelale de denilir. Bazı kaynaklar su miktarı ve yüksekliğe bakmadan çağlayanı şelale ile eş anlamlı kullanmaktadır. Su miktarı fazla olması durumunda şelale veya çavlan denilir.

<span class="mw-page-title-main">Göksu</span> Türkiyede akarsu

Göksu Antalya, Konya, Karaman ve Mersin illerinden akan ve Mersin ili Silifke ilçesi güneyinde Akdeniz'e dökülen bir nehirdir. Göksu Nehri'nin uzunluğu 260 km, havza alanı 10.000 km²'dir. Aşağı yukarı aynı uzunlukta iki kolu vardır: Kuzey kolu Gökçay, güney kolu ise Gökdere'dir, ikisinin kaynağı da Toros Dağları'ndaki Geyik Dağları'ndan çıkar. Geyik Dağları Antalya-Gündoğmuş ve Konya-Hadim arasındadır ve Alanya'nın 50 km kuzeyinde bulunur. Bu iki kol Karaman-Ermenek'i geçtikten sonra Mut'un güneyinde birleşerek Göksu adını alır ve daha sonra Silifke güneyinde Paradeniz adıyla bilinen deltada Akdeniz'e dökülür.

<span class="mw-page-title-main">Mağara</span>

Mağara, yüzeyle bağlantısı olan ve gün ışığı ile bağlantısı kaybolacak derinliğe ve en az bir insanın sürünerek girebilmesine olanak verecek genişlik ve yüksekliğe sahip olan yeraltı boşluklarıdır. Speleoloji mağaraları inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Obruk</span> yerde çöküntü sonucu oluşan doğal çukur

Obruk, yer altında kireçtaşı gibi eriyebilen kayaçların zamanla boşluklar meydana getirmesi ve bu boşlukların tavanlarının çökmesiyle oluşan karstik yer şekli.

<span class="mw-page-title-main">Manavgat Nehri</span>

Manavgat, antik adıyla Melas, Toroslar'da doğarak Antalya'da Akdeniz'e dökülen nehir. Uzunluğu 93 km'dir. Batı Toros sıradağları arasından doğan kolların birleşmesiyle oluşur. Güney batıya yönelerek dar ve dik yamaçlı kanyonlar arasından geçer, ünlü Manavgat Şelalesi'ni meydana getirir ve Manavgat ilçe merkezinin doğusunda alüvyal bir kıyı ovasından denize dökülür.

<span class="mw-page-title-main">Baraj</span> sulama ve elektrik üretimi amacıyla su biriktirmek için akarsu üzerine yapılan set

Baraj, eski zamanlardan beri insanlığın su ihtiyacını karşılamak ve tarımsal alanların sulanması amacıyla inşa edilen su yapılarıdır. Günümüzün modern barajları stratejik öneme sahiplerdir. Çünkü;

<span class="mw-page-title-main">Kestel Gölü</span>

Kestel Gölü, Akdeniz Bölgesi'nin batı bölümünde, Burdur ili, Bucak ilçesi sınırlarında bulunan karstik göldür. Adını kıyısında bulunan Kestel köyünden alır.

<span class="mw-page-title-main">Büyükçekmece Gölü</span> İstanbul da doğal göl

Büyükçekmece Gölü, Marmara Bölgesi'nde, Çatalca yöresinin güney kesiminde deniz kulağı gölü. Göl, İstanbul'un içme suyu kaynağı olarak kullanılmaktadır. Göl, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yapılarla derinleştirilmiştir. Gölün deniz ayağına bir baraj yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Vadi</span> coğrafyada tepeler arasındaki alçak alan

Vadi ya da koyak, akarsuyun içinde aktığı, kaynaktan ağıza doğru sürekli inişi bulunan ve birkaç kilometre ile binlerce kilometre arasında olabilen coğrafi alandır. Kısaca vadi, iki dağın arasında zamanla oluşan çukurluktur. Vadiler, akarsuların yaptığı aşınmayla yanlamasına, derinlemesine gelişir. Genellikle dağ ya da tepelerle çevrelenirler.

<span class="mw-page-title-main">Akifer</span>

Ekonomik olarak önemli miktarda suyu depolayabilen ve yeterince hızlı taşıyabilen (iletken) geçirimli jeolojik birimlerdir. Akiferler, yer altı sularını tutması ve çekilebilmesi için, yüksek porozite (gözeneklilik) ve permeabiliteye (geçirgenlik) sahip olmalıdır. Pekişmemiş kumlar ve çakıllar, kum taşları, konglomeralar, kireç taşları, dolomitler, bazalt akıntıları, çatlaklı plütonik ve metamorfik kayaçlar akifer olarak nitelendirilen kayaçlardır.

<span class="mw-page-title-main">Madra Dağları</span>

Madra Dağları ya da Madra Dağı, Ege Bölgesi’nin Asıl Ege Bölümü ile Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nün sınırlarında yer alır. Madra Dağı, Balıkesir ilinin İvrindi, Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçeleri ile İzmir ilinin Bergama ilçesi topraklarında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Traverten</span> bir çeşit kireç taşı

Travertenler, kalsiyum karbonat (CaCO3) bileşimindeki kimyasal tortul kayaçlardır. Yer altı sularının içlerindeki kalsiyum karbonatın belirli koşullar altında çökmesi sonucu meydana gelirler. Bu çökelme zamanla yumuşak hatları olan travertenleri oluşturur. Çökelmede rol oynayan koşullar; buharlaşma, suyun içerdiği karbondioksit (CO2) miktarının azalması, suyun üzerindeki basıncın azalması gibi koşullardır.

<span class="mw-page-title-main">Su döngüsü</span> suyun; okyanus ve denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve sonra yeniden deniz ve okyanuslara dönüşü

Su döngüsü yahut hidrolojik döngü, suyun Dünya yüzeyinin üstünde ve altında sürekli hareketini tanımlar. Suyun okyanus ile denizlerden atmosfere, atmosferden yeryüzüne ve yeniden deniz-okyanuslara ulaşması şeklindeki genel turu, döngüyü oluşturur. Evrenin korunumu yasası gibi, yeryüzündeki su kaynaklarının artmaz veya eksilmezliğini ifade eden bir terimdir ve bir başlangıç veya sonu yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Acarlar Longozu</span> Sakaryada subasar ormanı

Acarlar Longozu, Sakarya'nın kuzeyinde Karasu ve Kaynarca ilçeleri arasında yer alan Türkiye'nin tek parça halindeki en büyük longoz (subasar) ormanı. Genişliği 250–1250 m, uzunluğu 7,5 km'dir. Oluşumu açısından tipik bir kıyı set gölüdür. Karadeniz'le arasında 20–25 m yüksekliğinde kumullar, güneyinde ortalama 100 m yüksekliğinde alçak tepelerle sınırlanır. Sakarya nehrinin 6 km batısında yer alır, fazla suları Okçu deresiyle Sakarya Nehri'ne dökülür. Ulaşım açısından Karasu ile arasında yaklaşık 26 kilometre, Sakarya ile arasında yaklaşık olarak 50 kilometre mesafe vardır.

Yer altı suyu; birçok şehrin, havzanın ve sanayi tesisinin su ihtiyacını karşılamak üzere faal durumda olan doğal su kaynağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Dış kuvvetler</span>

Dış kuvvetler; akarsular, rüzgârlar, yer altı suları, buzullar, dalgalar ve akıntılar gibi çeşitli etmenlerin Dünya'yı şekillendirmesidir. Bu etmenler atmosfer kökenli olup enerjilerini güneşten alırlar. Dış kuvvetler, iç kuvvetlerin etkisiyle oluşan yüksek yerleri aşındırarak deniz seviyesine indirmeye çalışır. Dünyanın şekillenmesinde iç ve dış kuvvetler değişim halindedir, bu değişim uzun bir zaman aralığını kapsadığından insanlar tarafından gözlenme şansı yoktur.

Yeraltı barajı, kurak ve yarı kurak bölgelerde suların, toprak yüzeyi altında depolayan baraj tipidir. Yeraltı suyunun akım doğrultusu yönünde bir baraj seti yapılarak, suyun akiferde biriktirildiği yapılardır.