İçeriğe atla

Kaynaşma

Kaynaşma[1] veya hece kaynaşması; kelime, hece ya da kelime grubunun yazılı ve sözlü formlarında söyleyişi kolaylaştırmak için eksilip kısalması. Ünlü çatışmasını gidererek kolay söyleyişi sağlama eğiliminden doğan bir ses olayıdır.[2] Bazı kaynaklarda kaynaştırma, birleşme, ünlü birleşmesi, vokal birleşmesi, ünlü aşınması, derilme, büzülme,[3] büzüşme, daralma, çıkarma terimleri de aynı anlamda kullanılır.

  • pek iyi > peki
  • yigirmi > yirmi
  • sütlü aş > sütlaç
  • posta hane > postane

İlerleyici kaynaşma

Kaynaşmış bir sözcüğü oluşturan kelimelerden ikincisinin başındaki ses kaybolması olayıdır.

cumartesi (< cuma ertesi), tutmaç (< tutma aş).

Gerileyici kaynaşma

Kaynaşmış bir sözcüğü oluşturan kelimelerden birincisinin sonundaki ses kaybolması olayıdır.

kahvaltı (< kahve altı), niçin (< ne için), nasıl (< ne asıl), n'olur (< ne olur), n'aber (< ne haber), seksen (< sekiz on), doksan (< dokuz on), kardeş (< karındaş).

Diğer dillerde

İngilizcede

Isn't (< is not), let's (< let us), I'm (< I am)

Kaynakça

  1. ^ Zeynep Korkmaz, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK, Ankara 1992
  2. ^ Mihrican Aynacı (2007), Türkiye Türkçesinde Ses Etkileşimleri 18 Aralık 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., yüksek lisans tezi, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
  3. ^ Safiye Akdeniz, Dil bilimi terimleri indeksi: II (B-C-D harfleri)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

Hece ölçüsü, şiirin her dizesindeki hece sayısının eşit olmasına dayanan bir vezindir. Türkçenin millî ölçüsü olarak bilinir.

Aruz ölçüsü ya da aruz vezni, Arap edebiyatından doğarak İslamî edebiyatalara da yayılmış bir nazım sistemi; nazımda uzun veya kısa, kapalı ya da açık hecelerin belli bir düzene göre sıralanarak ahengin sağlandığı ölçüdür.

<span class="mw-page-title-main">Moğolca</span> Moğol yerlisinin konuştuğu dil

Moğolca, Moğolistan ve civardaki bazı özerk bölgelerde resmî dil olan Asya dilidir.

Ll, Türk alfabesinin 15. harfi olup harfin kullanım sıklığı %5,75'tir. Arap alfabesine dayalı Osmanlıcada lâm adıyla bilinirdi. L, ince ünlülerle beraber kullanıldığı zaman ön damak, kalın ünlülerle beraber kullanıldığı zaman da alt damaktan çıkarılan yumuşak, yayvan ve akıcı bir sestir.

Hafta, 7 günden oluşan zaman birimi. Farsça yedi manasına gelen "haft/heft" kelimesinden türetilmiştir. Haftanın eş anlamlısı olarak yedil sözcüğü bulunmaktadır.Türk lehçelerinden Tıva Türkçesinde Yedilik anlamında söyleyişlerine uygun olarak çedilik diye söylenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ayırıcı im</span>

Ayırıcı im, fonetik işaret veya diyakritik; telaffuz, ton ve diğer ayırıcı unsurları belirtmek için gliflere eklenen imdir. Örneğin Latin harflerine geçiş döneminde Türkçedeki ötümsüz artdişyuvasıl sürtünmeli ünsüz sesini karşılamak için yeni arayışlara gidilmiş ve mevcut S harfine sedil eklenerek Ş harfi elde edilmiştir. O > Ö veya A > Â ya da Y > Ý gibi harflerde ayırıcı imlere örnekler görülebilir.

Hece veya seslem, kelimeleri oluşturan, en küçük birimi harf olan ve ağzın tek hareketinde sarf edilebilen ses modelidir. Türkçede en az bir harf, en çok dört harften oluşur ve içinde en fazla bir tek sesli harf bulunur.

"Otuz Beş Yaş", Cahit Sıtkı Tarancı'nın en tanınmış şiirlerinden biridir. Tarancı, 1946 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği yarışmada bu şiirle birincilik kazanmıştır. Otuz beş yaş şiiri otuz beş mısradan oluşmuştur. (5x7) 11'li hece ve ababa çapraz uyak örgüsü kullanılmıştır.

Ünlü düşmesi, Türkçede görülen bir ses olayıdır. Genellikle ikinci hecesinde dar bir ünlü bulunan sözcüklerde görülür ancak istisnaları mevcuttur.

Ses türemesi; Türkçede bir sözcüğe, çeşitli seslerin eklenmesi olayı. Bu sesler çoğunlukla söyleyişi kolaylaştırmak, yeni bir sözcük yaratmak veya anlamı vurgulamak için eklenir.

Eski Anadolu Türkçesi veya Eski Türkiye Türkçesi, 13. yüzyılın başlarında oluşup sonrasında Anadolu ve Rumeli'de kullanılan Oğuz Türkçesi temelindeki ölü dildir. Batı Türkçesinin ilk dönemini teşkil eden Eski Anadolu Türkçesine Batı Türkçesinin bir oluş, bir kuruluş devresi olarak bakılmaktadır. Batı Türkçesini Eski Türkçeye bağlayan birçok bağlar bu devrede henüz kendisini iyice hissettirmektedir. Bu devreden sonraki Türkçede görülen birçok yeni şekiller bu devrede henüz Eski Türkçedeki eski şekillerinin izlerini taşımaktadırlar.

Ses değişmesi, dildeki konuşma seslerinden birinin diğerinin yerine geçmesi ya da türemesi ve düşmesi olarak tanımlanabilir. Dil bilimciler, dillerin çoğunlukla benzer ses değişimlerine uğradığını göstererek konuyla ilgili evrensel kurallar ortaya koymaya çalışmaktadır.

Latinizasyon (Romanizasyon) tabiri genel olarak Latin alfabesi dışındaki ses sistemlerinin Latin alfabesine çevrilmesini ifade eder. Arapçanın Latin alfabesine çevirisi yapılırken bu uygulamaların hiçbirinde (fonetik alfabeler hariç) ortak bir uygulama geliştirilememiştir. Çünkü her ülke kendi harflerini esas alan bir çeviri sistemi benimsemiştir. Fakat yine de ana hatlarıyla genel kabul görmüş bazı sesler ve simgeler tercih edilmeye başlanmıştır. Ortak Türkçe alfabesi esas alınarak yapılan bir işaret sistemi büyük oranda geliştirilmiş durumdadır. Fakat yine de çeşitli ülkelerin, sesleri simgelerken kullandıkları harflerin değişik olması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Ünlü (dilbilim)</span>

Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.

Aküt veya vurgu işareti (´) Latin, Kiril ve Yunan betiklerine dayalı alfabeler ile birçok modern yazı dilinde kullanılan aksan işaretidir. Sesli harfler üzerine konulan aksan işareti olarak da geçer. Asıl olarak Fransızca kökenli bir kelimedir ve Fransızca yazılışı Accent aigu şeklindedir.

Àà harfi Katalan, Fransız, İtalyan, Portekiz ve İskoç alfabelerinde kullanılır.

Göçüşme ya da metatez, sözcük içerisindeki iki sesin sıralanışının değişmesi, diğer bir deyişle yer değiştirmesi olayıdır. Bu durum günümüz Türkçesinde yazım yanlışına neden olur.

Alman alfabesi, Almancanın yazımında kullanılan alfabedir. Almanya, Avusturya, İsviçre, Lihtenştayn ve Lüksemburg'da, ayrıca Almanca konuşanların azınlıkta olduğu Belçika ülkesinde ve Danimarka, İtalya ve Polonya'nın çeşitli bölgelerinde bu alfabe kullanılır.

Bürünbirimcik ya da mora, bazı dillerdeki vurgu ya da dilsel eş değerlemenin boyutunu ortaya koyan, hece değerinin belirlendiği ses bilimsel birimdir. Bürünbirimcik, hece kavramından farklı olup heceden farklı bir zamansal ölçüme dayanmaktadır. Bununla birlikte, bürünbirimciğin birçok farklı tanımı vardır. İngilizcede kullanılan mora terimi Latincede "kalabalık, gecikme" anlamlarına gelir ve Yunanca "chronos" kelimesinin birebir çevirisidir. 1968'de Amerikan dil bilimci James D. McCawley bürünbirimciği "iki parçadan oluşan uzun bir hece ya da tek bir parçadan oluşan kısa bir hece" olarak tanımlamıştır.