İçeriğe atla

Kayı boyu

Kayı Boyu
Damga
Damga
• ? - ?
Kızıl Buğa (İlk)
• 1200 - 1215
Kaya Alp
• 1215 - 1235
Süleyman Şah
• 1235 - 1280
Ertuğrul Gazi
• 1280 - 1299
Osman Gazi

Kayı Boyu, Oğuz Kağan Destanı'na göre Oğuzların 24 boyundan, Kaşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk eserine göre ise 22 Oğuz boyundan ikincisi. Reşidüddin'nin listesinde sembolleri şahin, yani şahinlerin en büyüğü olan akdoğandır. Kayı güç, kuvvet ve kudret sahibi demektir. Kayı Boyu'nun damgası üç ok ve bir yaydan oluşur. Babası Gün Han ve dedesi Oğuz Han olan Kayı Han bu boyun ilk atasıdır. Divân-ı Lügati't-Türk'te damgaları;olarak tanımlanmaktadır.[1]

Türkmen tarihçisi Ovez Gündoğduyev, Kayı Boyu'nun Hun boyu olan Haylandur Boyu ile aynı boy olduğunu hesap eder.

Tarih

Kayı Bayrağı

11. yüzyılda Selçuklu Devleti bünyesinde ekseriyetle Horasan bölgesinde varlıklarını sürdürmekteydiler. Selçuklu tebaası olmayan, ancak Selçuklu Devleti hudutları içerisinde diğer Türk boyları gibi konar/göçer yaşayan Kayılar, Anadolu’ya iki ayrı dönemde iki ayrı kol hâlinde girdiler. İlk önemli Kayı kolu Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya giriş yapmış ve ilerleyen yıllarda güçlenerek Artuklu Beyliği'ni kurmuşlardı. Horasan ve Merv bölgesinde varlıklarını devam ettiren bir diğer Kayı kolu ise Moğol baskıları nedeniyle batıya doğru sürüklenmiş, Harzemşahlar ile birlikte 12. yüzyılın sonlarında Anadolu’ya girmişlerdir.

Anadolu’ya göçlerinde takriben 70.000 çadırlık geniş bir nüfusa sahip oldukları sanılmakta olup Türk Tarihindeki yerlerini 12. yüzyıl itibarıyla almışlardır.

Ertuğrul Gazi ve Kayı Boyu

Ertuğrul Gazi Boyu ile bu bölgeye 13. yüzyılda gelmiştir. Uzun süre Kayı Boyu üzerinde araştırma yapan belgesel yönetmeni Tekin Gün Kayı Boyu, Moğol istilası nedeni ile kendine yeni bir yurt bulmak için Horasan’ın Merv şehri yakınındaki Mahan bölgesinden Gündüz Bey (Süleyman Şah) (Ertuğrul Gazi’nin babasının adı birçok kaynakta Süleyman Şah olarak geçmektedir. Uzun süre tartışmaya sebep olan bu konu üzerinde “Osman b. Ertuğrul b. Gündüz“ ibaresinin yazılı olduğu Osman Bey'e ait bir sikkenin bulunmasıyla tarihçiler, kesinliğe kavuştuğunu savunmaktadır.) komutasında gelerek Anadolu'ya girdi.[2]Osman Gâzî'nin 700/1300-1301'de Yenişehir'de Bastırdığı Üçüncü Sikkesi üzerinde Osman Gâzî'nin ismi, atalarının kimliği, bağımsızlığına ilişkin rivâyetlerin sıhhat ve niteliği, İstiklâl-i Osmânî'nin gerçek tarihi ve Osmanlılar'ın dinî-tasavvufî kökeni… gibi konularda Osmanlı kroniklerinde verilen bilgilerin güvenilirliğine yönelik tartışmaları aydınlatacak ve tarihî açıdan kesin bir sonuca bağlayacak bilimsel delillerin başında az sayıdaki çağdaş maddî kanıtlar gelmekte, onları ise sağlam ve kesin kanıtlar içeren yazılı belge ve kaynaklar tâkip etmektedir. Özellikle Osmanlı bağımsızlığının gerçekleşme târihi, ne zaman kemâle erdiği, bu süreçte “hutbe” ve “sikke” şartlarının yerine getirilip getirilemediği, ilk Osmanlı sikkelerinin darp yerleri ve Osman Gâzî'nin ilk pâyitahtı Yenişehir'in ne zaman saltanat yurdu hâline geldiği konularında çağdaş bilimsel materyaller yok denecek kadar az olduğundan, bu dönemden günümüze intikâl etmiş her türlü maddî kanıt târihî açıdan büyük bir önem arz etmektedir.İstiklâl-i Osmânî'nin târihi, ilân ediliş şekli ve Osman Gâzî'nin sikke [3] bastırdığını gösteren rivâyetlerin bilimsel gerçekliği; daha önce Halil Edhem (Eldem)’in İstanbul Arkeoloji Müzeleri İslâmî sikkeleri arasında bulduğu ve bilâhare İbrahim Artuk’un 1977’de sunduğu bir tebliğle bilim dünyasına duyurduğu, her iki yüzünde ضرب” Ḍarebe" ibâresini tâkiben ارطغرل بن عثمان" ʿOsmān ̱ bin Erṭuġrul" ismi ve ilâveten arka yüzünde ارطغرل"Erṭuġrul"dan sonra -Osman Gâzî'nin gerçek dedesinin ismini deaydınlatacak şekilde-: الپي گندز" Gündüz Alpī" ibâresi yer alan bir sikke sâyesinde nispeten aydınlanmaya başlamış; ancak üzerinde darp yeri ve târihine ilişkin hiçbir bilginin bulunmaması ve her iki yüzünün de birbirine benzer tarzda iki farklı hakkâk tarafından tasarlanması; bu kez sikkenin orijinal olmadığı ya da “bir antikacı tarafından uydurulduğu” yönünde bâzı iddiâların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.[4] Uzun süre benzeri olmayan ünik bir sikke olarak kalan ilk Osman Gâzî sikkesinin, gerçekte kurucu hükümdârın bastırdığı tek sikke olmadığı, aksine ortak ya da farklı mizanpajlarda tasarlanmış daha başka örneklerinin de mevcut olduğu, ancak 1980'lerde Nicholas Lowick'in elinde bulunduğu söylenen ikinci bir sikkenin çok net bir fotoğrafının ele geçmesi sayesinde ortaya çıkmıştır. 2018 yılında bir Armağan kitabının içinde neşredip kuruluş tartışmaları açısından önemine işâret ettiğimiz bu ikinci sikkenin bilimsel analizi, her şeyden önce Osman Gâzî'nin sikke bastırmadığı ya da bastırdığı sikkenin orijinal olmadığı yönündeki farazî iddiâları tamâmen ortadan kaldırmıştır. Her iki yüzü içeriği itibarıyla birbirine benzeyen ilk sikkeden farklı olarak, ön yüzünde Kelime'-i Tevhîd, Dört Halîfe'nin isimleri, هللا ايده" eyyedehū'llāh" duâsı, Kayı damgası, 699/1300 târihi ve سگود" Sögüd" yer adı bulunan bu sikkenin darp yeri, basım târihi ve şeklî özellikleri itibarıyla de İlhanlı sikkelerine benzer bir tarzda tasarlanmış olması, merhum Artuk'tan beri tarihçi ve nümismatlar tarafından tekrarlanıp duran “İlhanlı korkusu” spekülatif yaklaşımını sona erdirmekle kalmamış; buna ilâveten önceki sikke ile aynı olan arka yüzü, Osman Gâzî'nin bu ikinci sikkesinin de aynı hakkâkın elinden çıktığını kuşkusuz bir biçimde kanıtlamıştır.İşte burada neşredeceğimiz Osman Gâzî'ye ait üçüncü sikke, ikinci sikkenin bir yıl sonra küçük değişikliklerle yeniden dizayn edilmiş formatıyla, “sikke” ve “ḫuṭbe” rivâyetlerini yeni bir bulguya ihtiyaç bırakmaksızın kalıcı bir çizgide sonuca ulaştırmakla kalmayacak; Osman Gâzî'nin biat ve istiklâl sürecinin yalnız başlangıç değil, tamamlanış zamânın da bilinmeyen arka plânını aydınlatan nümismatik bir kanıt olarak literatürde yerini almış olacaktır.[5][6][7]

Yerleşim

Anadolu'ya gelen boylardan biri olmakla beraber önce Ahlat bölgesine yerleşmişlerdir. Anadolu Selçuklu sultanı I. Alâeddin Keykubad bu sırada göçebe hayatını yaşayan Kayıları; Viranşehir, Halep ve Karacadağ yöresine yerleştirmiştir. Ertuğrul ile Dündar beyler Söğüt ve Domaniç yörelerine yerleşmişlerdir. Söğüt'ü kışlak, Domaniç'i yaylak olarak kullanmışlardır.

Ertuğrul Bey, bu tarihlerde Türkiye Selçukluları Devleti’nin batı sınırında bir ”uçbeyi’ idi. Uçbeylerinin görevi sınırları korumaktı. Ertuğrul Bey, çok ileri bir yaşta Söğüt'te öldü (1281).

Kayı Boyu, Osmanlının kuruluş dönemlerinde Evrenos Gazi ve Hacı İlbey gibi beyleri ile balkanların fethinde büyük yararlılık göstermiş, Vardar ovası ve Kaza-i Cuma yöresine yerleşmişlerdir. Evrenos Gazi ve Hacı İlbey'in aileleri bugün bile bilinmektedir.

Osman Gazi'nin ağabeyi olan Gündüz Alp (Gündüz Bey) soyundan gelen Amuca Kabilesi (Amucalar), hâlen Yozgat kadışehri örencik köyü, Ankara'nın Beypazarı ilçesi, Kırklareli ve Tekirdağ'ın çeşitli köylerinde, Güneydoğu Bulgaristan'da, Balıkesir'in Ertuğrul köyünde ve Eskişehir Han ve Mihalıççık ilçelerinde varlıklarını sürdürmektedirler.

Etimoloji

Kayı Aşireti'nin menşei olan Oğuz Han'ın soy kütüğü, Reşideddin'in Oğuzname'sinde, Nuh Peygamber'in oğlu Yafes'e (Olcayto) dayandırılır. Oğuz Han'dan sonra altı oğlu iki kolu oluşturmaktadır. Gün Han, Ay Han, Yıldız Han, Bozok kolunu, Gök Han, Dağ Han ve Deniz Han ise Üçok kolunu oluşturur. Oğuz Han'ın her oğlundan gelen soylar da, toplam 24 Oğuz boyu'nu meydana getirir. Sağlam anlamına gelen mensup dört boydan biridir.

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Oğuz Han
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Gün Han
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kayı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Saçıkaralılar
 
 
Kurtlu
 
 
Kızılkeçili
 
 
Karakeçili
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Atçekenler (Tanrıdağı Türkmenleri)
 
Sarıkeçili
 
Haculu
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Osmanlı Hanedanı
 

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Oğuzlar: Tarihleri-Boy Teşkilatı-Destanları, İstanbul 1999 (Prof. Faruk Sümer).
  • 10. Sınıf Müfredatı Tarih Kitabı: Kayılar Anadolu'da, Sayfa 6.
  • Geçmişten Günümüze Alevi ve Bektaşi Kültürü, TC Kültür Bakanlığa Yayınları, Ankara 2009. Sayfa 153,154,155.

Dış bağlantı

  1. ^ Atalay, Besim (2006). Divanü Lügati't - Türk. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. ISBN 975-16-0405-2, Cilt I, sayfa 55.
  2. ^ "Makale/Yazı-Yönetmen:Tekin Gün-". Ertuğrul Gazi-Kayı Aşireti. 04.07.2020. 25 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  3. ^ YILMAZ, Hakan (2019). Osman Gâzî’nin 700/1300-1301’de Yenişehir’de Bastırdığı Üçüncü Sikkesi. VAKANÜVİS-Uluslararası Tarih Araştırmaları Dergisi/International Journal of Historical Researches, Yıl/Vol.4,Söğüt Özel Sayısı/Special Issue for Söğüt, Aralık/December 2019. ss. 82,85. ISSN 2149-9535. 1 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2022. 
  4. ^ İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü, İslâmî Sikkeler, DN. 1081
  5. ^ İbrahim Artuk, “Osmanlı Beyliği’nin Kurucusu Osman Gazi’ye Ait Sikke”, Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi (1071-1920): ‘Birinci Uluslararası Türkiye’nin Sosyal ve Ekonomik Tarihi Kongresi’ (11-13 Temmuz 1977) Tebliğleri / Papers Presented to the ‘First International Congress on the Social and Economic History of Turkey, ed.: O. Okyar - H. İnalcık, Hacettepe Üniversitesi, Ankara 1980, s. 27-33
  6. ^ Halil İnalcık, Söyleşiler ve Konuşmalar, I, haz.: Birsen Çınar, İstanbul: Profil Yayıncılık, 2013, s. 142-143; a.mlf., Osmanlılar: Fütühat, İmparatorluk, Avrupa ile İlişkiler, Timaş Yayınları, İstanbul 2010, s. 95, vb.
  7. ^ Hakan Yılmaz, “Osman Gâzî’nin Kayıp İkinci Sikkesi ve Osmanlı Kuruluş Tartışmalarına Etkisi”, Âb-ı Hayât’ı Aramak: Gönül Tekin’e Armağan, haz.: Ozan Kolbaş-Orçun Üçer, Yeditepe Yayınları, İstanbul 2018, s. 763-788.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bilecik</span> Bilecik ilinin merkezi olan şehir

Bilecik, Bilecik ilinin merkezi olan şehir. Türkiye'nin Marmara Bölgesi'nin Güney Marmara Bölümü'nde kalmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Osman Gazi</span> Osmanlı Beyliğinin kurucusu ve ilk padişahı (1299–1324)

I. Osman veya bilinen adlarıyla Osman Gazi ya da Osman Bey, Osmanlı Beyliği ve Osmanlı Hanedanı'nın kurucusu ve beyliğin ilk padişahı olan Türk hükümdar ve komutandır. Yaşadığı dönemde liderliğini yaptığı beylik başlangıçta küçük bir Türk beyliği iken, ölümünden sonraki yüzyıllarda büyük bir imparatorluğa dönüştü. Dedesinin Süleyman Şah veya Gündüz Alp isimli olduğu ve soyunun Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyuna dayandığı düşünülmektedir. Büyükannesi Hayme Hatun, babası Ertuğrul Gazi ve annesi Halime Hatun'dur. Tarihçi Âşıkpaşazâde'nin yazdığına göre Osman Gazi, bir taraftan kendisinin Oğuzların Üçok koluna mensup "Gök Alp" neslinden olduğunu ileri sürerken diğer taraftan da kendi dedesinin isminin "Kaya Alp oğlu Süleyman Şah" değil, "Kutalmışoğlu Süleyman Şah" olduğunu söylediği iddia edilmektedir.

Süleyman Şah veya Kaya Alp oğlu Süleyman Alp, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî olarak kurulmasına giden süreçte önemli bir yere sahiptir. Kaya Alp'in oğlu ve Ertuğrul Gazi'nin babası olan Gündüz Alp'in atasıdır. Bazı kaynaklara göre ise Ertuğrul Bey'in babası. Oğuzlar'ın Kayı Boyu'ndandır. Doğum yeri ve tarihi hakkında kesin bilgiler olmadığı gibi 12. yüzyılın sonlarında doğduğu ve Kayı Boyu'nun reisi olduğu bilinir. Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın Orta Asya’daki istilâsı üzerine, 13. yüzyılda Türkistan’dan batıya doğru göç etmeye karar vermiştir. Türkistan'dan 50.000 kişiyle Kuzey Kafkasya üzerinden Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelerek, 1214'te Erzincan ve Ahlat taraflarına yerleşti. Aynı boya mensup bâzı aşiretler de Diyarbakır, Mardin ve Urfa'ya yerleştiler. 1225-1226 arası da Haçlı Kalesi'nin fethi onun devrinde gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi</span> Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan İstanbulun Fethine kadar süren tarihî dönem (1299–1453)

Osmanlı İmparatorluğu kuruluş dönemi (1299-1453), Osmanlı Devleti'nin kuruluşundan Kostantiniyye'nin fethine kadar devam ettiği kabul edilen dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Ertuğrul Gazi</span> Osman Gazinin babası ve Kayı boyu lideri

Ertuğrul Gazi ya da Ertuğrul Bey, 13. yüzyılın ortalarında Oğuzların Kayı boyunun lideri ve Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Bey'in babasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hayme Hatun</span> Kayı boyu lideri Ertuğrul Gazinin annesi

Hayme Hâtun veya Hayma Ana, Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin ninesi, Ertuğrul Gazi, Sungurtekin Bey, Gündoğdu Bey ve Dündar Bey'in annesidir. Kendisine Osmanlı İmparatorluğu'nun Devlet Ana unvanı verilmiş ve tanınmıştır.

Gündüz Alp veya Gündüzalp, Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi'nin soyundan olup, çeşitli kaynaklara göre Ertuğrul Gazi'nin babası veya oğludur. Enverî'nin Düstûrnâme-i Enverî adlı eseri ve Karamanlı Mehmed Paşa'ya göre Ertuğrul Gazi'nin babası; Hasan bin Mahmûd el-Bayâtî'nin Câm-ı Cem-Âyîn adlı eseri, Âşıkpaşazâde'nin Âşıkpaşazâde Tarihi adlı eseri ve Neşrî'nin Kitab-ı Cihannüma adlı eserine göre ise Ertuğrul Gazi'nin oğlu ve Osman Gazi'nin kardeşidir.

<span class="mw-page-title-main">Yelli, Güdül</span> Güdül, Ankara, Türkiyede mahalle

Yelli, Ankara ilinin Güdül ilçesine bağlı bir mahalledir.

Amucalar, Osmanlı Devleti'nin Balkan fetihleriyle Anadolu'dan Balkanlar'a geçmiş olan Yörük aşiretlerinden biridir. 1400'lerin sonunda Kırklareli'nin kuzeyinde, Yıldız Dağları'nın eteklerinde, Keşirlik denen bölgede köyler kurarak yerleşik hayata geçmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Saru Batu Savcı Bey</span> Osman Gazinin ağabeyi

Saru Batu Savcı Bey. Oğuzlar’ın Bozok kolunun Kayı Boyu’na mensup olup Ertuğrul Gazi’nin üç oğlundan ikincisidir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi'nin ağabeyidir. Domaniç Savaşı (1287) esnasında ölmüştür. İki oğlu bulunmaktadır bunlar Bayhoca ve Süleyman Bey'dir. Savcı Bey 1286 da Domaniç Muharebesi'nde ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Gündüz Bey</span> Ertuğrul Gazinin oğlu

Gündüz Bey, Oğuzların Bozok kolunun Kayı Boyu’na mensup olan Ertuğrul Gazi ile Halime Hatun'un en büyük oğludur. Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin ağabeyidir.

Kuruluş "Osmancık", 1988 yılında TRT 1'de yayımlanan tarihî, epik, macera ve savaş türündeki Türk televizyon dizisidir. Tarık Buğra'nın eserinden televizyona uyarlanmış dizinin yönetmenliğini Yücel Çakmaklı üstlenmiştir. Dizi, toplam 12 bölümden oluşmaktadır ve 27 Mart 1988 tarihinde yayımlanan 12. bölümü ile sona ermiştir. Dizinin bazı sahneleri Anamur Mamure Kalesinde ve Ören Anemurium antik kent civarında çekilmiştir.

<i>Diriliş Ertuğrul</i> Türk televizyon dizisi (2014–2019)

Diriliş Ertuğrul, 10 Aralık 2014 tarihinde TRT 1'de yayımlanmaya başlayan tarihî, kurgu, aksiyon, macera ve dram türündeki Türk televizyon dizisidir. Yapımcılığını Tekden Film'in üstlendiği, senaryosunu yoğun olarak Mehmet Bozdağ'ın yazdığı, yönetmenliğini Metin Günay'ın yaptığı, başrollerinde Engin Altan Düzyatan, Kaan Taşaner, Hülya Darcan, Serdar Gökhan, Didem Balçın ve Esra Bilgiç'in yer aldığı dizi, 29 Mayıs 2019 tarihinde yayımlanan 150. bölümü ile final yaparak sona erdi. Toplam beş sezondan oluşan dizi, temel olarak Osmanlı Beyliği'nin kurucusu Osman Bey'in babası Ertuğrul Gazi'yi ve Kayı boyunu anlatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Halime Hatun</span> Ertuğrul Gazinin eşi, Osman Gazinin annesi

Halime Hatun, Halime Sultan ya da Haime Hanım (d. ? - ö. 1282, Söğüt), Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin annesi.

Diriliş Ertuğrul, 2014 yılında yayın hayatına başlayan, yönetmenliğini Metin Günay'ın üstlendiği, proje tasarımcılığını ise Mehmet Bozdağ'ın yaptığı bir Türk aksiyon dizisi. Dizi, on üçüncü yüzyılda Kayı obasını konu almaktadır. Her sezon oyuncu kadrosu büyük değişikliklere uğramıştır. İlk sezonun ana kadrosunda bulunan isimler Engin Altan Düzyatan, Hülya Darcan ve Esra Bilgiç üç sezonda da ana kadroda bulunmuşlardır. Ama Süleyman Şah rolünü oynayan Serdar Gökhan yalnızca ilk sezonda ana kadroda bulunmuştur, ikinci sezonda konuk oyuncu olarak birkaç kez görünmüştür. Kaan Taşaner ve Didem Balçın ise ilk iki sezonda oynadıktan sonra ayrılmışlardır. İkinci sezonda ana kadroya Uğur Güneş, üçüncü sezonda ise Kürşat Alnıaçık, Cem Uçan ve Çağdaş Onur Öztürk katılmıştır. 4. sezonda Engin Öztürk diziye Kaledar Günalp Bey olarak katılmıştır. 5. sezonda İlker Aksum, Dragos/Zangoç rölü ile; Hande Soral ise İlbilge Hatun olarak diziye katılmıştır.

Sungur Tekin (d. 1187 – ö. ?), Oğuzların Bozok kolunun Kayı boyuna mensup olan Süleyman Şah'ın ve Hayme Hatun'un oğullarından biridir. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi'nin amcası, Ertuğrul Gazi'nin ise ağabeyidir. Süleyman Şah'ın 1227 yılında Fırat Nehri'nden geçerken boğulup ölmesiyle birlikte kardeşi Gündoğdu Bey ile birlikte ana yurtları olan Ahlat'a geri dönmüştür.

<i>Kuruluş Osman</i> (2. sezon)

Kuruluş Osman adlı Türk yapımı tarih ve aksiyon türündeki televizyon dizisinin ikinci sezonu, 28. bölümü ile 7 Ekim 2020 tarihinde yayımlanmaya başlamış ve 23 Haziran 2021 tarihinde yayımlanan 64. bölümü ile sona ermiştir. Sezon, toplam 37 bölüm sürdü.

Bu sayfada 1299 - 1310 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanan olaylar yer alır.