Gelişim biyolojisi, canlıların büyüme ve gelişimlerini inceleyen bilim dalı. Modern gelişim biyolojisi, dokular, organlar ve sistemlerin oluşumunda rol alan hücrelerin gelişimini, değişimini, farklılaşımını ve şekil almasını (morfojenez) inceler. Embriyoloji, gelişim biyolojisinin bir alt birimidir ve tek hücrenin oluşumundan embriyonik gelişim aşamasının sonuna kadarki gelişimi inceler ki serbest yaşam bazen embriyonik gelişimin tamamlanmasından da önce başlar.
Triticum aestivum (buğday), Triticum cinsine bağlı bütün dünyada ıslahı yapılmış tek yıllık otsu bitki türüdür. Değişik araştırmacıların yaptıkları araştırmaların ışığında buğdayın gen merkezi olarak Güney Türkmenistan, Anadolu, Batı İran ve Kafkasya kabul edilir.
Ekmek, çeşitli tahıl unundan yapılmış hamurun ateşte, sac üzerinde, tandırda, fırında veya tepside pişirilmesiyle hazırlanan temel gıda. Tek başına tüketilebildiği gibi, yemeğin yanında veya yemeklere ya da yağlara banarak da tüketilebilmektedir.
Yulaf (Avena), bol nişastalı taneleri (tohumları) için yetiştirilen bir tarım bitkisi. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başakları sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıkların ucunda bulunan başakcıkların her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışları kılıfta örtülü olan bu tohumların ikisini birden yeniden zarsı iki yaprak kuşatır.
Orta Çağ Avrupa mutfağı, 5. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar Avrupa kültürlerinin besinlerine, yeme alışkanlıklarına ve yemek pişirme yöntemlerine verilen genel addır. Bu dönem boyunca beslenme düzeni ve pişirme yöntemleri Avrupa genelinde değişimlere uğramış ve tüm bu değişiklikler Avrupa'nın modern mutfak kültürünün temelini oluşturmuştur.
Pooideae, buğdaygiller (Poaceae) familyasına ait bir bitki alt familyasıdır. 200 cins ve 4200 üzerinde tür içerir. Örnek olarak buğday (Triticum), çavdar (secale), arpa (Hordeum), yulaf (Avena), birçok çim ve mera otlarını kapsar.
Un, tahılların öğütülmesiyle elde edilen ince toza verilen addır. Başta ekmek ve hamur işleri olmak üzere pek çok gıdanın temel bileşenidir. Genellikle buğdaydan elde edilen toza sadece un denir. Arpa, yulaf, çavdar, mısır, nohut gibi bitkilerden elde edilen un ise, yaygın olarak o tahılın adıyla birlikte mısır unu, arpa unu biçiminde adlandırılır.
Nevali Çori, Şanlıurfa ilinin Hilvan ilçesine bağlı Güluşağı mahallesinin hemen kuzeybatısında bulunan bir höyüktür. Höyük, Atatürk Baraj Gölü suları altında kalmadan önce Fırat'ın bir kolu olan Kantara Deresi'nin iki yanında yer almaktaydı. Dere höyüğü ikiye bölmüş durumdadır. Yerleşme, derenin doğu yakasında 90 X 40 metre boyutlarında, batı yakasında ise daha küçük bir alandır. Bu yerleşmelerden büyük olanı (doğu) Nevali Çori I, batı taraftaki ise Nevali Çori II olarak adlandırılmaktadır. Yerleşmenin arkeolojik olarak en önemli tabakaları, beş yapı katı olarak izlenen, Nevali Çori I olarak tanımlanan kesimdeki Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ tabakalarıdır. Bu tabakalarda yürütülen kazı çalışmaları ve buluntular üzerinde yapılan analizler, Nevali Çori neolitik halkının esas olarak avcı - toplayıcı yaşam tarzını sürdürmekle birlikte, tarım ve hayvancılık yaptığını ortaya koymaktadır. Ortaya çıkarılan mimari kalıntılar ise Orta Fırat Havzası'nın Erken Neolitiği hakkında önemli bilgiler vermiştir. Özellikle, Göbekli Tepe, Urfa – Yeni Mahalle, Karahan, Sefer Tepe, Hamzan Tepe ve Taşlı Tepe gibi arkeolojik alanlarda benzerleri görülen T biçimli sütunların yer aldığı kült binası önemli bir keşif olmuştur.
Salat Tepe Höyüğü, Diyarbakır il merkezine 35 km. ve Bismil ilçesine 14 km. mesafede yer alan bir höyüktür. Dicle'ye katılan Salat Deresi'nin doğuya kıvrım yaptığı kesimdedir. Salat Deresi vadisinden 30 metre yükseklikte olan höyük 115 x 100 metre boyutlarındadır. Tepenin üstünde 45 x 30 metrelik düz bir alan bulunmaktadır. Diyarbakır Arkeoloji Müzesi tarafından Yukarı Salat Höyük adıyla tescil edilmiştir.
Akarçay Tepe Höyük ya da Akarçay Höyük, Şanlıurfa il merkezinin batısında, Birecik ilçesinin 15 km. güneyinde bulunan bir höyüktür. Yaklaşık 350 x 150 metre büyüklüğündeki höyük 6 metre yüksekliktedir. Çanak çömlek yayılımına göre yerleşmenin 2,9 hektarlık bir alana yayıldığı belirtilmektedir.
Can Hasan 3, Karaman il merkezinin 12 km. kuzeydoğusunda, Alaçatı Köyü'nün 1,5 km. kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Tepe, 100 metre çapında ve 6 metre yüksekliktedir. Kültür katlarının 2,25 metresinin ova seviyesinin üstünde, 4,5 metresinin ise altında, fakat bunun 2,5 metresinin de taban suyu içinde olduğu belirtilmektedir. İskan edilmeden önce tepenin bir gölün kıyısında olduğu anlaşılmıştır. Araştırmalardan, höyüğü çevreleyen topraklarda bozkır niteliği gösteren bir faunanın hakim olduğu anlaşılmaktadır. Can Hasan Köyü civarındaki, aynı adla bilinen üç höyükten biridir. Can Hasan 1 Kalkolitik Çağ, Can Hasan 2 Helenistik, Roma ve Bizans yerleşimi olarak tarihlendirilmektedir. Söz konusu üç höyüğün yer aldığı ova, Toroslar'ın kuzey yamaçlarına çok da uzak olmayan, verimli bir ovadır.
Siyez, kaplıca ya da einkorn, Fransa, Fas, Yugoslavya ve Türkiye'de yetişen, Triticum boeoticum türünden yabani buğday türünün kültüre alınmış formudur. Triticum dicoccum buğdayı ile birlikte erken dönemde kültüre alınan buğday türlerindendir. İlk kez Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Karaca Dağ'da evcilleştirildiği düşünülüyor.
(Triticum vulgare), buğdaygiller (Poaceae) familyasına bağlı buğday türüdür. Sinonimi olan Triticum aestivum kullanılmaktadır.
Buğday çimi; “Triticum Aestivum” türü buğday tohumlarının ilk çıkan yapraklarından elde edilen bir gıdadır. Buğday çimini; buğday maltından ayıran özellik; Buğday maltı üretimi, buğday çimleri henüz tohum boyundayken tohumuyla birlikte kurutularak yapılır. Buğday çimi üretiminde ise buğday çimleri 15–20 cm oluncaya kadar uzamaya bırakıldıktan sonra kesilerek tohumlarından ayrılır. Glutenin tohumda bulunması nedeniyle de buğday maltı yüksek oranda gluten içerirken buğday çimi gluten içermez. Buğday çimi ve buğday çimi bazlı ürünler, insan sağlığı üzerinde sınırlı sayıda bilimsel çalışmaya konu olmasına rağmen sağlık amaçlı olarak çeşitli formlarda kullanılmaktadır. “Dondurulmuş buğday çimi suyu”, “Buğday çimi tozu” veya “Buğday çimi tableti” şeklinde satılmaktadır. Bazı tüketiciler de evlerinde üretmektedirler. Ayrıca sprey, jel, krem, losyon, şampuan şeklinde de ticari formları bulunmaktadır.
Durum buğdayı, tetraploid buğday türüdür. Durum buğdayı günümüzde yaygın olarak yetiştirilmekte olup ticari açıdan büyük öneme sahiptir. Orta Doğu'da yetişen baskın buğdaydır.
Gürcüce bir yer adı olan Doliskana (დოლისყანა), yumuşak buğdayın bir türü olan “doli” ile ekili alan, tarla anlamına gelen “kana” (ყანა) kelimelerinden oluşur. Doliskana bu buğdayın yetiştiği arazi, buğday tarlası anlamına gelir.
- Doliskana - Artvin ili merkez ilçesine bağlı Hamamlı köyünün eski adı.
- Doliskana - Artvin ili merkez ilçesine bağlı bugünkü Hamamlı köyünde 10. yüzyılda inşa edilmiş olan Gürcü manastırı.
Kavılca buğdayı bir çeşit kılçıklı buğdaydır. Kavılca buğdayı tetraploiddir. Evcil türleri Triticum turgidumun alt türü dicoccum ve Triticum turgidum un alt türü durumdur. Bitkinin yabani türü Triticum turgidumun alt türü dicoccoidestir. Yabani ve evcil tür arasındaki ana fark yabani türün olgunlaşan tohumunun çatlayarak toprağa saçılmasıdır. Evcil türde ise tohum bütün halde kalır; dolayısıyla hasadı daha kolaydır.
Başak, buğday veya mısır gibi tahıl bitkilerinin sapının tane taşıyan uç kısmına verilen isimdir. Ayrıca "bazı yapraklarda belirgin bir lob" anlamına da gelebilir.
Orta Avrupa'nın mutfağı, Avrupa'nın orta bölgelerindeki yemekleri içeren bir kültürün varlığı anlamına gelir. Orta Avrupa'nın yemekleri ve mutfağı, Avrupa'nın diğer bölgelerinden daha az unsur içerir.
Bu içerik, bitkilerin evrim sürecindeki kayda değer adaptasyonları ve önemli ekolojik değişiklikleri jeolojik zaman grafiğine dökerek sürecin daha anlaşılır olması için düzenlenmiştir.