İçeriğe atla

Kavuk

I. Selim'in kavuklu bir görseli

Kavuk, beyaz renkte pamuk ipliğinden örülmüş olan kumaştan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığına verilen ad.

Osmanlı toplumunda kavuklar sarılış biçimi, rengi ve görüntüsüne göre çeşitlenir ve farklı adlar alır; giyen kişinin sosyal sınıfını gösterirdi. Osmanlı toplumunda kullanılan kavuklar genellikle sarıklı idi; bu nedenle genellikle kavuk ile sarık aynı anlamda kullanılmıştır. Sarık bir kavuğun, fesin, külahın etrafına sarılan bezlere verilen isimdir.[1]

Osmanlı Devleti'nde 1842 yılında fes giyilmeye başlandıktan sonra kavuk giyimi terk edilmiştir.

Bazı kavuk tipleri

II. Mahmud'un kavuklu bir fotoğrafı (1815)
Kallavî kavuk

En görkemli kavuk türüdür. Büyük boyutlu olan bu kavuk, aşağı doğru daralır. Osmanlı yönetiminde sadrazamlar, Kubbealtı vezirleri ve Kaptan-ı deryalar tarafından kullanılan bir başlıktı ve yalnızca orduyla birlikte sefere çıkıldığında ve arefe günlerinde giyilirdi.

Müceveze kavuk

Üstü dar silindir prizma şeklinde tepesi kırmızı renkte olan ve pamuk sargılı kavuklardır. Sadrazam ve devlet erkanı tararından kullanılırdı.

Kâtibi kavuk

Baş kapı kethüdaları kapıkulu görevlileri ve üst düzey yeniçeriler tarafından kullanılan kavuk tipidir.

Burma sarıklı kavuk

16. yüzyılda kullanılan bir sarık tipidir. Şehzadeler, beylerbeyleri, sancakbeyleri, beylerbeyleri, Kubbealtı vezirleri, defterdarlar gibi üst düzey devlet görevlileri kullanırdı.

Örfi destari kavuk

Küçük dereceli ulema, müftüler, küçük ve orta kademeden kadılar, imamlar, derviş ve şeyhlerin kullandığı kavuklardır.

Kaynakça

  1. ^ Gökler, Burak M. U. H. a. M. M. E. T. (1 Ocak 2019). "Zağnos Pasa Camii Haziresindeki Kavuk Tipleri". Zağnos Pasa Camii Haziresindeki Kavuk Tipleri. 18 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sokollu Mehmed Paşa</span> 36. Osmanlı sadrazamı

Sokollu veya Sokullu Mehmed Paşa, I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde 14 yıl Osmanlı Devleti'nin sadrazamlığını yapmış Osmanlı devlet adamıdır. I. Süleyman'ın son sadrazamı olmuştur. Hem Osmanlı İmparatorluğu'nun zirvede bulunduğu dönemi simgelemesi itibarıyla hem de icraatları, projeleri ve kişiliği sayesinde en önemli Osmanlı sadrazamlarından biri kabul edilir. II. Selim'in damadı ve Esmehan Sultan'ın eşidir.

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Dîvân-ı Hümâyun</span> Osmanlı Devletinde bakanlar kurulu

Dîvân-ı Hümâyun, Osmanlı İmparatorluğu'nda 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın yarısına kadar en önemli yüksek karar organı. İmparatorluğun yıkılışına kadar varlığını korusa da 17. yüzyıldan sonra önemini kaybetmiş ve 19. yüzyılda II. Mahmud'un teşkilat reformuyla kabine sistemine geçilerek Divan-ı Hümayun sembolik hale gelmiştir. Sadrazam, kubbealtı vezirleri, Rumeli beylerbeyi, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli ve Anadolu defterdarları, nişancı ve vezirlik rütbesine sahip olan yeniçeri ağası ve kaptan-ı derya'da divanın asli üyeleri arasında yer alırdı.

<span class="mw-page-title-main">Sarık</span> en çok Sihler ve Müslümanlarca kullanılan baş örtüsü

Sarık, genellikle pamuklu veya ipek kumaştan yapılmış, doğrudan başa veya fes, kavuk gibi bir başlığın üzerine sarılan kumaş baş örtüsü. Sih ve Müslüman toplumlarında, genellikle Asya ülkelerinde yaygındır. Türkçede sarık dendiğinde özel olarak Osmanlı'da kullanılan, fes veya kavuk üzerine sarılan sarık türü de kastedilir.

<span class="mw-page-title-main">Kabartma</span>

Kabartma veya diğer adıyla rölyef, yüzey üzerine yapılan yükseltme ya da çökertmelere denir.

Daltaban Mustafa Paşa II. Mustafa saltanatında, 4 Eylül 1702 - 24 Ocak 1703 tarihleri arasında dört ay yirmi gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Hoca İbrahim Paşa III. Ahmed saltanatında, 6 Nisan 1713 - 27 Nisan 1713 tarihleri arasında yirmi bir gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Karatay Medresesi</span> Selçuklu dönemine ait yapı

Karatay Medresesi, Konya'da bulunan Selçuklu dönemine ait yapı. Medrese Karatay ilçesi, Ferhuniye Mahallesi, Adliye Bulvarı'nda bulunmaktadır.

Rika, rıka veya rik’â, Nesih'in dendansız, yuvarlak ve kıvrak bir türüne verilen ad ve Arap harflerinin en çok kullanılan el yazısı biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Fes (başlık)</span> erkek başlığı

Fes, tepesi düz, genellikle al, püsküllü, silindirik başlık. İsmini başlıca üretim merkezi olan Fas'ın Fes şehrinden alır. Başta Osmanlı İmparatorluğu olmak üzere birçok Müslüman ülkede kullanılagelmiştir. Yaygın olarak kullanılan al rengini kızılcık boyasından alır. Bununla birlikte hemen hemen her renkte ve desende fes üretilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Alâeddin Camii (Konya)</span>

Alâeddin Camii, Konya'da Alâeddin Tepesi adlı höyüğün üstünde Anadolu Selçuklu Devleti devrinde şehrin ulu camisi olarak inşa ettirilmiş yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı mimarisi</span> Osmanlı mimarisine genel bakış

Osmanlı mimarisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun beylik olarak kurulup, imparatorluk olarak yayıldığı ve hüküm sürdüğü dönemlerde inşa ettiği veya fikir öncülüğü yaptığı mimari üslupları ve eserleri kapsar. Osmanlı mimarisi kendinden önce gelen Erken dönem Anadolu Türk mimarisi, Selçuklu mimarisi, Bizans mimarisi, İran mimarisi ve Memlük mimarisi'nden etkilenmiştir. Osmanlı mimarisinin, Akdeniz ile Ortadoğu mimari geleneklerinin sentezi olduğunu düşünen mimarlık eleştirmenleri de vardır. Her ne kadar farklı dönemlerdeki ihtiyaca ve teknolojiye göre farklı yapı türleri inşa edildiyse de, genelde Osmanlı'nın hakim olduğu bölgelerde camiler ve çevresinde yapıların inşa edilmesi sıklıkla rastlanan bir olguydu. Camiler, çevrelerine yapılan sosyal yapılarla birlikte bir külliye teşkil ediyorlardı.

<span class="mw-page-title-main">Baştarda</span>

Baştarda veya baştarde, çektiri tipinde kadırgaların büyüğü bir tür olan harp gemisine verilen addır. İtalyanca galea bastarda teriminden gelmiştir ve donanma komutanı bir amiralin veya büyük rütbeli bir komutanın (patrona) gemisi olarak kullanılan, kadırgadan daha büyük olan bir gemiyi tarif etmektedir. Genellikle kürekle çalışmaktaydı ve Osmanlı baştardaları 26-32 çift küreğe sahip olup her kürek 5-7 kürekçi tarafından çekilmekte idi. Fakat iki veya tek sereni de bulunup yelkenle de hareket kabiliyeti bulunmaktaydı. Dönemin en büyük harp gemileri olması nedeniyle 17. yüzyılda baştarda üretimine Osmanlı Devleti tarafından önem verilmişti. 18. yüzyılda yerini sadece yelkenle çalışan kalyonlara bırakmıştır. Fakat yine de en son çektiri tipi gemiler baştarda olmuş ve şu anda zamanından kalma tek çektiri/kadırga tipli gemi bir Osmanlı hünkar baştardasi olup İstanbul Deniz Müzesi'nde bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Don (iç çamaşırı)</span>

Don erkek ya da kadın iç giyiminde, cinsel organın olduğu bölgeyi örtme ve koruma amaçlı olarak kullanılan iç çamaşırlarının tümünün ortak ismi.

<span class="mw-page-title-main">Eyalet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Eyalet ya da beylerbeylik, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki idari yapılanmada var olmuş en üst düzey birimdir. Eyalet yöneticileri de beylerbeyi olarak anılmıştır. Osmanlı devlet teşkilatında Anadolu Eyaleti; Rumeli, Mısır, Bağdat ve Budin Eyaletleri'nin aşağısında kaldı. Sonraları vezirlerin adedi artınca bunun gibi eyaletlere vezirler de tayin edilir oldular.

Hamza Bey, Sultan II. Mehmed dönemi Osmanlı denizcisidir. Elçi olarak gönderildiği görev sırasında Kazıklı Voyvoda tarafından katledilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı toplumu</span> Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşamış halkların sosyal yapısı

Osmanlı toplumu, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşamış halkların bütününü ifade eder. Toplum, Müslüman ve Müslüman olmayan (gayrimüslim) milletlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, "cizye" vergisi ödemek dışında toplumdan bir ayrıma tâbi değildi. Müslüman toplumun yaşantısı şeriat ile şekillenirken, farklı milletlerin din ve örflerine göre mahalli yaşam tarzlarını koruma imkânı da vardı. Toplumu "yönetenler" ve "yönetilenler" olarak, art zamanlı şekilde, iki sınıfa ayırmak mümkündür. Sınıflar arası geçiş yasak değildir, ancak sınırlı tutulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Seccade</span>

Seccade, İslamiyet'te ibadete yardımcı olmak için kullanılan, üzerinde namaz kılmak üzere kumaş, halı, hayvan postu, hasır gibi malzemelerden yapılmış özel yer yaygısı.

<span class="mw-page-title-main">Kayseri Ulu Camii</span> Tarihî cami

Kayseri Ulu Camii, Türkiye'nin Kayseri ilinde şehir merkezinde bulunan, 12. yüzyılın ortalarına doğru inşa edilmiş camidir.