İçeriğe atla

Kavrama

Robert Reid'in Kavranma adlı tablosu (1896). Thomas Jefferson Binası, Washington, D.C.

Kavrama (idrak diye de bilinir), bir kişi, durum veya haber gibi soyut veya somut bir nesneyle ilgili olan ve kişinin üzerinde düşünüp kavramlarla yeterince ilgilenebildiği psikolojik bir süreçtir. Kavrama, bilenle anlaşılan nesne arasında bir bağıntıdır. Bilinen nesneyle ilgili zekice davranışa imkân veren yetenek ve eğilimlerin olmasını gerektirir.[1]

Kavrama, kavramsallaştırmanın bir sınırıdır. Bir şeyi kavramak, onu bir ölçüde kavramsallaştırmak demektir.

Örnekler

  1. Kişi, havanın nasıl olacağını onun bazı özelliklerini v.b.yı açıklayabildiği ve yakın geleceği tahmin edebildiğinde anlamış olur.
  2. Bir psikiyatrist, bir kişinin kaygılarını onun kaygılarını ve sebeplerini bilip onlarla nasıl baş edeceğine dâir faydalı tavsiyelerde bulunabilirse anlamıştır.
  3. Bir kişi bir komutu onu vereni, niçin verdiğini, verenin beklentisini ve komutun yerinde olup olmadığını anladığı ve komutu bildireni anladığında kavrar (4'e bakınız).
  4. Bir konudaki akıl yürütmeyi, mantıksal tartışmayı veya dili kavramak için haberin içerdiği içeriği bilinçli olarak türetebilmek gerekir.
  5. Matematiksel bir kavramı anlamış olmak, bununla daha önce benzerini görmediği problemleri çözebildiğinde kendini belli eder.

Kavrama tanımlanabilir mi?

Kavramayı tanımlamak zordur. Yukarıda kullandığımız şekilde kavram terimiyle tanımlarsak bahsedilen bu kavramın ne olduğu sorusuyla karşılaşırız: bu kavram acaba soyut bir şey mi, yoksa beynin yapısından kaynaklanan bir şey mi ya da bir çıkarım mıdır? Hangi tanım kullanılırsa kullanılsın, tanımlarla karakterize edilmiş bu şeyi nasıl anladığımızı hâlâ sorgulayabilir, bu tanımla kavramayı açıklamak şöyle dursun tam tatmin edici şekilde kavramı tanımlayamayız bile.

Programlama

Bart Du Bois[2] bir programcının yeni bir kod parçası veya sistemle nasıl çalışabileceğini kavramak için önce beş soyutlama düzeyinin anlaşılması gerektiğini açıklar:

  • Durum – Bir veri nesnesinin içeriği belli bir anda nedir? (Örnek: x label'ine erişildiğinde is reached y değişkeninin bilinez belli bir değeri olacak mı?)
  • İşlemler – Belli bir kod satırı ne hesaplar? (Örnek: x değişkeni sıfırlandı mı?)
  • İşlev – Tüm işlevselliği nedir? (Örnek: Ortalama hesaplanacak mı?)
  • Kontrol akışı – Çalışma sırasının tanımı. (Örnek: x dosyasındaki son kayıt y değişkeninde sayıldı mı?)
  • Veri akışı – Veri nesnesi nerede güncelleştirilir? (Örnek: x değişkeninin değeri y değişkenini etkileyecek mi?)

Bu noktalar, bir kodu kavramayı bu beş soyutlamayı anlamak olarak tanımlar.[3]

Dînî bakış

Katoliklik ve Anglikanizm'de kavrama, Rûh-ul Kuds'un Yedi Hediyesi'nden biridir.

Kaynakça

  1. ^ "Education and mind in the Knowledge Age". Carl Bereiter. 26 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Nisan 2011. 
  2. ^ A study of Quality Improvements By Refactoring, doktora tezi, Antwerp Üniversitesi, 2006
  3. ^ Nancy Pennington, Comprehension Strategies in Programming, 1987

Ayrıca bakınız


İlgili Araştırma Makaleleri

Komut kümesi mimarisi, CPU'nun yazılım tarafından nasıl kontrol edileceğini tanımlayan bilgisayar soyut modelinin bir parçasıdır. ISA, işlemcinin ne yapabileceğini ve bunu nasıl yapacağını belirterek donanım ve yazılım arasında bir arayüz gibi davranır.

<span class="mw-page-title-main">Soyut cebir</span> Matematiğin bir alanı

Soyut cebir veya soyut matematik, matematiğin bir alanı olup, cebirsel yapılar üzerinde çalışır. Cebirsel yapılar, elemanları üzerinde belirli işlemlerin uygulandığı kümelerdir ve gruplar, halkalar, alanlar, modüller, vektör uzayları, kafesler ve alan üzerindeki cebirler içerir. Soyut cebir terimi, 20. yüzyılın başlarında temel cebirden ayırmak amacıyla türetilmiştir. Soyut cebir ileri matematik için temel hale geldikçe basitçe "cebir" olarak adlandırılırken, "soyut cebir" terimi pedagoji dışında nadiren kullanılır.

İsim, özel-genel (cins), canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcüklerdir. Sıfat, zarf, zamir gibi kelime grupları isim soylu kelimeler olarak kabul edilir. Türkçede isimler genel olarak kabul edilen dört farklı şekilde sınıflandırılır:

Eğitimsel ölçme, genel anlamda ölçme, bir olguya anlamlı sayı ya da semboller atama işlemidir. Eğitsel ölçme ise bu olguların öğrenme ürün ya da sürecine göre kazanımları kapsar. Eğitimsel ölçmelerin amacı ölçülmesi amaçlanan öğrenme yapılarının görgül kestirimlerini sağlamaktır. Bu amaca yönelik olarak değişik ölçme modelleri geliştirilmiştir.

Soyutlama, bir kavramın bilgi içeriğini azaltma veya indirgeme sürecine denir. Bu indirgeme, çoğunlukla belirli bir amaç için gerekli olan bilginin daha rahat elde edilebilmesi için yapılır.

<span class="mw-page-title-main">Sezgicilik</span> felsefe akımı

Sezgicilik ya da entüisyonizm, felsefi bir kavram olarak sezgiye akıl, zihin ve soyut düşünme karşısında hem öncelik hem de üstünlük tanıyan felsefe akımıdır. Henri Bergson akımın kurucusudur, bu nedenle kimi zaman felsefe tarihinde Bergsonculuk olarak adlandırılması da söz konusudur.

Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş. Felsefe akımlarında ya da okullarında pek çok farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmiştir. Örneğin skolastik felsefede varoluş, var olan her şeyin gerçekliğini bildirir. Daha dar ve doğa bilimsel anlamda ise varoluş, belirli bir bağlamda uzay-zaman boyutunda yer almak ya da şimdi ve burada var olmak anlamında belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">Assembly</span> uygulanan işlemlerle programlama dilinin birbirine çok yakın olduğu düşük seviye programlama dilleri

Assembly dili, bir işlemcinin komut kümesi üzerine tanımlanmış alt seviye bir dildir. Assembly dili kolay hatırlanabilir semboller tanımlar ve böylece işlemcinin makina koduna karşılık gelen sayı dizilerinin bilinmesine gerek kalmaz. Assembly dili, platformdan bağımsız yüksek seviyeli programlama dillerinin aksine, işlemci mimarisine bağımlıdır. Tipik uygulamaları; cihaz sürücüleri, alt seviyeli dahili (embedded) ve gerçek zamanlı sistemlerdir. Bır assembly programı assembler kullanılarak makine koduna çevrilir.

Programlama dizisinde nesne-yönelimli programlamada, nesne, basit yapılı blok programları olarak kullanılan, işletim zamanı verilerinin saklanması için oluşturulmuş özel birimidir. Programın işlemlerde bir koleksiyon gibi veya programın bilgisayarda komutlar listesi gibi basitçe göründüğü geleneksel bakış açısının tersine, bu nesneler birbiri üzerinde rol oynar. Her nesne mesaj alımına, veriyi işlemeye ve diğer nesnelere veri aktarımına yatkındır. Her nesne farklı rollerde ve sorumluluklarda yer alan veya bağımsız küçük makineler olarak gözlemlenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Düşünce</span> bireyin öznel bilincini içeren zihinsel aktivite

Düşünce ya da fikir, dünya modellerinin var oluşuna izin veren ve böylece etkin olarak onların amaçlarına, planlarına, sonlarına ve arzularına bağlı olan uğraştır. Kelimeler bilmeye, sezgiye, bilince, idealarına ve imgeleme içeren benzer kavramların ve süreçlerine başvurur.

Rassal değişken kavramının geliştirilmesi ile, sezgi yoluyla anlaşılan şans kavramı, soyutlaştırarak teorik matematik analiz alanına sokulmuş ve bu geliştirilen matematik kavram ile olasılık kuramı ve matematiksel istatistiğin temeli kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Simetri</span>

Simetri, ilki belirsiz bir mükemmellik veya güzelliği yansıtan bir muntazamlık veya estetik olarak hoşa giden bir orantılılık ve denge duygusu olarak; ikincisi kesin ve iyi tanımlanmış biçemsel sistemin kurallarına göre gösterilebilen veya ispat edilebilen bir denge ve orantılılık kavramı veya "kendine benzeşme örneği"' olarak iki şekilde tanımlanır. Sıkışma mükemmelliğine ve tabii düzenine izafe eden biçim tanımlı geometrik ölçüsüne denir.

Matematiksel model, bir sistemin matematiksel kavramlar ve dil kullanılarak tanımlanmasıdır. Matematiksel model geliştirme süreci, matematiksel modelleme olarak adlandırılır. Matematiksel modeller, doğa bilimlerinde ve mühendislik disiplinlerinde bunun yanı sıra sosyal bilimlerde kullanılır. Matematiksel modelleri daha çok fizikçiler, mühendisler, istatistikçiler, operasyon araştırma analistleri ve ekonomistler kullanır. Model, bir sistemi açıklamaya, farklı bileşenlerin etkilerini incelemeye ve bir davranış hakkında öngörüde bulunmak için yardımcı olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Java sanal makinesi</span>

Java Sanal Makinesi (JSM), Java platformunun nesne modülü formatı olan class uzantılı sınıf dosyalarının belleğe yüklenip çalıştırılması için gereken hizmetleri sunan bir sistem programıdır ve temel görevinin sınıf dosyalarını yorumlamak olduğu söylenebilir. Ancak, JSM'ni salt bir yorumlayıcı olarak görmek büyük haksızlık olur. Zira, yorumlama ile birlikte JSM'nin şu görevleri de vardır.

Nesne yönelimli programlama dillerinde arayüz, değişik sınıflardan nesnelerin kategorize edilmesini sağlayan bir soyut tür çeşitidir. Tanımlanmakta olan kategorinin birbirleriyle alakasız sınıfları ortak bir çatı altında toplaması nedeniyle, arayüz tanımları, soyut sınıfların aksine, listeledikleri iletilerin gerçekleştirim ayrıntısı olan herhangi bir bilgi içeremezler. Dolayısıyla, bir arayüz tanımı iletilere karşılık gelen bir altyordam gövdesi veya altalan tanımı içeremez. Bir başka açıdan bakarsak, arayüz tanımında yer alan programlama öğelerinin zaman içinde değişme olasılığı düşük öğeler olması gerekir. Buna göre, arayüz tanımları gerçekleştirimci ile kullanıcının paylaştığı ve sabit olma özelliği bulunan altyordam imzaları ile simgesel sabit tanımlarını barındırabilir.

<span class="mw-page-title-main">Erişilmez kod</span>

Erişilmez kod bilgisayar programlamada programın başka yerlerinden kontrol akışı olmayan kaynak koduna verilen addır.

Gereksiz kod, bir programlama terimi olup bir sebepten dolayı gereksiz olup kaynak veya derlenmiş koda denir. Bu kod hiçbir zaman yürütülmemektedir. Çoğu zaman bu koda erişilmez kod da denir. Ayrıca yürülmesine rağmen dışarıda bir etkisi görünmeyen, yani çıktısını değiştirmeyen koda da gereksiz kod denmektedir. Bu tür koda ölü kod da denmektedir.

Dart, ilk kez Google tarafından geliştirilen ve daha sonraları ECMA tarafından standart (ECMA-408) haline getirilen açık kaynaklı ve genel-amaçlı bir programlama dilidir. Dart dili kullanılarak web, sunucu, mobil uygulamalar ve IoT cihazları geliştirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Parametre</span> belirli bir sistemi tanımlamak veya sınıflandırmak için yardımcı olabilecek herhangi bir özellik

Parametre belirli bir sistemi tanımlamak veya sınıflandırmak için yardımcı olabilecek herhangi bir özellik. Parametre, sistemi tanımlarken veya performansını, durumunu değerlendirirken yararlı veya kritik olan bir sistem unsurudur.

Felsefede, kimlik, Latince identitas ("benzerlik") kelimesinden gelir ve her şeyin yalnızca kendisiyle olan ilişkisi demektir. Özdeşlik kavramı, ayırt edilemeyen özdeşlik ve zamanla değişen kişisel kimlik de dahil olmak üzere birçok felsefi sorgulamanın oluşmasına yol açar. Niteliksel özdeşlik ve sayısal özdeşlik arasındaki ayrımı yapabilmek önemlidir. Örneğin, annesi seyrederken birbiriyle aynı bisikletleri kullanan iki çocuğun yarıştığı varsayılırsa, bir yanda iki çocuğun aynı bisikleti kullanması, diğer yanda aynı anneye sahip olması arasındaki farktır. Burada işlenecek konu daha katı şekilde olan sayısal özdeşliktir. Felsefi kimlik kavramı, psikoloji ve sosyal bilimlerde kullanılan ve daha aşina olunan kimlik kavramından farklıdır. Felsefi kavram daha çok x ve y'nin sadece ve sadece tek ve aynı şey veya birbirleri ile birebir eş olanlar arasındaki ilişkiye odaklıdır. Sosyolojik kimlik kavramı ise bu durumun aksine, kişinin benlik algısı, sosyal sunumu ve daha genel anlamda kişinin kendisini diğerlerinden ayıran benzersiz veya niteliksel özelliklerine odaklıdır