Anlambilim, anlam bilimi, anlam bilgisi ya da semantik, anlamları inceleyen bilimdir. Anlam bilimi felsefî ya da mantıksal ve dilbilimsel olmak üzere iki farklı açıdan ele alınabilir. Felsefî ya da mantıksal yaklaşım, göstergeler ya da kelimeler ile bunların göndergeleri arasındaki bağlantıya ağırlık verir ve adlandırma, düz anlam, yan anlam, doğruluk gibi özellikleri inceler. Dilbilimsel yaklaşım ise zaman içinde anlam değişiklikleri ile dilin yapısı, düşünce ve anlam arasındaki karşılıklı bağlantı vb. konular üstünde durur.

Zihin haritası başlangıç olarak anahtar kelimeler ve şekiller kullanılarak gerçekleştirilen bir not tutma tekniği olarak ortaya çıkmıştır. Bu not tutma tekniğinin temelini Exeter Üniversitesi'nden Dr. Gordon Howe ve arkadaşlarının yaptığı araştırma sonuçları oluşturmaktadır. Bu teknik daha sonra daha çok batı ülkelerinde "Zihin Haritaları, "Mental Haritalar, "Öğrenme Haritaları gibi isimlerle anılmışlardır. Ancak bunların içinde Tony Buzan tarafından İngilitere'de tescil ettirilen "Mind Map" ismi ticari bir ürün haline getirilerek tanıtımında ve pazarlanmasında başarı sağlanmıştır. Bir teknik olarak kamusal alanda olmasına rağmen "Mind Map" ifadesi Tony Buzan'ın tescilli bir markasıdır.
Soyutlama, bir kavramın bilgi içeriğini azaltma veya indirgeme sürecine denir. Bu indirgeme, çoğunlukla belirli bir amaç için gerekli olan bilginin daha rahat elde edilebilmesi için yapılır.

Üretici güçler, Marksist ekonomi politiğin temel altyapı kavramlarından birisidir. Ancak bu kavramın önemi yalnızca ekonomi politik açısından değil tüm bir Marksist teori açısından geçerlidir. Üretici güçler, esas olarak üretim aletleri ve araçlarından meydana gelen bir kavramlaştırmadır. Üretim ilişkileriyle çelişki halinde bulunmaktadır ve gelişiminin belli bir aşamasında zorunlu olarak değişiklikler talep etmektedir. Üretici güçler ve Üretim ilişkileri kavramları, Marksist metinlerde genelde bir arada kullanılırlar ve birbirleriyle ilişki ve çelişki halinde Üretim biçimi denilen kategorinin içeriğini oluştururlar.

Uzaktan eğitim öğrenenlerin zaman ve mekan bağlamında birbirlerinden ve öğrenme kaynaklarından uzak olduğu eğitim modelidir. Uzaktan eğitimin gelişim evreleri incelendiğinde geçmişinin sanıldığından daha eskiye dayandığı; içeriğin sunumu ve kullanılan teknolojilere beş ana döneme ayrıldığı görülmektedir. Birinci dönem,1700'lü yılların ilk çeyreğinde ortaya çıkan yazışarak eğitimin sağlandığı ve özellikle posta hizmetlerinde yaşanan gelişmelerin önemli etkilerinin olduğu dönemdir. İkinci dönem ise 1900'lü yılların ilk çeyreğinde radyo ve televizyonun yaygınlaşması ile kitlesel eğitimin öne çıktığı dönemdir. Üçüncü dönem, 1960 ve 1970'li yıllarda açık üniversitelerin ortaya çıkmasıyla yaşanan gelişmeleri nitelemektedir. Dördüncü dönem 1980'li yıllarla beraber ortaya çıkan telekonferans teknolojileriyle yaşanmıştır. Son olarak beşinci dönem ise 1900'lü yıllarla başlayan ve bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler doğrultusunda özellikle bilgisayar, İnternet ve diğer iletişim araçlarının yaygın olarak kullanıldığı dönemi nitelemektedir. Uzaktan eğitim, disiplinler arası bir alandır ve öğrenen, öğreten ve öğrenme kaynaklarının birbirinden uzakta olmasından dolayı ortaya çıkan sınırlılığı ortadan kaldırabilmek için farklı teknolojileri kullanır. Uzaktan eğitimin bu özelliği kavramın bir çatı kavram olarak ortaya çıkmasına neden olmuş; yazışarak öğrenme, tele öğrenme, e-öğrenme, m-öğrenme, çevrimiçi öğrenme, esnek öğrenme gibi kavramları da nitelemek için kullanılmıştır. Çoğu zaman uzaktan eğitin ve açık ve uzaktan öğrenme kavramları birbiri yerine kullanılmaktadır. Günümüzde özellikle bilgisayar ve çevrimiçi teknolojilerle kullanılan hali en yaygın halidir ve sağladığı yaşam boyu öğrenme fırsatları ile eğitimde ana akımın bir parçası olmuştur. Uzaktan eğitim sisteminde sanal üniversite, sanal sınıf, sanal sınıf, teleseminar gibi kavramlar yaygındır.
Göstergebilim, semiyotik veya semiyoloji; göstergelerin yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini içeren bütün etmenlerin dizgesel bir biçimde incelenmesine dayanan bir bilim dalıdır. Fransızlar semiyoloji terimini kullanmışlardır. Semiyotik disiplinlerarası bir sahadır. Anlam bilimi, dil bilimi, fonetik, mimarlık, sosyoloji, psikanaliz ve daha birçok bilim dalı ve disiplinin oluşturduğu disiplinler arası bir disiplindir. Kültürel kodlar, gelenekler ve metni anlam süreçlerine göre düzenlenmiş işaret sistemleri diye nitelenen her şey semiyotiğin inceleme alanına girmektedir. Semiyoloji, yapısalcılığın modeli olarak düşünülmektedir.

Üretim biçimi ya da başka bir deyişle Üretim tarzı, Marksist teoride genel olarak belirli bir tarihsel dönemdeki üretimin niteliğini ya da üretimin karakteristik formunu ifade etmek anlamında kullanılır. Esas itibarıyla üretim sürecinin nihai sonucuyla üretim araçları arasındaki ilişkiyi belirtir. Bu kategori, Marks'ın şekillendirdiği tarih anlayışının temel kavramlarındandır. Kavramın içerimleri farklı şekillerde ele alınıp farklı vurgularla değerlendirilmekle birlikte, genel anlamda, tarihsel gelişmenin Marks'ın formüle ettiği anlamda Materyalist bir şekilde açıklanmasında bu kavram temel bir rol oynar. Ekonomi-politiğe ait bir kavram olmakla birlikte, Marks'ın kuramında bu terim çok daha genel bir kuramsal yapının ögesi durumundadır. Üretim ilişkileri ve üretici güçler kavramları, belirli bir tarihsel andaki ilişkileriyle üretim biçiminin niteliğini belirlerler.

Sembol veya simge, kavramın uzlaşımsal olarak betimlendiği gösterge türü. Bir düşüncenin, nesnenin, niteliğin, niceliğin vb. ruhbilimsel ve düşünbilimsel açıdan betimlenmesi simgesel anlam taşıyan yapay bir belirtidir. Tüm simgeler doğaları itibarıyla kavramsal olup, sözel, görsel ya da sayısal olabilirler.
Piaget Teorisi; bilme, anlama, yorumlama ve öğrenme eylemlerini gerçekleştirmeyi sağlayan zihinsel etkinliklerin genel adıdır.
Kavramsal sözlük, dilin sözcüklerini, tamlamalarını ve bunların tanımlarını içeren sözlük türüdür. Normal bir sözlükten farklı olarak ise, eş anlamlı sözcükler, karşıt anlamlı sözcükler, alt-üst ilişkileri ve diğer anlam ilişkilerini içerir. Temel yapıyı alt-üst ilişkileri oluşturmaktadır. Sözcükler değil, kavramlar birbirine bağlıdır. Eş anlamlı sözcüklerden oluşan kavram kümeleri "eşküme" olarak adlandırılır. Bu tanımlamalarla bağlantılı olarak sektörlerin ve dini kurumların kavram sözlükleri mevcuttur. Örneğin: Diyanet Kavramlar Sözlüğü(2005) bunlardan biridir.
Kavram, nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarımdır. Kavramlar, soyuttur ve gerçek dünyada yoktur. Benzer olan fikirleri, insanları, olayları vs gruplandırmak için kullanılan bir sınıflamadır. Kavram yanılgıları ise daha çok kişisel deneyimler sonucu oluşmuş, bilimsel gerçeklere ve düşüncelere aykırı, anlamlı öğrenmeyi engelleyici bilgilerdir.
Yedi yönetim aracı, organizasyonlarda takım çalışmasıyla uygulamaya konulan iyi kararlar ve bu kararları geliştirici uygulamalarda kullanılan araçlardır. Organizasyonlarda sorunların çözümünde, bir takım çalışmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun amacı, takım içinde beyin fırtınasıyla ortaya çıkacak yeni ve yaratıcı fikirlerin problemin çözümü sürecinde uygulamaya konulmasıdır. Organizasyonun yapısında meydana gelen sorunların çözümü bazı aşamalarla gerçekleştirilmektedir. Öncelikle problemlere dair veriler toplanır, bu veriler kayıt altına alınır. Daha sonra bir takım tarafından incelenerek yorumlar yapılır ve detaylı bir planla çözüme gidilir. Bu aşamaların hepsinde yönetim araçlarının kullanılması, sorunun çözümüne büyük katkılar sağlar.
Yedi kalite aracı, toplam kalite yönetiminde sorun çözme tekniğine temel oluşturan yedi temel araç. Kalite yönetim araçları kişilere ve gruplara, kalite kontrol süreçlerini uygulamak, uygulanan bu süreçleri görüntülemek ve herhangi bir süreçten kaynaklanan bir problemi çözmek için destek sağlar. Yedi kalite aracı, iş problemleri analizlerine ve çözümlerine yapısal yaklaşım dolayısıyla da analizler ve çözümlerde gelişmeyi sağlar. Bu araçlar imalat süreçlerinde olduğu gibi hizmet odaklı süreçlerde de uygulanabilir. Yedi kalite aracı, takım veya gruplar tarafından uygulandığında en fazla getiri elde edilir. Böylece en kullanışlı, yani yönetim için tasarlanmış bilgiler ortaya çıkar. Bu araçlar, ürün geliştirmeden, pazarlamaya ve müşteri ilişkilerine kadar bütün üretim süreçlerinde süreç geliştirme ve müşteri memnuniyetini artırmak için uygulanabilir. Bir işletmenin ya da bir sürecin performansını geliştirmek amacıyla atılacak adımların, verilecek kararların verilere dayanması gerekir. 'Gerçeklere Dayalı Yönetim' ve 'Sürekli Gelişme' ancak; doğru, anlaşılabilir ve güvenilir veriler ile gerçekleştirilebilir.
Serpilme diyagramı, bir tür kalite diyagramı.
Serpilme diyagramı, iki farklı değişkenin arasındaki ilişkiyi belirlemek için kullanılır. Aralarındaki ilişkinin sebebi görülemese de, ilgili iki değişkenin arasında direkt olarak bir ilişki bulunup bulunmadığı ve bu ilişkinin ne derece güçlü olduğu görülebilir. Aralarında ilişki bulunan iki değişkenin değerleri diyagramda bir çizgi boyunca uzanacaktır. Karşılık gelen değerler bu çizgiye yaklaştıkça aralarındaki ilişkinin güçlendiği anlaşılır.
Serpilme diyagramı aynı zamanda 7 temel kalite kontrol aracından birisidir.
- Serpilme diyagramının kalite açısından önemi şu şekilde belirtilebilir:
Matris diyagramı iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişkiyi analiz etmede kullanılan bir planlama ve yönetim aracıdır. Bu ilişkilerin birçoğu bağımlı ve bağımsız değişkenler arasında olup matris diyagramı aracılığı ile sebep-sonuç veya ne, nasıl ilişkisi şeklinde tanımlanır. Matris diyagramları gerekli sayıda satır ve sütunun birleşmesinden oluşur. Bu satır ve sütunların sayısı incelenen sorunlar veya konular ile bunlar üzerinde etkili faktör sayısına göre değişkenlik gösterir. Satır ve sütunların kesişim noktasındaki sembol elde edilen veriler arasındaki ilişkinin varlığını ve güçlülüğünü gösterir. Matris diyagramının en güzel avantajlarından, korelasyonları sistematik olarak analiz etmeye olanak sağlamasıdır. Bir diğeri ise, her çift değişken arasındaki ilişkinin derecesini grafiksel olarak göstermesidir. Matris diyagramı, 7MP olarak da bilinen yedi yönetim aracından birisidir. Diğer yönetim araçları, Proses karar diyagramı (PDPC), İlgi diyagramı, Önceliklendirme Matrisleri, Ağaç diyagramı, ok diyagramı, İlişki diyagramıdır.
Hebb teorisi veya Hebb kuralı, öğrenmenin temeli olarak sinaptik plastisiteye dair Donald Hebb'in geliştirdiği nörofizyolojik kuram. "Birlikte ateşlenen nöronlar, birbirlerine bağlanırlar" şeklinde özetlenir.

Blok diyagram, ana parçaların veya fonksiyonların blokların ilişkilerini gösteren çizgilerle birbirine bağlanan bloklarla temsil edildiği bir sistemin diyagramıdır. Donanım tasarımında, elektronik tasarımda, yazılım tasarımında ve süreç akış diyagramlarında mühendislikte yoğun olarak kullanılırlar.

Biyolojik sistematik, geçmişte yaşamış ve günümüzde yaşayan canlıların çeşitlenmesi ve zaman içinde bu canlılar arasındaki ilişkileri inceleyen bir alandır. Bu ilişkiler evrim ağaçları, filogenetik ağaçları ya da kladogramlar (filogeniler) olarak görsel hâle getirilir. Filogenilerin iki bileşeni vardır: Gruplar arasındaki ilişkileri gösteren dallanma sırası ve evrim için geçen süreyi gösteren dal uzunluğu. Tür ve daha yüksek taksonların filogenetik ağaçları anatomik ya da moleküler özellikler gibi karakter özelliklerinin evrimi ve organizmaların dağılımını araştıran biyocoğrafya üzerine yapılan çalışmalarda kullanılır. Diğer bir deyişle sistematik, Dünya üzerinde yaşamın evrimsel tarihçesini anlamak için kullanılır.
Bilgi haritalama, bir organizasyon içerisinde bireyler ya da gruplar tarafından yapılan araştırma, değerlendirme, bilgiyi ilişkilendirme, bilgi yeterlilikleri ve uzmanlıklar sürecidir. Bu yaklaşımda, bilgi ve konu ile ilgili tüm varlıklar ve kavramlar birbiriyle ilişkilendirilir. Örneğin, kullanılan araçlar, kişilerin rol, görev ve yetkileri, bilgiyi belirleyen kavramlar gibi bir organizasyonda var olan bütün varlıklar arasında bir harita oluşturulur ve bu harita üzerinden organizasyonun bilgi yönetimi yürütülür. Bilgi haritalama, örgütsel öğrenmede sıkça başvurulan bir yöntemdir. İşletmeler tarafından çalışanda bulunan örtük bilginin açık bilgi haline getirilmesinde önemli bir araçtır. Bilgi haritaları, bilgi kaynaklarının yerlerini ve onlara nasıl ulaşılabileceğini gösteren görsel araçlardır. Bir örgüt içerisinde bilgi taşıyan alanlar arasındaki anlamlı ilişkileri semboller, şekiller, sayılar, grafik ve akış modelleri gibi görsel malzemeler kullanarak ortaya koyan yapay görsellerdir. Temel kullanım amacı kurumdaki bilgi nesnelerinin kaynaklarını ve bunlar arasındaki ilişkileri görselleştirmektir.
Şematik akıl yürütme yahut Diyagramatik akıl yürütme, görsel temsiller aracılığıyla yapılan akıl yürütmedir. Şematik akıl yürütme, dilsel veya cebirsel araçlar yerine diyagramlar ve görüntüler kullanılarak görselleştirilen kavram ve fikirlerin anlatılmaya çalışmasını esas alır.