
III. Selim, divan edebiyatındaki mahlasıyla İlhami, 28. Osmanlı padişahı ve 107. İslam halifesidir.

II. Osman ya da Genç Osman, divan edebiyatındaki mahlasıyla Farisî, tahttan indirildikten sonraki adıyla Osman Çelebi ; 16. Osmanlı padişahı ve 95. İslam halifesidir. Babası I. Ahmed, annesi genel kanıya göre Mahfiruz Hatice Sultan'dır. II. Osman 13 yaşında iken, amcası Sultan I. Mustafa'nın tahttan indirilmesi üzerine Osmanlı tahtına oturdu. Annesi onun yetişmesi için çok titiz davrandı. II. Osman iyi bir terbiye ve tahsil gördü. Arapça ve Farsça öğrendi. Bazı batı kaynaklarında Latince, Yunanca ve İtalyanca gibi batı dillerini öğrendiği kaydedilirse de bunun doğru olma ihtimali olmadığı iddiasına karşın yabancı asıllı olan annesi tarafından bu dillere eğitildiği söylenir. Osmanlı şehzadeleri arasında en kültürlüsü olduğu belirtilir.
Tanzimât, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1839 yılında Tanzimât Fermânı olarak bilinen Gülhane Hatt-ı Şerifi'nin okunmasıyla başlayan modernleşme ve yenileşme döneminin adıdır. Sözcük anlamı "düzenlemeler, reformlar" demektir. Batı dillerinde genellikle Osmanlı Reformu deyimi kullanılmaktadır.
Kemankeş Kara Mustafa Paşa IV. Murad saltanatının son yıllarında ve Osmanlı Padişahı İbrahim saltanatının ilk yıllarında, 23 Aralık 1638 - 31 Ocak 1644 tarihleri arasında beş yıl bir ay sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.
Balım Sultan, Alevî-Bektaşiliği sağlam bir sistemle hem Türkmen hem de Alevî ve ocaklarıyla kurumlaştırmasıyla bilinen Horasan kökenli Seyyid Alevî-Bektâşî bir Türkmen ve Tasavvuf âlimi olup, Alevî Pîri ve Horasanlı Türkmen Şeyhi Hacı Bektâş Velî'den sonraki ikinci Pîri'dir. Anadoluya Türk-İslam'ı yaymaya görevlendirilen Hacı Bektâş Velî ile birlikte kendisiyle Anadoluya gelen 90.000 Alevî Türkmen Horasan Erenlerin soyuna mensup olup, önemli bir kişiliği vardır. Alevî-Bektâşî Türkmenlerinin günümüz Türkiye'de en çok yoğun olarak Çorum, Tokat, Amasya, Nevşehir (Hacıbektaş) ve Türkiye'nin birçok yöreleri ve illerindeki gibi, Türkmen aşireti ve Balım Sultan'ın Alevî ocaklarından sorumlu olduğu gibi, Alevî-Bektâşî Müslümanların, Hacı Bektaş Velî'den sonra ikinci Pîr, yani Şia-î Batınîyye (Tasavvufî) âlimi bir Rehber, Pîr, Mürşid ve Önder olarak kabul edilir.

Davutpaşa Kışlası veya Davutpaşa Sahrası Rumeliye sefere çıkan Kapıkulu birliklerinin ilk menzili ve ordugahıdır. İstanbul'un II. Mehmed tarafından fethinden sonra Yeniçeri Ocağının ilgasına kadar olan süreçte Avrupa'ya sefere çıkan Osmanlı ordusunun toplanma merkezi olarak kullanılmıştır. Ordunun uğurlandığı sahra olan ve bütün dönemlerde askeri amaçlarla kullanılmış bulunan bu mevkinin yerleşim planları II. Beyazıt'ın veziriazamı Koca Davut Paşa tarafından yaptırılmış olduğu için burası Davutpaşa Sahrası olarak anılagelmiştir.

Yeniçeri Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda padişaha bağlı kapıkulunun en büyük birimiydi. Kesin kuruluş tarihi bilinmese de, on dördüncü yüzyılın son yarısında I. Murad döneminde (1362-1389) kurulduğu kabul edilir. Avrupa'nın ilk modern daimi ordusudur.

Devşirme, Osmanlı Devleti'nin fethettiği topraklardan -özellikle Balkanlar- Hristiyan genç ve yetenekli çocukların toplanması, sıkı bir eğitimden geçirilerek üstün bir asker veya bürokrat oluşturulması sistemidir. Sistem Balkanlarda 'kan vergisi' olarak adlandırılmış, Balkan devletlerinin tarih kitaplarında 'Osmanlı Köleliği' tabiri kullanılmıştır. İlk olarak 1438'de yazılı kayıtlarda bahsedilmiştir, ancak muhtemelen daha önce başlamıştır. Sultana sadık bir asker ve memur grubu yaratmıştır. Sistem, 1400'lerden 1600'lere kadar tüm sadrazamları yetiştirmiştir. Bu sistem ile yetiştirilip bürokrat olan devşirmeler arasında Rum Mehmed Paşa, Veli Mahmud Paşa, Yunus Paşa, Rüstem Paşa, Sokollu Mehmed Paşa, Kuyucu Murat Paşa ve Pargalı İbrahim Paşa gibi kişiler vardır. Osmanlı imparatorluğunun eyalet valilerinin ve askeri komutanlarının çoğunu da yetiştirmiştir. Devşirmeler bazen ailelerine yardım etmek için pozisyonlarını kullanmışlardır. Balkanların imarında devşirmelerin de etkileri olmuştur.

Acemi Ocağı ya da Acemi Oğlanlar Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Enderûn için öğrencileri ve başta piyade kısmı olmak üzere Kapıkulu'nun ihtiyaç duyduğu askerleri yetiştirmek için kurulan ocaktır.
Osmanlı İmparatorluğu reform dönemi, Türk ve Türkiye tarihi için önemli bir dönem. Bu dönem 1828'de başlayıp 1908'e kadar devam eder.

Klasik Osmanlı Ordusu, Osmanlı ordusunun 1451'de II. Mehmed'in yapılandırmasından başlayıp 1826 Vaka-i Hayriye biten kısmına verilen isimdir. Dönemin ordusu, 1606 sonrasında yenilmeye başlamış ve 17. ve 18. yy itibarıyla geçirdiği reformlar ardından 1826 yılında lağvedilmiştir. Bu dönemde birçok ocaklardan birisi olan Yeniçeri ocağı olarak adlandırılan ve devşirmelerden kurulan ocağın ordu ve siyasette büyük yeri ve etkisi vardır.

Osmanlı Devleti Gerileme Dönemi, Osmanlı tarihinde Karlofça Antlaşması'ndan (1699) başlayarak, Yaş Antlaşmasına kadar (1792) geçen süreye denir.

Polonya-Litvanya Birliği, Birinci Polonya Cumhuriyeti, İki Ulus Cumhuriyeti, İki Ulus Birliği veya İki Halk Birliği, 17. yüzyıl Avrupası'nın en güçlü ülkelerinden biriydi.
Kapıkulu, Osmanlı Devleti'nin sürekli ordusunu oluşturan ve doğrudan padişaha bağlı olan yaya, atlı ve teknik sınıftan asker ocaklarına ve bu sisteme verilen addır. Kapıkulu ocaklarının kurulmasından önceki dönemde Osmanlı Devleti'nin askerî gücünü yayalar ve müsellemler oluşturuyordu.

Duraklama dönemi, Sokollu Mehmed Paşa'nın ölümüyle başlayıp, ilk kez büyük çapta toprak kaybı yaşanılan Karlofça Antlaşması'na kadar olan dönemi kapsamaktadır. Osmanlı Devleti bu dönemde Ferhat Paşa Antlaşması ile doğudaki en geniş sınırlarına, Bucaş Antlaşması ile de batıdaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır. Yaklaşık 120 yıl süren bu dönemde 12 padişah ile 61 sadrazam görev yapmıştır. Bu dönemde deneyimsiz kişilerin tahta geçmesi ile merkezi yönetimin bozulması sonucu, devlet yönetiminde otoritenin sarsılması, halkın devlete olan güveninin azalmasına ve iç isyanların çıkmasına neden olmuştur. Coğrafi keşiflerle ticaret yollarının önem kaybetmesi, sık padişah değişmeleriyle çok verilen cülus bahşişi ve yeniçerilerin artmasıyla verilen ulufe miktarının da artması Osmanlı ekonomisini yıpratmıştır. Bu dönemde benimsenen beşik ulemalığı sistemi de Osmanlı eğitiminin bozulmasına yol açmıştır. Osmanlı duraklama dönemi XVII yüzyılı kapsamaktadır. Osmanlı İmparatorluğu'nun bu döneminde saltanat hukukunda düzenlemeler yapılmış, ekber ve erşed sistemine geçilmiştir. Ekber ve erşed sisteminde hanedan ailesinin en yaşlı üyesinin padişahlık makamında bulunması söz konusu olmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu'nun silahlı kuvvetleri kara ordusu, donanma ve tayyare bölüklerini içermekteydi.

Haile-i Osmaniye, Osmanlı Padişahı II. Osman'ın öldürüldüğü olaya verilen isimdir. 20 Mayıs 1622'de Yeniçeri Ocağı içindeki başıboş ve emir komuta zincirinden ayrı hareket eden bir tugay tarafından gerçekleştirilmiş olaydır. Olay sonucu Sultan II. Osman öldürülmüş, imparatorluğun dört bir yanında isyanlar çıkmıştır. Bu isyanlara Abaza İsyanları denmiştir.
Abaza isyanları, Osmanlı İmparatorluğunun duraklama dönemindeki isyanların bir parçasıdır. Osmanlı Padişahı I. Mustafa döneminden, IV. Murad zamanına kadar uzanır. İsyanlar çığ gibi büyümüş ve başladığı tarihten, 1632 yılında IV. Murad'ın mutlak saltanatının başlamasına kadar bastırılamadı.
Beylerbeyi Vakası veya Beylerbeyi İsyanı, III. Murad devrindeki ekonomik krize karşı çıkan ayaklanma. Aynı zamanda bu isyanda ilk kez isyancılar belirttikleri kimselerin öldürülmesini istedi.
Osmanlı askerî reformları 18. yüzyılın sonlarında başladı.