İçeriğe atla

Katipzade ailesi

1867'de yıkılmasından önce Katipzade Konağı (İzmir Hükümet Konağı). Arkasında mezarlık, ön planda Sarı Kışla, arka sağda Hisar Camii, onun önünde çok sayıda bacası ile Kızlarağası Hanı, onun solunda vagonlar gibi uzanan yapısı ise Çakaloğlu Hanı, onun hemen üstünde 1922 İzmir Yangınında yok olan Balıkpazarı Camii

Katipzade ailesi 18. yüzyıl ikinci yarısında İzmir'de ayan sıfatı ile güçlenmiş ve bu gücünü 19. yüzyıl ilk çeyreğine kadar sürdürmüş bir ailedir.

İzmir Konak Meydanı'nın (sonradan semtinin ve günümüzde de Konak ilçesinin) ismi Katipzadelerin burada 1804'te yaptırdıkları üç katlı ahşap kışlık konaklarından gelmektedir. Bugünkü İzmir Hükûmet Konağı'nın yer aldığı mevkideki konaklarından ayan sıfatı ile İzmir'i fiilen yönetmişler, konaklarının devlet mülkiyetine geçmesi sonrasında da bu mekan uzun süre isimleri ile anılmıştır (Katipzade Konağı 1867'de yıkılarak 1872'de yerine Hükümet Konağı inşa edilmiş, orijinal Hükümet Konağı'nın 1970'te yanmasıyla yerine hala hizmet veren rekonstrüksiyon yapılmıştır).

Ailenin sonraki kuşakları da özellikle İzmir ticari hayatında önemli roller oynamışlardır. 1928'de Katipzade Sabri, Vehbi Koç'tan önce İstanbul'da Türkiye'nin ilk Ford oto bayiliğini açmıştır. Günümüzde de İzmir'de bir Katipzade İş Merkezi bulunmaktadır. Ayrıca, Katipzade İbrahim Edhem Bey Adnan Menderes'in babasıdır.

Siyasi güç konumuna erişmiş ilk Katipzade Ahmed Reşid Efendi'dir. 1759'da ahali zorbalığından şikayetçi olunca payitaht yakalanmasını emretmiş, Reşid Efendi İzmir'den adalara kaçmaya çalışırken denizde boğulmuş, mallarına devlet el koymuştu. Yerini oğlu Katipzade Osman Bey almıştır.

Katipzade Hacı Mehmet Bey 'in 1803-1816 yılları arasında İzmir voyvodası sıfatıyla şehri resmen yönettiği dönem ailenin en parlak dönemi olmuştur. Bu dönemde İzmir'de Konak Meydanının tamamı, Karataş'tan Karantina'ya kadar tüm sahil şeridi, bugünkü Mithatpaşa'da bugünkü askeri tesislerin bulunduğu alan, İnciraltı'nın büyük kısmı, Karaburun Yarımadasında binlerce dönümlük arazi, Menemen Emiralem’den, Tire’ye kadar geniş topraklar Katipzadelerindi. Bu arazilerin bir kısmını sonradan vakıflaştırmışlardır.

Sultan II. Mahmud'un merkezi otoritenin gücünü taşraya yeniden benimsetme çabaları sürecinde, İzmir'de yabancılarla sıkı ilişkileri olan ve ihtişamlı bir hayat süren Katipzade Mehmed Bey olumsuz anlamda dikkati çekmiştir. İzmir ve çevresini dilediği gibi yöneten dik başlı bir mütesellim olması, çoğu kez keyfi kararlarla idam cezası verdiği insanların asılışlarını top attırmak suretiyle duyurmak gibi uygulamaları halkın gözünü yıldırmıştır.

1816'da o dönemde Kaptan-ı Derya (sonradan sadrazam) Koca Mehmed Hüsrev Paşa birçok ayrı öyküde anlatılan çeşitli olayların sonucunda bir vesileyle gemisine bindirmeyi başardığı Mehmet Bey'i Midilli Adası'na vardıklarında boğdurtarak öldürtür ve cesedi orada gömdürtürken maktulün başını sultana gönderir.

Yerine oğlu Katipzade Ahmet Bey geçmiştir. Ayanlıkla mücadele eden II. Mahmut'un 1816'da ailenin mallarına el koyduğu ifade edilse de, ailenin İzmir'deki yöneticilik vasfının devam ettiğini, 1821'de Katipzade Ahmet Ağa'nın İzmir baş ayanlığına getirildiğini biliyoruz. 1826'da Tunus'tan Koca Mehmed Hüsrev Paşa tarafından getirilen fes giyme alışkanlığının Osmanlı Devleti'nde yayıldığı dönemde, ilk fes imalathanesinin başına Katipzade Mustafa Efendi getirilmiştir. İzmir'in sembollerinden biri haline gelmiş Konak Yalı Camii'nin 18. yüzyılda yılında Katipzade Mehmet Paşa'nın eşi Ayşe Hanım tarafından bir medrese ile birlikte yaptırıldığı, kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, öne sürülür (bu camiye bu nedenle eski kaynaklarda İngiliz Ayşe Camii de denilir). İzmir, Kemeraltı'nda Kestelli Caddesinde bulunan bir diğer Katipzade Konağı da 2006 yılı içinde restore edilmiştir.

Katipoğlu Türküsü

Koca Mehmed Hüsrev Paşa tarafından boğdurulan Katipzade Mehmet Bey'in kendisine gönderilen kesik başını gören Sultan Mahmud'un Mehmet Bey'in yüz güzelliğinden çok etkilendiği ve "Bunu nasıl yaptınız?" diyerek üzüntüsünü çevresindekilere yansıttığı rivayet edilir. Katipzadenin ölümü özellikle İzmir'de iyi geçindiği Rumları ve diğer azınlıkları üzüntüye boğmuştur. Kısa zaman sonra Katipoğlu türküsü ağızdan ağza yayılır.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Mehmed Emin Rauf Paşa</span> 168. Osmanlı sadrazamı

Mehmet Emin Rauf Paşa iki kez II. Mahmud ve üç kez Abdülmecid döneminde toplam 5 kez 14 sene 7 ay 36 gün sadrazamlık yapmış olan Osmanlı devlet adamıdır.

Karaosmanoğlu ailesi veya Karaosmanoğulları 17. yüzyıl'dan itibaren ayan sıfatı ile tarih sahnesine çıkmış, Akhisar, Manisa ve çevresinden başlayarak zamanla Ege Bölgesi'nin tamamı üzerinde hakimiyet kurmuş, özellikle III. Selim ve II. Mahmut dönemlerinde Osmanlı Devleti ile zaman zaman çekişmelere girmiş, zaman zaman da işbirliği yapmış bir ailedir.

<span class="mw-page-title-main">Mehmet Ubeydullah Hatipoğlu</span> Türk siyasetçi

Mehmed Ubeydullah Efendi Jön Türkler arasında, II. Meşrutiyet döneminde ve TBMM'nin ilk yıllarında renkli kişiliği ile dikkati çekmiş bir siyasetçi ve özellikle Amerika hatıraları ile tanınan bir yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Reşid Mehmed Paşa</span> 178. Osmanlı sadrazamı

Reşid Mehmed Paşa II. Mahmud saltanatında 28 Ocak 1829 - 18 Şubat 1833 tarihleri arasında dört yıl yirmi bir gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Koca Hüsrev Mehmed Paşa</span> 179. Osmanlı sadrazamı

Koca Hüsrev Mehmed Paşa, Abdülmecid saltanatında 2 Temmuz 1839-29 Mayıs 1840 tarihleri arasında on bir ay yedi gün sadrazamlik yapmış Osmanlı devlet adamıdır. Koca Hüsrev Mehmed Paşa 1811-1818 arasında ve 1823-1827 dönemlerinde kaptan-ı derya olarak iki dönem görev yapmıştır. Yeni kurulan Asakiri Mansuriye'nin kurucu seraskerliğini yapmıştır. Ayrıca birçok eyalet valiliğinde de bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Reşid Paşa</span> 180. Osmanlı sadrazamı

Koca Mustafa Reşid Paşa, Osmanlı sadrazamı, devlet adamı ve diplomat.

Kronolojik sırayla Osmanlı Devleti şeyhülislamları listesidir.

<span class="mw-page-title-main">Diyarbekir (eyalet)</span> Diyarbakır

Diyâr-ı Bekr Eyaleti tam adı Diyâr-ı Bekr Beylerbeyliği, 1515 yılında kurulan Osmanlı Devleti eyaleti. Eyaletin merkezi Diyarbakır'dır. Doğrudan Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olarak yönetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Meclis-i Mebûsan 3. dönem mebusları listesi</span>

Meclis-i Mebûsan 3. dönem mebusları listesi, 1908 Osmanlı genel seçimleri ile Meclis-i Mebûsan'a seçilen mebusların tam listesidir. 17 Aralık 1908 - 18 Ocak 1912 tarihleri arasında görev yaptı.

Liste, 453 yıl Osmanlı hâkimiyetinde kalan Kosova'da Priştine, Prizren, İpek, Yakova, Gilan, Vıçıtırın, Mitroviça, Ferizovik, Kaçanik, Dragaş, İstok, Deçan, Nobırda şehir ve köylerinde yapılan 229 Osmanlı mimari eserini kapsar. Listede günümüze kadar gelebilen esereler sıralanmıştır ve liste, eserlerin tamamını değil derlenebildiği kadarını ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Kırmızı-yeşil şeritli İstiklâl Madalyası sahipleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Kırmızı-yeşil şeritli İstiklâl Madalyası Türk Kurtuluş Savaşı sırasında hem Türkiye Büyük Millet Meclisinde hem de cephe hattında üstün hizmet göstermiş kişilere verildi.

<span class="mw-page-title-main">Serasker</span> Osmanlı Devletinde bir bölgenin komutanı ve idarecisi

Osmanlı Devleti'nde 1826'da kurulan ve bugünkü Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı 'na denk gelen devlet kurumu. 1880 yılında Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyaseti'nin(Günümüz Genelkurmay Başkanlığı) kurulması ile görevlerinin bir kısmını bu kuruma devretmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Posta ve Telgraf Nezâreti</span> Osmanlıda posta ve telgraf bakanlığı

Posta ve Telgraf Nazırlığı Son dönem Osmanlı Hükümetleri'nde posta ve telgraf hizmetlerini yürütmekle sorumlu bakanlıktı. Kuruluşun merkezi İstanbul'da, günümüzde Eminönü'nde bulunan ve Büyük Postane olarak anılan Sirkeci'deki binaydı.

<span class="mw-page-title-main">Dahiliye Nezâreti</span>

Dahiliye Nazırlığı veya Dahiliye Nezareti, son dönem Osmanlı hükûmetlerinde içişlerinden sorumlu bakanlığa verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Maliye Nezâreti</span>

Maliye Nâzırlığı veya Maliye Nezâreti, son dönem Osmanlı hükûmetlerinde maliye işlerinden sorumlu olan nâzırlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Konak Camii</span> İzmir, Türkiyede bir cami

Konak Camii, bilinen diğer adıyla Yalı Camii, Türkiye'nin İzmir şehrinde yer alan bir camidir. Konak ilçesinde, kent merkezindeki Konak Meydanı'nda konumlanır.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı başdefterdarları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Başdeftardar, 14. yüzyıl ile 19. yüzyıl arasinda Osmanlı Devleti'nin en yüksek maliye görevlisi idi. Fatih'in kanunnamesine göre bașdefterdar padișahın malının vekili ve veziri-azam da nazırı idi. Devlet hazinesinin açılıp kapanması başdefterdar bulunmasıyla yapılırdı. "Başdefterdar" Divan-ı Hümayun üyesi idi. Başdefterdar 14. yüzyıl ile 19. yüzyıl dönemi protokolüne göre vezir ve kazasker rütbelerinden daha aşağıda ama Yeniçeri Ağası'nın üzerinde bulunmaktaydı.

Ayşe Kilimci, Türk çocuk kitabı ve öykü yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Deli Ahmet Ağa</span>

Deli Ahmet Ağa, XIX. yüzyıl başlarında tarih sahnesine çıkmış asker, ağa ve yerel derebeyidir.

Bu listede, Türkiye'deki medreseler listelenmiştir. Osmanlı'nın sonrasında kurulan Türkiye'de 3 Mart 1924 yılında kabul edilen Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu ile tüm medreseler kapatılmıştır.