İçeriğe atla

Kategoriler (Aristoteles)

Kategoriler ya da Yüklemler Aristoteles'in Organon adı altında derlenen mantık ile ilgili metinlerinden biridir. Eser 15 bölümden oluşan kısa bir metindir. Metin eşadlılık, ortakadlılık ve yanadlılık tanımlamalarıyla başlayarak, tasımda kullanılması amaçlanan terim türlerinin özelliklerini inceler.

Kategori kelimesi Aristo'ya göre yüklemi gösterir. Varlığa ya da bir konuya yüklenen yüklemin çeşitli sınıflarıdır.[1] En geniş anlamda kategorilerin sayısı sınırsızdır, ancak felsefede belli sayıda kategorilerden bahsedilir. Aristo bunları 10 kategoride toparlamıştır ve bunlara temel yüklemler ya da temel kavramlar denir. Aristocu geleneğe uyarak mantıkçılar bu kategorileri en genel kavramlar olarak ele alırlar.[1] Aristonun oluşturduğu bu 10 kategori yüzyıllar boyu gerek batıda gerek islam dünyasında kabul edilmiştir.

10 kategori

Aristo'ya göre kategoriler varlığın en genel cinsleridir. Bunlar hiçbir şeyi kendi kendilerine inkâr veya tasdik etmezler. Kendi başlarına doğru veya yanlış değillerdir. Bu 10 kategori şunlardır:

Cevher (Substance): Varlığını devam ettirmek için başka bir şeye ihtiyacı olmayan, kendi özü ile varlığını sürdüren şey. Örneğin taş tüm vasıflarından ayrı olarak bir cevherdir. Rengi, şekli, ağırlığı onun ilintileridir. Farklı renk, şekil ve ağırlıkta taşlar olabilmesine karşın, hepsinde ortak olan bir şey vardır ki, bu da onun cevheridir. Cevherler azalıp çoğalmaz, taşı taş yapan daha az cevher veya daha çok cevher olmaz. Cevherlerin karşıtları da olmaz, fakat karşıtları kabul ederler. Soğuk bir taş ısınarak sıcak olabilir, rengi değişebilir ancak cevher hep aynı kalır.[2]

Nicelik: Kaç sorusunun cevabı olan kategoridir. Sürekli ve süreksiz olarak ikiye ayrılır. Süreksiz nicelikler, aritmetiğin konusu, süreli nicelikler ise zaman (fizik) ve mekanın (geometri) konusudur. Sayılar arasında bir sınır olmadığı için sayılar süreksizdir. Çizgi ise bölümleri birbirine dokunduğu için süreklidir. Üç boyutlu geometride ise boyutlar arasındaki sınırı çizgi oluşturur.[3] Niceliklerin karşıtları olmaz. 10 kilonun zıddı yoktur. Ağırın zıddı hafif sayılsa da bu niceliğin değil, göreliğin zıddıdır. Niceliklerin azlığı ve çokluğu da olmaz. Niceliklerin kendine has özellikleri eşitlik ve eşitsizlik yüklenebilmeleridir. Bir sayının bir sayıya ya da bir şeklin bir şekle eşit olduğu söylenebilir.[3]

Nitelik: Nasıl sorusuna verilen cevaptır. 4 çeşidi vardır.

  1. Hal bildiren nitelikler: Fazilet, adalet, itidal gibi.
  2. Meyil bildiren nitelikler: Kolayca değişebilen niteliklerdir. Hastalık, soğukluk, sıcaklık gibi.
  3. Duyu nitelikleri: Tatlılık, acılık, renkler, kokular vb.
  4. Şekil niteliği: Bir şeyin eğriliği, doğruluğu, üç veya dört köşeli olması gibi.

Niteliklerin karşıtları olur. Adaletsizlik adaletin, soğuk sıcağın karşıtıdır. Nitelikler azlık ve çokluk kabul eder. Ancak şekil nitelikleri azlık ve çokluk kabul etmezler.[4]

Görelik (Relation): Varlığı bir başka şeyin varlığına bağlı olan şeylerdir. Çift, yarım, usta, büyük, baba, oğul, bilgi görelik belirtirler. Mesela büyük göreli bir kavramdır, çünkü bir şeyin büyüklüğü başka bir şeye göre görelidir. Bütün göreli kavramlar karşılıklıdır (correlatif). Örneğin baba oğlun babasıdır.[4]

Mekan: Nerede sorusuna cevap olan kategoridir. İşyerinde, Ankara'da gibi.

Zaman: Ne zaman sorusuna cevap olan kategoridir. Dün, geçen yıl, 2010'da gibi.

Durum: Aristo, bu kategori için 'nallı' ve 'silahlı' örneklerini verir. Töz'ün bir 'edilgi' sonucunda ortaya çıkan vaziyetidir. Bu kategoriye 'sahip olma' (to have) ismi de verilmektedir. Ancak Aristo, Kategoriler kitabının 15. bölümünde, 'sahip olma' (to have) teriminden, kitabının 4. bölümünde saydığı 10 kategorinin dışında tutarak, ayrıca bahsetmektedir.[5]

Pozisyon: Pozisyon kategorisi, 'oturmak', 'uzanmak' gibi 'ilintili duruş'ları ifade eder.[5]

Etki (Action): Bir şeyin başka bir şeyi tesir etmesi durumunda, tesir ediciye ilintili olan haldir. Kesiyor, seviyor, kırıyor gibi.[4]

Edilgi (Passion, Affection): Bir şeyin başka bir şeyi tesir etmesi durumunda, tesir edilene ilintili olan haldir. Kesiliyor, seviliyor, kırılıyor gibi.[4]

Hangi disiplin sorunu

Kategorilerin mantığın mı başka bir disiplinin mi konusu olduğu konusunda bir tartışma yaşanmıştır. Ali Sedat'a göre kategoriler mantığı değil metafiziği ilgilendirir. İslam düşünürlerinin bir kısmı bu yüzden mantığa hücum etmişler, sonra gelen mantıkçıların bir bölümü ise kategoriler bölümünü mantık kitaplarından çıkarmışlardır.[6]

Harald Høffding'e göre ise, kategoriler teorisi, psikoloji ile bilgi teorisi arasında bulunmaktadır.[2]

Aristo'dan sonra mantıkçılar Aristo'nun kategorilerini olduğu gibi kabul etmişlerdir. Gerek Batı'da gerek İslam dünyasında yukardaki 10 kategori kabul edilmiştir.[7]

İlk olarak Immanuel Kant Aristo'dan farklı ve nicelik, nitelik, görelik ve modalite olarak 4 ana kategori ve 12 alt kategoriden oluşan yeni bir kategori sistemi geliştirmiştir.[7]

Kaynakça

Genel

  • Öner, Prof. Dr. Necati (1986), Klasik Mantık, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, 10 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 28 Şubat 2013 

Özel

  1. ^ a b Öner 1986, s. 28
  2. ^ a b Öner 1986, s. 29
  3. ^ a b Öner 1986, s. 30
  4. ^ a b c d Öner 1986, s. 31
  5. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 11 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Aralık 2014. 
  6. ^ İslam dünyasında mantık bilimi aleyhine sert karşı çıkışlar olmuştur. İbn-i Salah (ö. 1245) ve El Nevevi (ö. 1277) gibi hadisçiler mantık ile uğraşmayı haram kabul ettiler. Ehli Sünnet bilginleri arasında şu söz bir darbimesel haline geldi: "Kim mantıkla uğraşırsa zındık olur", Kaynak: Necati Öner, ege., sayfa 8
  7. ^ a b Öner 1986, s. 32

İlgili Araştırma Makaleleri

Ontoloji, varlık felsefesi ya da varlıkbilim, temel sorunu varlık olan felsefi disiplin. Varlık ya da varoluş ile bunların temel kategorilerinin araştırılmasıdır. "Varlık" ve "varolan" ayrımını; "varlık vardır" ve "varlık yoktur" fikirlerini tartışır.

<span class="mw-page-title-main">Mantık</span> bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplin

Mantık ya da eseme, bilginin yapısını inceleyen, doğru ile yanlış arasındaki akıl yürütmenin ayrımını yapan disiplindir, doğru düşüncenin aletidir. Önceleri bir felsefe dalıyken daha sonra kendi başına bir ihtisas alanı olmuştur. Matematik ve bilgisayar biliminin de parçası haline gelmiştir. Bir disiplin olarak Aristoteles tarafından kurulmuştur. Aristoteles'den etkilenen Farabi tarafından iki kısımda kategorize edilmiştir. İbn-i Sina geçicilik ve içerme arasındaki ilişkiyi geliştirmiştir. Çağdaş zamanlarda Frege, Russell ve Wittgenstein önemli katkılar yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Deneycilik</span> bilginin sadece veya öncelikle duyusal deneyimden geldiğini belirten teori

Deneycilik, empirizm veya ampirizm, bilginin duyumlar sayesinde ve deneyimle kazanılabileceğini öne süren görüştür. Deneyci görüşe göre insan zihninde doğuştan bir bilgi yoktur. İnsan zihni, bu nedenle boş bir levha gibidir.

<span class="mw-page-title-main">Aristoteles</span> Antik Yunan filozofu (MÖ 384–322)

Aristoteles veya kısaca Aristo, Antik Yunanistan'da klasik dönem aralığında yaşamını sürdürmüş olan Yunan filozof, polimat ve bilgedir.

<span class="mw-page-title-main">Gottlob Frege</span>

Friedrich Ludwig Gottlob Frege, modern matematiksel mantığın ve analitik felsefenin kurucusu sayılan Alman matematikçi, mantıkçı ve filozof.

<span class="mw-page-title-main">Platon</span> Antik Yunan filozofu

Platon veya Eflatun, Antik Yunan filozofu ve bilgesi.

<span class="mw-page-title-main">Fârâbî</span> Türk filozof, bilim adamı

Fârâbî, 8. ve 13. yüzyıllar arasındaki İslam'ın Altın Çağı'nda yaşamış ünlü filozof ve bilim insanıdır. Aynı zamanda gök bilimci, mantıkçı ve müzisyendir.

Tanrı'nın varlığıyla ilgili argümanlar filozoflar, teologlar ve diğer düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye olan yaklaşımı, doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını inceler. Ontolojiyse, varlık/yokluk konuları üzerindeki argümanlardan oluşur. Yani, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı, Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda nasıl akıl yürüteceğimiz üzerinedir.

<span class="mw-page-title-main">Gilbert Ryle</span>

Gilbert Ryle (1900-1976), çağdaş İngiliz filozofudur. Dil felsefesi geleneği içinde yer alır. Ludwig Wittgenstein'ın felsefi sorunlara yaklaşımını paylaşan İngiliz sıradan dil filozofları kuşağının bir temsilcisiydi. Aristoteles'ten etkilenip, Edmund Husserl ve Meinong'la da ilgilenen Ryle'ın en önemli iki kitabı Zihin Kavramı ve İkilemler'dir.

<span class="mw-page-title-main">İdealizm</span> felsefi görüş

İdealizm, gerçekliğin özünü yalnızca fenomen olarak kabul ettiği cisimler dünyasında değil, maddesel olma­yan varlıkta arayan, nesnel gerçekliği; idea, us, tin olarak belirleyen ve maddeyi düşüncenin (tinin) bir görünüş biçimi olarak inceleyen görüş. Materyalizmin ve natüralizmin karşıtı.

<span class="mw-page-title-main">Analitik felsefe</span> felsefenin ana işlevinin analiz olması gerektiğini öne süren felsefe geleneği

Analitik felsefe, felsefenin ana işlevinin analiz olması gerektiğini öne süren felsefe geleneğidir. Ezici çoğunlukla Anglosfer ve İskandinav dünyasında yaygındır. Kıta felsefesi ile birlikte, çağdaş felsefede ön planda olan iki gelenekten biridir. Nadir bir kullanım olsa da, çözümleyici felsefe ismiyle de bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Mutlak</span> mutlak ( kesin )

Mutlak ya da saltık, felsefî bir kavram olarak şeylerin, keşfedilmiş olsun olmasın, bütününü, tamamını tanımlar. Felsefenin farklı konularında ve farklı felsefî metinlerde, Mutlak nihai varlığı tanımlamak için de kullanılabilir; bu kullanımda fâni ve varlığı zorunlu olmayanın tersi olan yani mutlak olan varlık anlamındadır.

Varoluş, felsefe tarihi boyunca önem taşımış, her tür felsefi tartışmanın merkezinde yer almış felsefe kavramlarından biridir. Var olanların varlığını bildirir, öz'ün karşıtıdır, yani bir şeyin ne olduğunu değil var olduğunu bildirir. Salt bir var olma durumu olarak varoluş. Felsefe akımlarında ya da okullarında pek çok farklı anlamlarda kullanılıp değerlendirilmiştir. Örneğin skolastik felsefede varoluş, var olan her şeyin gerçekliğini bildirir. Daha dar ve doğa bilimsel anlamda ise varoluş, belirli bir bağlamda uzay-zaman boyutunda yer almak ya da şimdi ve burada var olmak anlamında belirtilir.

Kavram, nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarımdır. Kavramlar, soyuttur ve gerçek dünyada yoktur. Benzer olan fikirleri, insanları, olayları vs gruplandırmak için kullanılan bir sınıflamadır. Kavram yanılgıları ise daha çok kişisel deneyimler sonucu oluşmuş, bilimsel gerçeklere ve düşüncelere aykırı, anlamlı öğrenmeyi engelleyici bilgilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Argüman</span> ikna etmeye çalışmak ya da sabitleştirmek veya gerçek bir sonuca varmak

Mantık ve felsefede argüman; sonuç ve onun doğruluk derecesini belirlemeye yönelik verilen öncüllerden kurulmuş bir dizi ifadedir. Bir argüman ifadelerden oluşur. Bunlardan biri sonuç, diğerleri sonucun doğruluğuna dayanak olarak verilen öncüllerdir. Herhangi bir düşünceyle karşılaştığımızda, o düşüncenin içerdiği esas iddiayı ileten ifade argümanın sonucu; onu destekleyen diğer tüm ifadeler argümanın öncülleridir. Bir argümanın doğal dildeki mantıksal formu, sembolik biçimsel dilde temsil edilebilir ve doğal dilden bağımsız şekilde, matematik ve bilgisayar bilimlerinde biçimsel olarak tanımlanmış argümanlar yapılabilir.

Farabi bibliyografyası Farabi'ye ait olduğu düşünülen eserleri içermektedir. Hangi eserlerin Farabi'ye ait olduğu yıllardan beri tartışılmakta ve tam olarak açık olmayan bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">Organon</span>

Organon Aristoteles'in 6 ciltlik klasik mantık üzerine olan kitap serisi. Organon ismi daha sonraları Aristo'nun izleyicileri olan Peripatetikler tarafından verilmiştir. Şu 6 adet kitaptan oluşur:

Nitelik, bir şeyin oluş biçimi ya da bir şeyin yapısını belirleyen, onu şöyle ya da böyle yapan temel özellik olarak tanımlanan felsefe ve mantık terimi.

<span class="mw-page-title-main">Stoacı fizik</span>

Stoacı fizik evrende işlemekte olan doğal süreçleri açıklamak üzere antik Yunan ve Roma Stoacı filozofları tarafından geliştirilmiş olan doğa felsefesidir. Stoacılar’a göre, evren, tek bir panteist tanrıdır, fakat aynı zamanda maddenin esasıdır. Evrenin en ilkel varlığı, var olan her şeyin temeli olan ilahi “öz”dür (pneuma). Kuvvetin maddeden ayrılması ilahi ateşi (aether) üretir, tüm maddenin temeli olan ateş elementlere ayrılır ve evrenin ilahi varoluş nedenine (logos) göre işleyen "pneuma"nın neden olduğu gerilimler tarafından şekillendirilir. Bu süreçler; sonsuz bir döngü (palingenesis) içerisinde evrenin oluş, gelişim ve nihai olarak yok oluşundan sorumludurlar. İnsan ruhu, evreni ortaya çıkaran coşkun ilahi ateşten (aether) bir yayılımdır ve insan duyuları ruhun yönetici parçası olan insan zihninin özüyle etkileşim halindeki nesnelerden ilahi öz (pneuma) akışının aktarımıdır. Stoacılar, aynı zamanda diğer tanrıların ve ilahi öznelerin varlıklarını da kabul etmişlerdir.

Üçüncü hâlin imkânsızlığı her önermenin ya kendisinin ya da karşıtının doğru olduğunu belirten ilkedir. Özdeşlik ve çelişmezlik ilkeleri ile beraber mantığın üç ilkesinden biridir. Olmayana ergi yoluyla yapılan çıkarımlarda bu ilke kullanılır. Aynı zamanda bir şeyin reddini reddetmenin o şeyi doğru kabul etmemizi sağlayan ilkedir. Üçüncü hâlin imkânsızlığını kabul etmeyen mantık türlerinde bu yöntemlerle kanıtlamalar yapılamaz.