
Optik, ışık hareketlerini, özelliklerini, ışığın diğer maddelerle etkileşimini inceleyen; fiziğin ışığın ölçümünü ve sınıflandırması ile uğraşan bir alt dalı. Optik, genellikle gözle görülebilen ışık dalgalarının ve gözle görülemeyen morötesi ve kızılötesi ışık dalgalarının hareketini inceler. Çünkü ışık bir elektromanyetik dalgadır ve diğer elektromanyetik dalga türleri ile benzer özellikler gösterir.

Makula dejenerasyonu ya da sarı nokta hastalığı kelime anlamı itibarı ile, makulada meydana gelen herhangi dejeneratif bir süreci tanımlasa da, bu makalede yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) anlatılmaktadır.

Glokom, göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması.

Hipermetropi, kelime köken anlamı, aşırı görme olan bir göz kusurudur. Hafif hipermetropların uzağı çok iyi görmeleri nedeniyle halk arasında böyle isimlendirildiği düşünülmektedir. Göz ya normalden daha kısa ya da korneası daha düz olduğu için göze yakın cisimlerden gelen diverjan, birbirinden uzaklaşan ışınlar retinanın arkasında sanal bir noktada odaklanır. Bu durumda retina üzerinde oluşan görüntü bulanıktır.

Göz, göz çukurunda bulunan, iri bir bilye büyüklüğünde, görmeyi sağlayan küremsi bir organdır.

Oküler diğer adıyla göz merceği, mikroskop, teleskop vb. sistemlerde kullanılan gözün hemen önündeki genelde akromatik mercek grubudur. Asıl amacı önündeki mercek sisteminin renk ve şekil alanlarındaki kusurlarını asgariye indirerek kullanıcıya net bir görüntü sağlamak görüntü kalitesini arttırmadır.
Tedavi (Sağaltım). Sağlığı bozulmuş olan bireyi sağlıklı duruma kavuşturma amacıyla yapılan tıbbi işlemler bütünüdür. Tanı, anamnez ve fizik muayeneden sonra yapılır. Tedavi doğal, spor, ilaç, tıbbi cihaz, tıbbi test, tıbbi görüntüleme, ameliyat ve farklı tıbbi prosedürlerle yapılabilir. Özel tedavi şekillerine terapi adı verilmektedir. Tek başına ruhsal yolla tedavi şekline de terapi denilmektedir. Hastalık tedavisi evde, doğada, hastane, sağlık ocağı ve başka yerlerde yapılır.

Jinekomasti, erkeklerde kadınsı meme büyümesi. Sözcük, Yunanca γυνή gyne (kadın) ve μαστός mastos (meme) kelimelerinin birleşmesinden oluşturulmuştur.
Afrika Katarakt Projesi, Afrika kıtasındaki körlükle mücadele kapsamında 100.000 katarakt hastasının ücretsiz ameliyat edilmesini amaçlayan; 1 Nisan 2007 itibarıyla hayata geçirilmiş bir projedir.

Mercek ya da lens ışığın yönünü değiştiren (kıran), ışık ışınlarını birbirine yaklaştıran ya da uzaklaştıran optik alet.
Basit mercek tek bir optik elemanın kullanıldığı, bileşik mercek ise iki optik elemanın bir arada olduğu mercek tipidir. Bileşik mercek, basit mercek kullanıldığında ortaya çıkan sapınç olayının etkisini azaltmak için kullanılır. Mercekler genelde camdan ve saydam plastikten yapılır. Lensler, gereken şekle göre taşlanır, parlatılır veya kalıplanır. Bir mercek, ışığı odaklamadan kıran bir prizmadan farklı olarak, bir görüntü oluşturmak için ışığı odaklayabilir. Mikrodalga lensler, elektron lensler, akustik lensler veya patlayıcı lensler gibi görünür ışık dışındaki dalgaları ve radyasyonu benzer şekilde odaklayan veya dağıtan cihazlara da "mercekler" denir.

Yüzer noktalar veya muşvolan, gözün normalde saydam olan vitröz sıvısı içinde bulunan bazen görünür ve hareket edebilen parçacıklardır. Her uçan cismin kendine özgü boyutu, şekli, koyuluğu, kırılma indisi ve hareket edebilme özelliği vardır. Bu cisimler aynı zamanda "muscae volitantes" olarak adlandırılır. Vitre doğuştan tamamen saydamken, yaşlanmayla birlikte giderek kusurlar ortaya çıkabilir. Çoğu insanın gözünde bulunan, en yaygın yüzen nokta türü, vitredeki dejeneratif değişiklikler sonucu oluşur. Bazı insanlar için rahatsız edici olabilen uçuşan cisimlerin algılanması miyodizopsi olarak adlandırılır. Ciddi vakalar dışında, sıklıkla tedavi edilmez. Günümüzde vitrektomi, lazer ve ilaç tedavisi gibi tedavi yöntemleri bulunmaktadır. vitröz ipliksi parçacıklar piyasaya çıktıgı günden itibaren her geçen aylar artmaya başlar bunun yok edici çözümü göz damlası veya göz vitaminleri hiçbir işe yaramaz ancak parçalayarak daha da çok lifleri yogunlaştırır hemen bir özel göz hastanesine başvurulması gerektigi bunun sonucunda 15 dakikalık lazer seansıyla eskisinden daha da çok azaltılabilir böylelikle hastanın görüş konforu düzelmiş olur eger tadavi yapılmazsa % 50 lik bir oranla kolejenlerin daha da sıklaşması retina duvarının önünde yüzen bu parçacıklar göze farklı bir hasarlar oluştarabilir göz zamanla görüş yetisini kaybedip eskiyi aratır olur bu nedenle tedavi edilirse erken önlem alınmış olur..........* Yüzen noktalar, retina üzerine düşen gölgelerinden ya da içlerinden geçen ışığın kırılmasından dolayı görünürler. Bu noktalar tek başlarına veya diğerleriyle birlikte bir yığın olarak kişinin görme alanında görünebilirler. Kişinin görme alanında yavaşça süzülen ve özellikle gözlerin hareket ettiği yönde hareket eden noktalar, iplikler veya "örümcek ağları" gibi şekillerde görünebilirler. Bu cisimler gözün içinde fiziksel olarak var olduklarından, optik yanılsamalar veya entoptik fenomen değillerdir. Yüzen noktalar, ışık çakmaları ve ışık izleri (palinopsia) gibi göz rahatsızlıkları ile bir arada görülebilir ve bu yönden görsel karıncalanma ile birbirine karıştırılmamalıdır.
Optik cihaz veya optik alet, bir görüntünün görünümünü geliştirmek amacıyla ışık dalgalarını yönlendiren veya bir dizi karakteristik özelliklerini belirlemek amacıyla ışık dalgalarını analiz etmede kullanılan bir araçtır.

Astigmatizma, gözün kırma gücündeki dönme asimetrisinden kaynaklanan bir tür kırma hatasıdır. Bu, herhangi bir mesafede görmenin bozulmasına veya bulanıklaşmasına neden olur. Diğer semptomlar arasında göz yorgunluğu, baş ağrısı ve gece araba kullanma zorluğu sayılabilir. Astigmatizma sıklıkla doğumda ortaya çıkar ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde değişebilir veya gelişebilir. Yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar ve tedavi edilmezse ambliyopiye neden olabilir.

Fakoemülsifikasyon veya fako, gözün iç lensinin ultrasonik bir el aygıtı ile emülsiyon haline getirildiği ve gözden aspire edildiği (emildiği) modern bir katarakt cerrahisidir. Emilen sıvılar, ön kamarayı korumak için dengeli tuz çözeltisi ile sulanarak (irrigasyonla) değiştirilir.
Lens ışığın kırılarak retinada odaklanmasını sağlayan saydam ve bikonveks bir yapıdır.Lens şekil değiştirerek odak uzunluğunu değiştirir. Böylece çeşitli mesafelerdeki cisimlere odaklanabilmeyi sağlar. Bu ayarlama akomodasyon diye de bilinir.Akomodasyon kameranın lens hareketleriyle odaklanması gibidir.Lensin ön yüzü arka yüze göre daha düzdür. İnsanlarda, doğal ortamındaki lensin kırma gücü yaklaşık 18 diyoptri, yani gözün toplam kırma gücünün kabaca üçte biri kadardır.

Katarakt, göz merceğinde görmenin azalmasına neden olan bulutlu bir alandır. Katarakt genellikle yavaş gelişir. Tek bir gözü ya da iki gözü birden etkileyebilir. Semptomlar arasında soluk renkler, bulanık veya çift görme, ışığın etrafında haleler, parlak ışıklarda ve gece görüşünde sorun olabilir. Bu; sürüş, okuma veya yüz tanıma sorunlarına neden olabilir. Kataraktın neden olduğu zayıf görme, düşme ve depresyon riskinin artmasına da neden olabilir. Katarakt, dünya çapında tüm körlük vakalarının yarısına ve görme bozukluklarının %33'üne neden olur.
Optik bir aletin göz rölyefi, kullanıcının gözünün tam görüş açısını elde edebileceği bir okülerin son yüzeyinden olan mesafedir. İzleyicinin gözü bu mesafenin dışındaysa, azaltılmış bir görüş alanı elde edilecektir. Göz rölyefinin hesaplanması karmaşıktır, ancak genel olarak, büyütme ne kadar yüksek ve amaçlanan görüş alanı ne kadar büyük olursa, göz rölyefi o kadar kısa olur.

Olarak optik, koma ya da Komatik sapmaları bir optik sistem içinde sapmaları ifade eder Bazı optik tasarımları ya da bağlı olarak doğal lens ya da diğer bileşenlerin kusurları yıldızların çarpık görünmesi, kuyruklu yıldız gibi bir kuyruğu (koma) varmış gibi görünmesi gibi eksen dışı nokta kaynakları ile sonuçlanır. Spesifik olarak, koma, giriş göz bebeği üzerindeki büyütmede bir değişiklik olarak tanımlanır. Refraktif veya difraktif optik sistemlerde, özellikle geniş bir spektral aralığı görüntüleyenlerde, koma dalga boyunun bir fonksiyonu olabilir, bu durumda bir renk sapması şeklidir.
Astigmatizm (veya Astigmatizma) ile bir optik sistemde, iki dik düzlemde yayılan ışınların farklı odaklara sahip olduğu bir sistem sorunudur. Bir çarpı görüntüsünü oluşturmak için astigmatizma ile optik bir sistem kullanılırsa, dikey ve yatay çizgiler iki farklı mesafede keskin odakta olacaktır. Terim, "yok" anlamına gelen Yunanca α- (a- ) ve στίγμα ( stigma), ("bir işaret, nokta, delinme" anlamına gelen") birleşiminden oluşmuştur.

Görüş keskinliği genellikle görüşün netliğini ifade eder, ancak teknik olarak kişinin küçük ayrıntıları hassasiyetle tanıma yeteneğini değerlendirir. Görüş keskinliği optik ve sinirsel faktörlere bağlıdır. Gözün optik faktörleri, retinadaki görüntünün keskinliğini etkiler. Nöral faktörler, retinanın, beyne giden nöral yolların ve beynin yorumlama yeteneğinin sağlığı ve işleyişidir.