Theophrastus botaniğin kurucusu olarak kabul edilen bilim insanı ve düşünür.
Solili Chrysippus veya Hrisippos, Yunan Stoacı bir filozoftur. Kilikya'nın Soli kentinin yerlisiydi, ancak genç bir adam olarak Atina'ya taşındı ve burada Stoacı okulda Cleanthes'in öğrencisi oldu. Cleanthes, MÖ 230 civarında öldüğünde, Chrysippus okulun üçüncü başkanı oldu. Üretken bir yazar olan Chrysippus, okulun kurucusu Citium'lu Zeno'nun temel doktrinlerini genişletti ve ona Stoacılığın İkinci Kurucusu unvanını kazandırdı.
Poseidonius. Orta Stoa'nın, MÖ 135-51 yılları arasında yaşamış olan etkili düşünürü. Görüşlerinde akılcılıkla, gizemciliğin bir sentezini yapmış olan Poseidonius, Stoacı birciliği sürdürürken, bir yandan da bir Varlık dereceleri anlayışı geliştirmiştir.
Epiktetos, Yunan stoacı filozof. Muhtemelen Hierapolis, Frigya'da köle olarak doğdu. Kuzeybatı Yunanistan'daki Nicopolis'e sürülene kadar Antik Roma'da yaşadı, hayatının büyük bölümü Nicopolis'de geçti ve orada da öldü. Şayet bir isim verilmişse, ailesince verilen ismi bilinmiyor. Epiktetos sözcüğü Yunancada en basit anlamıyla “kazanılmış, elde edilmiş” anlamına geliyor.
Stoacılık, MÖ 3. yüzyılın başlarında Atina Agorası'nda Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan bir Helenistik felsefe ekolüdür. Mantık sistemi ve doğal dünya hakkındaki görüşleriyle beslenen bir kişisel erdem etiği felsefesidir ve erdem pratiğinin eudaimonia'ya ulaşmak için hem gerekli hem de yeterli olduğunu savunur: Kişi etik bir yaşam sürerek gelişir. Stoacılar eudaimonia'ya giden yolu erdemi uygulayarak ve doğaya uygun yaşayarak geçirilen bir hayatla özdeşleştirmişlerdir.
Roma hukuku, Antik Roma'nın hukuk sistemidir. Kamu hukuku ve özel hukuk ayrımına dayanmaktadır. Bu ayrım ilk kez Roma hukukunda yapılmıştır.
Adiaphora, ahlaki yönden değerli olup olmadığına karar verilemeyen ya da ahlaki yönü üzerinde durulmayan şeyleri ifade eden Yunanca kavram. İlk olarak, ahlakın merkezine erdemi yerleştiren Stoacı felsefede yer bulan bu terim, Stoacılar'a göre "erdemli olmak" dışında insana ait tüm diğer nitelikler için geçerlidir.
MÖ 535 Jülyen öncesi Roma takviminde bir yıldır. Roma İmparatorluğu'nda 219. Ab urbe condita olarak bilinmekteydi.
Kozmopolitanizm, bireyin insanlık adı verilen büyük komüniteye aitliğini savunan, yerel nitelikteki bağlılığın yerini evrensel bağlılığın aldığı, evrensel düşüncelerin benimsendiği, tüm dünyanın ülke ya da vatan olarak görüldüğü; genellikle bu görüşlerle ilgili etiksel, sosyolojik ve siyasi felsefelerin tanımlanmasında kullanılan bir kavramdır. Bu fikirleri benimseyen kişi kozmopolit veya kozmopolitan diye adlandırılır.
Stoacı fizik evrende işlemekte olan doğal süreçleri açıklamak üzere antik Yunan ve Roma Stoacı filozofları tarafından geliştirilmiş olan doğa felsefesidir. Stoacılar’a göre, evren, tek bir panteist tanrıdır, fakat aynı zamanda maddenin esasıdır. Evrenin en ilkel varlığı, var olan her şeyin temeli olan ilahi “öz”dür (pneuma). Kuvvetin maddeden ayrılması ilahi ateşi (aether) üretir, tüm maddenin temeli olan ateş elementlere ayrılır ve evrenin ilahi varoluş nedenine (logos) göre işleyen "pneuma"nın neden olduğu gerilimler tarafından şekillendirilir. Bu süreçler; sonsuz bir döngü (palingenesis) içerisinde evrenin oluş, gelişim ve nihai olarak yok oluşundan sorumludurlar. İnsan ruhu, evreni ortaya çıkaran coşkun ilahi ateşten (aether) bir yayılımdır ve insan duyuları ruhun yönetici parçası olan insan zihninin özüyle etkileşim halindeki nesnelerden ilahi öz (pneuma) akışının aktarımıdır. Stoacılar, aynı zamanda diğer tanrıların ve ilahi öznelerin varlıklarını da kabul etmişlerdir.
Tarsuslu Zenon veya Zeno, Khrisippos'un izleyicisi olan stoacı Antik Yunan filozofu.
Aratos, Antik Çağ'da yaşamış stoacı filozof, şair, matematikçi ve astronom. İlk eğitimini Tarsus'ta tamamlamış Aratos, daha sonra yirmili yaşlarında matematik ve astronomi öğrenimi yapmak için Atina’ya gitti, bu arada Stoacı filozof Zenon’dan felsefe okudu.
Ekpyrosis, Evrenin ateşler içerisinde yok olup tekrar aynı şekilde var olduğu ve sonra tekrar yok olacağı bir döngü içerisinde olduğu Stoacı inancıdır. Her döngünün ne kadar sürdüğü hakkında bir şey söylenmemiştir. Ateş ile yok olması evrenin temizlenip yeniden saf bir şekilde yaratılması içindir.
Stoacılık felsefesinde Pnöma, hava ve ateş elementlerinin bir karışımı olan "yaşam nefesi" kavramıdır. İnsan canlılığını nefeste konumlandıran Yunan tıp yazarlarından ve ateşi Arkhe veya orijinal unsur olarak tanımlayan Sokrates öncesi Herakleitos felsefesinden kaynaklanan Pnöma, Stoacılar için hem bireyi hem de kozmosu organize eden aktif, üretici ilkedir. En yüksek haliyle, Pnöma, insan ruhunu (psychê) oluşturur ki bu da Tanrı'nın ruhu olan nefesin bir parçasıdır. Maddeyi yapılandıran bir kuvvet olarak cansız nesnelerde bile vardır.
Stoacı kategoriler, varlık kategorilerine ilişkin Stoacı fikirlerdir bunları ise var olan her şey için en temel sınıflar olarak açıklarlar. Bu kategoriler Stoacılar tarafından, mutlak bölümlemelerden oluştuğu söylenen dört kategoriden olduğuna inanıyorlardı. Şu anda elimizde Kıbrıslı Zenon, Cleanthes veya Hrisippos'un tek bir eksiksiz çalışmasına bile sahip olmadığımız için, bildiğimiz şeylerin bir dizi kaynaktan bir araya getirilmesi gerekiyor: doksografiler ve Stoacıları kendi amaçları için tartışan diğer filozofların eserleri.
Gaius Musonius Rufus, Diktatör Nero döneminde Roma'da yaşamış bir stoacı filozof. Epiktetos'un öğretmenidir. Stoacı öğretinin etik bölümüyle daha çok ilgilenmiştir. Kendisinin yazdığı bir eser olmasa da, öğrencileri tarafından günümüze ulaştırılmış bir eseri bulunur. Bu eserde birçok şeyle ilgili fikirler verir, beslenme, vücut bakımı, giyim gibi.
De Officiis , Romalı bir hatip, filozof ve devlet adamı olanı olan Cicero tarafından MÖ 44 yılında kaleme alınmış, siyasi etik alanında incelemelerde bulunan bir eserdir. Eser üç cilde ayrılmıştır, bu ciltlerin her birinde sırasıyla; yaşam, davranışlar ve ahlaki yükümlülükler işlenmiştir. İlk ciltte neyin onurlu olduğu, ikinci ciltte neyin avantajlı olduğu, üçüncü ciltte ise onurlu ve avantajlı davranışlar çatıştığında kişinin ne yapması gerektiği irdelenmiştir. Cicero'nun ilk ciltte Stoacı filozof Panaetius’tan son derece etkilendiği görülmektedir fakat bu etkiler son ciltte gittikçe azalır. Günümüz eğitiminde pek yer tutmasa da De Officiis son derece önemli bir felsefe kitabıdır. Türkiye'de İş Bankası Yayınları tarafından "Yükümlülükler Üzerine" adıyla basılmıştır.
Kleantes, Atina'daki Stoa okulunun ikinci başkanı ve Kıbrıslı Zenon'un halefi olan Yunan Stoacı filozof ve boksördür.