İçeriğe atla

Karmamudra

Hintli Budist Mahasiddhaları ve yoginileri karmamudrā pratiğini uygularken tasvir eden bir Tibet resmi.

Karmamudrā (Sanskritçe ; "eylem mührü", Tibetçe : las-kyi phyag-rgya ; genellikle şu şekilde yanlış yazılır: kāmamudrā veya "arzu mührü"), fiziksel veya görselleştirilmiş bir eşle cinsel birlikteliği içsel ısı (tummo) uygulaması ile birlikte kullanan ve bu yolla ikili olmayan bir mutluluk durumuna ve boşluğa dair içgörüye ulaşmaya çabalayan bir Vajrayana Budist tekniğidir.[1] Tibet Budizminde, tummo yoga tekniğinde yeterlilik genellikle karmamudrā uygulaması için bir ön koşul olarak görülür.[2]

Karmamudrā sözcüğü ayrıca bu uygulamayı yapan kadın yoginiler için de kullanılır. Eş, görselleştirilmiş biriyse (yani Tibet tantrik pratiğindeki bir yogi tarafından onun zihninde hayal edilmişse), jñanamudra ("bilgelik mührü") olarak adlandırılır.[3][4]

Uygulamanın amacı

Tantra, normalde bir uygulayıcının samsaraya bağlanmasına sebep olabilecek şeyi ruhsal olarak özgürleştirici bir uygulamaya dönüştürmek için becerikli araçları kullanır. Judith Simmer-Brown, tutkunun doğasını keşfetmek için karmamudranın nasıl kullanılabileceğini şu şekilde açıklar:

Tantra'nın yogik geleneğinde tutkunun doğasını gerçekleştirmenin geleneksel olarak üç yolu vardır. Yaratılış aşaması pratiğinde ilk olarak yidamlar cinsel birleşme anındaki yab-yum olarak tasavvur edilebilir. . İkincisi, merkezi kanala hareket eden hayati nefesin incelikli beden pratiğini yani tummo (caṇḍalī) yoluyla içsel ısı üretimini uygulayabilir. Üçüncüsü, cinsel yoga olarak da bilinen karmamudra (lekyi chagya) bir eşle birlikte uygulanabilir. Tüm bu formlarda tutkunun gerçek doğasının farkına varmak, sıradan tutkuyu büyük mutluluk deneyiminin mahasukha) temeline dönüştürür ve bu da kişinin pratiğindeki duygusal ve zihinsel kararsızlıkların ortadan kalkmasını büyük ölçüde hızlandırır.[5]

Naropa'nın Altı Yogasının ilk ustaları karmamudra uygulamasına oldukça önem vermişlerdir. Bazıları ona altı yogadan biri olarak ayrı bir statü verirken diğerleri onu içsel ısı yogasının bir parçası olarak görmüştür.[2]

Eşin gerekliliği

Tibetli Budist bilginlerin çoğuna göre, bu yaşamda aydınlanmaya ulaşmak için fiziksel bir eş (karmamudra) gereklidir. Thubten Yeshe gibi günümüzün Gelug öğretmenleri de bu görüşü destekleyen açıklamalarda bulunmuşlardır.[6] Ancak bazı lamalar aynı fikirde değildir. Örneğin, şu anki Dalai Lama Tenzin Gyatso, kısaltılmış Kalachakra tantrası üzerine Kaydrub Norzang-gyatso tarafından yazılmış bir tefsire atıfta bulunur ve özellikle keskin yeteneklere sahip tantra uygulayıcılarının aynı hedeflere yalnızca bir jnanamudra (fiziksel olmayan, zihinde hayal edilen partner) ile ulaşabileceklerini söyler. Bu nedenle, "fiziksel bir karmamudra partnerine dayanmanın zorunlu olmadığı" sonucuna varır.[7]

Uygulama için gereken nitelikler

AdiBuddha Samantabhadra'nın Samantabhadri ile birlikte olduğunu gösteren heykel

Tibet Budizminin 'yeni' okullarında, tantranın üç alt sınıfından bir uygulayıcı, fiziksel bir eşe sahip olamaz. Bunun yerine bir eşi (jnanamudra) sadece zihninde görselleştirebilir. Anuttarayoga tantralarından birine inisiye olmak, bir karmamudra ile cinsel uygulamaya izin verir.[3]

Tüm Vajrayana gelenekleri, cübbelerini çıkarmış eski keşişler de dahil olmak üzere keşiş olmayan uygulayıcıların, tıpkı Vajrayana kurucularının yaptığı gibi fiziksel eşleri kullanabilecekleri konusunda hemfikirdir. Mevcut keşişlerin uygulamaya girip giremeyeceği konusunda ise farklı görüşler mevcuttur. Budist bilgin Tripitakamala, Budalığa ve aydınlanmaya ulaşma amacının manastır yeminlerinden üstün olduğunu ve bir çelişki olması halinde keşişlerin ettiği yeminleri geçersiz kıldığını belirtmiştir.[8]

Tarihi

Tantra, Orta Çağ Hindistan'ında Pala İmparatorluğu döneminde etkili oldu. Tantrik Budizm, başka bir kişiyle yakınlık kurarak aydınlanmaya ulaşma yöntemi sayesinde manastırda münzevi şekilde yaşayan keşişlerin tekniklerine bir alternatif olarak öne çıktı. Miranda Shaw'a göre Tantra'nın artan sosyal kapsayıcılığı, kadınların seslerinin karmamudra rolleri aracılığıyla toplumda duyulmasına izin verdi.[6] Shaw, erkek uygulayıcılara gizli sözlü eğitim yoluyla eğitim veren kadınların bilinen 16 örneğinden de bahsetmiştir. Ayrıca 8. yüzyıldaki Tibetliler tarafından temel tantrik eserler olarak kabul edilen 7 tantrik metinden birkaçının kadınlar tarafından yazıldığını da belirtmiştir.

Adi-Buddha ve Samantabhadra arasındaki kamamudra pratiğini gösteren bir thangka

Tartışmalı durumlar

Adı açıklanmayan bir kadın Budist öğretmenden alıntı yapan Vipassana ustası Jack Kornfield, yaşlı, aydınlanmış bir lamanın her yıl on üç ile on dört yaşıları arasında olan bir rahibeyi cinsel eşi olması için seçtiğinden bahsetmiştir.[9] "Lamalarıyla yatmış bir dizi Batılı kadınla" konuştuktan sonra, bu aynı isimsiz kişi, uygulamanın yalnızca lamalara fayda sağladığı sonucuna vardı.[9]

Akademisyen, feminist ve eski Kagyu rahibesi June Campbell, 1989'da ölen Kalu Rinpoche'nin enkarnasyonuyla yirmili yaşlarının sonlarında yaşadığını söylediği bir ilişki de dahil olmak üzere, lamalarla gizli cinsel ilişkilerde karmamudra rolüne bürünmüş kadınlar hakkında konuştu. Tricycle: The Buddhist Review ile yaptığı bir röportajda, o zamanlar kendisini cinsel istismara uğramış hissetmediğini, ancak yıllar sonra bunu düşündüğünde, güç dengesizliği ile gizlilik talebinin çocuk istismarcıları tarafından kullanılan tekniklere benzer olduğunu farketmeye başladığını belirtti.[10]

Tongxi tapınağında bir yab-yum heykeli

Ayrıca bakınız

  • Padmasambhava - 8. yüzyılda yaşamış bir Budist laması
  • Yeshe Tsogyal - Tibet Budizmindeki ilk kadın lama (8.-9. yüzyıllar)

Dipnotlar

Notlar

  1. ^ Tibetan Yoga and Mysticism A Textual Study of the Yogas of Naropa and Mahamudra Meditation in the Medieval Tradition of Dags po. Studia Philologica Buddhica. Tokyo: International Institute for Buddhist Studies. 2015. ss. 381-386. ISBN 4-906267-72-6.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  2. ^ a b Tsong-Kha-Pa (2005)
  3. ^ a b Simon, Beth Lee, (Ed.) (1991). The Wheel of Time: The Kalachakra in Context. Snow Lion Publications. s. 30. ISBN 978-1559390019.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  4. ^ Arnold, Edward A. (editor) (2009) As Long as Space Endures: Essays on the Kalacakra Tantra in Honor of H.H. the Dalai Lama, p. 196. Shambhala.
  5. ^ Simmer-Brown (2001)
  6. ^ a b Shaw (1994)
  7. ^ The Gelug/Kagyu Tradition of Mahamudra. Snow Lion Publications. 1997. s. 254. ISBN 1-55939-930-9. 
  8. ^ Gray (2007)
  9. ^ a b After the Ecstasy, the Laundry: How the Heart Grows Wise on the Spiritual Path. New York: Bantam Dell Pub Group. 2000. s. 151. ISBN 978-0-553-10290-1.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  10. ^ "The Emperor's Tantric Robes: An Interview with June Campbell on Codes of Secrecy and Silence". Tricycle: The Buddhist Review. Kış 1996. 12 Şubat 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2013.  Birden fazla yazar-name-list parameters kullanıldı (yardım); Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)

Alıntı yapılan eserler

  • The Cakrasamvara Tantra. New York: Columbia University. 2007.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  • Passionate Enlightenment: Women in Tantric Buddhism. Princetown. 1994. ISBN 0-691-03380-3.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  • Dakini's Warm Breath: the Feminine Principle in Tibetan Buddhism. Shambhala Publications. 2001. ISBN 978-1-57062-920-4.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  • Tsong-Kha-Pa (2005). The Six Yogas Of Naropa, Tsongkhapa's Commentary Entitled A Book Of Three Inspirations A Treatise on the Stages Of Training in the Profound Path Of Naro's Six Dharmas. Snow Lion Publications. ISBN 1-55939-234-7. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tibet Budizmi</span> Budizmin Vajrayana kolundan Budist inanış

Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.

Tantra Hinduizmin aktif dişil Tanrıça formu olan Şakti'ye bağlı bir koludur.

Vajrayana Budizmi, farklı kaynaklarda Tantrik Budizm, Tantrayāna, Mantrayana, Mantranaya, Gizli Mantra, Ezoterik Budizm ve Elmas Taşıt adlarıyla da tanınır. Vajrayana Mahayana Budizminin bir uzantısıdır; felsefesinden çok benimsediği uygulamalarla ayrılır. Mahayana'da uygulamalar kabaca iki yola ayrılır: iyi niteliklerin mükemmelleştirilmesi metodu olan Sutrayana ve nihai Budalık hedefini yol olarak benimseyen Vajrayāna metodu. Vajrayana tam aydınlanmaya ulaşılmadan önce Buda-doğasının mistik tecrübe ile deneyimlenmesini gerektirir. Bu tecrübelerin aktarılması için, bir ezoterik bilgi kümesinin Budist tantrik yogiler tarafından toplanmış ve nesilden nesile aktarılmış olması gerekir. Uygulayıcı öncelikle yetkin bir ruhani öğretmen ya da guru tarafından kabul edilmelidir.

<span class="mw-page-title-main">Şingon Budizmi</span> Japonyada budizm ekolü

Şingon Budizmi Japonya'da önemli Budist okullardan biridir; "Japon ezoterik Budizmi" olarak da adlandırılır. Günümüzde Tibet Budizmi ile birlikte Vajrayana Budizminin önemli kollarından birini oluşturur. Şingon kelimesi oluşturan kanjiler, Çincede "zhen yan" şeklinde okunur ve mantra anlamında kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yoga</span> Hindistan kaynaklı meditasyon uygulamaları ve 2020li yıllarda Batıda yaygınlaşan spor-meditasyon uygulaması

Yoga (Sanskrit), Hindistan kaynaklı fiziksel ve zihinsel disiplinleri tarif etmek için kullanılan bir kelimedir. Aynı zamanda Hinduizm, Budizm ve Jainizm'de çeşitli meditatif uygulamalara da yoga adı verilmektedir. Hinduizmde, altı geleneksel felsefe okulundan (āstika) biri olarak kabul edilir.

Budizm okulları, Budizm'in tarih sahnesine çıktığı M.Ö. 5. yüzyıldan itibaren farklı coğrafyalarda yayılma olanağı bulmuş, girdiği yörenin kültürüne uyum sağlamıştır. Bununla birlikte aynı kültürden gelen Budist gelenekler içindeki yorum ve metotlardaki farklılıkların zamanla derinleşmesi biribirinden bağımsız, çeşitli okulların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Dakini</span>

Dakini, mitolojide ölülerin ruhunun cennete götürüleceğine inanılan antik Hindistan ve İran'a ait tantrik (Tantra) bir ruhi varlıktır. Bu varlık Tibet Budizminin devamında Budist bir figür olarak ortaya çıkmıştır. Dakini'ler çoğunlukla değişebilen, kısmen de vahşi yaradılışlı dişil varlıklardır. Bu yaradılış ayrıca manevi varlıklar için ilham kaynağı olarak kullanılır. Dakini'ler barışçıl ve öfkeli ya da barışçıl-öfkeli karışık kişilikler olarak ortaya çıkarlar. Onlar manevi yol için cesareti ve ilhamı simgeleyerek aynı zamanda Dharma uygulayıcılarının manevi ilerleyişlerini takip ederler. Khechara, Dakini'lerin saf ülkesi olarak adlandırılır. Eril olan türlerine ise Sanskritçede Daka, Tibetçede Pawo adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Chögyam Trungpa</span>

Chögyam Trungpa Rinpoche Tibet Kagyu ve Nyingma geleneğinden gelen Budist rahip ve meditasyon öğretmenidir. Aynı zamanda sanatçıdır. Avrupa, Kanada ve ABD dışında, dünya çapında pek çok meditasyon merkezleri ve Naropa'nın adını verdiği Naropa Üniversitesi'ni kurmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel taciz</span>

Cinsel taciz, cinsel iyilik karşılığında istenmeyen ve uygunsuz ödül vaatleri dahil olmak üzere, açık veya örtülü cinsel imaların kullanılmasını içeren bir taciz türüdür. Cinsel taciz, sözlü ihlallerden cinsel istismara veya saldırıya kadar bir dizi eylemi içerir. Taciz işyeri, ev, okul veya dini kurumlar gibi birçok farklı sosyal ortamda meydana gelebilir. Tacizciler veya kurbanlar herhangi bir cinsiyetten olabilir.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da kadın</span> İslam toplumlarında kadının yeri

Müslüman kadınların deneyimleri farklı toplumlarda ve aynı toplum içinde büyük farklılıklar gösterir. Ortak yönleri ise, hayatlarını değişen derecelerde etkileyen, aralarındaki geniş kültürel, sosyal ve ekonomik farklılıklar arasında köprü kurmaya hizmet edebilecek ortak bir kimlik veren İslam dinine bağlılıklarıdır.

Sanskrit metinlerinde Rāja yoga hem yoganın amacı hem de ona ulaşmanın bir yöntemi olarak tasvir edilir. 19. yüzyılda Swami Vivekananda, Raja Yoga adlı kitabında Patanjali'nin Yoga Sutraları yorumladığında bu terim aynı zamanda yoga pratiği için kullanılan modern bir isim haline geldi. O zamandan beri Rāja yoga; ashtanga yoga, kral yogası, sahaja marg ve klasik yoga gibi çeşitli isimlerle adlandırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Budist felsefe</span>

Budist felsefe, Gotama Buda'nın ölümünden sonra Hindistan'daki çeşitli Budist okulları arasında gelişen ve daha sonra Asya'nın büyük kısmına yayılan felsefi araştırmalar ve araştırma sistemlerini ifade eder. Budist öğretilerinin yaşam, varoluş, bilgi, akıl, madde ve insan ahlakı değerlerine bakışı veya uygulanması, Budist felsefenin temel konusunu oluşturur. Buda’nın yaşamı boyunca kişisel olarak öğretilerini yazılı olarak kayıt etmemesinden dolayı, Budist felsefesi büyük oranda Budist okullarında geliştirilen Budist öğretilerinin yeniden inşası üzerine kurulmuştur. Budist felsefe’nin çalışma konusu, "Dukkha" kavramı ile başlar. Dukkha, Pali dilinde genellikle sefalet, mutsuzluk, keder, talihsizlik ve umutsuzluk anlamına gelir. Felsefe'nin amacına göre, Dukkha'dan Nirvana'ya ulaşmanın yolu dört asil hakikatte özetlenmiştir. Budizm’de Nirvana’ya ulaşmanın yolu hem felsefi akıl yürütme, hem de meditasyonu birleştirmekten geçer.

II. Tuğrul, Selçuklu sultanıdır. Amcası olan Selçuklu sultanı Ahmed Sencer'in (1118-1157); desteğiyle iktidarı korudu. Hastalığa yakalandı ve Ekim/Kasım 1134'te öldü.

<span class="mw-page-title-main">Nyingma</span> Tibet Budizminin büyük okullarından bir tanesi

Nyingma Tibet Budizmi'nin dört büyük okulundan biridir ve kelime olarak Tibetçe'de "eski okul" anlamına gelir. Ngangyur, yani "antik çeviri cemiyeti" olarak da bilinir. Nyingma okulu, sekizinci yüzyılda, Kral Trisong Detsen'in (710-755) hükümdarlığı sırasında, Budist kutsal metinlerinin ilk defa Sanskritçe'den Tibetçe'ye çevrilmesi ile kurulmuştur.

Kagyu okulu, aynı zamanda "oral silsile" veya "fısıltılı iletim" anlamlarına gelen Kagyü veya Kagyud olarak da bilinir ve Tibet Budizminin dört ana ekolünden biridir. Kagyucular silsilelerinin 11. yüzyılda yaşamış Hint Mahasiddaları olan Naropa, Maitripa ve yogini Niguma'ya dayandırırlar. Bu isimlerin öğrencisi olan Marpa Lotsawa (1012-1097) onların öğretilerini Tibet'e taşımıştır. Marpa'nın öğrencilerinden Milarepa da önemli bir şair ve öğretmendir.

<span class="mw-page-title-main">Srivijaya</span>

Srivijaya Güneydoğu Asya'nın çoğunu etkileyen ve Sumatra adasına dayanan bir Budist talassokratik imparatorluktu. Srivijaya, Budizmin MS 7. yüzyıldan 11. yüzyıla kadar yayılması için önemli bir merkez görevi gördü. Batı Denizcilik Güneydoğu Asya'nın çoğuna hakim olan ilk yönetimdi. Konumu nedeniyle deniz kaynaklarını kullanan karmaşık bir teknoloji geliştirdi. Ayrıca ekonomisi giderek artan bir şekilde bölgede gelişen ticarete bağımlı hale geldi ve böylece onu prestijli mallara dayalı bir ekonomiye çevirdi.

<span class="mw-page-title-main">Sakya</span>

Sakya, Nyingma, Kagyu ve Gelug ile birlikte Tibet Budizmi'nin en büyük dört mezhebinden biridir.

Kumārajīva Kuçar Krallığı'ndan bir Budist keşiş, bilgin, misyoner ve tercümandı. Kumārajīva, Çin Budizminin en büyük tercümanlarından biri olarak görülür. Lu Cheng'e göre Kumarajiva'nın çevirileri "çeviri tekniği veya aslına uygunluk derecesi açısından benzersizdir".

<span class="mw-page-title-main">Şubakarasimha</span>

Şubakarasimha (637-735) 716 yılında Çin'in başkenti Çang'an'a gelen ve daha çok Mahāvayroçana Sūtrası olarak bilinen Mahāvairocana Abhisaṃbodhi Tantra'yı tercüme eden bir Hintli Budist keşiş ve Ezoterik Budizm ustasıydı. Dört yıl sonra başka bir usta, Vacrabodi ve öğrencisi Amogavacra Çin'e gelip Ezoterik Budizmin diğer kutsal metinlerini Çinceye tercüme etmeye başladılar ve böylece ikinci bir ezoterik gelenek oluşturdular. Bu diğer ustalarla birlikte Şubakarasimha, Ezoterik Budizmi Çin'deki altın çağını yaşatmıştır.