
Yemek borusu, yenilen yiyeceklerin ağız ve yutaktan sonraki geçiş bölgesidir.
Gırtlak, boynun ön soluk borusunun üst kısmında yer alan bir solunum ve ses organıdır. Boynun ön tarafında; yetişkinlerde 3. ve 6., bebeklerde ise 2. ve 4. boyun omurları hizasında bulunur. Basit bir kutu görünüşünde olan gırtlak; kıkırdak, zar ve bağlardan yapılmış önemli vazifeleri bulunan bir organdır. Solunum yolunun üst kısmını teşkil eder ve aynı zamanda ses organıdır. Bu sebeple gırtlağın yapısı solunum borusunun diğer kısımlarından daha farklı ve karışıktır.

Boğaz, kafatası alt kısmından başlayıp alt gırtlak kıkırdağı hizasında yemek borusu ile birleşen, duvarlarını kasların teşkil ettiği sindirim sisteminin ağızdan sonraki ikinci ünitesi.

Örümcek, eklembacaklılar (Arthropoda) şubesinin örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından Araneae takımının üyelerine verilen genel ad. Hemen hemen dünyanın her tarafında yaşar. 2012 rakamlarına göre 112 familyada ve 3879 cinste toplanan 43.244 türü bilinmektedir.

Buzdolabı; yaygın olarak buhar sıkıştırma çevrimine göre çalışan, gıdaların soğuk tutularak uzun zaman muhafaza edilmesini sağlayan soğutma makinesidir. Bu bağlamda absorpsiyonlu soğutma ve ayrıca Peltier soğutma sistemleri ile çalışan buzdolapları da mevcuttur.
Yutak veya farinks, sindirim kanalının, ağız ve burun boşluğunun arkasında yer alan bölümüdür.

Soluk borusu vücutta solunan havanın geçtiği, boru şeklinde bir organdır. Omurgalılarda trakea havanın boğazdan akciğerlere geçişini sağlarken, omurgasızlarda dışarıdaki havayı doğrudan iç dokulara ulaştırır.

İnsan sindirim sistemi, gastrointestinal kanal ile dil, tükürük bezleri, pankreas, karaciğer ve safra kesesi gibi sindirime yardımcı organlardan oluşur. Sindirim, yiyeceklerin giderek daha küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların vücut tarafından emilmesi ve kullanılmasına kadar süren bir süreçtir. Sindirim süreci üç aşamadan oluşur: sefalik faz, gastrik fazı ve intestinal fazı.
Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Bazı organlar kendilerini farklı yollarda yenileyebilir. Birlikte çalışan organlar sistemleri oluşturur. Organ Latince organum sözcüğünden türemiştir. Organın Türkçe eş anlamlısı olarak örgen ve kılgan sözcükleri bulunmaktadır.

Bronş, soluk borusunun (trachea) ikiye ayrılması ile başlayıp akciğerlere kadar giden kısımlarından birine verilen ad. Sağ ve sol akciğere gitmesine göre sağ bronş, sol bronş adını alır. Sağ bronş sol bronşa göre daha kısadır.
Goblet hücresi, bazı organlarda epitel hücreleri arasında yer alan, biçiminden dolayı kadeh hücresi olarak da adlandırılan hücre. Görevleri bir glikoprotein olan musini salgılamaktır. Musinin dehidrasyonu ile oluşan kaygan sıvıya mukus denir. Mukus, dokuların kimyasal ya da fiziksel bakımdan zarar görmesini engeller. Bir goblet hücresinin apikal kısmı musin tanecikleri ile doludur. Hücrenin nukleusu bazal kısımda, yassı şekildedir. Bu halinden dolayı bu hücreye kalsiform hücre ya da Kadeh hücresi denir. Bu hücrelerin yanlarındaki hücrelerin üst kısımlarında bulunan tüysü yapılar yüzey alanını artırarak salgıların yayılmasını kolaylaştırır. İnce bağırsaktaki goblet hücrelerinin ömrü 3-4 gün kadardır. Soluk borusunda da bulunur görevi ise mukus üretip toz ve mikropları dışarı atmaktır.

Solunum sistemi, kandaki karbondioksit (CO2) gazının oksijen gazı (O2) ile yer değiştirmesini sağlayan sistemdir.

Göğüs kafesi, kalp, akciğerler ve büyük damarlar gibi hayati organları çevreleyen ve koruyan çoğu omurgalının göğüs kafesinde vertebral kolona ve sternuma bağlı kaburgaların düzenlenmesidir.

Boyun, anatomik olarak kafa ve gövde arasında yer alarak bağlantı görevi gören vücut kısmı.

Alveoller, akciğerlerin içinde bulunur. Kılcal damarlardaki karbondioksiti alırlar ve kılcal damarlara içlerinde olan oksijeni verirler. Buna gaz alışverişi denir. Alveoller kan dolaşımında da görevlidir. Nefes aldığımızda hava; burun, yutak, gırtlak, soluk borusu, akciğerler, bronşlar, bronşçuklar ve alveoller yolunu izler. Alveoller de havayı temizleyip, kılcal damarlara verir. Damarlar tüm vücuda dağıtır. Kirlenen kan kılcal damarlar ile yeniden alveollere gelir. Alveoller karbondioksidi alır, bronşlara verir, bronşlar soluk borusuna, soluk borusu burna verir. Burundan da dışarı atılır. Alveoller difüzyon ile gaz alış-verişini yapar, tip 2 alveol epitel hücreleri tarafından salgılanan, yüzey aktif bir lipoprotein kompleksi olan surfaktan maddesi ile, yüzey gerilimleri azalır ve büzülmeleri engellenmiş olur. Ayrıca surfaktanın hidrofobik tarafı sayesinde alveole su geçişi engellenir.

Ak turna, turnagiller (Gruidae) familyasına ait bir kuş türü.
Üreterler , insan anatomisinde, idrarı böbreklerden idrar torbasına taşır. Üreterler kaslı borulardır ve bu nedenle idrarı peristaltizm hareketleri ile ileri itebilirler. Böbreklerde biriken idrar bu kanallarla böbreklerden uzaklaştırılmış olur. Böbrek havuzundan ayrılan idrar, üreter arayıcılığıyla karın üst bölümünden kasıklara doğru ilerleyip mesane içine boşalır. Yetişkinlerde, üreterler genellikle yaklaşık 26–28 cm boyunda olup yaklaşık 5 mm'lik çapa sahiptir. Üreter karın içine dogru ilerlerken üç farklı darlığa sahiptir: 1-böbrekten çıkış yeri. 2-karın orta bölümündebüyük damarı çaprazladığı yer. 3-mesane içine giriş yeri.

Altı bacaklılar (Hexapoda) Eklembacaklılar bölümünün en büyük alt şubesidir. Yaklaşık olarak 30'un üzerinde takım içerir. Böceklerin yanı sıra içtençeneliler adı verilen kanatsız eklembacaklılardan Diplura, Protura ve Collembola'yı da içine alır. Göğüslerinin üç segmentli olması ve her segmentinde bir çift bacağın bulunması ile tanınırlar.

AK-107, Mihail Kalaşnikov tarafından tasarlanmıştır. Bu silah diğer Kalaşnikov'ların aksine bir tepme önleyicisine sahiptir ve atış hızı daha yüksektir. Bu tepme önleyicinin adı BARS sistemidir. Bu sistemde kovan geri giderken, bir metal parçasıda ileri giderek silahı dengeleyerek sarsılmadan otomatik atış yapabilmektedir. Bu silah da AK-74 M, AK-101 ve AK-103'ler gibi modifiye edilebilir.
Özsu bitkinin odun, soymuk ve kalburlu borularında taşınan sıvı. Bu hücreler, bitki boyunca su ve besin taşırlar.