İçeriğe atla

Karen Armstrong

Karen Armstrong
Karen Armstrong
Doğum14 Kasım 1944 (79 yaşında)
Wildmoor, Worcestershire, İngiltere
Milliyetİngiliz
EğitimSt Anne's College, Oxford
MeslekDinler tarihçisi, yazar, yorumcu
Resmî siteCharterForCompassion.org

Karen Armstrong (14 Kasım 1944, Wildmoor-Worcestershire), İngiliz yazar, yorumcu ve dinler tarihçisi. Karşılaştırmalı din hakkındaki kitapları ile tanınmaktadır. İrlanda kökenli Katolik bir aileye mensuptur. Hayatının erken dönemlerinde bir Roma Katolik rahibesi olarak yaşamış ardından muhafazakâr düşüncelerinden vazgeçmiş daha liberal ve mistik bir Hristiyan inancını benimsemiştir. Manastırdayken Oxford'daki St. Anne's College'a devam etmiş ve İngilizce alanında uzmanlaşmıştır. 1969'da manastırdan ayrılmıştır. Çalışmaları, şefkatin ve Altın Kural'ın (kendine nasıl davranılmasını istiyorsan başkalarına da öyle davranma kuralı) önemi gibi büyük dinlerin ortak özelliklerine odaklanmaktadır. Armstrong, Şubat 2008'de 100.000 ABD doları tutarındaki TED Ödülü'nü almıştır. Bu vesileyle ödülü alırken yaptığı konuşmada, ertesi yıl ortaya çıkacak olan Şefkat Sözleşmesinin oluşturulması çağrısında bulunmuştur.

Çocukluk ve Gençlik Yılları

Armstrong Wildmoor - Worcestershire'da doğmuştur. Ailesi İrlanda kökenlidir. Doğumundan sonra ailesi önce Bromsgrove'a ardından Birminham'a taşınmıştır. 1962'de 18 yaşındayken dinî bir eğitim cemaati olan Sisters of the Holy Child Jesus'a (Kutsal Çocuk İsa'nın Kız Kardeşleri) üye olmuştur. Bu cemaatte 7 yıl kalmıştır. Armstrong, manastırda fiziksel ve psikolojik istismara uğradığını iddia etmiştir. Hatta Guardian gazetesindeki bir makaleye göre "Armstrong nefsi isteklerini kırmak için kendini kırbaçlamak ve kolunun etrafında çivili bir zincir takmak zorunda kaldığını, düşüncesiz bir biçimde konuştuğu için on dört gün boyunca iğnesiz bir pedallı makinede dikiş dikmek zorunda kaldığını” iddia etmiştir.

Acemi ve aday rahibelikten uzman rahibeliğe terfi ettiği sırada İngilizce okumak için Oxford'daki St. Anne's College'a kaydolmuştur. Armstrong 1969'da halen Oxford'da öğrenci iken cemaatten ayrılmıştır. Oxford'da İngilizce üzerine lisans eğitimini tamamladıktan sonra aynı üniversitede şair Tennyson konulu felsefe doktorası yapmaya başlamıştır. Armstrong'a göre o, üniversite komitesi tarafından onaylanmış bir konuda tezini yazmıştır. Bununla birlikte, konusunun uygun olmadığı gerekçesiyle tezi tez müfettişi tarafından başarısız sayılmıştır. Armstrong bu karara resmi olarak itiraz etmemiş, yeni bir tez konusu bulmaya çalışmamış, bunun yerine akademik kariyer ile ilgili umudunu kaybetmiştir. O, hayatındaki bu dönemin yaşam boyu devam edecek olan hastalık problemleriyle işaretlendiğini ancak o zaman hala teşhis edilmemiş epilepsisi olduğunu bilmediğini ifade etmiştir.

Anılarını anlattığı The Spiral Staircase kitabında da belirttiği üzere bu süre zarfında Jennifer ve Herbert Hart'ın evinde kalmış ve onların engelli oğullarına bakıcılık yapmıştır.

Meslek Hayatı

1976'da Armstrong, manastırdaki anılarını anlattığı bir kitap üzerinde çalışırken Dulwich'teki James Allen'ın Girls' School'da İngilizce öğretmenliği yapmaya başlamıştır. Manastırdaki hayatı için mükemmel incelemeler içeren Through the Narrow Gate isimli kitabı 1982'de yayımlanmıştır. Aynı yıl bağımsız bir yazar ve yayın sunucusu olarak yeni meslek hayatına adımı atmıştır. 1984 yılında, British Channel Four, İlk Hristiyan olan Aziz Pavlus'un hayatı hakkında bir televizyon belgeseli yazması ve sunması için onu görevlendirmiştir. Bu belgeselde azizin adımları takip edilerek kutsal topraklara yaptığı seyahat anlatılmıştır. O, bu belgeseli Aziz Pavlus'un yaptığı seyahatin aynısını yaparak gerçekleştirmiş ve bu vesileyle kutsal toprakları ziyaret etmiştir. Armstrong bu ziyareti, önceki varsayımlarına meydan okuyan ve hemen sonraki tüm çalışmaları için ilham veren bir "çığır açan deneyim" olarak nitelendirmiştir. A History of God: The 4,000-Year Quest of Judaism, Christianity and Islam isimli kitabında, Orta Doğu'daki başlangıcından günümüze kadar üç büyük tek tanrıcı geleneğin evrimini izlemiş ayrıca Hinduizm ve Budizm'i de ele almıştır. Bakış açısında ve yaklaşımında rehber edindiği aydın kişilerin Protestan bir bakan olan merhum Kanadalı teolog Wilfred Cantwell Smith ve Cizvit papazı Bernard Lonergan olduğunu ifade etmiştir. 1996'da Jerusalem: One City, Three Faiths isimli kitabını yayımlamıştır.

Armstrong The Great Transformation: The Beginning of Our Religious Traditions isimli kitabında, A History of God isimli kitabında ele aldığı temaları sürdürmüş ve Karl Jaspers tarafından eksen çağı olarak tanımlanan dönemde dünyanın büyük dinlerinin ortaya çıkışını ve kanunlaştırılmasını incelemiştir. Kitabın yayımlandığı yıl Armstrong, BBC Radyo'nun Desert Island Discs programı için kendi sekiz favori kaydını seçmeye davet edilmiş ve ayrıca kitabı ile ilgili ses kaydı şeklinde bir program yayınlanmıştır. Rageh Omaar'ın The Life of Muhammad programı da dâhil olmak üzere birçok defa televizyon programlarına katılmıştır. Çalışmaları 45 farklı dile tercüme edilmiştir. Unity Productions Foundation tarafından yapılan ödüllü, PBS tarafından yayınlanan Muhammad: Legacy of a Prophet (2002) isimli belgesele danışmanlık yapmıştır.

2007'de Singapur İslam Dini Konseyi Armstrong'u kendi bünyelerinde ders vermeye davet etmiştir. Armstrong, Hristiyanlığın tarihsel temellerini araştırmaya çalışan bir grup akademisyen ve araştırmacıdan oluşan Jesus Seminar'ın bir üyesidir. The Guardian ve diğer yayınlar için çok sayıda makale yazmıştır. Bill Moyers'ın din konulu popüler PBS serisinde kilit danışman olarak bulunmuş, Amerika Birleşik Devletleri Kongresi üyelerine hitap etmiş ve Birleşmiş Milletlerin düzenlemiş olduğu din konulu ilk sempozyumda konuşan üç bilim insanından birisi olmuştur. Epilepsi Action olarak da bilinen İngiliz Epilepsi Derneği başkan yardımcısıdır.

Kuzey Londra'da bulunan bir hahamlık okulu ve Yahudi eğitim merkezi olan Leo Baeck College'da ders veren Armstrong, Yahudi geleneğinin uygulamaya ve inanca olan vurgusundan özellikle ilham aldığını: "Ben dinin bazı şeylere inanmakla ilgili olmadığını söylüyorum. Bu sizin yaptığınız şeyle ilgilidir. Buna etik simya denir. Bu sizi değiştirecek şekilde davranmakla ilgili ki bu değişim size kutsallık ve kutsallık hissi verir. " sözleriyle ifade etmiştir. Dini köktenciliğin sadece bir tepki değil, aynı zamanda çağdaş kültürün bir ürünü olduğunu ifade etmiş ve bu nedenle “Merhameti, kutuplara ayrılmış olan dünyamızda acilen açık, aydınlık ve dinamik bir güç haline getirmemiz gerekmektedir. Bencilliğin ötesine geçmek için ilkeli bir kararlılığa dayanan merhamet, politik, dogmatik, ideolojik ve dini sınırları yok edebilir. Derin bağımlılığımızdan doğan merhamet, insan ilişkileri ve tatmin olmuş bir insanlık için gereklidir. Aydınlanmanın yolu, adil bir ekonominin ve barışçıl bir küresel topluluğun yaratılması için bu vazgeçilmezdir.” diyerek düşüncelerini dile getirmiştir.

Şubat 2008'de 100.000 dolar tutarındaki TED Ödülüne layık görülen Armstrong, liderleri küresel anlayışı ve barışçıl bir dünyayı teşvik etmek ve dini gelenekler arasındaki ortak ahlaki öncelikleri tespit etmek için Altın Kural ruhu ışığında bir Şefkat Sözleşmesi hazırlamaya çağırmıştır. Şefkat Sözleşmesi Kasım 2009'da Washington D.C.'de imzalanmıştır. İmzalayanlar arasında Ürdün Kraliçesi Noor, Dalay Lama, Başpiskopos Desmond Tutu ve Paul Simon bulunmaktadır.

2012 yılında, dünya dinleri hakkında ve dünya dinleri arasında anlayış geliştirmede ve merhameti bir yaşam biçimi olarak teşvik etmedeki olağanüstü başarısından ötürü Jack P. Blaney Diyalog Ödülü'nü almıştır. Ödülü almak için gittiği Kanada'daki ikameti sırasında Armstrong, " State of the Charter for Compassion Global Address (Küresel Şefkat Sözleşmesi Resmi Dilekçesi) " ismiyle bir dilekçe vermiş ve Vancouver'da şefkatli şehirler girişimini başlatmıştır.

Aldığı Ödüller

  • 1999 yılında Müslüman Halkla İlişkiler Konseyi'nin Medya Ödülü'nü almıştır.
  • 2004 yılında New York Açılış Merkezi tarafından “dini gelenekleri ve dini geleneklerin kutsal olanla ilişkisini derinlemesine anlaması” nedeniyle onurlandırılmıştır.
  • 2006 yılında Aston Üniversitesi'nden Edebiyat Doktoru olarak fahri diploma almıştır.
  • 2008 yılında Roosevelt Enstitüsü tarafından İbadet Özgürlüğü Ödülü'ne layık görülmüştür.
  • 2008 yılında TED ödülünü almıştır.
  • 2009 yılında Tübingen Üniversitesi tarafından Dr. Leopold Lucas Ödülü'ne layık görülmüştür.
  • 2010 yılında Queen's Üniversitesi tarafından kendisine Onursal İlahiyat Doktoru unvanı verilmiştir.
  • 2011 yılında Nationalencyklopedin Uluslararası Bilgi Ödülü'nü almıştır.
  • 2011 yılında Saint Andrews Üniversitesi tarafından kendisine Onursal Edebiyat Doktoru unvanı verilmiştir.
  • 2012 yılında dünya dinleri ve dünya dinleri arasındaki anlayışı geliştirme çalışmalarından dolayı 2011/12 Jack P. Blaney Diyalog Ödülü'nü almıştır.
  • 2013 yılında İngiliz Akademisi tarafından Nayef Al-Rodhan Küresel Kültürel Anlayış Ödülü'ne layık görülmüştür.
  • 2014 yılında McGill Üniversitesi tarafından kendisine Onursal İlahiyat Doktoru unvanı verilmiştir.
  • 2017 yılında dünya dinleri hakkındaki araştırmalarının tanınmasından dolayı Asturias Prensesi ödülüne layık görülmüştür.

Aldığı Tepkiler

  • Armstrong, The Washington Post gazetesi tarafından "tanınmış ve üretken bir dinler tarihçisi" olarak adlandırılmış ve "bugün tartışmasız en berrak, en geniş kapsamlı ve sürekli ilginç şeyler yazan dini kitap yazarı" olarak nitelendirilmiştir.
  • İslam Ansiklopedisinin (Dünya Dinleri Ansiklopedisi) yazarı olan Juan Eduardo Campo, Armstrong'u şu anda İslam'ın ve kökeninin "az ya da çok nesnel" görüşünü (tartışmalara rağmen) Avrupa ve Kuzey Amerika'daki geniş bir halka aktardığını düşündüğü bir grup bilgin arasında saymıştır.
  • Armstrong, 11 Eylül saldırılarından sonra dinler arası diyaloğu savunan bir konuşmacı ve öğretim görevlisi olarak büyük talep görmüştür.
  • Yeni Ateizm akımının aktivisti Sam Harris, Armstrong'un İslam'ın “tehlikesiz” olduğu görüşünü eleştirmiş, “şu anda dünya Müslümanlarının çoğunluğu tarafından anlaşıldığı ve uygulandığı şekliyle İslam, sivil topluma karşıdır” şeklinde düşüncelerini dile getirmiştir. Harris aynı zamanda Armstrong'un İslami köktendinciliğin “dini savunma” kapsamında değerlendirilmesi fikrini şiddetle eleştirmiş ve onu ve benzer düşünen bilim adamlarını politik doğruculukla suçlamıştır.
  • Armstrong ayrıca Protestan Hristiyan filozof ve din savunucusu William Lane Craig'in eleştiri oklarına hedef olmuştur. Craig'in, Armstrong ve The Wall Street Journal'ın 12 Eylül 2009 sayısında yayınlanan evrimsel biyolog Richard Dawkins arasındaki tartışmaya verdiği yanıtta, Craig, Armstrong'un Tanrı'yla ilgili ifadeler hakkındaki “gerçekçi olmayan” görüşlerini, özellikle de “'Tanrı'nın yalnızca kendi ötesinde tarif edilemez bir aşkınlığa işaret eden bir sembol olduğunu” iddia etmesini eleştirmiştir. Craig, Armstrong'un Tanrı'yı kelimelerle ifade edilemez olarak görmesinin "kendini çürüten" ve "mantıksal olarak tutarsız" olduğunu savunmuştur. Craig ayrıca Armstrong'un erken dönem Hristiyanlarının dini görüşlerinin özelliklerini belirleyip nitelendirmesine de itiraz etmiştir.
  • New English Review dergisinin yazarı Hugh Fitzgerald, Armstrong'un tarihsel kanıt kullanımını eleştirmiş ve şunları söylemiştir: "Karen Armstrong masum değil ve tarihe dikkatsiz veya kasıtlı olarak büyük zararlar vermeyi başarmıştır.” Fitzgerald özellikle, Armstrong'un Kristof Kolomb'u “Katolik olmuş bir Yahudi” olarak tanımlamasını eleştirmiştir ki Fitzgerald'a göre bu görüş akademik çevrelerde genel olarak kabul görmeyen bir görüştür.
  • Armstrong, özellikle muhafazakâr yayınlar arasında bulunan First Things ve National Review tarafından teoloji ve Orta Çağ tarihi anlayışı nedeniyle eleştirilmiştir.
  • Armstrong 2014 yılında Komedyen Bill Maher'in İslam'a eleştirisini Salon isimli sitede “Bill Maher'in yaptığı bu konuşma Avrupa'daki toplama kamplarına götüren bir konuşmadır ve 1930'larda ve 40'larda Avrupa'da Yahudiler hakkında insanların söyledikleri şey budur.” diyerek yorumlamıştır. Maher, Armstrong'un yorumlarına Vanity Fair adlı dergide "Bu salaklığın da ötesinde bir şey. Yahudiler kimseye eziyet etmiyordu. 5.000 kişiden oluşan militan Yahudi grubu yoktu. Yahudiler dünyanın her yerindeki kadınları tedavi etmeye yönelik bir çalışma yapmadılar ve sayıları da bundan daha azdı. Dünyada eşcinsel insanları sadece eşcinsel oldukları için öldüren 10 tane Yahudi ülke yoktu. Bu aptalca.” diyerek karşılık vermiştir. Bundan sonra Armstrong, New York Times gazetesinde Maher'in eleştirisini yineleyerek ve “ İslam’ın bugünkü bazı eleştirmenleriyle ilgili sorunum, eleştirilerinin doğru, adil ve bilgili bir şekilde yapılmamış olmasından dolayıdır. Eminim ki niyetleri bu değil ancak 1930'larda ve 40'larda Avrupa'da bu tür söylemlerin ne kadar tehlikeli ve sonuçta yıkıcı olabileceğini öğrendik.” diyerek cevap vermiştir.

Kitapları

  • Through the Narrow Gate (Dar Kapıdan) 1982.
  • The First Christian: Saint Paul's Impact on Christianity (İlk Hristiyan: Aziz Pavlus'un Hristiyanlığa Etkisi) 1983.
  • Beginning the World (Dünya'nın Başlangıcı) 1983.
  • Tongues of Fire: An Anthology of Religious and Poetic Experience (Ateşten Diller: Dini ve Şiirsel Deneyimin Antolojisi) 1985.
  • The Gospel According to Woman: Christianity's Creation of the Sex War in the West (Kadına Göre İncil: Hristiyanlığın Batı'da Yarattığı Cinsiyet Savaşı) 1986.
  • Holy War: The Crusades and their Impact on Today's World (Kutsal Savaş: Haçlı Seferleri ve Günümüz Dünyasına Etkileri) 1988.
  • Muhammad: A Biography of the Prophet (Muhammet: Bir Peygamberin Yaşam Öyküsü) 1991.
  • The English Mystics of the Fourteenth Century (On Dördüncü Yüzyılın İngiliz Gizemcileri) 1991.
  • The End of Silence: Women and the Priesthood (Sessizliğin Sonu: Kadınlar ve Rahiplik) 1993.
  • A History of God (Tanrının Tarihi) 1993.
  • Visions of God : Four Medieval Mystics and Their Writings (Tanrı'nın Görünümleri: Dört Orta Çağ Gizemcisi ve Yazıları) 1994.
  • In the Beginning: A New Interpretation of Genesis (Başlangıçta: Yaratılışın Yeni Bir Yorumu) 1996.
  • Jerusalem:One City, Three Faiths (Kudüs: Bir Şehir, Üç İnanç) 1996.
  • Islam: A Short History (İslam: Kısa Bir Tarih) 2000.
  • The Battle for God: Fundamentalism in Judaism, Christianity and Islam (Tanrı Adına Savaş: Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam'da Köktendincilik) 2000.
  • Buddha (Buda) 2001.
  • Faith After 11 September (11 Eylül Sonrası İnanç) 2002.
  • The Spiral Staircase: My Climb Out Of Darkness (Döner Merdiven: Karanlıktan Kaçışım) 2004.
  • A Short History of Myth (Mitin Kısa Tarihi) 2005.
  • Muhammad: A Prophet For Our Time (Muhammet: Günümüz İçin Bir Peygamber) 2006.
  • The Great Transformation: The Beginning of Our Religious Traditions (Büyük Dönüşüm: Dini Geleneklerimizin Başlangıcı) 2006.
  • The Bible: A Biography (Kitabı Mukaddes: Yaşam Öyküsü) 2007.
  • The Case for God (Tanrı Davası) 2009.
  • Twelve Steps to a Compassionate Life (Merhametli Bir Hayata On İki Adım) 2010.
  • A Letter to Pakistan (Pakistan'a Mektup) 2011.
  • Fields of Blood: Religion and the History of Violence (Kan Meydanları: Din ve Şiddetin Tarihi) 2014.
  • St. Paul: The Apostle We Love to Hate (Aziz Pavlus: Nefret Etmeyi Sevdiğimiz Havari) 2015.
  • The Lost Art of Scripture (Kayıp Kutsal Sanat) 2019.
  • Religion (Din) 2019.


Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yahudilik</span> tek tanrılı etnik bir İbrahimî din

Yahudilik, Yahudi milletinin kolektif inancını, kültürünü, hukukî kurallarını ve medeniyetini içeren etnik bir dindir. İlk İbrahimî din olmasının yanı sıra insanlık tarihindeki en eski dinler arasında da yer alan Yahudilik, monoteizm temelli dinlerin ilk örneğidir. Yahudilik, riayetkâr Yahudiler tarafından "Avraham'ın YHVH ile yaptıkları sözleşmenin bir ifadesi" olarak yorumlanır. Geniş metinleri ve uygulamaları, çeşitli teolojik pozisyonları ve örgütlenme biçimlerini kapsayan Yahudilik, bir İbrani felsefi görüşü olmakla birlikte aynı zamanda bir dünya görüşüdür. Torah, Tanah'ın bir parçasıdır ve Midraş ile Talmud gibi ikincil metinlerle birlikte temsil edilen tamamlayıcı bir sözlü geleneğin parçasıdır. Dünya çapındaki toplam 14 ila 15 milyon takipçisi ile Yahudilik, en büyük onuncu dindir.

<span class="mw-page-title-main">Tevrat</span> Tanahın ilk beş kitabı

Tevrat, İbrani Kutsal Kitabı'nın ilk beş kitabının, yani Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye kitaplarının derlemesidir.

Peygamber veya yalvaç, Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide âyet, işaret veya mûcize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar.

Feminist teoloji genellikle Batı dini gelenekleri içinde bu dinlerin uygulamaları, gelenekleri, kutsal metinleri ve teolojilerini feminist bir perspektiften yeniden değerlendiren bir harekettir. Feminist teolojinin hedefleri arasında kadının din adamları ve dini otoriteler arasındaki rolünü genişletmek, Tanrı'nın erkeksi imajını yeniden yorumlamak ve inancın dili ve mitleri arasında dişi (female) tahayallü daha fazla göz önüne almaktır.

<span class="mw-page-title-main">Pavlus</span> Erken Hristiyan din adamı ve misyoner (MS y. 5–65)

Pavlus veya Tarsuslu Saul, İsa'nın vaazlarını ve öğretilerini 1. yüzyıl dünyasında pagan inanışındaki Roma dünyasına öğreten bir Hristiyan elçi. Hristiyan olmadan önce tutuculuklarıyla tanınan Ferisilerden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes</span> Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

Sâbiîlik veya Mandeizm/Mandaeizm (Mandaeans) (Arapça: الصابئة veya مندائية), Orta Doğu'da bir din. Araplarca Sabiiye olarak adlandırılan grup, kendilerine bilgili, gnostik anlamlarına gelen Manden, din adamlarına ise Nasura demektedirler.

<span class="mw-page-title-main">İbrahimî dinler</span> Orta Doğu dinleri

İbrahimî dinler, aynı zamanda İbrahimizm olarak da bilinir, İbrani din büyüğü ve atası İbrahim tarafından kurulan Yahudilik ile birlikte başlamış, monoteizm üzerine kurulu Semitik dinler grubudur. İlk İbrahimî din Yahudiliktir; sonrasında sırasıyla Hristiyanlık ve İslamiyet kurulmuştur. Yahudilik ve Hristiyanlık, kökenlerini İshak (Y'ishak) ve soyuna bağlarken İslamiyet, İsmail (Y'işmael) ve soyuna bağlar.

Tarihte Yahudilik ile İslam arasındaki etkileşimin tarihi, İslamın Arap Yarımadası'nda doğup buradan yayılmaya başladığı 7. yüzyıla kadar uzanır. Gerek Yahudiliğin gerekse İslamın kökenleri Ortadoğu'da, İbrahim'e dayandığından, her ikisi de İbrahimi olarak kabul edilir. Yahudilik ile İslam'ın paylaştığı birçok ortak yön bulunmaktadır: temel dini görünümü, yapısı, hukuk felsefesi ve uygulaması ile İslam ile Yahudilik birbirine benzer. Gerek bu benzerliklerden ötürü, gerekse Müslüman kültürü ve felsefesinin İslam dünyası içinde yaşayan Yahudi cemaatleri üzerindeki etkisi yoluyla, geride kalan 1.400 yıl boyunca bu iki din arasında kesintisiz ve hatrı sayılır bir fiziki, teolojik ve siyasi örtüşme ortaya çıkmıştır.

Karşılaştırmalı din alanında Hristiyanlık ve İslam arasındaki tarihsel etkileşim, Hristiyanlık ile İslam'ın benzer yönlerini ve temel fikirleri bağlar. İslam ve Hristiyanlık, Yahudilik gibi, semavi gelenekten aldıkları kökenlerini paylaşırlar. Bu kökene rağmen söz konusu iki din arasında derin farklar vardır. Örneğin, İsa’nın kim olduğu konusu bunlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">İkonoklazm</span> aşırılıkçı pagan karşıtı bir eylemler silsilesi

İkonoklazm, bir kültürün kendi dini ikona ve diğer sembollerine ya da anıtlarına dini ya da politik güdülerle planlı saldırısıdır. Sıklıkla iç politik ya da dini değişimlerin ana parçasıdır. Genellikle, İspanyolların Amerika'nın fethinde yaptıkları gibi, bir kültürün diğer bir kültürün resimlerini yok etmesinden ayrılır. Bu terim, bir hükümdarın ölmesi ya da iktidardan düşmesinden sonra, özellikle onun resimlerinin yok edilmesini kapsamaz., örneğin Antik Mısır'da Akhenaten.

<span class="mw-page-title-main">Dinler tarihi</span> Dinlerin tarihsel gelişimleri

Dinler tarihi, dinleri benzer ve farklı yönleri ile karşılaştırmalı olarak inceleyen bir bilim dalıdır. Bu bilim dalının temelinde karşılaştırma, tarih ve din olmak üzere üç olgu bulunmaktadır. Bunlardan karşılaştırma kelimesi bu bilim dalının genel metodunu belirtir. Tarih kelimesi bu bilimin bir tarih bilimi olduğunu, din ise bu bilimin konusunun din olduğunu ifade eder. İnsan hayatında özel bir yere sahip olan dinleri konu edinen tarih branşına da ''karşılaştırmalı dinler tarihi'' veya sadece ''dinler tarihi'' denir.

<span class="mw-page-title-main">2. Korintliler</span> Yeni Ahitte bulunan ve Pavlusun MS 55te Makedonyada yazdığı mektup

Korintlilere 2. Mektup ya da Pavlus'un Korintoslulara 2. Mektubu Yunanca Kutsal Yazıların bir kitabıdır. Sadece 2. Korintoslular olarak da adlandırılmaktadır. Bu mektup elçi Pavlus'un değişik cemaatlere ya da kişilere yazdığı 14 mektubun biridir. Pavlus bu mektubu Korintos (Korint) şehrinde oturan Hristiyanlara yazdı.

Kişileştirilmiş tanrı veya insani tanrı, insani özelliklere sahip tanrı. Tanrının insani kişilik özelliklerine sahip olduğu, insan gibi konuştuğu, kızgınlık, gurur, öfke, merhamet, cezalandırma ve ödüllendirme gibi duygu ve isteklere sahip olduğu durumları tanımlamada kullanılır. Öfke ve intikamcılık insanlarda adalet ile çelişen, kontrol edilemeyen bir duygusal durumu ifade etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">İbrahimî dinlerde Tanrı</span>

Yahudilik, Hristiyanlık, İslam ve Bahai dinleri İbrahim'in Tanrı geleneğini sürdürdükleri için İbrahimî dinler olarak da adlandırılırlar. Bu yüzden İbrahimî dinlerin teolojik gelenekleri bir ölçüde Tanah'taki Tanrı tasavvurundan ve Yahudi tarihindeki monoteizmin tarihi gelişimden etkilenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Pierre Favre</span>

Pierre Favre - Savoie asıllı katolik din adamı - Cizvitler'in cemiyetinin kurucularındandı. 17 Aralık 2013'te Papa Fransiscus tarafından Aziz olarak ilan edildi. Yortusu 2 Ağustostur.

<span class="mw-page-title-main">Yahudilikte Tanrı'nın isimleri</span> Vikimedya liste maddesi

Rabbânî Yahudilikte Tanrı'nın yedi ismi o kadar kutsal kabul edilir ki bir defa yazıldıktan sonra asla geri silinmemeleri gerekir: YHVH, ʼĒl, Eloah, Elohim, Šaddāi, Eḥyḗḣ ve Tzevaot. İlk din erbapları, geriye kalan öbür İbranice isimlerin Tanrı'nın lakap ve sıfatları olduğunu ve bu lakaplarla Tanrı'nın yedi isminin diğer dillerde özgürce yazılıp silinebileceğini kabul ettiler. Ancak bazı yeni din adamları bu duruma dikkat edilmesini önermektedir. Birçok Ortodoks Yahudi, Tanrı'nın ismini İngilizce yazarken God yazmak yerine "G-d" yazar ve 15 anlamına gelen Yōd-Hē ifadesini telaffuz etmek yerine Ṭēt-Vav derler.

<span class="mw-page-title-main">Johann Baptist Metz</span>

Johann Baptist Metz Alman kökenli Katolik rahip, teolog ve Temel Teoloji/Apolojetik Profesörü. İkinci Vatikan Konsili’nden sonraki dönemin en önemli Alman ilahiyatçılarından biri olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">İbranilere Mektup</span>

İbranilere Mektup Yunanca Kutsal Yazıların bir kitabıdır. Sadece İbraniler olarak da adlandırılmaktadır. Bu mektup elçi Pavlus'un değişik cemaatlere ya da kişilere yazdığı 14 mektubun biridir.