İçeriğe atla

Kardiyopulmoner rehabilitasyon

Kardiyopulmoner rehabilitasyon (KPR), kalp ve akciğer hastalıkları olan bireyler için tasarlanmış, multidisipliner bir tıbbi programdır. KPR, hastaların fiziksel, duygusal, sosyal ve mesleki iyilik hallerini iyileştirmeyi amaçlar. Bu programlar genellikle kalp krizi, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp ameliyatları veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi rahatsızlıkları olan bireyler için önerilir. KPR'nin temel hedefleri arasında fiziksel kapasitenin artırılması, semptomların azaltılması, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ve hastalıkların ilerlemesinin engellenmesi yer alır.[1]

Tarihçe

Erken Dönemler (20. Yüzyılın Başları): 20. yüzyılın başlarında, kardiyovasküler hastalıklar için tedavi seçenekleri sınırlıydı. Miyokard enfarktüsü (kalp krizi) geçiren hastalar için yaygın uygulama, uzun süreli yatak istirahatini içeriyordu. O dönemde tıp dünyası, fiziksel aktivitenin kalbe zarar verebileceğine inanıyor ve bu nedenle hastalar genellikle haftalarca, hatta aylarca yatakta dinlenmeye teşvik ediliyordu. Bu dönemde, miyokard enfarktüsü geçiren hastaların yarısı, kalp yetmezliği veya diğer komplikasyonlar nedeniyle ilk birkaç yıl içinde hayatını kaybediyordu.[2][3]

İlk Adımlar (1940'lar - 1950'ler): 1940'ların sonlarına doğru, fiziksel hareketsizliğin olumsuz etkileri fark edilmeye başlandı. 1944 yılında, Dr. Paul Dudley White, kalp krizi geçiren hastaların erken mobilizasyonunun ve hafif egzersizlerin iyileşme sürecini hızlandırabileceğini öne sürdü. Dr. White, hastaların bir an önce yataktan kalkıp, kontrollü şekilde yürüyüş yapmalarını öneriyordu. Bu dönemde, düşük yoğunluklu egzersizlerin kardiyovasküler sistem üzerindeki olumlu etkileri yavaş yavaş kabul görmeye başladı. 1952 yılında Dr. Herman Hellerstein, kalp krizi geçiren hastalarda fiziksel aktivitenin önemi üzerine araştırmalar yaptı ve bu hastaların erken dönemde egzersiz yapmasının iyileşme sürecine katkı sağladığını gösterdi. Bu buluşlar, yatak istirahati yerine kontrollü fiziksel aktivitenin benimsenmesinin yolunu açtı. 1950'lerin sonlarına doğru, kalp krizi sonrası hastaların erken mobilizasyonu ve hafif egzersizlere başlaması, tedavi protokollerine dahil edilmeye başlandı.[4]

Modern KPR'nin Doğuşu (1960'lar - 1970'ler): 1960'lara gelindiğinde, kalp krizi sonrası rehabilitasyon kavramı daha da yaygınlaştı ve sistematik egzersiz programları geliştirilmeye başlandı. Bu dönemde yapılan çalışmalar, düzenli fiziksel aktivitenin sadece iyileşme sürecini hızlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda hastalığın nüksetme riskini de azalttığını gösterdi. Dr. Hellerstein ve Dr. Bernard Lown gibi öncüler, kalp krizinden sonra uygulanan egzersiz programlarının, ölüm oranlarını düşürdüğünü ve hastaların yaşam kalitesini iyileştirdiğini ortaya koydu.[5]

1970'lerde kardiyopulmoner rehabilitasyon programları, multidisipliner yaklaşımlar içermeye başladı. Egzersiz eğitiminin yanı sıra, hastaların yaşam tarzı değişikliklerini benimsemelerini destekleyen eğitim programları, psikolojik destek ve beslenme danışmanlığı gibi bileşenler de KPR'nin bir parçası haline geldi. Aynı dönemde, cerrahi müdahalelerden sonra (örneğin koroner arter baypas ameliyatı) rehabilitasyon programlarının önemi de vurgulanmaya başlandı.

Genişleme ve Standartlaşma (1980'ler - 1990'lar): 1980'ler ve 1990'lar, kardiyopulmoner rehabilitasyonun sağlık sistemleri içinde yerini sağlamlaştırdığı ve standart hale getirildiği bir dönem oldu. Bu dönemde, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve Avrupa'da KPR programları için rehberler ve protokoller geliştirildi. Egzersiz fizyolojisi, kardiyoloji ve rehabilitasyon alanındaki gelişmeler, KPR programlarının daha bilimsel temellere oturmasını sağladı. Aynı zamanda, KPR'nin kapsamı genişletildi ve koroner arter hastalığı dışındaki durumlar için de kullanılmaya başlandı. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) gibi akciğer hastalıkları için de rehabilitasyon programları geliştirildi.[6]

Günümüz (2000'ler ve Sonrası): 2000'li yıllarda, kardiyopulmoner rehabilitasyonun etkinliği konusunda yapılan çok sayıda araştırma, bu programların kalp krizi, kalp yetmezliği ve kronik akciğer hastalıkları gibi durumlarda hastaların yaşam kalitesini ve uzun vadeli sağkalım oranlarını iyileştirdiğini gösterdi. Ayrıca, KPR programlarının maliyet etkin olduğu ve hastaneye yeniden yatış oranlarını düşürdüğü kanıtlandı.[7]

Teknolojik gelişmeler, KPR alanında yeni uygulamaların ortaya çıkmasını sağladı. Özellikle tele-rehabilitasyon, uzaktan izleme sistemleri ve dijital sağlık uygulamaları, KPR'nin erişilebilirliğini artırdı ve daha geniş kitlelere ulaşmasını mümkün kıldı. Bu tür yenilikçi yaklaşımlar, özellikle ulaşım zorlukları yaşayan veya sağlık merkezlerine uzak bölgelerde yaşayan hastalar için büyük bir avantaj sağladı.

Bugün, kardiyopulmoner rehabilitasyon, kardiyovasküler ve pulmoner hastalıkların yönetiminde önemli bir tedavi bileşeni olarak kabul edilmektedir. Sağlık politikaları ve sigorta sistemleri de bu programları desteklemekte ve daha fazla hastanın bu hizmetlerden yararlanmasını teşvik etmektedir.

Program bileşenleri

Kardiyopulmoner rehabilitasyon programları genellikle üç ana bileşenden[8] oluşur:

Egzersiz Eğitimi: Bu bileşen, hastaların aerobik kapasitesini artırmak, kas gücünü geliştirmek ve genel fiziksel dayanıklılığı iyileştirmek amacıyla tasarlanmış egzersizleri içerir. Egzersiz programları, her bireyin ihtiyaçlarına göre özelleştirilir ve genellikle koşu bandı, bisiklet ve ağırlık çalışmaları gibi aktiviteleri içerir.

Eğitim ve Davranışsal Değişiklik: KPR, hastaların kardiyopulmoner hastalıkların nedenleri, belirtileri ve yönetimi hakkında bilgi edinmelerini sağlar. Eğitim, diyet ve beslenme danışmanlığı, sigarayı bırakma programları, stres yönetimi teknikleri ve yaşam tarzı değişikliklerini içerir. Amaç, hastaların kendi sağlıklarını daha iyi yönetmelerini sağlamaktır.[9]

Psikososyal Destek: Kardiyopulmoner hastalıklar, hastaların ruhsal durumunu ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyebilir. KPR programları, depresyon, anksiyete ve stres gibi psikolojik sorunlarla başa çıkmalarına yardımcı olmayı hedefler. Psikolojik danışmanlık ve destek grupları bu süreçte önemli bir rol oynar.

KPR ve sağlık hizmetleri

KPR programlarının maliyet etkinliği de dikkate değerdir. Bu programlar, hastaneye yeniden yatış oranlarını azaltarak ve komplikasyonları önleyerek uzun vadede sağlık harcamalarını düşürebilir. Birçok ülkede, KPR programları sağlık sigortası kapsamında yer alır ve bu da hastaların bu hizmetlerden yararlanmasını kolaylaştırır.[10]

Etklinlik ve faydaları

Çeşitli çalışmalar, KPR'nin kalp ve akciğer hastalıkları olan hastalar için birçok fayda sağladığını göstermiştir. KPR, ölüm riskini azaltabilir, hastaneye yeniden yatış oranlarını düşürebilir ve semptomları hafifletebilir. Aynı zamanda hastaların fiziksel işlevselliğini artırır, yaşam kalitesini iyileştirir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.

KPR'nin etkili olabilmesi için hastaların programa düzenli olarak katılması ve rehberlik edilen yaşam tarzı değişikliklerini benimsemesi önemlidir. KPR'ye katılım oranları genellikle düşüktür; bu durum, farkındalık eksikliği, ulaşım zorlukları, ekonomik engeller ve sosyal destek eksikliği gibi çeşitli nedenlere bağlıdır.[11]

Uygulama alanları

KPR programları genellikle hastanelerde, rehabilitasyon merkezlerinde veya ayakta tedavi merkezlerinde uygulanır. Programların süresi ve yoğunluğu, hastanın klinik durumu, ihtiyaçları ve hedeflerine göre değişir. Bazı hastalar için ev tabanlı rehabilitasyon programları da uygun olabilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "American Heart Association | To be a relentless force for a world of longer, healthier lives". www.heart.org (İngilizce). 2020. 28 Ağustos 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  2. ^ Worcester, Marian Una Christine; Stojcevski, Zlatko; Murphy, Barbara; Goble, Alan James (2003). "Long-term Behavioral Outcomes After Attendance at a Secondary Prevention Clinic for Cardiac Patients". Journal of Cardiopulmonary Rehabilitation (İngilizce). 23 (6): 415-422. doi:10.1097/00008483-200311000-00004. ISSN 0883-9212. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  3. ^ Dressler, William (1944). "Myocardial infarction indicated by angina pectoris of effort or by brief attacks of angina of rest, with remarks on premonitory pain". American Heart Journal (İngilizce). 28 (1): 81-97. doi:10.1016/s0002-8703(44)90509-0. ISSN 0002-8703. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  4. ^ Corra, U.; Piepoli, M. F.; Carre, F.; Heuschmann, P.; Hoffmann, U.; Verschuren, M.; Halcox, J.; Giannuzzi, P.; Saner, H.; Wood, D.; Piepoli, M. F. (19 Temmuz 2010). "Secondary prevention through cardiac rehabilitation: physical activity counselling and exercise training: Key components of the position paper from the Cardiac Rehabilitation Section of the European Association of Cardiovascular Prevention and Rehabilitation". European Heart Journal (İngilizce). 31 (16): 1967-1974. doi:10.1093/eurheartj/ehq236. ISSN 0195-668X. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  5. ^ &NA; (1991). "Guidelines for Cardiac Rehabilitation Programs". Medicine & Science in Sports & Exercise (İngilizce). 23 (11): 1321. doi:10.1249/00005768-199111000-00026. ISSN 0195-9131. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  6. ^ Haskell, William L. (1985). "Physical activity and health: Need to define the required stimulus". The American Journal of Cardiology (İngilizce). 55 (10): D4-D9. doi:10.1016/0002-9149(85)91048-3. ISSN 0002-9149. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  7. ^ "24. Ulusal Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kongresi". Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi. 59 (1(Supll)): 1-499. 24 Mart 2013. doi:10.4274/tftr.24.59.1. ISSN 1302-0234. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  8. ^ Ceylan, Ali (30 Eylül 2021). "COVID-19 Süreci ve Fizyoterapide Telerehabilitasyon Uygulamaları: Derleme". Adnan Menderes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi. 5 (3): 617-627. doi:10.46237/amusbfd.866267. ISSN 2587-2427. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  9. ^ Çelik, Halil İbrahim (27 Ağustos 2018). "PRETERM VE TERM BEBEKLERDE DUYUSAL İŞLEMLEME BECERİSİNİN İNCELENMESİ". Türk Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Dergisi. doi:10.21653/tjpr.343255. ISSN 1300-8757. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  10. ^ Sarikaya, Selda (30 Ağustos 2020). "COVID-19 Olgularında Kardiyopulmoner Rehabilitasyon". Turkish Journal of Diabetes and Obesity. 4 (2): 177-182. doi:10.25048/tudod.755912. ISSN 2587-0335. Erişim tarihi: 3 Eylül 2024. 
  11. ^ Yanık Hastalarında Genel Bilgiler ve Güncel Yaklaşımlar, DUVAR PUBLISHING, 2023, erişim tarihi: 3 Eylül 2024 

İlgili Araştırma Makaleleri

Yaygın kullanımda ve tıpta sağlık, Dünya Sağlık Örgütüne göre, "yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir". Zaman içinde farklı amaçlar için çeşitli tanımlar kullanılmıştır. Sağlık, düzenli fiziksel egzersiz ve yeterli uyku gibi sağlıklı faaliyetlerin teşvik edilmesi ve sigara veya aşırı stres gibi sağlıksız faaliyetlerin veya durumların azaltılması veya bunlardan kaçınılması yoluyla teşvik edilebilir. Sağlığı etkileyen bazı faktörler, yüksek riskli bir davranışta bulunup bulunmama gibi bireysel seçimlerden kaynaklanırken diğerleri toplumun insanların gerekli sağlık hizmetlerini almasını kolaylaştıracak veya zorlaştıracak şekilde düzenlenmiş olması gibi yapısal nedenlerden kaynaklanmaktadır. Genetik bozukluklar gibi diğer faktörler ise hem bireysel hem de grup seçimlerinin ötesindedir.

<span class="mw-page-title-main">Kardiyoloji</span> Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalı

Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Bu alan, konjenital kalp kusurları, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalığı ve elektrofizyoloji'nin tıbbi teşhis ve tedavisini içerir. Tıbbın bu alanında uzmanlaşmış doktorlara dahiliye'nin bir uzmanlık alanı olan kardiyolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Verem</span> Mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin neden olduğu bulaşıcı hastalık

Verem veya tüberküloz, bakteriyel ve bulaşıcı bir hastalık. Halk arasında ince hastalık olarak da bilinir. Mycobacterium tuberculosis mikrobunun neden olduğu uzun seyirli ve granülomatöz karakterde bakteriyel ve bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Bulaşma yolu, çoğu zaman, bir tüberküloz hastasının çevreye tükürdüğü balgamı ya da öksürdüğünde saçılan basil yüklü damlacıklarla olur.

Kalp masajı, resusitasyon, kardiyopulmoner resusitasyon, kalp-akciğer canlandırması veya kısa adıyla CPR (İng: Cardiopulmonary resuscitation), kalbi duran bir kişide kan dolaşımını ve solunum sistemini tekrar çalışır hâle getirmek amacıyla uygulanan acil yöntemler bütünüdür. Yöntemin bir ilk yardım yöntemi olması sebebiyle öncelikli amaç, hastaya yeterli sağlık hizmeti ulaşıncaya kadar ya da nefes ve nabız geri gelene kadar, kişinin dolaşım ve solunumunun devam ettirilmesi, dolayısıyla organların oksijensiz kalmasının geciktirilmesidir.

<span class="mw-page-title-main">Fiziksel egzersiz</span>

Fiziksel egzersiz fiziksel durumu geliştirmek veya sürdürmek ve sağlık amacıyla yapılan bazı aktivitelerin icrasıdır. Düzenli fiziksel egzersiz kalp krizi, kalp ve damar rahatsızlıkları, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri ve şişmanlığın önlenmesinde önemli bir etkendir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp krizi</span> Kalbin bir kısmına kan akışının kesilmesi

Kalp krizi, kalp enfarktüsü ya da akut miyokard enfarktüsü, kan akımının azalması veya durması sonucunda koroner arterlerden birinde meydana gelen enfarktüs ile karakterize edilir. Tipik belirtiler arasında, sıklıkla sol omuz, kol veya çeneye yayılan, göğüs kemiğinin arkasında (retrosternal) göğüs ağrısı veya rahatsızlığı bulunur. Bu ağrı, bazen mide yanması gibi algılanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Pulmoner yüksek tansiyon</span> tıbbi durum

Pulmoner hipertansiyon (PH), prognozu son derece kötü olan, sebebi anlaşılamamış ve çaresi henüz olmayan, ancak hastaların yaşam kalitesini arttıran ve ömrünü uzatan tedavilerinin olduğu bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Fizyoterapist</span> sağlık profesyoneli

Fizyoterapist, fizyoterapi ve rehabilitasyon alanında lisans eğitimi veren fakülte veya yüksek okullardan mezun sağlık profesyonelidir. Uzman hekim tarafından tanısı koyulmuş hastaların bulgularını değerlendirerek bireye özgü tedavi programı planlar ve uygular. Bazı konularda hekim tarafından yönledirilme olmaksızın çalışabilir, tedavi uygulayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kronik obstrüktif akciğer hastalığı</span> Uzun süreli zayıf hava akışını içeren akciğer hastalığı

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğerlerdeki hava akımında görülen kronik ve yineleyen engellemelerin görüldüğü bir hastalık topluluğudur. Ana belirtileri nefes darlığı, öksürme ve balgam üretimidir. KOAH'nın dört ana tipi vardır: kronik bronşit, amfizem (emfizem), bronşiektazi ve bronşiyal astım. Solunum güçlüğü (dispne) ana bulgudur. Astımdaki solunum güçlüğü, hava kanallarının daralması; bronşiektazi ile emfizem ise akciğerin elastik yapısının bozulması sonucu ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Fizik tedavi</span> Engelli bir kişinin günlük yaşamda işlev görmesine yardımcı olan meslek

Fizik tedavi ya da İngilizce konuşulan ülkelerde yaygın adıyla fizyoterapi, yaralanma, hastalık, travma ya da yaşlılık gibi nedenlerle eksilme gösteren fonksiyonel hareketleri geri kazandırma amaçlı yapılan; elektrik akımı, sıcak ya da soğuk uygulaması, egzersizler ya da çeşitli uygulamalarla hastaların tedavisine verilen isimdir. Fizyoterapi, Tıp Fakültesinden sonra fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlık eğitimini almış olan hekimlerce (fiziatrist) tanısı konmuş çok geniş hastalık durumlarını kapsar. Uzman hekim tarafından tanısı konmuş tedaviyi üniversitelerin Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü lisans programlarından mezun sağlık çalışanları (fizyoterapist) planlar ve uygular.

Fiziksel tıp ve rehabilitasyon, temelde kas-iskelet sistemi hastalıklarının tanısı, konservatif tedavisi ve rehabilitasyonunu konu edinen bir tıbbi uzmanlık dalıdır. Bununla birlikte, yalnız kas-iskelet sistemi değil, diğer sistemlere ait doğumsal ya da edinilmiş hastalıklara bağlı fizyolojik ya da anatomik yetersizlikler de bu dalın alanına girer. Dolayısıyla FTR, her yaştan hastada; ağrı, işlev kaybı, yaşam kalitesinde bozulma ve bağımlılık nedeni olan nörolojik, ortopedik, romatizmal ve kardiyopulmoner hastalıkların birincil ya da destekleyici tedavisi ile uğraşır.

<span class="mw-page-title-main">Berlin Alman Kalp Merkezi</span>

Berlin Alman Kalp Merkezi, Berlin'de kâr amacı gütmeyen bir kamu vakfı olarak kurulmuş olan, bir tıp ve araştırma merkezidir. Merkez kardiyovasküler hastalıkların tedavisinin yanı sıra, kalp ve akciğer transplantasyonu alanında da uzmanlaşmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ruh sağlığı</span> Psikolojik iyi olma veya bir mental sorunun olmaması durumu.

Ruh sağlığı, psikolojik iyi hal veya zihinsel bir bozukluğun olmadığı düzeyi açıklar. Tatmin edici düzeyde duygusal ve davranışsal işlevlerini sürdürebilen bir kişinin durumudur. Pozitif psikoloji ve Bütünsellik bakış açılarından, ruhsal sağlık, bir bireyin yaşamdan tat alabilmesi ve yaşam aktiviteleri ile psikolojik dayanıklılık kazanabilmeye yönelik çabaları arasında denge kurmasını içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Göğüs ağrısı</span> semptom

Göğüs ağrısı, göğüste, tipik olarak göğsün ön tarafında ağrı veya rahatsızlıktır. Keskin, künt, baskı, ağırlık veya sıkma olarak tanımlanabilir. İlişkili semptomlar, mide bulantısı, terleme veya nefes darlığı ile birlikte omuz, kol, üst karın veya çenede ağrı olabilir. Kalple ilgili ve kalple ilgili olmayan ağrı olarak ikiye ayrılabilir. Kalbe yetersiz kan akışı nedeniyle oluşan ağrı, anjina pektoris olarak da adlandırılır. Diyabet hastaları veya yaşlılar daha az belirgin semptomlara sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Osman Cevdet Çubukçu</span>

Ordinaryus Profesör Doktor Osman Cevdet Çubukçu ; Türkiye'de fiziksel tıp ve rehabilitasyon'un öncü ismi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı'nın kurucusudur.

Rehabilitasyon; çok geniş kapsamlı bir terim olup, sözcük anlamı kaybedilen fonksiyonların yeniden kazandırılmasıdır. Fizik tedaviye göre, daha uzun ve hastanın da aktif olarak tedaviye katılımını ve çabasını gerektiren bir süreçtir.

<span class="mw-page-title-main">Ventriküler fibrilasyon</span>

Ventriküler fibrilasyon (VF), kalbin ventriküllerinin sağlıklı atım yapamayıp bunun yerine titreştiği anormal bir kalp ritmidir. Düzensizleşmiş elektriksel aktiviteden kaynaklanır. Ventriküler fibrilasyon, bilinç kaybı ve nabızın kaybolmasıyla kardiyak arrest'e neden olur. Kardiyak arrest tedavi edilmezse ölüm ile sonuçlanır.

Fizyoterapide etik, fizyoterapistlerin mesleki uygulamalarında rehberlik eden ahlaki ilkeleri ve davranış kurallarını kapsar. Etik, fizyoterapistlerin hasta haklarına, mesleki sorumluluklarına ve topluma karşı görevlerine uygun şekilde hareket etmelerini sağlar. Fizyoterapide etik kurallar, meslek mensuplarının profesyonelliklerini korumalarına ve hastalarına en yüksek düzeyde bakım sunmalarına yardımcı olur.

<span class="mw-page-title-main">Waon terapisi</span>

Waon terapisi, ısı terapisinin bir türü olarak, Japonya'da geliştirilen ve özellikle kardiyovasküler, pulmoner ve nörolojik hastalıkların yönetimi ile ilişkilendirilen bir tedavi yöntemidir. "Waon", Japoncada "huzur içinde ısınma" anlamına gelir ve bu terapinin temel amacı, hastaların vücut sıcaklığını güvenli bir şekilde artırarak sağlıklarını iyileştirmektir. Waon terapisi genellikle düşük ısıda, yaklaşık 60 °C'lik bir ortamda uygulanan, kişinin tüm vücudunu saran bir sauna tedavisidir. Bu tedavi süreci, geleneksel saunalara benzer, ancak daha düşük sıcaklık ve daha uzun sürelerle uygulanır, bu da daha fazla rahatlama ve iyileşme süreci sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Piroterapi</span>

Piroterapi, ısı tedavisi anlamına gelir ve tıbbi olarak, vücuda dışarıdan uygulanan sıcaklığın terapötik amaçlarla kullanıldığı bir yöntemdir. Bu terapi türü, kas-iskelet sistemi bozuklukları, yaralanmalar, kronik ağrılar, iltihaplanmalar ve stres gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Piroterapi, doğal tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilir ve antik dönemlerden bu yana birçok kültürde farklı şekillerde uygulanmıştır. Günümüzde, özellikle fizyoterapi ve rehabilitasyon alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.