İçeriğe atla

Karbon-14

Karbon-14, 14C veya radyokarbon, 27 Şubat, 1940'ta Martin Kamen ve Sam Ruben tarafından Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi Radyasyon Laboratuvarında keşfedilen karbonun bir radyoaktif izotopudur. Atomik çekirdeğinde 6 proton ve 8 nötron bulunur. Organik maddelerde bulunması arkeolojik, jeolojik ve hidrojeolojik örneklerin tarihlendirilmesinde kullanılan radyokarbon tarihleme yöntemi için temel oluşturmaktadır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Atlantis</span> efsanevi kıta

Atlantis, Platon'un Timeos ve Critias diyaloglarında ulusların kibirlerini alegorik bir şekilde anlatmak için kullandığı efsanevi bir ada.

Arkeolojik kazılarda ele geçen buluntuların bir kısmı, içinde karbon elementi bulunan çeşitli organik buluntulardır. Karbon içeren organik buluntularda eser olarak bulunan radyoaktif 14C (radyokarbon) izotopunun yoğunluğu ya da radyoaktivitesi ölçülerek söz konusu buluntular ve bu buluntuların ele geçtiği tabakalar ve kontekstler tarihlenebilir. Radyokarbon tarihleme yöntemi, bulunduğu 1950 yılından günümüze, yaklaşık son 50 bin yılda yeryüzünde meydana gelen arkeolojik, paleobotanik ve yerbilimsel olayların mutlak tarihlenmesi için kullanılan ana yöntem durumuna gelmiştir. Arkeolojik kazılarda ele geçen ve karbon içeren her organik buluntu radyokarbon yöntemiyle tarihlenebilir. Tarihlenmek üzere toplanan buluntulara örnek adı verilir. Tarihlenecek örnekler olarak ağaç parçaları, odun kömürü, kurumuş bitkiler, tahıl taneleri, dokuma parçaları, deri, hayvan kabukları, kemik, yemek artıkları sayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Madencilik</span> maden cevherlerinin araştırılması, çıkarılması ve işletilmesiyle ilgili teknik ve yöntemlerin bütünü

Madencilik, yeraltındaki maden cevherlerinin araştırılması, çıkarılması ve işletilmesiyle ilgili teknik ve yöntemlerin bütünüdür. Yer kabuğunda bulunan cevher, endüstriyel hammadde, kömür ve petrol gibi ekonomik ekli doğal hammaddeyi sağlamaktır. Ekonomik önemi bulunan mineralleri rasyonel bir şekilde endüstriye sağlamak için geliştirilmiş uygulamalı bilim dalıdır. Maden yataklarının aranması, projelendirilmesi, işletilmesi ve çıkarılan madenin zenginleştirilmesi ile ilgili işlemleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Hidrokarbon</span> tamamen hidrojen ve karbondan oluşan organik bileşik

Hidrokarbon, sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan kimyasal bileşiklerin genel adı.

<span class="mw-page-title-main">Karbon</span> sembolü C ve atom numarası 6 olan kimyasal element; bilinen tüm yaşamın ortak unsuru

Karbon, doğada yaygın bulunan ametal kimyasal elementtir. Evrende bolluk bakımından altıncı sırada yer alan karbon, kızgın yıldızlarda hidrojenin termonükleer yanmasında temel rol oynar. Dünyada hem doğal halde, hem de başka elementlerle bileşik halinde bulunan karbon, ağırlık olarak Dünya'nın yerkabuğunun yaklaşık %0,2'sini oluşturur. En arı (katışıksız) biçimleri elmas ve grafittir; daha düşük arılık derecelerinde maden kömürünün, kok kömürünün ve odun kömürünün bileşeni olarak bulunur. Atmosferin yaklaşık % 0,05'ini oluşturan ve bütün doğal sularda erimiş olarak bulunan karbon dioksit, kireç taşı ve mermer gibi karbonat mineralleri, kömürün, petrolün ve doğalgazın başlıca yapıtaşları olan hidrokarbonlar, en bol bulunan bileşikleridir.

<span class="mw-page-title-main">Demir</span> sembolü Fe ve atom numarası 26 olan kimyasal element

Demir, simgesi Fe ve atom numarası 26 olan kimyasal bir elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Karbonmonoksit</span> 0,97 yoğunluğunda, renksiz, kokusuz, zehirleyici bir gaz. Bol miktarda ısı açığa çıkararak mavi bir alevle yanar ve hava ile birleşerek birçok uygulama alanı olan patlayıcı bir karışım oluşturur (CO)

Karbonmonoksit, CO formülüne sahip sadece bir karbon ve bir oksijen atomundan oluşan inorganik bileşiktir Karbonmonoksitte karbon ve oksijen arasında üçlü bağ vardır. Endüstride jeneratör gazı, su gazı, kuvvet gazı ve hava gazı içinde kullanılır. Yakıt olarak da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alken</span>

Alkenler yapılarında en az bir tane karbon-karbon (C=C) çift bağı içeren organik bileşiklerdir. Alkenlerin yapısında karbon-karbon çift bağı bulunduğundan ve bu karbonların yapabileceği en fazla hidrojenle bağ yapmamış olduğundan alkenler doymamış bileşikler kategorisine girerler. Alkenlerin yapısında sadece bir karbon-karbon çift bağının bulunması durumunda homolog seriler oluşturur. Bu homolog serilerin genel formülü CnH2n şeklindedir. Burada n-in en az 2 olma şartı vardır. Aşağıda en basit alken olan eten, yaygın ismiyle etilenin, çeşitli modellemelerle çizilmiş şekillerinin yanı sıra alkenlerin çeşitli şekillerdeki yazılış şekilleri de bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çelik</span>

Çelik, demir elementi ile genellikle %0,02 ila %2,1 oranlarında değişen karbon miktarının bileşiminden meydana gelen bir alaşımdır. Çelik alaşımındaki karbon miktarları çeliğin sınıflandırılmasında etkin rol oynar. Karbon genel olarak demir'in alaşımlayıcı maddesi olsa da demir elementini alaşımlamada magnezyum, krom, vanadyum ve tungsten gibi farklı elementler de kullanılabilir. Karbon ve diğer elementler demir atomundaki kristal kafeslerin kayarak birbirini geçmesini engelleyerek sertleşme aracı rolü üstlenirler. Alaşımlayıcı elementlerin, çelik içerisindeki, değişen miktarları ve mevcut bulundukları formlar oluşan çelikte sertlik, süneklilik ve gerilme noktası gibi özellikleri kontrol eder. Karbon miktarı yüksek olan çelikler demirden daha sert ve güçlü olmasına rağmen daha az sünektirler.

İnorganik kimya veya anorganik kimya; organik olmayan, yani karbon-hidrojen bağı içermeyen bileşiklerin özelliklerini ve kimyasal davranışlarını inceleyen kimya dalı. Anorganik ve organik kimyayı birleştiren organometalik bileşikler, organometalik kimya adında başka bir dalı oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Organik bileşik</span> karbon-hidrojen bağları içeren kimyasal bileşik

Organik bileşikler, molekülleri karbon içeren kalabalık kimyasal bileşikler sınıfındandır. Aşağıda sunulan tarihsel nedenlerden dolayı, bu bileşiklerin küçük bir kısmı, örneğin karbonatlar, basit karbon oksitleri ve siyanürlerin yanı sıra, karbon allotropları inorganik kabul edilir. "Organik" ve "inorganik" karbon bileşikleri arasındaki ayrım "kimyanın geniş alanını düzenlemek için yararlı olsa da, çoğunlukla rastgeledir".

<span class="mw-page-title-main">Tahta</span> ağaçlardan veya diğer bitkilerden üretilen lifli malzeme; ağaçların gövdelerini ve dallarını meydana getiren sert madde

Tahta, ağaçların gövdelerini ve dallarını meydana getiren sert bir maddedir. İnşaat malzemesi, kâğıt ve yakıt yapımında ham madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tahta yalıtkan bir maddedir. Tahtanın biraz ıslatılmış hâli ise iletken olur. Böylelikle elektrik çarpmaları gibi durumlarda kuru tahtadan yararlanılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Karbon elyafı</span>

Karbon fiber veya karbon elyaf, teknoloji ürünü ipliksi bir tür maddedir. Ana bileşimleri Karbonlaşmış akrilik elyaftır (Orlon), katran ve naylondur. Karbon fiberin yapısı, çelikten 4,5 kat daha hafif olmasına rağmen 3 kat daha dayanıklıdır. Karbon fiber, naylon gibi esnek ve orlon gibi de orta derecede dayanıklı değildir. Daha sert ve çok daha dayanıklıdır.

<span class="mw-page-title-main">Willard Libby</span> Amerikalı kimyager (1908 – 1980)

Willard Frank Libby, Amerikalı fiziksel kimyagerdir. Radyokarbon tarihleme yöntemini geliştirdi ve 1960 yılında Nobel Kimya Ödülü'ne layık görüldü.

Tarihlendirme yöntemleri özellikle sağladığı yüksek doğruluk derecesi ve güvenilir sonuçlar veriyor olması nedeniyle başta yerbilimleri olmak üzere birçok disiplin tarafından, çok çeşitli amaçlar için kullanılmaktadır.

Günümüzden Önce (GÖ) seneleri, geçmişteki olayların ne vakit olduğunu belirlemek için çoğunlukla jeolojide ve diğer bilim dallarında kullanılan zaman cetvelidir.

<span class="mw-page-title-main">Susan Trumbore</span>

Susan Trumbore, iklim değişikliği konusunda araştırmalar yapan bir jeologdur. 2018'de Benjamin Franklin Madalyası'nı kazanan Trumbore, biyosfer ve atmosfer arasındaki karbon akışını değerlendirmek için ormanlarda ve topraklardaki radyokarbon ölçümlerini incelemiş ve karbon döngüsü üzerinde uzmanlaşmıştır. Trumbore 2010 yılında, Ulusal Bilim Akademisti seçildi.

<span class="mw-page-title-main">Xianren Mağarası</span>

Xianren Mağarası, yakındaki Diaotonghuan kaya sığınağı ile birlikte, Çin'in Jiangxi eyaletindeki Wannian İlçesi'ndeki Dayuan Kasabası'nda (大源乡) yer alan bir arkeolojik sit, tarih öncesi çömlek parçalarının önemli keşiflerinin yapıldığı, erken pirinç ekiminin kanıtı niteliğinde buluntuların ortaya çıkarıldığı bir alandır. Mağaranın adı Çin'in efsanevi aydınlanmış insanı, Xian'ın "ölümsüzlüğünü" ifade eder. Mağara 7 m (23,0 ft) yüksekliğinde, 11 m (36,1 ft) genişliğinde ve 14 m (45,9 ft) derinliğindedir.

Njoro Nehri Mağarası, Kenya, Mau Escarpment'da yer alan, ilk olarak 1938'de Mary Leakey ve kocası Louis Leakey tarafından kazılan bir arkeolojik sit alanıdır. Kazılar sonucunda, Elmenteitan çobanlarının günümüzden yaklaşık 3350-3050yıl önce Pastoral Neolitik dönemde oluşturduğu bir toplu yakma alanını ortaya çıkarıldı. Kazılarda ayrıca çanak çömlek, boncuklar, taş kaseler, sepet işi, havaneli ve pullar ortaya çıkarıldı. Leakeys'in kazısı, bölgedeki antik boncukları ve aletleri ortaya çıkaran en eski kazıydı ve 1950'de daha sonra yapılan bir araştırma, Doğu Afrika'da radyokarbon tarihlemesini kullanan ilk araştırma oldu.

Mutlak tarihleme, arkeoloji ve jeolojide bir eserin, binanın veya kayanın tam yaşını veya yaş aralığını belirlemek için kullanılan bir yöntemdir. Malzemelerin fiziksel, kimyasal ve yaşam özelliklerine ve bilinen tarihlerle tarihsel ilişkilerine dayanan radyokarbon tarihleme, potasyum-argon tarihleme, termolüminesans tarihleme ve dendrokronoloji gibi çeşitli tekniklerin kullanımını içerir. Bu teknikler, bilim insanlarının malzemelerin yaşını sayısal olarak ölçmesine olanak tanır ve aralarındaki yaşı ölçmeden sadece olayları sıraya koyan göreceli tarihlendirmeden daha kesin tarihler sağlar. Mutlak tarihleme, geçmişteki olayların kronolojik sırasını anlamak ve arkeolojik alanların ve eserlerin yaşını belirlemek için oldukça önemlidir