İçeriğe atla

Karatepe yazıtları

Kuzey Kapısı'ndaki Karatepe iki dilli Fenike yazısı bölümü.

Azatiwada yazıtı olarak da bilinen Karatepe yazıtları (MÖ 8. yüzyıl), Fenike ve Luvi metinlerinden oluşan ve Anadolu hiyerogliflerinin şifresinin çözülmesini sağlayan taş levhalar üzerine yazılmış iki dilli bir yazıttır. Eserler, 1946'da arkeologlar Helmuth Theodor Bossert (1889–1961) ve Halet Çambel (1916–2014) tarafından Türkiye'nin güneyindeki Karatepe'de keşfedildi.

Bu yazıt, arkeologlara Luvi gliflerini deşifre etme yolunda adeta bir Rosetta taşı olarak hizmet etmiştir.[1] Yazıt KAI 26 olarak da bilinir.

Azatiwada

Azatiwada, Kilikya‘da yerel bir hükümdardı. MÖ 738-732'de hüküm sürmüş olan Adanawa (Adana) kralı de:Awariku (Urikki) tarafından hükümdar olarak atanmıştır.

Metin, Azatiwada'nın, Adana krallığına yaptığı hizmetlerin anlatıldığı otobiyografik bir açıklamadır. Yazıtın, MÖ 709'daki ölümünden sonrasına ait olduğu varsayılmaktadır. Bu tarihleme, hem Fenike metninin hem de hiyerogliflerin stilistik analizleriyle desteklenmiştir.

Konum

Karatepe çift dilli yazıtları, diğer birçok taş heykel ve kabartma ile birlikte Karatepe - Aslantaş Milli Parkı'nın bir parçası olan Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi'nde yer almaktadır.

Kaynakça

  1. ^ J. D. Hawkins and A. Morpurgo Davies, On the Problems of Karatepe: The Hieroglyphic Text, Anatolian Studies, vol. 28, pp. 103–119, 1978

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kadirli</span> Osmaniyenin ilçesi

Kadirli, Akdeniz Bölgesi'nin Adana Bölümü'nde yer alan Osmaniye'ye bağlı bir ilçedir. Adana'nın doğusunda, Osmaniye'nin ise Kuzeybatısında, denizden ortalama 96 m yükseklikte konumlanır. Kadirli, Osmaniye il merkezine 46 km, Adana iline ise 96 km uzaklıktadır.

<span class="mw-page-title-main">Hiyeroglif</span> antik bir yazı türü

Hiyeroglif, antik döneme ait bir yazı sistemi. Birçok türü olan hiyerogliflerin en bilinen türü Mısır hiyeroglifleridir. Ayrıca Luvi hiyeroglifleri ve Urartu hiyeroglifleri de bu yazı sisteminin Mezopotamya'da kullanılan diğer örneklerindendir. Girit hiyeroglifleri ise Girit Uygarlığı tarafından kullanılan başka bir tür hiyerogliftir.

<span class="mw-page-title-main">Luvice</span>

Luvice veya Luvi dili Anadolu dillerine mensup bir dildir. Aynı zamanda Hititlerin de hiyeroglif yazılarında kullandıkları dildir. Mısır ve Girit hiyeroglif yazısından farklı olan bu hiyeroglif yazısı, daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hititçe</span> Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil

Hititçe veya Hitit dili, Tunç Çağı'nda Anadolu'da yaşamış Hititlerin veya dillerinde kendilerine verdikleri isimleri ile Neşalıların konuşmuş olduğu, Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil. Dil, diğer Anadolu dilleri olan Luvice ve Palaca ile yakından ilişkilidir. Tarihte belgelenmiş en eski Hint-Avrupa dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Karatepe (antik kent)</span> Osmaniye Kadirlide bir antik kent

Karatepe, Osmaniye ili Kadirli ilçesi sınırları içerisinde bulunan MÖ 8. yüzyılda, Geç Hitit Çağı’nda Hitit Kralı Asivatas tarafından kuzeyden gelecek saldırılara karşı bir sınır kalesi olarak kurdurduğu Asitivada (Aslantaş-Karatepe) Kalesi’nin çevresi günümüzde Açık hava Müzesi’dir. Karatepe Adana’nın yaklaşık 135 km doğusunda, Osmaniye iline 25 km Doğusundaki Aslantaş Baraj Gölü kenarındadır. Doğal bir tepenin üzerindedir. Toros Dağları’nın eteklerindedir. Karatepe eskiden bir kervan yoluna da hâkimdi.

<span class="mw-page-title-main">Luviler</span>

Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Luvi Krallığı</span>

Luvi Krallığı, Batı Anadolu'da kurulduğu ve başkenti Apasa olduğu düşünülen Anadolu uygarlığı.

Urartuca, günümüzde Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Ermeni Yaylası adıyla da bilinen coğrafî bölgede, Van Gölü çevresinde yerleşmiş ve başkenti günümüz Van şehrinin yakınlarında kurulmuş Urartu Krallığı'nda yaşayanlar tarafından konuşulan dil. Ne coğrafi kökeni ne de çoğunluk dili olarak konuşulduğu bölge kesin olarak belirlenememekle birlikte muhtemelen Van Gölü çevresi ve Yukarı Zap Suyu Vadisi'nin yakınlarında baskın olarak konuşulmuştur.

Domuztepe Höyüğü, Osmaniye il merkezinin 35 km. güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Günümüzde Aslantaş Barajı kıyısında yer alan höyüğü tarihöncesi yerleşim katları su altında kalmıştır.

Zincirli Höyük Gaziantep il merkezinin batısında, İslahiye ilçesinin 10 km. kuzeyinde yer alan bir höyüktür. Amanos Dağları'ndan doğu - batı yönünde geçit veren Beyhan Geçidi'ndeki ovada, küçük bir bataklığın batı kenarındadır. Geç Hitit Dönemi buluntuları ile tanınmıştır. Antik adı Aramice'de Sam'al olup Geç Hitit Dönemi'nin en önde gelen metropollerinden biri ve bir kraliyet merkezi olarak bilinmektedir. Günümüzden 3 bin yıl önce 40 hektarlık bir alana yayılmış bir kentti. Zincirli Höyük kazılarında ele geçen Asur Kralı Esarhaddon'a ait bir kitabe, kentin Sam'al olduğunu doğrulamaktadır. Hitit İmparatorluğu'nun MÖ 1.200'lerden sonra çöküşü ardından Güneydoğu Anadolu Bölgesi - Kuzey Suriye genel yayılımında, tarihçilerin Geç Hitit Devletleri, Kuzey Suriye Krallıkları ya da Suriye - Hitit Devletleri olarak adlandırdıkları devletler kurulmuştu. Bu devletlerin başkentlerinde, kentin merkezini oluşturan yönetsel ve dinsel yapılar bir yükseltide kurulmuş, ayrıca tahkim edilmiş bir kale içinde yer alınmıştır. Kentler, çift sur ile çevrilidir. Zincirli kenti de bu başkentlere bir örnek oluşturmaktadır.

Que; Quwe, Kue olarak adlandırılır. Anadolu'da var olmuş bir MÖ 1. binyıl krallığıdır.

Karatepe-Arslantaş Höyüğü, Osmaniye ili, Kadirli İlçesi'nin 20 km. güney-güneydoğusunda yer alan bir höyüktür. Ceyhan Nehri'nin batı kıyısında bulunan tepe 22 metre yüksekliktedir. Tepe, bir yandan Ceyhan Vadisine, kuzeyden ise Andırın Ovası'na hakimdir. Diğer yandan Çukurova'dan gelip Toroslar'ı aşan, bugün de köylüler ve yörükler tarafından kullanılmaya devam edilen "Akyol" denilen eski kervan yoluna hakim durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu hiyeroglifleri</span>

Anadolu hiyeroglifleri, yaklaşık 500 işaretten oluşan bir logografik yazı biçimi. Önceleri Hitit hiyeroglifleri olarak biliniyorlardı fakat kullanıldığı dilin Hititçe değil Luvice olduğu kanıtlandı ve ardından bazı İngilizce kaynaklarda Luvi hiyeroglifi olarak anılmaya başlandı. Son zamanlarda ise bu yazı sistemi kullanılarak daha başka dillerde yazılmış yazıtlar ortaya çıkınca bu tanım yerine, coğrafyayı işaret edecek şekilde "Anadolu Hiyeroglifi" kullanımı kabul görmeye başladı. Tipolojik olarak Mısır hiyeroglifleri'ne benzeseler de grafiksel olarak bir ilişkileri yoktur. Mısır hiyeroglifleri'ne benzer bir şekilde bu Hiyeroglif yazı biçiminin de kutsal bir rol oynadığı kesinlik kazanmamıştır. Hitit çivi yazısı ile kanıtlanabilir bir bağlantısı yoktur.

Helmuth Theodor Bossert, dilbilimci ve arkeolog.

Izgın Steli, Kahramanmaraş ilinin Elbistan ilçesinin Izgın beldesinde bulunan Luvice yazılmış stel formunda bir dikili yapıttır. 1882 yılında belde yakınlarındaki bir mezarlıkta mezartaşı olarak dikili bir şekilde bulunmuştur. Yaklaşık 2.45 metre yüksekliğindeki kireçtaşı stelin 4 yüzü de Luvi hiyeroglifi ile yazılmış bir yazıt ile kaplıdır. Yazıt, stelin Taita adında bir yerleşke kuran Taras adındaki Malatya hükümdarı tarafından dikildiğini belirterek ülkenin/yerleşkenin sınırlarının genişletildiğinden bahseder. MÖ 11-10. yy.'a tarihlenen stel İstanbul Arkeoloji Müzesi'ndedir.

<span class="mw-page-title-main">Niğde Steli</span>

Niğde Steli, MÖ 8. yy'ın sonlarına tarihlenen Niğde'de bulunan bir Geç Hitit anıtıdır.

<i>Luvi mührü</i> Troyada bulunmuş Tunç Çağı mührü

Luvi mührü, Troya Kazıları'nda bulunmuş, üzerinde Luvice yazı olan, M.Ö. 12. yüzyıla tarihlenen tunç mühür.

<span class="mw-page-title-main">Çineköy yazıtı</span>

Çineköy yazıtı, Hiyeroglif Luvi ve Fenike dillerinde yazılmış iki dilli eski bir yazıttır. Yazıt MÖ 8. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenmektedir. Türkiye'nin güneyindeki Adana ilinin başkenti olan Adana'nın yaklaşık 30 km güneyinde yer alan Çine Köyü yakınlarında 1997 yılında ortaya çıkarılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hasanbeyli yazıtı</span>

Hasanbeyli yazıtı, 1894 yılında Amanos Dağları'nın batı yamaçlarındaki Hasanbeyli Köyü'nde bulunan bazalt taşı üzerindeki Fenike yazıtıdır.

<span class="mw-page-title-main">Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi</span>

Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi, Türkiye'nin Osmaniye ilinde bulunan bir açık hava arkeoloji müzesidir. Müze, Karatepe antik kentinde yer almakta olup Karatepe mekânı, Aslantaş ise taş heykellerdeki aslan figürünü tanımlamaktadır. Alan aynı adı taşıyan bir millî parkın içinde yer almaktadır.