İçeriğe atla

Karasuları

Uluslararası haklar bakımından deniz alanları
Peru karasularının 200 mil olduğunu iddia etmektedir.

Karasuları, egemen bir devletin kara topraklarına bitişik, genişliğini uluslararası hukuka göre kendisinin belirlediği, hakimiyeti kıyı devletine ait olan deniz alanını belirler. Başka bir tanımla; karasuları, iç sular veya kıyı ile açık deniz arasında bulunan, genişliğini her ülkenin iç hukukuna göre kendisinin belirlediği deniz sularıdır. Karasuları iç sularla beraber ilgili devletin deniz ülkesini meydana getirir.[1]

Karasuları ile ilgili iki farklı bakış vardır. Birinci görüş; karasularını devletin ayrılmaz bir parçası, ülkenin su altında kalmış toprakları olarak ifade eder. İkinci görüşte karasuların açık denizin devamı olduğunu, devletlerin ancak sahil kenarında faaliyet yapabileceğini kabul eder. Günümüzde devletler birinci görüşü kabul etmektedir.

Devletler kara topraklarında sahip olduğu haklara; karasularında, karasuların üzerindeki hava sahasında, deniz tabanında, tabanın altında da sahiptir. Karasularının bitiminden sonra uluslararası sular başlar.

Tarihi süreç

Uluslararası deniz hukuku tarihi MÖ 500 yıllarında başlamasına rağmen karasuları sorunu daha yakın zamanlarda ortaya çıkmıştır. Batı Avrupa'da deniz haydutluğuna karşı 16-17. yüzyılda ortaya çıkmıştır. Bu yüzyıllarda karadan görülen deniz alanı karasuyu olarak kabul edilmiştir. 18 yüzyılda silahların etki alanı, yani top atım mesafesi karasuları olarak uygulanmıştır.[1] Top menzili ölçüsü bugün bazı ülkelerin halen kullandıkları 3 deniz mili genişliğin temelini oluşturmaktadır.

Denizlerde güçlü olan devletler kara sularının genişliğinin 3 deniz mili, gelişmekte olan devletler ise 200 deniz mili olması gerektiğini iddia etmişlerdir. 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesinde karasuları 12 milden fazla olmamak şartıyla devletlerin kendilerinin belirleyebilecekleri kabul edildi.[2] Günümüzde devletlerin çoğunluğu karasularının genişliğini 12 mil olarak uygulamaktadır. Anlaşmayı imzalamayan Türkiye, anlaşmanın hükümlerini de kabul etmemektedir. Anlaşmayı imzalayan Yunanistan, anlaşma yürürlüğe girdiğinde karasularını 12 mil olarak uygulayacağını ifade etmektedir.

Devletlerin karasuları genişliği iddiaları (1960)[3]
Karasuları genişliğidevlet sayısı
3-mil20
4-mil2
6-mil4
12-mil84
15-mil1
20-mil1
30-mil2
35-mil2
50-mil4
70-mil1
100-mil1
150-mil1
200-mil13

Türkiye karasuları

Türkiye Cumhuriyeti karasularının genişliğini 15.5.1964 tarihli Karasuları kanunu ile 6 deniz mili olarak belirlenmiştir.[4] Kanunda karasularını geniş tutan komşulara karşı aynı genişlik uygulanması esası kabul edilmiştir. Uluslararası Deniz Hukuku anlaşmasının 12 mile kadar genişliğe izin vermesi üzerine 1964 yılına ait kanunda değişikliğe gidilmiştir. 20.05.1982 yılında çıkarılan 2674 Karasuları kanunu[5] ile Karasularının 6 mil olması esası kabul edilmiştir. Bakanlar kuruluna bazı denizlerde hakkaniyet ilkesine uyularak karasuların genişliğini 6 milin üzerine çıkarma yetkisi verilmiştir.

Yunanistan karasuları

Lozan antlaşması Türkiye ve Yunanistan için karasularının 3 mil olması esası üzerine şekillenmiştir. Yunanistan 1936 yılında çıkardığı kanun ile karasularını 6 deniz mili olduğunu kabul etmiştir. Dengeleri bozan bu hamle, Atatürk ve Venizelos dostluğu nedeniyle soruna dönüşmemiştir.[2] 1964 yılında Türkiye, Yunanistan gibi karasularını 6 mil olarak ilan etmiştir.[6]

Uluslararası Deniz Hukuku anlaşmasının azmi karasuları için 12 mile kadar izin vermesi sonucu Yunanistan bu hakkını kullanmak istemektedir. Türkiye Yunanistan'ın bu isteklerine olumsuz karşılık vermektedir.[6]

Yunanistan'ın karasularını 12 mil olarak uygulaması Türkiye'nin aleyhine bir durum oluşturacaktır. Bugün (6 mil esasına göre) Ege Denizi'nin %40'ı Yunan karasularıdır. 12 mile çıkarılması halinde Ege'nin %70'i Yunan karasuları, %10'dan az kısmı Türkiye karasuları haline gelecektir. Açık denizler %51'den %19'a gerileyecektir.[7] Türk askeri uçakları Ege üzerinde serbestçe uçamayacak, tatbikat yapamayacak, balıkçılar avlanamayacak, deniz ulaşımında sorunlar oluşacaktır.[6]

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b GÜNSEL, İrfan S. "Karasuları" (PDF). DOĞU AKDENİZ ULUSLARARASI SULARININ HUKUKİ DURUMU VE KIYI DEVLETLERİNİN DOKTRİN VE POLİTİKALAR. neu.edu.tr. 23 Şubat 2024 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2015. 
  2. ^ a b ÖZMAN, Doç. Dr. M. Aydoğan. "Ege'de Karasuları Sorunu" (PDF). politics.ankara.edu.tr. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2015. 
  3. ^ "Ege Dosyası". anadolu.eu. 6 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2015. 
  4. ^ "Karasuları kanunu" (PDF). TBMM. 25 Mayıs 1964. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2015. 
  5. ^ "KARASULARI KANUNU" (PDF). mevzuat.gov.tr. 9 Mayıs 1982. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 3 Eylül 2015. 
  6. ^ a b c KURBAN, Hakkı (13 Mayıs 2013). "Davutoğlu: Ege'de 12 mil iddiası doğru değil". aksam.com.tr. 22 Haziran 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2015. 
  7. ^ "Başlıca Ege Denizi Sorunları". mfa.gov.tr. 10 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Eylül 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ege Adaları</span> Yunanistan yarımadası ile Anadolu yarımadası arasında bulunan 3000e yakın ada ve kayacık

Yunanistan yarımadası ile Anadolu yarımadası arasında bulunan ve toplam alanı 23.000 kilometrekare kadar olan 3000'e yakın ada ve adacığa Ege Adaları adı verilir. Ege denizindeki adalar, yüz ölçümleri çok farklı ve sayıları çok fazla olmasına rağmen yine de gruplara ayrılabilirler.

Casus belli, Türkçeye "savaş nedeni" olarak çevrilebilecek Latince bir uluslararası ilişkiler terimi. Bir ülkenin savaşa girme nedenini belirtmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Marmara Denizi</span> Karadeniz ve Ege Denizi arasındaki iç deniz

Marmara Denizi ya da Klasik Antik Çağ'ında Propontis, Karadeniz'i, Ege Denizi ve Akdeniz'e bağlayan bir iç denizdir. Karadeniz'e İstanbul Boğazı, Ege Denizi'ne Çanakkale Boğazı ile bağlanır. Türkiye'nin Asya ve Avrupa kısımlarını da birbirinden ayırır. Marmara Adasında bol miktarda mermer bulunması yüzünden adaya ve denize, Yunanca mermer anlamına gelen "Marmaros" denmiştir. Denizin bir diğer eski adı da '"Propontis"'tir. Türkiye'nin en büyük şehirlerinden İstanbul ve Kocaeli bu denizin kıyısında, diğer bir büyük şehri Bursa ise hızla deniz kıyısına doğru genişlemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ege Denizi</span> Akdenizin parçası olan deniz

Ege Denizi veya Türkçe diğer adı ile Adalar Denizi, Balkan ve Anadolu Yarımadaları arasında, Akdeniz'e bağlı bir denizdir. Marmara Denizi ve Karadeniz'den Çanakkale ve İstanbul Boğazları ile ayrılan bu denizin kuzey sınırları karalarla çizilmiş olmakla birlikte, güney sınırlarını Yunanistan'a bağlı adalar olan Rodos ve Girit çizer. Ege Denizi'nin tüm kıyıları Türkiye ve Yunanistan ile çevrilidir. Karadeniz üzerinden taşınan petrol ürünlerinin dünya pazarına ulaşmasında başlıca yoldur.

<span class="mw-page-title-main">Hazar Denizi</span> Dünyanın en büyük gölü

Hazar Denizi dünyanın en büyük gölü veya eksiksiz bir deniz olarak sınıflandırılan dünyanın en büyük iç su kütlesidir. Adını Hazar Kağanlığı'ndan almıştır. Güneydoğu Avrupa ve güneybatı Asya'dadır ve dünyanın en büyük tuzlu su gölüdür. Hem deniz, hem de göl özelliklerini taşımaktadır. Petrol yataklarınca zengindir. Tektonik göllere örnektir. Endoreik bir havza olarak, Avrupa ile Asya arasında, Kafkasya'nın doğusunda, Orta Asya'nın geniş bozkırlarının batısında ve Batı Asya'daki İran platosunun kuzeyinde yer almaktadır. Denizin yüzey alanı 371.000 km2 ve hacmi 78.200 km3'tür. Tuzluluk oranı yaklaşık %1,2 olup, bu oran çoğu deniz suyunun tuzluluğunun yaklaşık üçte biri kadardır. Kuzeydoğuda Kazakistan, kuzeybatıda Rusya, batıda Azerbaycan, güneyde İran ve güneydoğuda Türkmenistan ile sınırlanmıştır. Hazar Denizi çok çeşitli canlı türlerine ev sahipliği yapmaktadır ve en çok havyar ve petrol endüstrileriyle tanınmaktadır. Petrol endüstrisinden kaynaklanan kirlilik ve Hazar Denizi'ne akan nehirler üzerine inşa edilmiş barajlar, denizde yaşayan organizmaları olumsuz etkilemiştir.

Deniz hukuku, deniz ve okyanus sularının kullanımı konusunda ortaya çıkan sorunlar ile hukuksal açıdan ilgilenen Uluslararası hukukun bir alt dalıdır. Deniz hukuku, denizcilik hukukunun aksine bir kamu hukukudur.

<span class="mw-page-title-main">Esas hat</span>

Esas hat, uluslararası deniz hukukunda kıyı ülkesi ile karasularının sınırını belirtmektedir. Kıyı devletinin toprakları ve iç sular ise esas hattın içinde yer alır. Esas hat, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesine göre belirlenmektedir. Kıyı devletine dahil sayılan karasularının azami genişlikleri de bu sözleşmeyle tanımlanan esas hattan itibaren ölçülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kıta sahanlığı</span>

Kıta sahanlığı, jeolojik olarak ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki uzantısıdır ve kıtanın bitip okyanusun başladığı kıtasal çizgiye kadardır. Kıta sahanlığı, kara platformu olarak da bilinir, bir kıtayı ya da kara parçasını çevreleyen görece sığ ve eğimli deniz tabanına verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Hürmüz Boğazı</span> Umman Körfezi ile Basra Körfezi arasındaki boğaz

Hürmüz Boğazı Umman Körfezi ile Basra Körfezi'ni birbirine bağlayan boğazdır. Boğaz, Avesta'da adı geçen iyilik tanrısı Hürmüz'ün adını almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Uluslararası sular</span>

Uluslararası sular, denizlerde karasuları sınırlarının egemenlik sahasını belirlediği alanın dışında kalan uluslararası bölgedir. Açık denizlerin serbestliğini ilk öne süren Denizlerin Serbestisi adlı eseriyle Hugo Grotius olmuştur.

Marjinal deniz veya ayrık deniz; okyanuslardan veya büyük denizlerden ada, yarımada, takımada, boğaz gibi coğrafi şekiller tarafından ayrılarak meydana gelen denizdir.

<span class="mw-page-title-main">Münhasır ekonomik bölge</span>

Münhasır ekonomik bölge (MEB), Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgâr enerjisi de dâhil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de balıkçılık</span> Meslek

Türkiye'de balıkçılık; Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'in Türk karasularında, Marmara Denizi ve boğazlar ile iç sularda yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 395 sayılı kararı</span>

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 395 sayılı kararı,Türkiye ile Yunanistan arasında devam eden Ege Sorunu ve kıta sahanlığı sorunları üzerine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 25 Ağustos 1976 yılında aldığı 395 sayılı karar.

<span class="mw-page-title-main">Davis Boğazı</span>

Davis Boğazı, Grönland ile Kanada arasında, Atlas Okyanusu ve Labrador Denizini Baffin Körfezi'ne bağlayan boğazdır.

<span class="mw-page-title-main">Mavi Vatan</span> Türkiye Cumhuriyetinin Karadeniz, Akdeniz ve Egede ilan ettiği deniz yetki alanlarında hakimiyet iddiasını kapsayan doktrin

Mavi Vatan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Karadeniz, Akdeniz ve Ege'de ilan ettiği deniz yetki alanlarını kapsayan doktrin.

<span class="mw-page-title-main">Ege sorunu</span> Türkiye ile Yunanistan arasındaki anlaşmazlıklar bütünü

Ege sorunu veya Ege ihtilafı, Ege Denizi bölgesindeki egemenlik ve ilgili haklar konusunda Yunanistan ile Türkiye arasında birbiriyle ilişkili bir dizi anlaşmazlık. Bu tür çatışmalar, 1970'lerden beri Yunan-Türk ilişkilerini güçlü bir şekilde etkiledi ve iki kez 1987 ve 1996'nın başlarında, askeri çatışmanın patlak vermesine neden olabilecek krizlere yol açtı. Ege'deki sorunlar birkaç kategoriye ayrılır:

<span class="mw-page-title-main">Peanut Deliği</span> Bölge

Peanut Deliği, Ohotsk Denizi'nin merkezinde yer alan anklav açık okyanus alanı. 1991'den beri statüsü tartışılan bu alan, her tarafı Rus toprakları ile çevrili olmasına rağmen Rusya sınırlarına dahil değildi. 2014 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla Rusya münhasır ekonomik bölgesine dahil edildi.

<span class="mw-page-title-main">Kıbrıs-Türkiye deniz bölgesi anlaşmazlığı</span> Akdenizde devam eden siyasi anlaşmazlık

Kıbrıs-Türkiye deniz bölgesi anlaşmazlığı, Kıbrıs Cumhuriyeti ve Türkiye arasında münhasır ekonomik bölgelerinin (MEB) kapsamı konusunda görünüşte bölgedeki petrol ve doğalgaz aramalarının yol açtığı bir anlaşmazlıktır. Türkiye, uluslararası deniz hukuku kapsamında hak iddia ettiği sularda Kıbrıs'ın sondaj çalışmalarına karşı çıkmaktadır. Mevcut deniz bölgeleri anlaşmazlığı, çok yıllık Kıbrıs ve Ege anlaşmazlıklarına değinmekte olup Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımayan Birleşmiş Milletler'e üye tek devlettir ve Kıbrıs'ın imzalayıp onayladığı Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamayan birkaç ülkeden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Bitişik bölge</span>

Bitişik bölge karasularının ötesinde, düz esas hat üzerinden kıyıdan 24 deniz miline kadar uzanan, kıyı devletinin denetim hakkına sahip olduğu deniz alanıdır. Devletin tam egemenlik hakkına sahip olmadığı bu bölgede, kıyı devleti yalnızca sağlık, gümrük, göç ve maliye alanlarındaki ihlalleri önlemek amacıyla kendi mevzuatını uygulamaktadır.