İçeriğe atla

Karartma Geceleri

Karartma Geceleri
Karartma Geceleri romanının kapağı
YazarRıfat Ilgaz
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
TürRoman
Yayım1974
YayımcıÇınar Yayınları
Sayfa219
ISBN978-975-348-024-6

Karartma Geceleri, Rıfat Ilgaz'ın 1974 yılında yayımlanan romanıdır. II. Dünya Savaşı sürecinde kitabı toplatılan öğretmen-şair Mustafa Ural'ın hikâyesini anlatır. Ilgaz'ın kendi hayatından izlenimler taşıyan bu roman, daha sonra Yusuf Kurçenli tarafından filme çekilmiş ve başrolünü Tarık Akan oynamıştır. Eserdeki akıbete uğrayıp bir zamanlar toplatılan Karartma Geceleri 2004 yılında MEB 100 Temel Eser listesine girdi.

Karakterler

  • Mustafa Ural: Romanın ana karakteridir ve roman onun etrafında şekillenir. İdealist bir öğretmendir ve yazdığı toplumcu şiirlerden dolayı tutuklanmıştır. Roman boyunca kaçak hayatı sürer. Ancak her fırsatta şair olduğunu dile getirmekten çekinmez.
  • Şükran Hanım: Mustafa Ural'ın eşidir. Eşi ile düşünceleri pek uyuşmayan, rahatına düşkün bir kadındır.
  • Ayten: Mustafa Ural'ın ev sahibi olan subay bir babanın kızıdır. Kitap okumayı çok seven, akıllı bir hanımdır ve babasıyla düşünceleri uyuşmaz. Romanda Mustafa Ural'a yardım etmiştir.

Özeti

Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan yazı dizisinde romanı şu şekilde anlatır:

Romanın başkişisi Mustafa Ural, babam gibi, kitabı toplatılan bir öğretmen-şairdir. Onun polisten iki buçuk aylık kaçma serüveni, romanın çatısını oluşturur; ancak özellikle vurgulamak istediğim, o çatının altında yaşananlar salt babamın değil, o kuşağın yaşadıklarıdır. Fedailer Mangası’nın çektiği sıkıntılardır, romanda anlatılan; ki bu, toplumun sıkıntılarından ayrı tutulamaz.[1]

Ilgaz yaşadığı dönemi karartma gecelerinde şöyle tanımlar:

Her şeye dayanmaktan başka çıkar yol yoktu. Çağ belliydi, kendisi gibi düşünenleri, batı sınırının ötesinde rahatça kurşuna dizebiliyorlardı. Bu pirelerle, özgürlüğünün içine tükürülmek, bir bakıma cezaların en hafifi sayılmalıydı. Sınırların ötesinde kalan uygar bir dünya, şimdi, aydınların boğazlandığı bir tutsaklar ülkesiydi. Bu topraklar üstünde kelepçe vardı, pranga vardı, türlü işkenceler de vardı ama, henüz ölüm kampları, fırınlar, kurşuna dizilmeler yoktu.

Mustafa Ural bir süredir hapishanededir. Çok zor şartlar altında yaşamaktadır. Kaldığı oda nem ve pire içerisindedir. Verilen yemek ise sadece kuru bir ekmektir. Mustafa Ural, insan yüzü göremediği bu yerde, suçunun ne olduğunu bilmeden günlerini geçirmektedir. Tarihin altı mı, yedi mi yoksa sekiz Haziran mı olduğunu bilmemektedir.

Bir süre sonra ani bir değişiklik olur. Koğuşların hepsi boşaltılmaktadır. Bütün hapishane boşalır. Mustafa Ural,günlerden sonra ilk defa gökyüzünü ve İstanbul’u gördüğü için mutludur. Fakat bu değişikliğin sebebini anlayamaz. Mahpuslardan biri savaş dolayısı ile savaş sığınaklarına götürüldüklerini söyler. Komutan, konuşanı vuracaktır. Mustafa Ural’ın Halil adındaki bir başka mahkûmla konuştuğunu görür ve komutan onları taş odaya gönderir. Taş oda, en korkunç cezaların verildiği kısımdır. Taş odada Halil’le sohbet etmeye başlayan Mustafa ona hapse giriş sürecini anlatmaya başlar.

Mustafa Türkçe öğretmenidir. Sıkıyönetim bölgesindedir. Mustafa, rahatsız olduğu için bir süre sanatoryumda kalmıştır. Bu yüzden raporludur. Bir öğretmen arkadaşı yanına gelir; eserlerinin tehlikeli görüldüğünü ve dikkatli davranması gerektiğini söyler. Kitapları toplatılmaktadır. Mustafa, arkadaşından sonra evine gittiğinde apartmanın kapısında polisleri görür. Ayten, gelmemesi için uyarır. Mustafa, hakkında tutuklanma kararının çıktığını anlar ve ne yapacağını şaşırır. Karısının yanına gider ve şifreli bir şekilde durumunu anlatır. Eşi, ona bir miktar para verir. Mustafa, hep yakalanacağı korkusu ile İstanbul sokaklarını dolaşır. Arkadaşı asteğmen İlhan’ın yanına gider. Ondan kimsenin şüphelenmeyeceğini düşünür. Fakat arkadaşı ona çok soğuk davranarak başını derde sokmamasını anlatır ve teslim olmasını söyler. Mustafa, çok büyük hayal kırıklığına uğrar ve dostluklarının bittiğini söyleyerek oradan ayrılır. Gece evine gider. Karısı polislerin her yerde onu aradığını ve kitaplarının tamamen toplandığını söyler.

Sabaha doğru evden bir yabancı gibi çıkar. Gazetelerden iki yüz kişinin tutuklandığını, kendisinin de arandığını okur. Suçu, propaganda mahiyetinde kitap yayınlamaktır. Sokaklarda yakalanama korkusuyla geçirdiği bir günden sonra dostu Cengiz’in yanına sığınır. Cengiz, istediği kadar yanında kalabileceğini söyler. Mustafa çok sevinir. Tek göz bir odada kalan Cengiz’in evindeki en büyük sorun odun ve kömürdür. Tüm şehirde odun, kömür çok pahalıdır. Cengiz ve Mustafa paralarını birleştirerek aldıkları odunlarla ısınmaya çalışırlar. Cengiz, Mustafa’ya her konuda saygı duymakla birlikte, politikadan uzak durmaktadır. Fakat hocasını bu zor günlerinde saklamakta kararlıdır.

Mustafa, Cengiz’in evinde sessiz, sakin bir süre geçirir. Fakat bir gün Cengiz’in kız arkadaşı Çiğdem eve gelir. Çiğdem Mustafa’nın bir kanun kaçağı olduğunu anlar ve polise şikayet edeceğini söyler. Mustafa bu yüzden buradan ayrılmak zorunda kalır. Yine sokaklardadır. Ne yapacağını bilemez. Gördüğü her kişiden şüphelenir. Yakalanma korkusu ile geçen bir süreden sonra babaannesi ile yaşayan Nihat’ın yanına gitmeye karar verir. Nihat okulunu uzattığı için bitirme sınavlarına hazırlanmaktadır. Nihat babaannesine Mustafa’yı gündüzleri eve gelip ona ders anlatan bir hoca gibi tanıtır. Birkaç gün Mustafa burada dinlenir. Hatta sağlığı da düzelir. Fakat bir gün Nihat’ın babaannesi Mustafa’nın orada kaldığını anlar ve çok sinirlenir. Mustafa oradan da ayrılmak zorunda kalır.

Bir gece Mustafa yolda bir polise yakalanır. Sıkıyönetim günleri olduğu için kimliğini sorar polis. Mustafa kendisini bir kadın arkadaşının yanından gelen bir öğretmen olarak tanıtır. Acele ile çıktığı için ceketini güya onun evinde unutmuş ve kimliğide içinde kalmıştır. Böylelikle kurtulur. Mustafa, Cengiz kız arkadaşlarından ayrıldığı için onun yanında yeniden kalmaya başalar. Karısını ve çocuğunu çok özlediği bir gün her şeyi göze alarak gece yarısı evine gider. Karısı ona çok soğuk davranır. Neredeyse onun teslim olmasını istemektedir. Mustafa Ural, karısının davranışlarına bir türlü anlam veremez. Bu arada kapı çalınır. Gelen komşularının kızı Ayten’dir. Ayten, babasının Mustafa’yı polise şikayet etmeye gittiğini söyler. Mustafa’nın hemen kaçması gerekmektedir. Mustafa kaçarken onu en çok üzen Şükran’ın onu uğurlamamasıdır.

Mustafa polisten kaçmaya başladığından beri bir ay geçmiştir. Maaşını karısının yardımı ile alır. Bir gün Ayten’le buluşur. Ayten, hocasına yazdığı hikâyeleri okutur. Bir de Şükran’ın İlhan’la gezmeye gittiğini söyler. Mustafa’nın kalbine bir şüphe düşer. Karısının ve çocuğunun başında olmamasının sonunun böyle olmamasına şaşırmaz.

Tarih 24 Mayıs’tır. Mustafa’nın sağlığı hücrede kalmaya müsait hale gelmiştir. Artık yakalansa dahi hapishane koşullarında yaşayabileceğini düşünmektedir. Ve beklenen gün gelir. Mustafa önceden karşılaştığı polisle karşılaşır. Polis onun önceki sefer yalan söylediğini öğrenmiştir. Apar topar onu emniyete götürür.

Mustafa Ural ve Halil taş odada gözaltında iken bir gelişme olur. Mustafa, savcıya sevk olunmuştur. Mahkemede Mustafa’yı kötü bir sürpriz beklemektedir. Karısı Şükran da oradadır. Fakat karısının onun savcıya sevk olunduğunu bilmesine imkân yoktur. Bir başka mesele için orada olmalıdır. Birden bir duruşmada İlhan’ı görür. İlhan işlediği suçtan dolayı askerler tarafından sorguya çekilmektedir.

Kaynakça

  1. ^ "Hababam Sınıfı". Hababam Sınıfı resmi sitesi. 9 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ekim 2011. 

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<i>Ucuz Roman</i> Quentin Tarantino tarafından yönetilen 1994 yapımı Amerikan suç filmi

Ucuz Roman, Quentin Tarantino yönetmenliğindeki Roger Avary ile birlikte yazılmış, 1994 yapımı, kült kabul edilen bir filmdir. Ucuz Roman, En İyi Film dahil 7 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo Oscarı'nı almıştır. Aynı zamanda 1994 Cannes Film Festivali'nde en iyi film ödülü olan Altın Palmiye Ödülü'nün sahibidir. IMDB tüm zamanların en iyi filmleri sıralamasında 1,2 milyon oylama sonucu 8.9 puanla 8. sıradadır.

<i>Karamazov Kardeşler</i> Dostoyevskinin romanı

Karamazov Kardeşler, Rus yazar Dostoyevski'nin romanıdır. Dostoyevski'nin hayatının zirve romanı olarak bilinir. Romanın büyük bir bölümü Staraya Russa'da yazılmıştır. Dostoyevski, oldukça ağır bir dili olan roman için iki yıla yakın zaman harcamış ve 1880 yılının Kasım ayında bitirmiştir. Kitabın yayımlanmasından yaklaşık dört ay sonra yine bu kitap için hazırladığı büyük çaplı bir proje olan Büyük Bir Günahkar'ın Anıları ile uğraşırken ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Rıfat Ilgaz</span> Türk şair, romancı ve öykücü (1911–1993)

Rıfat Ilgaz tam adıyla Mehmet Rıfat Ilgaz, Türk şair, romancı ve öykü yazarı.

<i>Damga</i> (roman)

Damga, Reşat Nuri Güntekin tarafından 1924 yılında yazılmış kısa romanlardan biridir. Türk edebiyatının sevilen eserlerinden biridir. Ağırlıklı olarak Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır. İkinci Meşrutiyet'in ilanından hemen sonraki yaşamı anlatır. Güntekin, çocukluk anılarının dile getirildiği eski İstanbul günlerini anlatmaktadır.

<i>Hababam Sınıfı</i> (roman) Rıfat Ilgazın eseri (1957)

Hababam Sınıfı, Rıfat Ilgaz'ın eğitim gördüğü Kastamonu Lisesi'ndeki anılarından hareketle yazdığı, 1957 yılında yayımlanan gençlik romanı.

<i>Sınıf</i> (kitap)

Sınıf Rıfat Ilgaz'ın 1944 yılı başlarında yayımlanan şiir kitabıdır. Kitap kırmızı kaplıdır ve Devrim Kitabevi'nce basılmıştır. Kitap sadece 25 gün satışta kaldıktan sonra Sıkıyönetim tarafından toplatılır. Rıfat Ilgaz evinin önünde bekleyen polisleri görünce tutuklanacağını anlar ve iki buçuk ay kaçak yaşar. Yazar bu dönemde yaşadıklarını "Karartma Geceleri" adlı romanında anlatır. Rıfat Ilgaz bu dönemde ciğerlerinden hasta olduğu için doktordan iki aylık rapor alır.

<i>Karartma Geceleri</i> (film) film

Karartma Geceleri, Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı romanından Yusuf Kurçenli tarafından uyarlanan film. Başrolünde Tarık Akan'ın oynadığı 1990 yapımı film, 9. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde (1991) 'En İyi Türk Filmi' seçildi. 27. Altın Portakal Film Festivali'nde (1990) En İyi 2. film olurken, halk jürisi tarafından da 1. seçildi (1992). Ayrıca 1990'da Yunus Nadi En İyi Uzun Metrajlı Film Ödülü'nü aldı. Venedik Film Festivali'ne de giden Karartma Geceleri, San Sebastián Uluslararası Film Festivali'nde Jüri En İyi Film Ödülü'nü kazandı (1992).

Gingerbread, The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin üçüncü sezonunun on birinci bölümü.

"Dead Things", The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin altıncı sezonunun on üçüncü bölümü.

"Older and Far Away", The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin altıncı sezonunun on dördüncü bölümü.

<i>Annem</i>

Annem, Gold Film imzalı, 2007-2009 yılları arasında Kanal D'de yayımlanan dram türündeki Türk televizyon dizisidir. Başrollerini Talat Bulut, Vahide Perçin, Duygu Yetiş, Emel Göksu ve İlhan Şeşen paylaşmıştır. İlk bölümü 6 Eylül 2007 tarihinde yayımlandı. Dizi üzerinde yaklaşık 6 ay kadar çalışılmıştır. 2 sezondan oluşan dizi, 28 Mayıs 2009 tarihinde yayımlanan 64. bölümü ile final yaparak sona erdi.

"Him", The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin yedinci sezonunun altıncı bölümü.

Bu listede, 2007-2010 yılları arasında atv'de yayınlanan ve mahkûm kadınların yaşamlarını konu edinen Parmaklıklar Ardında dizisinin karakterleri hakkında bilgiler yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İnek Şaban</span> Kemal Sunalın canlandırdığı kurgusal karakter

İnek Şaban veya Şaban Darsübekoğlu, Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı başlıklı romanındaki baş karakterlerden biridir. Romandan uyarlanan aynı isimdeki film dizisinde İnek Şaban, Kemal Sunal tarafından canlandırıldı. Kemal Sunal ile İnek Şaban, Türk sinemasının gelmiş geçmiş en meşhur film karakteri oldu. Hababam Sınıfı serisinden ayrı olarak 1978 yılında İnek Şaban başlıklı müstakil bir film de çekildi. İnek Şaban'ın sevilmesi ile birlikte Kemal Sunal, birçok başka filmde Şaban adını taşıyan tipleri canlandırdı.

"Never Leave Me", The WB kanalında yayınlanan, Joss Whedon tarafından oluşturulan bir fantastik dizi olan Buffy the Vampire Slayer televizyon dizisinin yedinci sezonunun dokuzuncu bölümü.

<span class="mw-page-title-main">Ben Deliyim</span> J. D. Salingerın ilk kez Colliers dergisinin 22 Aralık 1945te yayımlanan sayısında yer alan öyküsü

Ben Deliyim Amerikalı yazar J. D. Salinger'ın ilk kez Collier's dergisinin 22 Aralık 1945'te yayımlanan sayısında yer alan öyküsüdür. Holden Caulfield'ın okuldan ayrılarak eve dönüşünün anlatıldığı eserin büyük bir kısmı sonraki yıllarda yazarın tek romanı olan Çavdar Tarlasında Çocuklar'da çok küçük değişiklikler yapılarak kullanılmıştır.

<i>Bir Tereddüdün Romanı</i>

Bir Tereddüdün Romanı, Peyami Safa tarafından kaleme alınan, 1933 yılında basılan roman. Yazar romanında aşk hayatında tereddütler yaşayan bir yazarın hikâyesini anlatmaktadır. Romanın ilk kısmı kitap alıntıları şeklindedir. Bu alıntılar genellikle Mualla'nın okuduğu yazara ait olan kitaptandır. Romanın diğer dikkat çeken yönlerinden biri ise Pirandello'ya ait "Çıplakları Giydirmek" adlı piyestir. Peyami Safa bu romanında septisizm gibi bazı felsefi konulara da değinmiştir.

<i>Çocukluk</i> (film)

Çocukluk, 2014 yapımı sinema filmi. Yönetmen Richard Linklater'ın 12 seneye yaydığı bu film, bir gencin çocukluğundan üniversiteye kadar geçirdiği dönemi konu alıyor. Başrol oyuncusu Ellar Coltrane'in 8 yaşından itibaren oynadığı bu filmde, izleyiciler oyuncunun büyümesine şahit olmaktadır.

Matmazel Noraliya'nın Koltuğu, Peyami Safa'nın ilk olarak 1949 yılında yayımladığı romanıdır. II. Dünya Savaşı sonrasında yayımlanmış bu roman, savaşın siyasal ve toplumsal etkilerinden izler taşımaktadır. Roman psikolojik ve sosyal tahlilleriyle Türk edebiyatının önde gelen eserlerinden biridir. Romanın ana temasında karşılaştığı birtakım olayları materyalist ve pozitivist bir dünya görüşü ile açıklamaya çalışan gencin bunu başaramaması sonucunda düştüğü şüphe ve bohem durumu vardır.

<i>Müsâmeretnâme</i> Emin Nihat Beyin kaleme aldığı hikâye kitabı

Müsâmeretnâme, Emin Nihat Bey tarafından yazılmış ve Türk hikâyeciliğinin ilk örneklerinden biri olarak kabul edilen eserdir. 1871-1875 yılları arasında yayımlanan ve toplamda yedi hikâyeden oluşan eser, kış gecelerinde bir araya gelen dostların iyi vakit geçirmek ve eğlenmek üzere gençliklerinde başlarından geçenlerle ilgili anlatımlarına dayanmaktadır. Müsâmeretnâme hakkında ilk değerlendirmeleri Ahmet Hamdi Tanpınar XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi adlı çalışmasında yapmıştır. Mustafa Uzun eseri sadeleştirerek Gece Hikâyeleri: Müsâmeretnâme adıyla günümüz Türkçesine çevirmiştir; bugüne kadar yeni harflere birden fazla aktarımı yapılmıştır. Çerçeve anlatının kullanıldığı Müsâmeretnâme'de Decameron ile Binbir Gece Masalları'ndan izler mevcuttur.