İçeriğe atla

Karamannâme

Karamannâme
Eserin Konya nüshasının ilk sayfası.
Diğer ad(lar)Kitâb-ı Karamaniyye, Kitâb-ı Tevârîh-i Karamaniyye: Kahramân-ı Zamân
TürTarih
Tarih16. yüzyıl ortaları
MenşeiKaramanoğulları
Dil(ler)Eski Anadolu Türkçesi
YazarŞikârî
Konu(lar)Karamanoğulları, Selçukoğulları, Osmanoğulları
Nüsha(lar)Berlin Eyalet Kütüphanesi, Millet Yazma Eser Kütüphanesi, Yusuf Ağa Kütüphanesi

Karamannâme, Kitâb-ı Karamaniyye ya da Kitâb-ı Tevârîh-i Karamaniyye: Kahramân-ı Zamân, Şikârî tarafından kaleme alınan ve Karamanoğulları Beyliği'nin resmî tarihçesi olarak kabul edilen el yazması eser. Arap alfabesi kullanılarak Türkçe kaleme alınan[1] eser yazıldığı döneme hakim olan Osmanlı bakış açısının dışında yazılan Düsturnâme-i Enverî, Bezm ü Rezm ve Kitâb-ı Diyârbekriyye ile birlikte az sayıdaki eserlerden biri olma özelliğiyle ayrı bir öneme sahiptir.[2][3]

Tarihçe

Eserin orijini Yârcânî'nin 14. yüzyıl dolaylarında yazmış olduğu Karamanoğullarının tarihini anlatan eser olup, Karamannâme Şikârî'nin bu eseri Türkçeye çevirmesi ve eklemeleri ile oluşmuştur.[4][3] Yazılış zamanı tam olarak bilinmeyen ancak 16. yüzyılın ortalarında yazıldığı tahmin edilen[3] eserin bilinen en eski nüshası 1614'te yazılan[4] Konya nüshasıdır.[5] Kitabın ilk Türkçe baskısı Konya nüshası üzerinden Konya Mecmuası'nda tefrika edilmiş ve Mahmut Mesut Koman tarafından Şikârî'nin Karamanoğulları Tarihi adıyla 1946'da Konya'da yayımlanmıştır.[6] Son olarak ise yine Konya nüshasından yararlanılarak 2005 yılında Karamannâme adıyla yayımlanan kitapta tıpkıbasımı[7] ve Necdet Sakaoğlu tarafından yapılan çevriyazısı[8] yayımlanmıştır.[3]

Eser ilk olarak Mehmet Fuad Bey tarafından 1926 yılında bilim dünyasına tanıtılmış, 1927'de Halil Ethem Bey onu izlemiştir.[2] Kitaptan modern bilimsel araştırmalar amacıyla ilk yararlananlardan biri Menteşe Beyliği araştırmaları sırasında Paul Wittek olmuştur.[2] Bunun öncesinde ise Müneccimbaşı'nın Cami'ü'd-Düvel adlı eserinde kaynak olarak Karamannâme'den yaralandığı bilinmektedir.[4]

Üslup ve içerik

Her ne kadar farklı bir kaynaktan çeviri olsa da içerdiği alıntılar dışında herhangi bir kaynağa başvurulmadan yazılmış olan eser destansı bir anlatım biçimi ile kaleme alınmış, içerdiği abartılı anlatıma rağmen gerçek kişi ve olaylar aktarılmıştır.[1][9] Genel olarak Karamanoğulları lehine, Osmanoğulları aleyhine bir bakış açısı içermektedir.[3]

Şikârî eserin giriş kısmında Yunan, Roma ve Acem tarihlerine yer verdikten sonra Muhammed'in peygamberliğine değinmekte ardından da Bizans, Acem ve Araplar arasındaki savaşlarla Anadolu'nun harap hale geldiğini, bundan 325 yıl sonra Selçukluların Anadolu'yu tekrar imar ettiğini, Haçlı Seferlerini, Kılıç Arslan ve Sultan Mesud'un iktidar dönemlerini anlatmaktadır.[1] Eser, Karamanoğullarının tarihini anlatmaya ise Kalhanoğullarından ve Şirvân Han soyundan Oğuz Beyi Saadeddin'in Şirvan'dan Kayseri'ye göçünü, oğlu Nureddin Bey'in Kayılar ve Türkmenlerle işbirliği içinde Ereğli (Herakl) Kalesi'ni alışını ve burada yerleşik hayata geçişini aktararak başlamaktadır.[1] Eserin kalanında ise Karaman beylerinin kişisel hayatları, savaşlar, divanlar, yaşanan kayda değer olaylar anlatılmaktadır.[10]

Eserde anlatılan olaylar dönemin Anadolu'daki diğer önemli gücü Osmanlı Devleti vakanüvislerinin eserleri ile uyuşmazlık içermektedir.[10] Örneğin Osmanlı vakanüvislerinin tamamı Osman Bey'e bağımsızlık alametlerinin Alâeddin Keykubad tarafından verildiğini yazmalarına, Düsturnâme-i Enverî'de ise Karamanoğullarının atasının Osman Bey'in hizmetinde olduğunun aktarılmasına karşın Karamannâme'de Selçuklu sultanının sürülerinin "çobanbaşısı" Osman Bey'e bağımsızlık alametlerinin Karamanoğulları tarafından verildiğini ancak daha sonra Osmanoğullarının bu iyiliği unuttukları savunulmaktadır.[10][11] Yine Karamanoğulları hükümdarının Osmanlı kaynaklarında yalnızca "bey" olarak geçmesine karşın Şikârî "şah" ve "sultan" sanlarını da taşıdıklarını vurgulamakta[11], bu bilgi Karaman kitabelerince de doğrulanmaktadır.[12]

Nüshalar

Kitabın Türkçe ilk baskısını hazırlayan Koman kitabın yedi nüshası olduğunu aktarmaktadır[6]:

  1. Yusuf Ağa Kütüphanesi nüshası: Bu nüsha Hadimizâde Enver Efendi'den Veled Çelebi Efendi'ye, ardından İnhisarlar Başmüdürü İhsan Korucu’ya geçmiş ve eksik olan sayfaları Mehmet Ferit Uğur tarafından tamamlanmıştır.
  2. Ahmet Rasih İzzet Koyunoğlu'nda bulunan nüsha
  3. Millet Yazma Eser Kütüphanesi nüshası: Bu nüsha Ali Emîrî tarafından Osmanlı Maliye Nazırı Mehmed Ragıb Bey'den alınmıştır.
  4. İstanbul Üniversitesi nüshası: Ahmed Arifi Paşa tarafından İbrahim Aczî'ye tıpkıyazım yaptırılarak elde edilmiştir.
  5. Bursalı Mehmet Tahir Bey'deki nüsha
  6. Halil Ethem Eldem'deki kitabın belirli sayfalarının bulunduğu nüsha
  7. Berlin Eyalet Kütüphanesindeki nüsha

Günümüzde dört nüsha kayıp olup Konya'daki Yusuf Ağa Kütüphanesi nüshası, İstanbul'daki Millet Yazma Eser Kütüphanesi nüshası ve Berlin'deki Berlin Eyalet Kütüphanesi nüshaları koruma altındadır.[6]

Kaynakça

Özel
  1. ^ a b c d Şikârî 2005, s. 72.
  2. ^ a b c Şikârî 2005, s. 70.
  3. ^ a b c d e Yıldız, Sara Nur (2010). "Şikârî". İslâm Ansiklopedisi. 39. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı. s. 163. ISBN 9789753896320. 
  4. ^ a b c Şikârî 2005, s. 71.
  5. ^ Şikâri 2005, s. 69.
  6. ^ a b c Şikârî 2005, s. 69.
  7. ^ Şikârî 2005, s. 255.
  8. ^ Şikârî 2005, s. 97.
  9. ^ Şikârî 2005, s. 74.
  10. ^ a b c Şikârî 2005, s. 73.
  11. ^ a b Şikâri 2005, s. 74.
  12. ^ "Karamanoğulları Hakkında Vesâik-i Mahkûke". Târîh-i Osmânî Encümeni Mecmuası. 1911. s. 697.  Yazar |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
Genel
  • Şikârî (2005), Metin Sözen, Necdet Sakaoğlu (Ed.), Karamannâme, İstanbul: Karaman Valiliği, Karaman Belediyesi, ISBN 9755854835 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmedî</span> Türk divan şairi ve hekim (1334–1413)

Ahmedî divan şairi ve hekim.

Süleyman Şah veya Kaya Alp oğlu Süleyman Alp, Osmanlı İmparatorluğu'nun resmî olarak kurulmasına giden süreçte önemli bir yere sahiptir. Kaya Alp'in oğlu ve Ertuğrul Gazi'nin babası olan Gündüz Alp'in atasıdır. Bazı kaynaklara göre ise Ertuğrul Bey'in babası. Oğuzlar'ın Kayı Boyu'ndandır. Doğum yeri ve tarihi hakkında kesin bilgiler olmadığı gibi 12. yüzyılın sonlarında doğduğu ve Kayı Boyu'nun reisi olduğu bilinir. Moğol hükümdarı Cengiz Han’ın Orta Asya’daki istilâsı üzerine, 13. yüzyılda Türkistan’dan batıya doğru göç etmeye karar vermiştir. Türkistan'dan 50.000 kişiyle Kuzey Kafkasya üzerinden Doğu Anadolu Bölgesi'ne gelerek, 1214'te Erzincan ve Ahlat taraflarına yerleşti. Aynı boya mensup bâzı aşiretler de Diyarbakır, Mardin ve Urfa'ya yerleştiler. 1225-1226 arası da Haçlı Kalesi'nin fethi onun devrinde gerçekleşti.

<span class="mw-page-title-main">Karamanoğulları Beyliği</span> Türk beyliği

Karamanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmadan önce Nureddin Bey tarafından temelleri atılan ve Kerimüddin Karaman Bey tarafından kurulan Larende merkezli beyliktir. Karamanoğlu Mehmet Bey, Türkçeyi beylik sınırları içerisinde konuşulacak dil ilan etmişti ancak zamanla beylikte Farsça resmî dil olmuştur. 13. yüzyılda Anadolu'daki en güçlü Türk beyliği kabul ediliyordu. Beylerinin Afşar boyuna veya Salur boyunun, Karamanlı oymağının, Begbölük uruğunun, Kallaklar tiresine bağlı olduğu belirtilmiştir. Beyliğin halk kitlesi ise çoğunlukla Salur ve Afşar boyuna bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Menteşe Beyliği</span> Anadoluda bir Türk beyliği

Menteşeoğulları Beyliği Anadolu Selçuklu Devleti'nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde Güneybatı Anadolu’da kurulmuş bir Türk beyliğidir. Sınırları aşağı yukarı bugünkü Muğla iline denk gelen bu beyliğin hakimiyeti, 13. yüzyılın ortalarından 15. yüzyılın başlarına kadar devam etti. Diğer Anadolu Beylikleri gibi Osmanlı İmparatorluğu hakimiyetine girdi. Muğla ili Osmanlı Devleti'nin son dönemlerine kadar Menteşe Sancağı olarak anıldı.

<span class="mw-page-title-main">Germiyanoğulları Beyliği</span> Batı Anadoluda eski bir Türk beyliği

Germiyanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti’nin çökmesi ve dağılmasıyla başlayan Anadolu Beylikleri döneminde Batı Anadolu’da Kütahya merkezli olarak kurulmuş bir beyliktir. Germiyan adının anlamı Farsçada "sıcak" anlamına gelen germâ sözcüğünden, yine Farsçadaki çoğul üretme takısı -yân ile türetilmiştir. "Ilıcalar" anlamına gelir. Germiyan aşiretinin menşei hakkında çeşitli görüşler vardır.

<i>Dede Korkut Kitabı</i> Oğuz Türklerinin en eski epik destansı hikâyeleri

Dede Korkut Kitabı, Oğuz Türklerinin bilinen en eski epik destansı hikâyeleridir. Hikâyeler, göçebe Türk halklarının sosyal yaşam tarzları ve İslam öncesi inançları için önemli olan ahlak ve değerleri taşır. Kitabın efsanevi anlatımı, başta Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan olmak üzere Oğuz kökenli halkların kültürel mirasının bir parçasıdır. Aslen sözlü bir edebî ürün olup, 14. veya 15. yüzyılda anonim bir yazar tarafından yazıya geçirilmiştir.

Nureddin Bey, Nur Sofu ya da Nur Sufi (1250-1256), Karamanoğulları Beyliği'nin kurucusu Karaman Bey'in babasıdır.

Osmanlılarda tarih yazıcılığı, Osmanlı Beyliği'nin kuruluşundan 100-150 yıl sonra başlamıştır. Osmanlı tarih yazıcılığının geç başlaması, Anadolu’da Osmanlılardan önce tarih yazıcılığının gelişmemesi ile bağlantılıdır.

Gündüz Alp veya Gündüzalp, Osmanlı Beyliği'nin kurucusu olan Osman Gazi'nin babası Ertuğrul Gazi'nin soyundan olup, çeşitli kaynaklara göre Ertuğrul Gazi'nin babası veya oğludur. Enverî'nin Düstûrnâme-i Enverî adlı eseri ve Karamanlı Mehmed Paşa'ya göre Ertuğrul Gazi'nin babası; Hasan bin Mahmûd el-Bayâtî'nin Câm-ı Cem-Âyîn adlı eseri, Âşıkpaşazâde'nin Âşıkpaşazâde Tarihi adlı eseri ve Neşrî'nin Kitab-ı Cihannüma adlı eserine göre ise Ertuğrul Gazi'nin oğlu ve Osman Gazi'nin kardeşidir.

<span class="mw-page-title-main">Germiyanoğlu Süleyman Şah</span>

Süleyman Şah bin Mehmed, Germiyanoğlu Mehmed Bey'in ölümünden sonra 1368'den önce hükümdar oldu. Çahşadan Mehmed Bey'in büyük oğludur. Lakabı "Şah Çelebi" ve "Alem Şah" tır. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin torunu, Sultan Veled'in kızı Âbide Mutahhara Hatun ile Mutahhara Hatun 18 yaşında iken evlenmiştir. Bir diğer eşi de Mübarezeddin Umur bin Savcı'nın kızıdır. Çocukları Hızır Paşa, İlyas Paşa ve Devletşah Hatun; Mutahhare Hatun'dan doğmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Umur Bey</span>

Umur Bey ya da tam sanıyla Aydınoğlu Gazi Umur Bey, Aydınoğulları Beyliği’nin ikinci ve en ünlü beyidir.

II. Yakub Bey 1387-1390, 1402-1411 ve 1413-1428 tarihleri arasında üç defa Germiyanoğulları Beyi oldu.

Kaya Âlp Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi'in büyük dedesi; Ertuğrul Gazi'nin dedesi; Kaya Alpoğlu Süleyman Âlp 'in ise babasıdır. Kaya Alp'in babası ise Kızıl Buğa'dır. 12. ve 13. yüzyıl civarında yaşamıştır.

Hoca Dehhani, Horasanlı şair ve bilim insanı. Divan Edebiyatı'nın ilk şairidir. 13. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Tevârîh-i Âl-i Osman (Oruç Bey)</span>

Tevârîh-i Âl-i Osman ya da Oruç Bey Tarihi, Oruç Bey tarafından II. Bayezid döneminde yazılan ve Osmanlı tarihini konu edinen eser. Halil İnalcık'a göre padişaha ithaf edilen eser sade bir dil ile yazılmıştır. İlk kez Şehrîzâde Mehmed Said tarafından kaynak olarak alınan eserden sonraları Tayyarzâde Atâ Bey de yararlanmıştır. Eserin tam olarak ne zaman yazıldığı bilinmese de 1503 yılına dek olan olayları anlattığından dolayı yazımının yine aynı yılda bittiği tahmin edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Gülşah Hatun</span> Fatih Sultan Mehmedin eşlerinden biri

Gülşah Hatun, Osmanlı padişahı II. Mehmed'in ikinci eşidir.

<i>Surname-i Vehbi</i>

Surname-i Vehbi, padişah III. Ahmed’in dört oğlunun 1720’de gerçekleşen ve 15 gün süren sünnet şenliklerini anlatan ve şair Seyyid Vehbi tarafından kaleme alınmış mensur eserdir.

<span class="mw-page-title-main">Divle</span> Ayrancı ilçesinin köyü

Divle, Karaman ilinin Ayrancı ilçesine bağlı bir köydür.

Karamanoğlu İshak Bey, Karamanoğulları Devleti'nin 18. beyi. 1464 yılında babası Sultan II. İbrahim Bey'in ölmesiyle tahta geçmiş tahtta kaldığı 2 yıl boyunca hem Osmanlıların desteklediği kardeşleriyle hem de Dulkadiroğulları ile mücadele etmiştir. Kardeş katli yaşanmaması için Haziran 1466'da Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın yanına çekilmiş ve Eylül 1466'da orada ölmüştür.

<span class="mw-page-title-main">II. Sultanzâde Nâsıreddin Mehmed Bey</span> Karamanoğullarının 15. Hükümdarı

II. Sultanzâde Nâsıreddin Mehmed Bey ya da II. Mehmed Nâsıreddin Gıyaseddin Bey Karamanoğulları Beyliği hükümdarıdır. Annesi Nefise Melek Hatun, Osmanlı padişahı I. Murad'ın kızıdır.