İçeriğe atla

Karamanlılar

Karamanlılar
Toplam nüfus
300.000-500.000
Önemli nüfusa sahip bölgeler
Yunanistan, Türkiye
Diller
Din
Ortodoks Hristiyan

Karamanlılar, Türkiye'de yaşamış, günümüzde başta Yunanistan olmak üzere farklı ülkelere göç etmiş Ortodoks bir Türk[1][2] veya Rum halkıdır.[3] Karamanlılar, Kapadokya Rumları ile karıştırılmamalıdır.

Karamanlılar'ın Türkiye'de yoğun yaşamış oldukları alan
Bir evin kapısında bulunan Karamanlı Türkçesiyle yazı (MAΣAΛAΧ “Maşallah”)
İncesu (Kayseri)

Karamanlılar; Kayseri, Konya, Mersin, Antalya, Nevşehir ve Kırıkkale, İstanbul, Ankara, Niğde, Ürgüp, Amasya, Karaman, Zincidere, İncesu, Talas, Akşehir, Samsun, Bafra, Çarşamba, Adana, İzmir, Safranbolu, Havza, Tosya, Zile, Çankırı, Kula, Kastamonu, Bolu, Merzifon, Taşucu, Mürefte, Kütahya, Bayındır, Polatlı, Geyve, Ereğli, Hamidiye, Gölcük, Mihaliç, Adapazarı, Eskişehir, Alaçam, Zonguldak, Ereğli, Bartın, Alanya, Erbaa, İnebolu, Çaycuma, Denizli, Balıkesir, Salihli, Gemlik, Düzce, Gümüşhacıköy, Söğüt, Uşak, Ödemiş, Burdur, Isparta ve Akdağmadeni, Aydın, Nazilli, Trabzon, Rize başta olmak üzere İç ve Güney Anadolu ile Kuzey Batı Anadolu ve Batı Anadolu'daki birçok bölgede yaşamışlardır.[4][5]

İngiliz Arkeolog Richard MacGillivray Dawkins, 1909-1911 yılları arasında Karamanlı Ortodokslar[6] arasında ve Bitinya'da gezmiştir. Dawkins, bu gezisinin devamında İzmit, Bursa bölgelerine gelmiş ve burada Türkçe konuşan Rum köyleri olduğunu ifade etmiştir. Ona göre, burada konuşulan Rumca, Karamanlılar tarafından konuşulan Dil ile çok yakınlık göstermekteydi. Hatta Richard MacGillivray Dawkins, bunların dillerinin Asyatik olduğunu ve Rumca'dan farklı özellikler gösterdiğini ifade etmiştir.[7] Bursa, İzmit ve Yalova’nın yanında İznik’te de Hristiyan Türklerin yaşadıkları ve Grek harfleriyle Türkçe kitabeler bıraktıkları bilinmektedir.[8][9][10]

Karamanlıların kökenlerinin, dilsel olarak Türkleştirilmiş Bizans Rum nüfusunun kalıntıları olduğu ve aslen Türk fetihlerinden sonra bölgeye yerleşen Hristiyan Türk askerleri oldukları tartışmalıdır.

1923'teki Türk-Yunan Ahali Mübadelesi ile Yunanistan'a gönderilmişlerdir.[11]

Tarih

Karamanlıların kökenleri uzun süredir tartışılmakta olup, konu hakkında iki temel teori bulunmaktadır. İlk teoriye göre onlar, Ortodoks kalmalarına rağmen dilsel olarak Türkleştirilmiş Yunanca konuşan Bizans nüfusunun kalıntılarıdır. İkinci teori, onların aslen Bizans imparatorlarının Anadolu'ya çok sayıda yerleştirdiği ve Türk fetihlerinden sonra dillerini ve Hristiyan dinlerini koruyan Türk askerleri olduğunu savunur. Yunan bilim adamları, Karamanlıların Yunan kökenli olduğu veya zorla ya da kıyı bölgelerindeki Rumca konuşan Ortodoks Hristiyanlardan tecrit edilmelerinin bir sonucu olarak Türkçeyi anadilleri olarak benimsedikleri görüşüne eğilimlidirler. Türk bilginleri onları, fetihten önce Bizans topraklarına göç etmiş veya Bizans ordularında paralı asker olarak görev yapmış, yeni yöneticilerinin dilini değil de dinini benimsemiş Türklerin torunları olarak kabul ederler. Karamanlıların kendilerini nasıl tanımladıklarını kanıtlayacak yeterli kanıt yoktur.

''Karamanlı'' ifadesini ilk kullanan kişi ise 1553 yılında Kanunî Süleyman Han’a yıllık vergi ödemek ve müzakerelerde bulunmak için Viyana’dan İstanbul’a hareket eden elçilik kafilesi içinde özel yolcu olarak bulunan Alman Hans Dernschwam’dır.[11]

Türkler ise Bizans İmparatorluğu'nda yaşayan insanlara etnik kökenlerine bakmadan ''Romalı'' anlamında ''Rum'' demiştir. Ortodoks Türkler'e de genellikle Rum denilmiştir. Millî Mücadele'den sonra ''Türk Ortodoks'' denilmeye başlanmıştır.

1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan “Türk-Yunan Ahali Mübadelesi” ile ilişkin protokol gereği İstanbul dışında yaşayan diğer Ortodoks Hristiyanlar gibi Karamanlı Türkleri de Rum sayılarak, Yunanistan'a gönderilmişlerdir.[11]

Tek kelime Rumca bilmeyen ilk kuşak Karamanlılar, yeni vatanlarında pek çok zahmet çekmişler fakat onların çocukları ve torunları Yunan devletinin asimilasyon politikası nedeniyle zamanla Yunanlaşmış ve ana dilleri Yunanca olmuştur.[11]

Dil

Türkler tarih boyunca çeşitli halkların tesiriyle farklı dinleri kabul etmiştir. Bu dinleri kabul ederken o halkların alfabelerini de almışlardır. Ermeniler vasıtasıyla Hristiyan olan Türkler Ermeni harflerini, Müslüman olan Türkler ise Arap harflerini kullanmışlardır. Karamanlılar da ana dili olarak Türkçe konuşmuşlar fakat diğer Türkler'den farklı olarak Yunan alfabesi kullanmışlardır. Yunan alfabesiyle yazılmış bu Türkçe metinlere Karamanlıca (veya Karamanlı Türkçesi) adı verilir. Zaman zaman ''Karamanlı ağzı'' yahut ''Karamanlı şivesi'' denildiği de olur.

1943 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisine Niğde milletvekili olarak giren, Yahudi kökenli Profesör Avram Galanti şöyle bir ifadede bulunmuştur:

Antalya Rum halkı 1870 yılına kadar Yunanca bilmezdi. Rodos’ta bana Yunanca ders veren Nikolaidis, Antalya’da ilk Yunanca ders veren kişi olduğunu, Antalya’ya geldiğinde Rumlar'ın Yunanca'dan tek bir harf bilmediklerini söyledi.[12]

1437 yılında Doğu Kilisesi'nin vaziyetini görüşmek üzere toplanan Bazel Konsili'nin raporunda Anadolu'nun birçok yerinde ruhban sınıfı da dahil olmak üzere “kâfir Türkler'in dilini” konuştuklarından yakınılmaktadır. 15. asırda Gian Maria Angiolello, Meram'da oturan Rumlar'ın sadece Türkçe konuştuklarını ve dua kitaplarının da Arap harfleriyle ve Türkçe yazıldığını anlatmaktadır.[12]

Evliya Çelebi, seyahatlerinde rastladığı Karamanlılar için "Bâtıl Türk insanı üzerine kelimat ederler, asla Rum lisanı bilmeyip bâtıl Türk lisanı bilirler." der.[4]

Karamanlılar'ın eskiden yaşadığı bölgede hâlâ çok sayıda Karamanlıca mezar taşı ve kilise yazıtlarına rastlanmaktadır.

Karamanlılar, Yunan alfabesiyle Türkçe olarak zengin bir edebiyat vücuda getirmişlerdi. Karamanlıca eserler, 18. asırda yazılmaya başlanmış; 19. asırda artarak devam etmiş, 19. asrın sonları ile 20. asrın başlarında ise, en yoğun dönemini yaşamıştır. Karamanlılar'dan kalan eserlerin çoğu dinîdir. Hristiyanlık'ın öğretilerini 18. asırda halka duyurmak ve yaymak maksadıyla kaleme alınan Karamanlıca metinler, 19. asrın ikinci yarısından itibaren halk edebiyatına ait hikâye ve destan gibi türlerin ve başvuru kitaplarının da dahil olmasıyla genişlemiştir.

Karamanlı ağzıyla yazılmış ilk kitaplar, 18. yüzyılın ilk yarısına aittir. Karamanlı edebiyatı 1718'de yazılmış olan Gulzare İmane Mesehi (Mesih Dininin Gülbahçesi) adlı Hristiyanlıka ait bir kılavuz kitap yazımı ile başlar. Osmanlı Türkçesi ile basılmış ilk kitabın 1729 yılına ait olduğu düşünülecek olursa, 1718 yılında Grek alfabesiyle basılmış kitabın, Türkçe basılmış olan ilk kitap olduğu söylenebilir. 18. asırda yazılan dinî olmayan tek eser, 71 atasözünün derlendiği “Zahiti Fakir Methodios Rahip Halkın ağzında Solilenilen İspk Turkigiul İmpare Kelamleri … zapt eyleti” adlı derlemedir.

Karamanlı edebiyatının en önemli isimlerinden biri, 18. yüzyılda Antalya, Kıbrıs ve Ankara'da yaşamış olan ve Yunancadan Kolay İman Nasihetü, Cümle Senenan Kıriakalerane Cevap ve Nasaatler, Kıriakodromion Hacetname Kitabı gibi birçok dinî ve ahlakî eseri tercüme eden Antalyalı Seraphim'dir.

Evangelinos Misailidis

19. yüzyılda yaşamış olan Evangelinos Misailidis'in de Karamanlı edebiyatı içinde önemli bir yeri vardır. Evangelinos Misailidis tüm Tanzimat dönemi yazarları gibi kendi toplumunu eğitmeyi hedeflemişti. 1871-1872 yıllarında dört ciltlik ''Temaşa-i Dünya ve Cefakâr u Cefakeş" adlı romanını Yunan harfleriyle ve dönemin Türkçesiyle yayınlamıştı.[12] Bu roman Türkçenin seyahat-macera türündeki ilk romanı sayılmaktadır. Misailidis, 1851 yılında ''Gazeta-yı Anatolia'' adlı bir gazete de çıkarmıştır.

Karamanlı edebiyatında din dışı ilk eserler 19. yüzyılın sonlarına doğru yazılmıştır. İlk din dışı eser, ''Büyük İskender Risalesi''dir.

Karamanlı edebiyatının din dışı eserleri arasında, ''Hikâyey-i Köroğlu'', ''Hikâye-i Şah İsmail'', ''Âşık Garip'', ''Meşhur Nasreddin Hoca'', ''Nasrettin Hocanın Tuhaf ve Gülücek Menkıbeleri'' gibi halk edebiyatına ait ürünler de yer almaktadır.

18. yüzyılda başlayan Karamanlı edebiyatının 1924 yılında sona erdiği söylenebilir.

Karamanlıca yazılmış bugüne kadar tespit edilen eser sayısı 752'dir. Bu eserlerin çoğu Atinada'ki Milli Kütüphane'de (National Bibliothec) ve Yunan Bilim Akademisi Kütüphanesi'nde (Bibliothek der Griechischen Akademie der Wissenchaften) bulunmaktadır.[13]

Karamanlılar'ın Etnik Kökenine Dair Yunan Tezi

Yunanlar Karamanlılar'ın Türk Ortodokslar olduklarını inkâr etmektedir. Yunan tezine göre Karamanlılar dillerini kaybetmiş Rumlar'dır. Bunun sebebi Yunanistan'daki Müslüman Türk azınlığa bir de Hristiyan Türk azınlığın eklenmesini istememeleridir. Fakat eldeki pek çok veri Karamanlılar'ın Türk Ortodokslar olduğunu ispat etmektedir.

  • Bir halkın dilini bırakması, dinini bırakmasından çok daha zordur.
  • Anadolu'daki Rum Ortodokslar ülkenin resmî dili olan Türkçenin yanında kendi ana dilleri olan Rumca'yı da bilirlerdi ve ayinlerini Rumca yaparlardı. Karamanlılar ise tek kelime Rumca bilmezlerdi, bildikleri tek dil Türkçe idi.
  • Karamanlılar'ın adlarının Türk adı olması Türk kökenli olduklarına dair en büyük delillerden biridir. Eğer Karamanlılar Rum olsalardı Rumca adları olması gerekirdi. Çünkü bir Rum'un çoğuna Türkçe bir ad koyması mantıksızdır. Bir Türk, çocuğuna dinden ötürü Rumca ad verebilir -nitekim vermiştir- fakat bir Rum için Türkçe adlar bir şey ifade etmez. Karamanlılar'da görülen Türk adları şunlardır: Sevündük, Arslan, Uğurlu, Timur, Melikşah, Karagöz, Kaplan, Yağmur, Aydoğdu, Tanrıvermiş, Bahadır, Tursun (Dursun), Turmuş (Durmuş)[13]

Mübadele

Türk-Yunan Ahali Mübadelesi din esaslı bir mübadele idi. Bu yüzden Türk Ortodokslar da Rum kabul edilip Yunanistan'a gönderildiler. Karamanlılar'ın bu göçü çok acıklı olmuştur. Bu konuda Despina ve Anastasia Merküroğlu kardeşler şöyle söylemektedir:

...daima ağlıyorlardı. Bu kadar mülkleri, evleri nereye koyup gideceğiz, nereye gideceğiz. Kağnılarla geldiler Türklerimiz, kucaklayıp öpüyorlardı. ‘Ah yavrularım nereye gideceksiniz...’ bunları belleyin. Ne muhabbetleri vardı. Ah nerelere gidiyorsunuz deyip gönderdiler..[14]

Karamanlılar Yunanistan'a göç ettikten sonra da çileleri azalmamış, hatta daha da artmıştır. Burada çok sefil şartlar içinde yaşamış; onlarcası hastalıktan ve açlıktan ölmüştür. Özellikle, Rumca bilmedikleri için bölgede yaşayan Yunanlarla da iletişim kuramamışlardır. Amerikan Kadın Hastaneleri örgütünün Yunanistan'daki şubesinin başında olan Esther Lovejoy, bu durumu şöyle anlatır:

Göçmenlerin hali tarif edilemez. Bunlar bütün dünyanın reddettiği vatansız insanlar, çoğu da kadın ve çocuk; Yunanca konuşamıyorlar; oradan oraya hayvanlar gibi güdülüyorlar; ıslak çukurlara, mezbeliklere dolduruluyorlar; yemek kıt, su kıt, giysi yok; soğuk altında öylesine aç ve hasta bekleşiyorlar.[14]

Karamanlılar'ın mübadele için yaktıkları ağıt:

Türkiyadan kaldırdılar bizleri

Kan ağlıyor hepimizin gözleri

Hiç kimsenin gülmez oldu yüzleri

Bir yatırki yere sürdüler bizi

Kilisayı mektepleri terk ettik

Eşyaları paraları sarf ettik

Antallayı [mübadele] yapanları kahrettik

Her birimiz bir tarafa atıldık.[14]

Karamanlılar Yunanistan'da yerli Yunanlar tarafından hakarete ve aşağılanmaya maruz kalmış; dışlanmıştır.

Müstakil Türk Ortodoks Patrikhanesi

Müstakil Türk Ortodoks Kilisesi, Patrik I. Eftim (doğum adı Pavlos Karahisaridis) tarafından 1922 tarihinde kurulmuştur. Karamanlılar bu tarihten evvel Fener Rum Patrikhanesi'ne tabi idiler.

Türk Ortodoks Patrikhanesi, Merkez Meryem Ana Kilisesi

Fener Rum Patrikhanesi'nin yoğun bir Yunanlaştırma siyaseti izlemesi, kiliselerde Türkçeyi yasaklaması, Türk Ortodokslar'a Yunan örf ve âdetlerini dayatması, siyasete karışması, harpte Yunan devletinden taraf olması, Yunan devletinden emir alması ve Türk Millî Mücadelesi'ne muhalif olması Türk Ortodokslar tarafından tepkiyle karşılandı. Bunun üzerine, Papa Eftim, kendisine bağlı cemaati toplayarak Fener Rum Patrikhanesi'ni protesto etmiş ve Türk Millî Mücadelesi'ne katılma kararı almıştır. Eftim ve ona tabi cemaati Millî Mücadele'de “Umum Anadolu Türk Ortodoksları Cemaatleri” olarak yer aldılar.

1924 yılında Karahisaridis ayinleri yönetmeye başlamış ve adını daha sonra Zeki Erenerol olarak değiştirmiştir. Cemaat mübadeleye tabi tutulmuş, fakat Karahisaridis ile aile fertleri Türk hükûmeti tarafından nüfus mübadelelerinden muaf tutulmuştur.

Müstakil Türk Ortodoks Patrikhanesi hiçbir patrikhane tarafından tanınmamaktadır. Ayrıca Patrikhane kurulduğu günden beri Fener Rum Patrikhanesi'nin ekümeniklik iddiasını kabul etmemektedir.

Kaynakça

  1. ^ Н. К. Дмитриев. "Материалы по османской диалектологии. Фонетика «карамалицкого» языка". Записки коллегии востоковедов. s. 426. "[...]автор интересной болгарской работы о караманцах Ч ерновкж дъ старается до казать, что караманцы так же, как и гагаузы, по происхождению турки и отличаются от остальных османских турок только в религиозном отношении. Начало их он возводит к малоазиатской сельджукидской (так называемой, «румской») державе, где было много турок, принявших христианство в результате долгой совместной жизни с византийскими греками." (Karamanlılar üzerine ilginç bir Bulgar eserinin yazarı olan Çernovkzhd, Karamanlıların da Gagauzlar gibi Türk kökenli olduklarını diğer Osmanlı Türklerinden yalnızca dini açıdan farklı olduklarını kanıtlamaya çalışır Başlangıçlarının izini, Bizanslı Rumlarla birlikte uzun bir yaşam sonucunda Hıristiyanlığa geçen birçok Türk'ün bulunduğu Küçük Asya Selçuklu ("Roma") gücüne kadar takip eder.) 
  2. ^ "ANADOLU KARAMANLI AĞIZLARINA AİT ARAŞTIRMALAR". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi. 8 (1-2): 165-200. 1 Ocak 1950. 27 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2022. 
  3. ^ "Kitromilides P., Alexandris A. Ethnic survival, nationalism and forced migration.(1984-85), page. 15" (PDF). 6 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Temmuz 2023. 
  4. ^ a b "ERHAN AFYONCU - Karamanlılar". Sabah. 22 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 
  5. ^ TEKİN, Yüksel Elif (2017). ANADOLU’NUN HIRİSTİYAN TÜRKLERİ KARAMANLILAR (PDF) (YÜKSEK LİSANS). ELAZIĞ, BATMAN: BATMAN ÜNİVERSİTESİ-FIRAT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜLERİ TARİH ANA BİLİM DALI. 23 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Nisan 2023. 
  6. ^ XIX. yüzyıla kadar genel olarak iç ve güneybatı Anadolu’da yaşayan Hristiyan Türkler olan Karamanlı Rumlar olarak adlandırılmışlardır. Karamanlılar için bkz. Baykurt, a.g.e., s. 22; Ferruh Ağca, “Hıristiyan Karamanlı Türkleri ve Karamanlı Ağzı Üzerine”, Türkbilig, Sayı: 11, Ankara 2006, s. 3; Eröz, a.g.e., s. 30; Aydın, “a.g.m.”, s. 13; Vryonis, a.g.e., s. 452-455.
  7. ^ R.M. Dawkins, Modern Greek In Asia Minor, Cambridge University Press, Cambridge 1916, s. 37.
  8. ^ Semavi Eyice, “Anadolu’da Karamanlıca Kitabeler (Grek Harfleriyle Türkçe kitabeler II)”, Belle- ten, C. XLIV, S. 176, Ekim 1980, s. 683; Semavi Eyice, “Anadolu’da Karamanlıca Kitabeler (Grek Harfleriyle Türkçe Kitabeler)”, Belleten, C. XXXIX, S. 153, Ocak 1975, s. 25-56.
  9. ^ Anastasios Iordanoglou, “A Karamanlidic Funerary Inscription (1841) In Nicea (İznik) Museum”, Balkan Studies, Cilt: 19, Selanik 1978, s. 185-191
  10. ^ YALVAR, Cihan (Ocak-Şubat 2021). "ANADOLU'DA SON TÜRK İSKÂNI İZNİK İMPARATORLUĞU'NDA KUMAN-KIPÇAKLAR: XIII. YÜZYILDAN XX. YÜZYILA KADAR YALOVA KAZIMİYE (YORTAN) İLE ELMALIK (SARUHANLI) KÖYLERİNDEKİ VARLIKLARI". Türk Dünyası Araştırmaları. 127 (250). ss. 11-36. 28 Ocak 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2023. 
  11. ^ a b c d "Journal of Turkish Studies". turkishstudies.net. 12 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 
  12. ^ a b c "Bizans Kraliçesi Çiçek Hanım ve İzmir'de Karamanlı Ortodoks Türkler". Kent Yaşam. 4 Şubat 2020. 12 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 
  13. ^ a b Ferruh AĞCA. "Hıristiyan Karamanlı Türkleri ve Karamanlı Ağzı Üzerine". Türkbilig, 2006/11. 12 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 
  14. ^ a b c "Mazlum Bir Halk: Ortodoks Karaman Türkleri". MozartCultures. 5 Haziran 2021. 6 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yunanca</span> Hint-Avrupa dili

Yunanca (Yunanca: Ελληνικά Elliniká veya Eλληνική γλώσσα Ellinikí Glóssa

<span class="mw-page-title-main">Rum</span>

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Ortodoks Kilisesi</span> Bir Hristiyanlık mezhebi

Ortodoks Kiliseleri veya Bizans Ortodoks Kiliseleri, Bizans ayininin Reform öncesi kiliseleridir. Başlangıçtan itibaren hem katolik hem de havarilerin ardıllığında havariseldirler..

<span class="mw-page-title-main">Evangelinos Misailidis</span>

Evangelinos Misailidis Karamanlı yazar ve gazeteci.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi</span> Türkiye ile Yunanistan arasında din esasına dayanılarak gerçekleştirilmiş zorunlu göç

Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi, 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan Krallığı'nın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine tehcir ve zorunlu göçe tabi tutmasına verilen addır. Göçe tabi tutulan kişilere ise mübadil denir.

<span class="mw-page-title-main">Karamanlıca</span>

Karamanlıca ya da Karamanlı Türkçesi, Osmanlı döneminde anadili Türkçe olan Anadolu Rumları (Karamanlılar) tarafından konuşulmuş olan Orta Anadolu Türkçesinin Karamanlılar tarafından Yunan alfabesi ile yazılmış bir biçimidir.

<span class="mw-page-title-main">Gagavuzlar</span> Güney Moldova ve güneybatı Ukraynanın Türk etnik grubu

Gagavuzlar ya da Gagauzlar, bugünkü Moldova Cumhuriyeti'nde, başta Gagavuzya olmak üzere kuzeydoğu Bulgaristan, Ukrayna, Romanya ve Yunanistan'da yaşayan, çoğunluğu Ortodoks Hristiyan olan bir Türk halkı. Ayrıca Trakyanın yerli halkı Müslüman Gacalların ve Marmara, Batı Karadeniz'in yerli halkı olan Manavların Yörük olmayan katmanının nüfusunun Gagavuzlardan geldiğine inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">I. Bartholomeos</span> Ekümenik Patrik ve Konstantinopolis Başpiskoposu

I. Bartholomeos doğum adıyla Dimitris Arhondonis, Türk din adamı, mevcut İstanbul Ortodoks Patrikhanesi Patriği ve İstanbul Başpiskoposudur.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Yunanistanı</span>

1828 yılında yapılan Edirne Antlaşması ile bağımsızlığını kazanana kadar Yunanistan'ın büyük bir kısmı Osmanlı Devleti sınırları içindeydi.

<span class="mw-page-title-main">Türk Ortodoks Patrikhanesi</span>

Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi, Doğu Ortodoks Kilisesi tarafından tanınmayan bir Türk Kilisesidir.

Urumlar, daha çok Ukrayna'da Mariupol'da, daha az olarak da Gürcistan'da Parmaksız (Tsalka), Rusya, Kazakistan ve Yunanistan'da yaşayan Kıpçak öbeğine bağlı bir dil olan Urumcayı konuşan Rum Ortodoks halktır. “Kırım’ın 1779-80 yıllarında, Rus Çarlığı’nın Hristiyan Osmanlı tebaası politikaları gereği, II. Yekaterina’nın iradesi ile Kırım’dan tehcir edilmişlerdir. Ukrayna hükûmeti hem Urumların hem de Rumeylerin azınlık haklarını tanımış ve güvence altına almıştır. Adları olan Urum kelimesi ses türemesi yoluyla Rum kelimesinden türetilmiştir. Bu ön türeme Urum < Rum örneğine benzer biçimde Urus < Rus örneği verilebilir. Kuzey Kafkasya'da Çerkesçe konuşan Urımlar ile karıştırmamak gerekir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı Rumları</span>

Osmanlı Rumları Osmanlı Devletinde yaşayan Rumlara verilen isimdir. Kuruluşundan itibaren pek çok Rum topluluğu Osmanlı sınırları içindeki İç Anadolu (Kapadokya), Ege ve Karadeniz bölgelerinde yaşamıştır ve devletin son dönemlerine kadar önemli rol oynamışlardır. Bugün büyük çoğunluğu Rum Kırımı ve Mübadele'den dolayı Yunanistan'da yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">I. Eftim</span> Tanınmayan Türk Ortodoks Patrikhanesi Patriği

I. Eftim ya da kamuoyunca bilinen adıyla Papa Eftim, Karamanlı Türk papaz ve Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin kurucusu.

Türk yazı sistemleri Türk dilinin bütün tarihî ve çağdaş dönemlerinde kullanılmış olan alfabeleridir. Türklerin en geniş ölçüde kullandığı yazı sistemleri Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabesidir. Türk dilinin tarihi sürecinde ticari, kültürel, dinî vb. sebeplerle bu dilin yazımında Göktürk, Mani, Soğut (Sogd), Uygur, Brahmi, Tibet, Süryani, İbrani, Grek, Arap, Kiril, Latin asıllı alfabeler Türk diline çeşitli düzeyde uyarlanmış varyantlarıyla kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Rumları</span> Geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz kıyılarında ve Kuzeydoğu Anadolunun Pontus dağlarında yaşayan etnik Yunan grubu

Pontus Rumları veya Karadeniz Rumları, geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz'in kıyısında Pontus Alpleri'nde yaşayan etnik Rum grubudur. Daha sonraları 1461'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Trabzon İmparatorluğu'nu fethetmesi ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucu pek çok Pontuslu Rum Güney Kafkasya'daki Gürcistan'a ve Rus İmparatorluğu'nun Kars Oblastı'na göç etti. Güney Rusya, Ukrayna ve Kırım'dakiler Kuzey Pontus Rumu olarak adlandırılır. Gürcistan, kuzeydoğu Anadolu ve eski Rus bölgesi Güney Kafkasya'dakiler, çağdaş Yunan akademik çevrelerinde sıklıkla Doğu Pontus Rumu ya da Kafkasyalı Rumlar olarak anılır, ama aynı zamanda bu tabirler Rum asıllı olup Türkçe konuşan Urumları da içerir. Pontus Rumları, Çağdaş Yunancadan farklı bir evrim geçirmiş Pontus Rumcasını konuşurlar. Pontus Rumları, Pontus, Gürcistan ve Doğu Anadolu bölgelerinde en az MÖ 700'den 1922'ye kadar sürekli bir mevcudiyete sahiptiler. 1915'ten 1922'ye kadar Pontus Rumlarının bir kısmı Rum Kırımı'nda öldürülmüşlerdir, geri kalanların da büyük bir kısmı ise 1923'te, Yunanistan ile Türkiye arasında Lozan Antlaşması tarafından tanımlanan nüfus değişimi kapsamında Türkiye'den Yunanistan'a gönderilmişlerdir. Daha sonra Pontus Rumları, Yunanistan'da Nea Trapezounda gibi kasabalar kurmuşlardır. Günümüzde Trabzon'un doğusunda Pontus Rumcasını konuşmaya devam eden Müslüman Rumlar bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kapadokya Rumları</span> Yunanistanda etnik grup

Kapadokya Rumları veya Anadolu Yunanları, tarihi Büyük İskender'in fetihlerinden sonra kurulan Helenistik Seleukos İmparatorluğuna kadar uzanan ağırlıkla İç Anadolu'nun Güneyinde Konya-Karaman (Likaonya)'dan Kayseri-Niğde (Kapadokya)'ya uzanan hatta yaşayan Hellen kökenli etnik bir halktır. Kapadokya Rumları, Hristiyan Ortodoks bir Türk halkı olan Karamanlılar ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bizans Rumları</span> Bizans İmparatorluğundaki Rumlar

Bizans Rumları, Bizans Grekleri veya Bizans Yunanları, Geç Antik Çağ ve Orta Çağ'da Yunanca konuşan Hristiyan Romalılardır. Onlar, Bizans İmparatorluğu, Konstantinopolis ve Küçük Asya, Yunan adaları, Kıbrıs ve güney Balkanların bazı bölgelerinin ana sakinleriydi veya en büyük azınlık ya da çoğunluğu oluşturuyorlardı, Levant ve kuzey Mısır'ın kıyı kent merkezlerinde de mevcutturlar. Tarih boyunca, Bizanslı Yunanlar, kendilerini Romalılar olarak tanımlar, ancak modern tarihçilikte "Bizanslı Yunanlar" olarak adlandırılırlar.

Lozan Sözleşmesi ve Türk ve Yunan Nüfuslarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme olarak da bilinen Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, Türk Kurtuluş Savaşı Batı Cephesi sonrasında, 30 Ocak 1923'te Lozan'da Yunan ve Türk hükûmetleri temsilcileri tarafından imzalanan arasında bir anlaşmadır. Anlaşma, Ortodoks Hristiyanların Türkiye'den Yunanistan'a ve Müslümanların Yunanistan'dan Türkiye'ye eşzamanlı olarak sınır dışı edilmesini sağladı. Bu gönülsüz nüfus transferleri, 1,5 milyon Anadolu Rumu ve 500.000 Yunanistan Müslümanı olmak üzere yaklaşık iki milyon insanı kapsıyordu.

<span class="mw-page-title-main">Evangelia Balta</span> Yunan tarihçi

Evangelia Balta, Yunan tarihçi. Osmanlı sosyo-ekonomik tarihi, Anadolu'daki Yunan kültürü ve Karamanlıca üzerine çalışmaktadır. Türk Tarih Kurumu şeref üyesi ve Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Nişanı sahibidir.

Tamaşa-yi Dünya ve Cefakâr u Cefakeş, Evangelinos Misailidis tarafından 1871-72 yıllarında Yunan harfleriyle ve Karamanlı Türkçesiyle yazılıp yayımlanan romandır. Türk Edebiyatı'nın ilk romanlarından birisi olarak kabul edilir. Tam metin olarak Latin alfabesine çevrilen baskısı 2021 yılında YKY'den çıkmıştır.