İçeriğe atla

Karamürsel (gemi)

Karamürsel çektiri sınıfında tarihî bir gemi tipi. İstanbul ve Marmara Denizi sahillerinde işletilen hem kürekli ve hem de yelkenli olarak hareket eden teknelerdi.[1] Yarım güverteli idiler. Her karamürselin yelken için bir buçuk seren/direği bulunmaktaydı. Sivri üçgen latin yelken kullanılırdı. Venedik savaş gemileri taklit olarak alınmış ve onlar gibi değişik tipte Karamürsel tipleri inşa edilip kullanılmıştır. Genel olarak sahil koruma ve iç deniz taşıma işleri için kullanılmış ve bu tip gemilere benzer ticari gemiler de işletilmiştir.

Karamürsel Alp tarafından Karamürsel kasabasının Kavakkoyu-Armutçuk kasabasında yaptırılan bu gemiler Marmara denizinin Türk egemenliğine girmesinde büyük rol oynamıştır. Marmara denizinin ele geçirilmesi, Türk-Osmanlı tarihi açısından önemli bir denizcilik olayıdır. Böylece İzmit körfezinde bir sancak beyliği ya da valiliği kurulmuş olmaktadır.

Türk denizcilik tarihindeki bu ilk başarılarda büyük payı olan Karamürsel çektirmesinin biçimi hakkında elde herhangi bir resim bulunmamakla birlikte konuyla ilgili olarak yapılan yargılar da kesinlikten yoksundur. Bununla birlikte denizcilik konusunda yetkin kimseler teknenin manevra yeteneği, içindeki görevli sayısı, kullanım amacı, bir çektirme sınıfı yelkenli olmasının getirdiği ön kabuller gibi çeşitli verileri birleştirerek ortaya koydukları yaklaşık biçimler bulunmaktadır.

1971 tarihinde Deniz Müzesi kütüphane ve arşiv sorumlusu Yüzbaşı Ergun Göktuna denizcilik tarihi uzmanı Niyazi Uraz'ın çalışmalarından da yararlanarak yapmış olduğu çizimde kürekle tekne, tekne ile yelken arasında olması gereken oranlara özen göstererek 1/100 ölçekte bir yaklaşık çizim yapmıştır.[2]

Teknenin ölçüleri

Göktuna, Karamürsel çektirmesi ile ilgili olarak şu bilgileri ortaya koymuştur:

19.y.y dan bu yana bu teknelerin değişik özellikte, biçimde boyda kürek adedinde olanları inşa edilmiştir. Bu çizilen 13 kürekli olanıdır. Bodoslamadan bodoslamaya 13 metre kadardır. Kürekleri 6-6,5 metre uzunluğunda, boş olarak ağırlığı 15-18 ton, dolu olarak ağırlığı 22-25 ton kadardır (Arkan,1972).

Mürettebat

Geminin 42 mürettebatı şunlardan oluşmaktadır:

  • 26 kürekçi(savaşçı)
  • 4 yedek
  • 4 yelkenci
  • 2 kalafat ustası
  • 1 işçi
  • 1 sucu
  • 1 yağcı
  • 1 serdümen
  • 1 kılavuz
  • 1 reis (Arkan,1972)

Teknenin yelken ve diğer donanımları

Göktuna'nın yapmış olduğu çalışma sonucunda teknede şu kalemlerin bulunduğu ortaya çıkmaktadır:

2 adet üç köşe Latin yelken, 26 adet 18-20 kilo ağırlığında çam tahtasından yapılmış kürek, 2 adet tırnaklı ağaç bedenli demir. Ayrıca, savaşçıların silahları ve yedekleri, yedek yelken bezi, büyük baltalar, su, peksimet, un, yağ, zincir, kalafat gereçleri ve para (Arkan,1972).

Kaynakça

  1. ^ Uzunçarşılı, 1988.
  2. ^ Arkan, 1972
  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, 1988, Osmanlı Devleti'nin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara. ISBN 975-16-0042-1.
  • Arkan, Ş., Nisan 1972, Marmara'daki Türk Denizciliğinin Sembolu-Karamürsel Gemisi, HAYAT Tarih Mecmuası, Sayı: 3, s.45-47.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Yelkenli</span>

Yelkenli, yelkeni olan, yelkenle giden deniz, göl veya akarsu taşıtıdır.

<span class="mw-page-title-main">Gearing sınıfı muhrip</span>

Gearing sınıfı muhrip, II. Dünya Savaşı sonrasında ve kısa bir sürede ABD Deniz Kuvvetleri için yapılan 98 gemilik muhrip grubudur. Gearing tasarımı, önceki Allen M. Sumner sınıfının küçük bir modifikasyonu ile olmuştur. Gövdede daha uzun menzile yer verilerek yakıt için daha fazla depolama alanı yaratıldı, böylece gemilerin gövdesi Allen M. Sumnerslardan 14 ft daha uzatılmış oldu.

<span class="mw-page-title-main">Marmara Denizi</span> Karadeniz ve Ege Denizi arasındaki iç deniz

Marmara Denizi ya da Klasik Antik Çağ'ında Propontis, Karadeniz'i, Ege Denizi ve Akdeniz'e bağlayan bir iç denizdir. Karadeniz'e İstanbul Boğazı, Ege Denizi'ne Çanakkale Boğazı ile bağlanır. Türkiye'nin Asya ve Avrupa kısımlarını da birbirinden ayırır. Marmara Adasında bol miktarda mermer bulunması yüzünden adaya ve denize, Yunanca mermer anlamına gelen "Marmaros" denmiştir. Denizin bir diğer eski adı da '"Propontis"'tir. Türkiye'nin en büyük şehirlerinden İstanbul ve Kocaeli bu denizin kıyısında, diğer bir büyük şehri Bursa ise hızla deniz kıyısına doğru genişlemektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sadun Boro</span> Türk denizci ve gezgin

Sadun Boro Dünyanın çevresini 1965-1968 yılları arasında eşi Oda ve Kısmet adlı yelkenli teknesiyle dolaşan ilk Türk denizcidir.

<span class="mw-page-title-main">Karavel</span>

Karavel ya da Karavela, 15. yüzyılda ortaya çıkan iki ya da üç Latin yelkenine sahip olan yelkenli bir gemi türüdür. Sonraki dönemlerde Latin ve kare yelkenlerin birleşimi ile hareket edenleri de üretilmiştir. Sığ sularda seyredebilme yetenekleri ve görece üstün manevra yetenekleri ile Orta Çağ denizciliğinde en önemli gemi türlerinden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Gemi</span> Ulaşım aracı

Gemi dünya denizlerini, okyanuslarını, nehir, göl ve diğer yeterince derin su yollarını dolaşan, mal ve yolcu taşıyan veya savunma, araştırma ve balıkçılık gibi özel görevleri yapan büyük bir deniz taşıtı’dır. Gemiler genellikle boyut, şekil, yük kapasitesi ve amaca göre teknelerden ayrılır. Yelken çağı'nda "gemi", en az üç Kabasorta arma‘lı direkleri ve tam cıvadra yelken planıyla yelkenli gemi olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Kadırga</span> savaş gemisi

Kadırga, daha çok Akdeniz'de kullanılan çektiri (çektirme) tipi bir savaş gemisi. İlk olarak 8. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılmaya başlandı. 17. yüzyıla kadar gelişme göstermiştir. Antik çağlardan beri kullanılırdı. Asıl hareket mekanizması kürektir ve yelken buna yardımcı olması için tasarlanmıştır.

Özkan Gülkaynak, Türk Denizci.

<span class="mw-page-title-main">Fenerbahçe Yelken Takımı Şubesi</span>

Fenerbahçe Yelken Takımı Şubesi, Fenerbahçe'nin kadın ve erkek yelken takımlarından oluşmaktadır. Branş Optimist, laser, 420, 470 ve rüzgâr sörfü takımlarından oluşmaktadır ve Dereağzı Tesisleri ile Faruk Ilgaz Tesisleri'ni kullanmaktadır. Doğuş sponsorluğunda faaliyetlerine devam etmektedir. Bu yüzden Fenerbahçe-Doğuş Yelken Kulübü olarak da adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Galatasaray Yelken Şubesi</span>

Galatasaray Spor Kulübü, Türkiye'de erkek ve kadın yelken takımlarını kuran ilk kulüplerden biridir. Kuruluş mazisi 1912 yılına rastlar.

<span class="mw-page-title-main">Baştarda</span>

Baştarda veya baştarde, çektiri tipinde kadırgaların büyüğü bir tür olan harp gemisine verilen addır. İtalyanca galea bastarda teriminden gelmiştir ve donanma komutanı bir amiralin veya büyük rütbeli bir komutanın (patrona) gemisi olarak kullanılan, kadırgadan daha büyük olan bir gemiyi tarif etmektedir. Genellikle kürekle çalışmaktaydı ve Osmanlı baştardaları 26-32 çift küreğe sahip olup her kürek 5-7 kürekçi tarafından çekilmekte idi. Fakat iki veya tek sereni de bulunup yelkenle de hareket kabiliyeti bulunmaktaydı. Dönemin en büyük harp gemileri olması nedeniyle 17. yüzyılda baştarda üretimine Osmanlı Devleti tarafından önem verilmişti. 18. yüzyılda yerini sadece yelkenle çalışan kalyonlara bırakmıştır. Fakat yine de en son çektiri tipi gemiler baştarda olmuş ve şu anda zamanından kalma tek çektiri/kadırga tipli gemi bir Osmanlı hünkar baştardasi olup İstanbul Deniz Müzesi'nde bulunmaktadır.

Kürekçilik, Osmanlılar döneminde denizcilikle birlikte ele alındı ve kürekçiliğin gelişimi de donanmanın gelişmesiyle paralel olarak ilerledi. Donanmanın güçlenmesi ile birlikte ilk kez 16. yüzyılda İstanbul Boğazı'nda kürek yarışları düzenlendi. Boğaziçi ve Marmara suları ilk kürek yarışlarının parkuru oldu. Topkapı Kütüphanesi'ndeki bilgiler, 1579 yılında yarışlar yapıldığını ve bu müsabakaya 25 kayığın katıldığını belirtmektedir. Bu kayıklar Sadrazam, Vezirler ve Yeniçeri Ağalarına ait olup, yarışın öneminden dolayı dönemin padişahı III. Murad tarafından Sarayburnu Kasrı'ndan izlendi. Şölen görünüşlü bu yarışın önemli tarafı, ilk kez bir sadrazamın böyle bir yarışta kendi özel kayığı ile yer almasıydı.

<span class="mw-page-title-main">Çektiri</span>

Çektiri, çekdiri veya çektirme, hem kürekli hem yelkenli tarihî bir gemi sınıfı. Kürek sayılarına göre sınıflandırılan kadırga, karamürsel ve baştarda gibi pek çok gemi tipini içerir. "Küçük çektirme" olarak bilinen, kadırgadan küçük bazı gemiler de zamanla sadece çektirme olarak anılmaya başlanmıştır. Zaman zaman çektiri ve kadırga sözcükleri de eş anlamlı kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Dromon</span> Bizans donanmasının 5 ile 12. yüzyıllar arasında en önemli savaş gemisi olan kadırga türü

Dromon bir kadırga çeşidi ve İtalyan tarzı kadırgalar yerlerini alana kadar Bizans donanmasının 5 ile 12. yüzyıllar arası en önemli savaş gemisi. Roma İmparatorluğu döneminde Roma donanmasının ana ekseni Antik Liburna gemisinden geliştirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kısmet (gemi)</span>

Kısmet, dünyanın çevresini teknesiyle dolaşan ilk Türk denizcisi Sadun Boro ve eşi Oda Boro'nun 1963 yapımı 10,30 metre boyunda ve keç armalı yelkenli teknesinin adıdır.

Gemicilik arkeolojisi ya da batık arkeolojisi hem batmış, hem kısmen batmış, hem de günümüze değin batmaksızın ulaşmış gemi ve tekneleri, bu gemilerin inşa metotlarını merkeze koyan, sualtı arkeolojisi ve denizcilik arkeolojisi ile iç içe geçmiş arkeolojik bir alt daldır. Gemicilik arkeolojisi yalnızca gemi ve teknelerin imalat özellikleri, teknolojik değişimleri ve işlevleri üzerine odaklanmakla kalmaz, bunun ötesinde ticaret rotaları ve gemilerin kargoları gibi unsurları da incelemektedir. Alper Gölbaş, gemicilik arkeolojisi şöyle tanımlamaktadır;

"Gemicilik Arkeolojisi, özellikle gemilerin yapım teknikleri, inşada kullanılan malzemeler, gemide görev alan personelin kullandığı eşyalar, gemilerin rotaları, batmış ise batış nedenleri gibi hem maddi kalıntıları hem de bazı fiili durumları inceler. Gemilerle ilgili yazılmış antik kaynaklar, çanak çömlek üzerine ya da duvarlara boya ile yapılmış, kazınmış-çizilmiş, bazen kabartma olarak yapılmış gemi tasvirleri gibi dolaylı buluntular da Gemicilik Arkeolojisi tarafından incelenmektedir. Gemicilik Arkeolojisi, yalnızca gemileri değil, basit salları, kanoları, şişirilmiş deriden üretilmiş ulaşım araçlarını da inceler."

<span class="mw-page-title-main">Atlantik Savaşı</span> Deniz Savaşı

Atlantik Savaşı, tarihteki en uzun, en büyük ve en karmaşık deniz savaşı olarak bilinir. Mücadele, II. Dünya Savaşı'nın patlak vermesiyle başlamış, Mayıs 1945'teki Alman teslimine kadar sürmüştür. II. Dünya Savaşı'nın ilerleyişine göre savaşa dahil olan ülkeler, deniz muharebelerinden geriye çekilmek durumunda kalan ülkeler olmuştur. Atlantik Savaşı'nın ilk dönemlerinde İngiltere, alman denizaltıları (U-bot) karşısında zorluk yaşamıştır, savaşa ABD'nin katılmasıyla ve teknolojik gelişmelerin muharebe sahasına uygulanmasıyla beraber U-bot saldırıları geriletilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Korfu Deniz Muharebesi</span>

Korfu Deniz Muharebesi, 1714-1718 Osmanlı-Venedik Savaşı'nda evre.

<span class="mw-page-title-main">Ticaret gemisi</span> yolcu veya malzeme taşıyan kiralık sivil tekne ya da gemi

Ticaret gemisi veya ticari gemi, kargo taşıyan veya yolcu taşıyan bir deniz aracıdır. Kişisel eğlence için kullanılan gezi tekneleri ve askeri amaçlar için kullanılan donanma gemilerinden farklıdır.

Atila Algon, Türk milli yelkenci, denizci, yazar.