Karaköy Camii
Temel bilgiler | |
---|---|
Konum | İstanbul, Türkiye |
Koordinatlar | 41°01′19″K 28°58′31″D / 41.02194°K 28.97528°D |
İnanç | İslam |
Açılış | 1903 | )
Durum | Yıkıldı |
Mimari | |
Mimar(lar) | Raimondo D'Aronco |
Mimari tür | Cami |
Mimari biçim | Art Nouveau |
Özellikler | |
Minare sayısı | 1 |
Karaköy Camii veya diğer adıyla Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii, 1903'te Karaköy Meydanı'nda Raimondo D'Aronco tarafından inşa edilen cami. 1956'da dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından başlatılan “İstanbul’da İmar Hareketi” kapsamında Karaköy Meydanı'ndaki tarihi caminin de yerinden sökülerek Kınalıada'da yeniden inşa edilmesine karar verildi; bu yüzden günümüzde, camii Karaköy Meydanı'ndaki yerinde bulunmamaktadır.[1]
Tarihi
Bizans döneminde küçük bir kilisenin bulunduğu Karaköy Meydanı'nda İstanbul'un fethiyle yaşanan değişimle kilise camiye çevrildi ve Fatih Sultan Mehmet döneminde tekke olarak hizmet vermeye başladı. Zaman geçtikçe harap bir görünüme dönüşen tekke, dönemin vezir-i azamı Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından yıktırılıp 1670 yılında fevkani (merdivenle üst kata çıkılabilen) cami formunda inşa edildi.[2] Caminin alt katında ise ibadethaneye gelir sağlaması ve ibadethanenin çeşitli masraflarının karşılanması için dükkânlar ve depolar yaptırıldı.[2] Caminin adı zamanla caminin kurucusu Kara Mustafa Paşa ile anılmaya başlandı.
Cami zamanla tahribata uğrayınca 1902 yılında Sultan Abdülhamit yeni bir cami yaptırma kararı aldı.[2] O sırada caminin yapılacağı yerde dükkânlardan birinde Cafe d'Orient adlı bir kafetarya bulunduğu için kafetarya yıktırılmadan caminin dükkânların üstüne inşa edilmesi kararlaştırıldı.[2] Dönemin tanınmış mimarları Gotzo, Patrokles, Kampanakis ve Raimondo D’Aronco gibi mimarlar yeni cami için öneri projeler sundu. D’Aronco'nun projesi Sultan Abdülhamit tarafından daha ilgi çekici bulundu ve kabul edilen proje sonrası caminin inşasına başlandı. Mimar D’Aronco'nun tasarımında Art Nouveau akımını benimsemişti ve camiyi bu akımın yoğun etkisi altında projelendirdi. Cami ve alt kattaki dükkânların uyumlu olması için cami çelik putreller aracılığıyla eski caminin temellerine bağlandı. Yapının hem ana kütlesi hem minaresi sekizgen biçimlidir. Bir camiden çok küçük bir mescidi andıran yeni yapı Raimondo D’Aronco'nun mimarlık kariyeri boyunca inşa ettiği en küçük yapılardan biriydi.[2] Bununla birlikte bulunduğu konuma göstermiş olduğu uyum, önünde yer alan binalarla bağlantısı ve geçiş kolaylığı sağlamsıyla mimarın en tanıdık eserlerinden biriydi.[2]
Yıkımı
1957 yılında Adnan Menderes önderliğinde başlayan İstanbul kent içi imar düzenlemeleri ile pek çok tarihi yapıt yıkıma uğramıştır. Karaköy Mescidi de yıkım kararına uğrayan yapılardan biri olmuştur. Dönemin iktidarı mescidin Kınalıada'da yeniden inşa edileceğini bildirdi. Meydanın genişletilmesi için yerinden sökülen mescidin parçaları tek tek numaralandırıldıktan sonra Kınalıada'ya götürülmek üzere bir gemiye bindirildi. Ancak mescid Kınalıada'ya inşa edilmedi ve bir daha parçalarından haber alınamadı. Afife Batur'un ulaştığı bilgilere göre caminin mihrabı ve minberi çeşitli camilere, halısı ve Venedik'ten gelen avizesi ise Teberrükat Memurluğuna gönderilmiştir.[3] Kalan parçaların Kınalıada'ya aktarılması beklense de bu yapılmadı. Afife Batur'a İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğünden bu konuda gelen cevap, kalan parçaların çoğunun taşındıkları mavnadan kayarak Marmara Denizi'ne düştüğü olmuştur.[3] Parçaları taşıyan geminin yan yattığı ve halısı, avizesi gibi değerli eşyalarından ve minber, mihrap gibi parçalarından bir daha haber alınamamıştır. Afife Batur elindeki çizimler ve belgelerle, minberin ve mihrabın aktarıldığı söylenen Mercan'daki Atik İbrahim Paşa Camii'ye gittiğinde denilenlerin doğru olmadığını ortaya çıkarmıştır.[3] Minberinin Kasımpaşa'daki Sahaf Muhittin Camii'de olduğu söylense de bu iddia henüz doğrulanmamıştır.[3]
Rekonstrüksiyon çalışması
1958 yılında yıkılan ve İstanbul II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 17.06.2010 tarihli kararı ile restitüsyon ve rekonstrüksiyon projelerinin yapılmasına karar verilen Karaköy Mescidi'nin, 2012 yılında ihaleye çıkan projesini AGS Mimarlık'ın tasarladığı biliniyor.[4]
Mimarisi
II. Mehmed zamanında yapılan bir tekke Eskiden Halil Ağa Sokağı'ndaki L şeklindeki merdivenden ulaşılan Karaköy Camii kendinden önceki cami gibi fevkanidir. Caminin sekizgen kütlesi cami altında yer alan iki kat dükkânın üzerine oturur. Cephedeki T şekli sekizgen kütlenin yüzeyindeki ikisi kısa üçlü pencere gruplarıyla oluşturulur. Floral motifli oymalar üçlü pencere gruplarının üstünde süsleme olarak yer alır. Bu floral motifli oymalardan günümüze ikisi kalabilmiştir. Caminin sekizgen yapıdaki cepheleri değerli mermer ve köşeleri bronz yıldızlarla kaplıdır. Caminin batı köşesinde yer alan minaresi de uzun ince pencerelerle açıklık oluşturulmuş ve mermer kaplıdır. Minare sekizgen biçimli ilgi uyandırıcı bir de şerefeye sahiptir. D’Aronco eserinde sekizgen bir kitleyi tercih ederek yapıyı hem genişletmiş hem de her yerden görülebilir hale getirmiştir. Zira cami eski Galata Köprüsü'ne yaklaşmış kayıklardan bile görülmektedir.[3][5] Caminin yıkılan parçalarının başka camilerde değerlendirildiği söylendiyse de buna ilişkin bir kanıt bulunamamıştır.[6]
Kaynakça
- ^ "Karaköy Merzifonlu Mustafa Paşa Camii". Turan Akıncı. 13 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c d e f "Karaköy'ün Saklı İncisi "Kayıp Mescid"". Gülnur Dereli. 14 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ a b c d e "İstanbul'un Yitip Giden Bir Parçası:Karaköy Camii". 31 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Karaköy Mescidi Yapım Çalışmalarına Başlandı". Arkitera. 19 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Karaköy Camii". 20 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Karaköy Camisi'nin sadece kayıp iki taşını bulabildik". 2 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ocak 2014.