İçeriğe atla

Karaciğer yetmezliği

Karaciğer yetmezliği
Diğer adlarKaraciğer yetmezliği, karaciğer fonksiyon bozukluğu
Sirotik karaciğer yetmezliği nedeniyle masif asit ve caput medusae hastası olan bir kişinin karnının görünüşü
UzmanlıkGastroenteroloji, Hepatoloji
BelirtilerKarın iltihabı, sıvı tutulması, hiperglisemi, mide bulantısı, kusma, sarılık, akut veya kronik yorgunluk, hiponatremi, hipokalemi, solunum alkalozu, metabolik asidoz, bilirubinüri, glikozüri, kaşıntı
Risk faktörüAşırı alkol tüketimi, yağlı yiyecekler; obezite; Tip 2 diyabet; şırıngaların paylaşılması veya yeniden kullanılması; dövme veya vücut piercingi yaptırmak

Karaciğer yetmezliği, karaciğer’in normal fizyolojinin bir parçası olarak normal sentetik ve metabolik fonksiyonlarını yerine getirememesidir. Akut ve kronik (siroz) olmak üzere iki şekli vardır.[1] Son zamanlarda, akut-kronik karaciğer yetmezliği (ACLF) denilen karaciğer yetmezliğinin üçüncü bir tipi giderek daha fazla tanınmaktadır.[2]

Akut

Akut karaciğer yetmezliği, "önceden bilinen bir karaciğer hastalığı olmayan hastanın hepatoselüler fonksiyon bozukluğunun, özellikle koagülopati ve mental durum değişikliklerinin (ensefalopati) hızlı gelişimi" olarak tanımlanır.[3]:1557[4]

Hastalık süreci, karaciğerde koagülopatinin etiyoloji gelişmesi ve hepatik ensefalopati nedeniyle klinik olarak belirgin değişen bilinç düzeyi ile ilişkilidir. Hasta tıbbi müdahaleye başvurduğunda hemen birkaç önemli önlemin alınması gerekir.[5]

Akut karaciğer yetmezliği tanısı, fizik muayene, laboratuvar bulguları, hasta geçmişi ve zihinsel durum değişiklikleri, koagülopati, başlangıç hızı ve önceden bilinen karaciğer hastalığının yokluğunu belirlenmesi için hastanın tıbbi öyküsüne dayanır.[3]:1557

"Hızlı"nın kesin tanımı biraz tartışmalıdır ve ilk hepatik belirtilerin başlangıcından ensefalopatinin başlangıcına kadar geçen süreye göre farklı alt bölümler vardır. Bir şemaya göre, "akut karaciğer yetmezliğini" herhangi bir karaciğer semptomunun başlangıcından sonraki 26 hafta içinde ensefalopatinin gelişmesi olarak tanımlanır. Bu, ensefalopatinin 8 hafta içinde başlamasını gerektiren "şiddetli karaciğer yetmezliği" ve ensefalopatinin 8 hafta sonra ancak 26 haftadan önce başlamasını tanımlayan "altşiddetli" (İngilizce: subfulminant ) olarak alt bölümlere ayrılır.[6]

Başka bir şema da ise 7 gün içinde başlayanı "hiperakut", 7 ile 28 gün arasında başlayanı "akut" ve 28 gün ile 24 hafta arasında başlayanı ise "subakut" olarak tanımlanır.[3]:1557

Kronik

Kronik karaciğer yetmezliği, genellikle siroz bağlamında ortaya çıkar. Kendisi de muhtemelen aşırı alkol alımı, hepatit B veya C, otoimmün, kalıtsal ve metabolik nedenler (demir veya bakır’ın aşırı yüklenmesi, steatohepatit veya alkolden bağımsız karaciğer yağlanması) gibi birçok olası nedenin bir sonucudur.

Akut ve kronik

Kronik karaciğer hastalığı olan bir kişinin karaciğer yetmezliği geliştiğinde hastalığına "Kronik karaciğer yetmezliğinde akut (ACLF)" denir. Alkol kötüye kullanımı veya enfeksiyon gibi altta yatan bir takım nedenler bunu hızlandırabilir.

ACLF'li kişiler kritik derecede hasta olabilir ve yoğun bakım tedavisi ve bazen de karaciğer nakli gerektirebilirler. Tedavi ile ölüm oranı %50'dir.[7]

Kaynakça

  1. ^ O'Grady JG, Schalm SW, Williams R (1993). "Acute liver failure: redefining the syndromes". Lancet. 342 (8866). ss. 273-5. doi:10.1016/0140-6736(93)91818-7. PMID 8101303. 
  2. ^ Arroyo, Vicente; Kamath, Patrick; Moreau, Richard; Jalan, Rajiv (2016). "Acute-on-Chronic Liver Failure: A Distinct Clinical Condition". Seminars in Liver Disease. 36 (2). ss. 107-108. doi:10.1055/s-0036-1583287. PMID 27172350. 
  3. ^ a b c Sleisenger, edited by Mark Feldman, Lawrence S. Friedman, Lawrence J. Brandt; consulting editor, Marvin H. (2009). Sleisenger & Fordtran's gastrointestinal and liver disease pathophysiology, diagnosis, management (PDF). 9th. St. Louis, Mo.: MD Consult. ISBN 978-1-4160-6189-2. 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 13 Aralık 2023. 
  4. ^ Munoz, SJ; Stravitz, RT; Gabriel, DA (2009). "Coagulopathy of acute liver failure". Clinics in Liver Disease. 13 (1). ss. 95-107. doi:10.1016/j.cld.2008.10.001. ISSN 1089-3261. PMID 19150314. 
  5. ^ "EASL Clinical Practical Guidelines on the management of acute (fulminant) liver failure" (PDF). Journal of Hepatology. 24 Ekim 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2017. 
  6. ^ Sood, Gagan K. "Acute Liver Failure". Mescape. 10 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Aralık 2011. 
  7. ^ Sarin, Shiv Kumar; Choudhury, Ashok (17 Ekim 2016). "Acute-on-chronic Liver Failure". Current Gastroenterology Reports. 18 (12). s. 61. doi:10.1007/s11894-016-0535-8. PMID 27747458. 

Dış bağlantılar

Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer</span>

Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Zehirlenme</span> Kimyasal bir maddenin canlı üzerindeki patolojik etkisidir

Zehirlenme, kimyasal bir maddenin canlı organizma üzerindeki patolojik etkisidir. Görece küçük miktarlarda kimyasal ya da biyokimyasal etki gösteren zehir, süresi ve ağırlığı değişebilen bir hastalık haline ya da ölüme yol açar. Adli tıp uzmanları, zehirlenme olgularını 3 orijine ayırarak inceler:

  1. Kaza
  2. İntihar
  3. Cinayet
<span class="mw-page-title-main">Sarılık</span> İnsan hastalığı

Sarılık (ikter; icterus), bir hastalık değil, çoğu karaciğerle ilgili olan bazı hastalıkların belirtisidir. İkter tablosunda gözakı (sklera), deri, mukozalar ve organlar sarıya boyanır. En önemli nedeni kandaki bilirubin düzeyinin artmasıdır. Normalde periferik kanın 100 ml’sinde 1 mg kadar bilirubin bulunur. Kandaki bilirubin düzeyinin 2.5 mg’ın üzerine çıkmasına “hiperbilirubinemi”, bunun neden olduğu klinik tabloya "sarılık; ikter (icterus)” adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Ensefalopati</span> beyinde bulunan merkezi sinir sistemi hastalıkları

Ensefalopati, beyin dokusunda genelde dejeneratif değişikliklerin görüldüğü hastalıklara verilen isimdir. Modern kullanımda, ensefalopati tek bir hastalığa değil, genel beyin işlev bozukluğu sendromuna atıfta bulunur; bu sendromun birçok olası organik ve inorganik nedeni vardır.

<span class="mw-page-title-main">Siroz</span> fibrozis ile karakterize kronik karaciğer hastalığı

Karaciğer sirozu veya kısaca siroz, uzun süreli karaciğer hasarının neden olduğu, karaciğer fonksiyonunun yaygın ve çoğu zaman geri dönüşümsüz olarak bozulmasıyla karakterize kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Karaciğerde meydana gelen hasar sonucu zamanla normal karaciğer dokusunun yerini fibröz skar dokusu alır ve bu da karaciğer fonksiyonlarının bozulmasına yol açar. Hastalık tipik olarak aylar veya yıllar içinde yavaşça gelişir. Erken belirtiler arasında yorgunluk, halsizlik, iştah kaybı, açıklanamayan kilo kaybı, bulantı, kusma ve karnın sağ üst kadranında ağrı olabilir. Hastalık ilerledikçe belirtiler arasında kaşıntı, alt bacaklarda şişme, karında sıvı birikmesi, sarılık, kolay morarma ve ciltte örümcek benzeri kan damarlarının gelişmesi yer alabilir. Karında biriken sıvı spontan enfeksiyonlara yol açabilir. Daha ciddi komplikasyonlar arasında hepatik ensefalopati, özofagus, mide veya bağırsaklardaki genişlemiş damarlardan kanama ve karaciğer kanseri yer alır. Sirozun evreleri arasında kompanse siroz ve dekompanse siroz yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Böbrek yetmezliği</span> böbreklerin kandaki atık ürünleri yeterince filtreleyemediği hastalık

Son dönem böbrek hastalığı (ESRD) olarak da bilinen böbrek yetmezliği, böbreklerin artık kandaki atık maddeleri yeterince filtreleyemediği ve normal seviyelerin %15'inden daha azında çalıştığı tıbbi bir durumdur.

<span class="mw-page-title-main">Kalp yetmezliği</span> kalbin karıncıktaki kanı damarlara yeteri kadar gönderememesi sonucu oluşan rahatsızlık

Kalp yetmezliği, kalbin sağ, sol veya her iki karıncığının içindeki kanı, her vuruşunda damarlara yeterli miktarda gönderememesi sonucu oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Çomak parmak</span> Bir dizi hastalıkla ilişkili olarak el veya ayak tırnaklarında şekil bozukluğu

Çomak parmak veya clubbing, çeşitli hastalıklarda görülebilen bir semptom olup; parmak ve tırnaklarda deformiteyi tanımlar. Sıklıkla akciğer ve kalp hastalıklarında görülebilmekle beraber, idyopatik de olabilir. Tırnaklar kıvrık ve parlak görünümdedir.

<span class="mw-page-title-main">Akut böbrek yetmezliği</span>

Akut böbrek yetmezliği (ARF) böbreğin hasar göremesi sonucu meydana gelen böbrek fonsiyonlarının aniden kaybı olayıdır. Bu durumda normalde böbreklerin çıkardığı azotlu ve azotsuz atıklar vücutta tutulur. İşlev bozukluğunun ağırlığı ve süresine bağlı olarak bu birikinti, metabolik asidoz ve hiperkalemi gibi metabolik bozulmalarla birlikte vücudun sıvı dengesini değiştirir ve diğer organ sistemlerini de etkiler.

Solunum yetmezliği veya respiratuar yetmezlik solunum sisteminin gaz değişiminde (ventilasyon) yetersiz kalması durumudur. Bunun sonucu olarak arteriyel oksijen ve/veya karbon dioksit seviyesi normal aralıklarda korunamaz. Oksijenasyondaki düşüş hipoksemi ve arteriyel karbon dioksit seviyesinde yükselme hiperkapni olarak bilinir. Bunların normal referans değerleri oksijen için PaO2 > 60 mmHg ve karbon dioksit PaCO2 < 45 mmHg şeklindedir. Yetersiz ventilasyon alveollerden (hava kesecikleri) kapiller dolaşıma yeterince bikarbonat geçişini sağlayamayacağı için kan pH'sı düşmeye başlar ve metabolik asidoz şekillenir. Bu, solunum yetmezliğine ilişkin önemli komplikasyonlardan biridir. Hiperkapninin varlığı veya yokluğuna göre sırasıyla tip 1 ve tip 2 şeklinde sınıflandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit C</span> Karaciğeri etkileyen enfeksiyon

Hepatit C özellikle karaciğeri etkileyen bir enfeksiyondur. Hastalığa, hepatit C virüsü (HCV) sebep olur. Hepatit C, genellikle herhangi bir belirtiye sahip değildir ancak kronik enfeksiyon, karaciğerde yara oluşumu ve uzun yıllar sonra siroza sebep olabilir. Aynı zamanda, bazı durumlarda, sirozlu hastalarda, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri ya da ölümcül kanamaya sebebiyet verebilecek, yemek borusu ve midedeki damarlarda aşırı şişmeye yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit</span> Karaciğer inflamasyonu

Hepatit, karaciğer hücrelerinde inflamasyon ile karakterize tıbbi durumdur. İsim Yunanca hepar (ἧπαρ); hepat- (ἡπατ-), karaciğer kökünden ve sonek -itis, "inflamasyon" 'dan türemiştir (c. 1727) Karaciğerdeki inflamasyon zamanla kendini sınırlayabilir ya da fibrozis ve siroza ilerleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit A</span> hepatit A virüsünün karaciğerde yol açtığı akut bulaşıcı hastalık

Hepatit A, hepatit A virüsünün (HAV) karaciğerde yol açtığı akut bir bulaşıcı hastalıktır. Çoğu vakada, özellikle küçüklerde çok az belirti verir ya da hiç vermez. Hastalığın bulaşması ile belirtilerin ortaya çıkması arasındaki süre iki ila altı haftadır. Hastalık belirti verdiğinde bu belirtiler tipik olarak sekiz hafta devam eder. Bu belirtiler arasında halsizlik, bulantı, kusma, ishal, sarılık, ateş ve karın ağrısı sayılabilir. Hastaların yaklaşık %10–15'inde hastalığın bulaşmasını izleyen altı ay içerisinde belirtilerin tekrarlandığı görülür. Akut karaciğer yetmezliği nadiren görülür ve daha çok yaşlılarda rastlanır.

İntersitisyel nefrit (veya tübülo-intersitisyel nefrit) böbrek tübüllerini çevreleyen intersitisyumunu etkileyen bir nefrit türüdür. Bu hastalık akut, yani aniden veya kronik, yani yavaş seyirli olarak gelişip devam eden ve böbrek yetmezliğiyle sonuçlanan tablolar halinde ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi iltihabı</span>

Kolesistit veya safra kesesi iltihabı, karnın sağ üst kısmında ağrı, mide bulantısı, kusma ve bazen yüksek ateş belirtlerine sahip olan ve safra kesesinin iltihaplanmasını tanımlayan durumdur. Bir ağrı türü olan biliyer kolik genellikle akut kolesistitten önce meydana gelir, ancak kolesistitte ağrı, tipik bir biliyer kolik atağına göre daha uzun sürer. Eğer uygun tedavi uygulanmazsa tekrarlayan kolesistit atakları sıkça görülebilir. Akut kolesistit komplikasyonları arasında pankreatit, ana safra kanalı taşları veya iltihabı bulunur. Safra kesesi alındıktan sonra sonuçlar genellikle iyidir. Tedavi olunmazsa kronik kolesistit ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kronik böbrek hastalığı</span>

Kronik böbrek hastalığı, böbrek yapısında veya işlevinde 3 aydan uzun süreli anormalliklerin görüldüğü bir rahatsızlıktır.

<span class="mw-page-title-main">Hepatit B</span> İnsan viral enfeksiyonu

Hepatit B hastalığı (sarılık), karaciğeri etkileyen hepatit B virüsünün (HBV) neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır ve bir tür viral hepatittir. Hem akut hem de kronik enfeksiyona neden olabilir. Virüs bulaştıktan sonra hastalık bulgularını yaratması, sonrasında iyileşmesi ve virüse ait vücutta bir iz kalmaması akut enfeksiyon iken, virüsün karaciğer hücrelerine yerleşerek orada uzun süreli bulunması ve çoğalması ise kronik enfeksiyondur.

<span class="mw-page-title-main">Viral hepatitler</span>

Viral hepatit, viral bir enfeksiyona bağlı olarak gelişen karaciğer iltihabıdır. Nispeten hızlı başlangıçla seyreden akut formda veya kronik formda ortaya çıkabilirler.

<span class="mw-page-title-main">2022 çocuk hepatit salgını</span> 2022 yılında 30dan fazla ülkeye yayılan ve 16 yaş altındaki çocuklarda görülen kaynağı belirsiz akut hepatit salgını

2022 yılında, çeşitli ülkelerden Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) çocuklarda kökeni bilinmeyen şiddetli akut hepatit vakaları bildirilmiştir. Daha önce, Ekim 2021'de, ABD'nin Alabama eyaletindeki bir çocuk hastanesinde, kaynağı bilinmeyen ciddi hepatit vakaları tespit edildi.

Hepatik ensefalopati (HE), karaciğer yetmezliğinin bir sonucu olarak değişen bilinç düzeyidir. Başlangıcı kademeli veya ani olabilir. Diğer belirtiler arasında hareket sorunları, ruh halindeki değişiklikler veya kişilikteki değişiklikler yer alabilir. İleri evrelerde komaya neden olabilir.