
Ada, çevresi bütünüyle sularla çevrili kara parçasına verilen addır. Yeryüzündeki adaların bütünü on milyon kilometrekarelik bir yer kaplar. Adalar, tek tek olabileceği gibi, gruplar halinde de olabilir. Bu şekildeki adalara “takımada” adı verilir. Yarımada ise suyla çevrili, ancak bir tarafından ana kara parçasına bağlı bulunan coğrafi şekildir. Yer bilimi açısından adalar, kıtasal adalar ve okyanus adaları olmak üzere temelde ikiye ayrılır. Yüzen adalar ise yeni bir yer bilimi konusudur.

Yalova, Türkiye Cumhuriyeti'nin Marmara Bölgesi'nde yer alan bir ildir. Marmara Denizi kıyısındaki il, İstanbul'a bağlı iken 6 Haziran 1995'te il olmuştur.

Yalova, Yalova ilinin merkezi olan şehirdir.

Arboretum ya da ağaç parkı, esasen ağaçlar ile ağaççık ve çalı gibi diğer odunsu bitkilerin yetiştirilmesine adanmış botanik bahçesidir. Böyle bahçeler bilimsel araştırma ve gözlemler için kullanılmakla birlikte, çeşitli canlı ağaç türlerinin derlemini (koleksiyonunu) barındıran birer müzedir. Bunun dışında, bir botanik bahçesinde bulunan ve ağaç, ağaççık ve çalıların dikimine ayrılmış olan bölüm de "arboretum" olarak anılabilir.

Ginkgo biloba (Çince ve Japonca 銀杏), günümüzde varlığını sürdüren hiçbir yakın türü veya benzeri bulunmayan, tamamıyla kendine özgü bir ağaçtır. Botanikçilerce, bitkiler (Plantea) alemi içindeki ayrı bir bölümde (Ginkgophyta) değerlendirilir. Bu bölümün içinde tek bir sınıf (Ginkgoopsida), sınıfın içinde tek bir takım (Ginkgoales), takımın içinde tek bir familya (Ginkgoaceae), familyanın içinde de tek bir cins olarak Ginkgo ve bu cinste de tek tür olarak Ginkgo biloba bulunmaktadır. Geçmişte Spermatophyta veya Pinophyta bölümlerine yerleştirilmişse de bugün yukarıda belirtilen tanımların daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bilinen yaşayan fosil türlerinin en iyi örneklerinden biridir. Ginkgo biloba, açık tohumlular (gymnospermae) olarak anılan, başka bir deyişle tohumları bir meyve tarafından koruma altında olmayan bir ağaç türüdür.

Armutlu, Yalova ilinin bir ilçesi ve bu ilçenin idari merkezidir.

Hayvanat bahçeleri, farklı coğrafyalara ait hayvanların, doğal veya yapay engellerle sınırlandırılmış alanlarda kent insanlarıyla buluşturulduğu mekanlardır.

Marmara Bölgesi, Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinden biridir.

Hayrettin Karaca, Türk sanayici ve çevre aktivisti. Babası Örmeci Hocazade Halil Efendi, annesi Zehra Hanım olup her ikisi de Kırım muhaciri idi.

Soğuksu Millî Parkı, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde yer alan ve 19 Şubat 1959'da kurulan bir millî parktır. Ankara şehir merkezine 80 kilometre uzaklıktadır. Parkın volkanik bölge olmasından dolayı, çevresindeki sıcak ve soğuk su kaynakları kaplıca olarak değerlendirilmektedir. Parkın yüksekliği 1.030-1.800 m (3.380-5.910 ft) arasında değişmektedir. Arhut Tepesi 1.789 m (5.869 ft) ve Tolubelen Tepesi 1.776 m (5.827 ft) ile parkın en yüksek zirveleridir.

Bayanay, Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası. Bayana olarak da bilinir. Avcıları, balıkçıları ve ormanı korur. Adına Payna töreni düzenlenir. Avcılar ateş yakıp dua ederek avlarının bereketli ve kazasız geçmesini dilerler. Kimi kültürlerde çocukları korur. Soyun koruyucusu olduğu düşünülür. May Ana'nın farklı bir söyleyişi ve aslında aynı Tanrı olduğunu ileri süren görüşler de mevcuttur.

Blåfjella–Skjækerfjella Ulusal Parkı, Norveç'te 17 Aralık 2004 tarihinde kurulan bir ulusal park.

Arboretum, Zürih'te bulunan bir botanik bahçesi, park ve arboretum. Zürih gölü boyunca yapılmış olan düzenlemelerden biridir. Parkta, aynı zamanda bir yüzme havuzu, göl saunasıyla birlikte bir halk plajı, içinde kuşlar için yapılmış olan tek kuş hastanesinin olduğu Voliere Zürich de bulunur. Mimarı Arnold Bürklidir.

Atatürk Arboretumu, İstanbul'un Sarıyer ilçesinde, Kemerburgaz-Bahçeköy yolu üzerinde, ağaç ve odunsu bitkilerin sergilendiği geniş yeşillik alandır.

Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi veya kısaca NGBB; İstanbul'un Ataşehir ilçesinde bulunan bir botanik bahçesidir. 1995 yılında ANG Vakfı tarafından Ali Nihat Gökyiğit'in eşi Nezahat Gökyiğit adına kurulmuştur. Başlangıçta hatıra parkı niteliğinde olan alan 2003 yılında botanik bahçesine dönüştürülerek ziyarete açılmıştır. Türkiye florasına ait türlerin yanı sıra çeşitli ülkelerden getirilen ağaçlar, çalılar ve otsu canlıların da bulunduğu bahçe; şehir halkı için bir mesire alanı olmasının yanı sıra botanik ve ilgili diğer bilim dalları için de önemli bir araştırma ve eğitim merkezidir.

Mardakan arboretumu, yarı kurak Abşeron Yarımadası'ndaki Mardakan ilçesinde yer almaktadır ve Bakü'ye 40 km uzaklıktadır. 1895-1920'lerde zamanının iş adamı ve petrol milyoneri Murtuza Muhtarov'un şahsi bahçesiydi. Şu anda, Arboretumun bir bölümü 24 hektardır. Arboretum, flora türlerinin sayısı ve yaşı açısından dünyanın en zengin koleksiyonları arasında listelenmiştir. Azerbaycan ve diğer birçok ülkeden 1.540 bitki türü ve cinsi içeren yaklaşık 1.800 tür ziyaretçilere tanıtılmaktadır.

Strybing Arboretum'daki San Francisco Botanik Bahçesi, San Francisco'nun Golden Gate Parkı'nda yer almaktadır. 55 dönümlük alanı, dünyanın dört bir yanından yaklaşık 9.000 farklı bitki türünü temsil etmektedir ve özellikle Orta Amerika, Güney Amerika ve Güneydoğu Asya'dan Manolya türleri, yüksek rakımlı palmiyeler, iğne yapraklılar ve bulut orman türlerine odaklanılmaktadır.

Bitki bilim kütüphanesi, botanik disiplinine özgü literatürün yanı sıra çeşitli bitki metaryalini de toplayan, muhafaza eden ve nihai fayda olarak kamuoyunun hizmetine sunan özelleşmiş kütüphanedir.

Botanik bahçesi, çeşitli bitkilerin toplanması, yetiştirilmesi, sergilenmesi ve korunması amacıyla yapılmış özel bir bahçe çeşididir. Farklı bitki türleri bilimsel isimleri ile sergilenir. Bahçelerde "kaktüsler", "sukulentler" veya "dünyanın belirli bir bölgesinden gelen bitkiler" gibi kategorilere ayrılmış özel bitki koleksiyonları olabilir. Tropikal veya egzotik bitkilerin sergilenmesi için bahçelerde seralar ve gölgelikler bulunabilir. Bahçe içerisinde ziyaretçiler için turlar, eğitim gösterimleri, sanat sergileri, açık havada tiyatro ve müzik performansları gibi eğlendirici aktivite çeşitleri sunulur.
Türkiye'de doğa tarihi müzeciliği, 1830'lu yıllarda başlamış olup, Osmanlı döneminden günümüze birçok müze girişimi yapılmış, bu girişimlerin büyük bir kısmı kısa ömürlü olmuştur. Buna karşın günümüzde farklı büyüklüklerde koleksiyonların sergilendiği doğa tarihi müzeleri aktif durumdadır.