İçeriğe atla

Karabibik

Karabibik
YazarNabizâde Nâzım
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
KonuKöy ve köylü yaşamı
TürRoman
Yayım1890
Sayfa88
ISBN975-9099-45-4

Karabibik, Nabizâde Nâzım'ın 1890'da yayınladığı gerçekçi köy romanıdır.

İlk Türkçe köy romanı olarak kabul edildiği için Türk edebiyatında önemli bir yeri vardır. Beş bölümden oluşan eser, roman değil, uzun öykü ya da roman denemesi olarak da sınıflandırılabilir.

Eser, Antalya'nın bir köyünde yaşayan Karabibik adlı köylünün yaşam mücadelesini konu edinir. Son dönem Osmanlı köylüsünün içinde bulunduğu sefalet, cehalet ve kültürel yozlaşma da anlatılmaktadır.[1] Sade, açık ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Karakterler, Kaş ağzının dil özellikleri ile konuşturulur. Romanın etkileri Talip Apaydın’dan Kemal Tahir'e kadar köyü ele alan pek çok romancıda görülür.[2]

Yazılış süreci

Yazar, eseri Beymelek'te yüzbaşı olarak kaldığı dönemde kaleme almıştır. Kendisi 1889 yılında Antalya’nın Kaş ilçesinin topoğrafyasını çıkarmak üzere bölgede görevlendirilmiş ve altı ay görev yapmıştır.[1] Eseri yazmadan önce Antalya ilinin köylerine gidip çevre, kişiler ve kişilerin konuşmaları hakkında bilgi sahibi olmak için araştırmalar yapmış, eserde kahramanları kendi düşünceleri ve yerel dilleriyle konuşturmaya çalışmıştır.[3]

Eserin ön sözü

Nabizade’nin eserin kısa ön sözünde edebi gayesini ve özellikle etkilendiği akımları belirtmiştir. İlk cümlede Nabizade bu eserin realist bir eser olduğunu söyler ve devamında realist-natüralist yazarlara örnekler verir, ön sözün geri kalan kısmında Karabibik'ten bahseder.[2] Yer olarak Anadolu köyünü seçmesinin sebebini, o aleme yabancı olanlara tanıtmak olarak açıklar. Son sözlerinde Nabizade, romanının realizmle bağdaştığı yönleri kendisi belirtir. Türk edebiyatına katkıda bulunduğunun farkındadır ve realizmi açıkladığı kısa mukaddimesini "her tarafta ahalimizin lisanı tedkik ve cem’ ve telfik olunmalıdır." dileği ile bitirir.

Yazar, ön sözde eseri hakkında - sadeleştirilmiş Türkçesi ile- aşağıdaki açıklamayı yapmıştır:

Bu romanın geçeceği yeri Anadolu köylerinden seçmeme gelince köylülük ve çiftçilikten uzaksınız, oraları için düşüncelerinize bir kapı açmağa çalıştım. Romanın geçtiği yerlerde, halkımızın işleri, geçimleri üzerinde bilgiler bulacaksınız dillerine de yabancı kalmayacaksınız[2]

Özet

Romanın konusu Antalya ili Demre ilçesinin köylerinden Beymelek ve bir Hristiyan köyü olan Temre'de (bugünkü Demre ilçesi) geçer. Vaka zamanı 1889; anlatma zamanı 1891 yılıdır.

Roman kahramanı Karabibik, eşini tifo hastalığından kaybetmiştir, kızı Huri ile birlikte Beymelek köyünde yaşamaktadır. Askerlik görevi yerine verilen parayı ödemek için babasından kalan on iki dönümlük tarlanın dört dönümünü komşusuna satmıştır; kalan sekiz dönümlük kısmı Yosturoğlu'na kaptırmamak için direnmektedir. Elinde kalan bu tarlayı sürmek için her yıl Koca İmam'ın öküzlerini kiralayan Karabibik, kızı Huri'yi koca İmam'ın kayınçosu Sarı İsmail'e vererek öküzleri bedava kullanma hayalini kurar.

Sarı İsmail’in başka bir kızla evleneceğini öğrenince, Temre köyündeki Rum bakkal Yani'den faizle borç alarak bir çift öküz satın alır. Tarlasını sürer. Yosturoğlu Karabibik'in kızı Huri'yi yeğeni Hüseyin'e ister. Karabibik mutludur. Bir süre sonra hastalanır, ancak kızının mürüvvetini gördüğü için huzurludur.[3]

Beymelek beldesi ve Karabibik

Günümüzde Antalya’nın Demre ilçesine bağlı bir belde olan Beymelek’te, Mayıs-Haziran aylarında düzenlenen "Karabibik Şenliği" adını Karabibik'ten alır[3] Beldedeki kültür merkezi "Karabibik Kültür Merkezi" adını taşır. Roman, Antalya Devlet Tiyatrosu'ndan Hüseyin Erdoğan tarafından aynı adla oyunlaştırılarak 2013 yılında 18. Karabibik Şenlikleri kapsamında Beymelek halkı tarafından sahnelenmiştir.[4][5]

Yazarın romanı yazarken kaldığı taş ev, restore edilerek Karabibik Evi adıyla turistik konaklama tesisine dönüştürülmüştür.[3]

Dış bağlantılar

  • Karabibik 22 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Anadolu Üniversitesi Yayınları, 2019 (Metin Latin harflerine aktarılırken kitabın hicri 1307 tarihli baskısı esas alınmıştır.)

Kaynakça

  1. ^ a b Sağlam, Mehmet Halil (2019). "Karabibik Hikayesinde Sosyokültürel Tespitler". Motif Akademi Halkbilimi Dergisi. 12 (27). doi:10.12981/mahder.583151. 26 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2020. 
  2. ^ a b c Keleş, Aslıhan. "Nabizâde Nazım'ın Hasba ve Karabibik Eserlerinin Önsözleri ile Realizm ve Naturalizm Akımları Etkisinde Yazılmış Zehra Romanının İncelenmesi.". Academia.edu. Erişim tarihi: 31 Aralık 2015. 
  3. ^ a b c d Koç, Mustafa. "İlk köy romanı Demre'de yazıldı". Antalyakorfez.com 18 Ocak 2015. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2015. 
  4. ^ Acar, Ahmet. "İlk gerçekçi köy romanı 'Karabibik' tiyatro oyunu oldu". Doğan Haber Ajansı web sitesi, 7 Haziran 2013. 3 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2015. 
  5. ^ Onat, Zehra. "Sahnede Karabibik var!". Zaman gazetesi, 20 Haziran 2013. 5 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Aralık 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fyodor Dostoyevski</span> Rus romancı (1821-1881)

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Rusça: Фёдор Миха́йлович Достое́вский,

<span class="mw-page-title-main">Fakir Baykurt</span> Toplumcu gerçekçi Türk yazar

Fakir Baykurt, Türk yazar ve sendikacı.

Latife Tekin,, Türk edebiyat yazarı.

<span class="mw-page-title-main">Patara</span> Türkiyenin Akdeniz kıyısında bir Likya yerleşimi

Patara, Antalya'nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi yakınlarındaki bir Likya kentidir ve Likya Birliği'nin başkentliğini yapmıştır. Likya Birliği'nin üç oy hakkına sahip altı kentinden biridir. Likya birliği toplantıları kentte bulunan birliğin meclis binasında yapılmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Demre</span> Antalya ilçesi

Demre, Antalya ilinin turistik ilçelerinden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Ebubekir Hâzım Tepeyran</span>

Ebubekir Hâzım Tepeyran, Türk devlet adamı ve yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Elmalı</span> Antalya ilçesi

Elmalı, Türkiye'nin Antalya iline bağlı bir ilçedir. İl merkezinin 114 km batısında yer alan ilçe, Muğla iline komşudur.

<span class="mw-page-title-main">Kaş, Antalya</span> Antalya ilçesi

Kaş, Antalya ilinin en batısında yer alan turistik ilçedir.

<i>Kuyucaklı Yusuf</i> 1937de yayımlanan bir Sabahattin Ali romanı

Kuyucaklı Yusuf, o zamana kadar bir öykü yazarı olarak tanınan Sabahattin Ali'nin 1937 yılında kaleme aldığı ve yayımladığı ilk romanıdır. Romanın baş kahramanı olan Yusuf, Türk edebiyatının en romantik karakterlerinden birisi olarak kabul edilir. Roman, Millî Eğitim Bakanlığı’nın ortaöğretim öğrencilerine tavsiye ettiği "100 Temel Eser" listesinde yer almaktadır.

<i>Çalıkuşu</i> (roman) Reşat Nuri Güntekinin romanı

Çalıkuşu, Reşat Nuri Güntekin'in ilk defa 1922'de tefrika edilmeye başlanıp 1923'te kitap olarak yayımlanan, 1937'de büyük değişikliklerle tefrika edilen romanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Huriye Öniz Baha</span> Türk politikacı

Huriye Baha Hafiz Öniz, Türk eğitimci, siyasetçi ve yazardır.

Samim Kocagöz, Türk romancıdır.

<span class="mw-page-title-main">Nabizâde Nâzım</span> Tanzimat Dönemi eserler veren Osmanlı-Türk yazar

Nabizâde Nâzım, Osmanlı Türkü Tanzimat dönemi yazarıdır.

Büyülü gerçekçilik, olağan ya da gerçekçi bir çizgide ilerleyen sanat akımlarında bulunmaması gereken sihirli ve mantık dışı ögeleri içeren sanat akımı.

<span class="mw-page-title-main">Beymelek, Demre</span> Antalya mahallesi

Beymelek, Antalya ilinin Demre ilçesine, bağlı bir mahalledir.

<i>Zehra</i> (roman) roman

Zehra, Nabizâde Nâzım'in yazdığı ve ilk defa 1894'te Servet-i Fünûn'da tefrika olarak yayımlanmış romandır. Türk edebiyatının ilk psikolojik roman denemesi kabul edilir.

<i>Jane Eyre</i> Charlotte Brontenin romanı

Jane Eyre, Charlotte Brontë'ın 1847'de yayımladığı romandır.

Türk edebiyatı'nda hem sözlü hem yazılı, manzum ve mensur hikâye geleneğine sahip olmasına rağmen Tanzimat'tan sonra farklı yapısal özellikler taşıyan bir anlatı türü olarak yeni bir hikâye tarzı oluşmuştur. Giritli Ali Aziz Efendi tarafından 1796-97'de yazılan ve ilk defa 1852 tarihinde basılan Muhayyelât, Batı tesiri olmadan gerçekçi anlatıma olan yakınlığı noktasında modern Türk hikâyesinin başlangıcı sayılmaktadır. Bunun dışında, XIX. yüzyılda basımları yapılarak yaygınlık kazanmış olan meddah hikâyeleri "yeni hikâyeye" zemin hazırlayan eserler olarak görülmektedir. 1875-1890 yılları arasında Ahmed Midhat Efendi'nin devam eden Letâif-i Rivâyât serisinin dışında Mehmet Celal'in Venüs, Cemile gibi uzun hikâyeleri ile Nabizâde Nâzım'ın ilk dönem hikâyeleri bulunmaktadır. Samipaşazade Sezai'nin Küçük Şeyler adlı eseri Türk edebiyatında modern anlamda kısa hikâyenin başlangıcı kabul edilmektedir. Halid Ziya Uşaklıgil'in 1888'de yazdığı Bir Muhtıranın Son Yaprakları ile Bir İzdivacın Tarih-i Muaşakası adlı çalışmaları Avrupaî tarzda ilk hikâyeler kabul edilmektedir.

Hüyükteki Nar Ağacı, Yaşar Kemal'in kısa romanıdır. 1982 yılında basılmasına rağmen roman, 1951'de tamamlanmıştır. Yazarın İstanbul'a gelmeden Kadirli'deyken yazdığı son eserdir. Hüyükteki Nar Ağacı'nda traktörün 1950'li yıllarda Çukurova'ya girmesiyle günlük yaşamı altüst olan halkın sorunlarının ve yöresel değişimleri ele alınmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Realizm (sanat)</span>

Realizm veya Gerçekçilik, 19. yüzyılda ortaya çıkan bir sanat akımıdır. Bu yüzyılda gerçekleşen endüstriyel gelişmeler, toplumsal sınıfların belirginleşmesi, insanları duygular dünyasından gerçekler dünyasına itmiştir. Sanatçılar da bu gelişmelere tepki olarak Realist (gerçekçi) çalışmalar gerçekleştirmeye başladılar. Realizm, konuların idealist bir tarzda ele alındığı Romantizm’e bir tepki olarak başladı. Realistler sıradan veya gerçekçi temaları ortaya koyabilmek için teatral dramadan ve sanatın klasik formlarından uzaklaşma eğiliminde oldular.