İçeriğe atla

Karabasan

Karabasan – Türk halk kültüründe Kâbus ve buna neden olan varlık. Karabasma (Garabasma) da denir.

Karabasanlar

Sözcük genel anlamda insanların kötü şeyler görmesi demektir. Korkulu rüyalardır. Bazı yörelerde Karakura veya Kamos adlı bir varlığın neden olduğu düşünülür. Ağırbasma ifadesi de kullanılır. Karabasanlara kötü ruhların veya cinlerin neden olduğuna inanılır. Bu ruhlar bazen ölümcül olabilmektedir. Bazen uykuda ölen insanların bu varlıkların öfkeleri dolayısıyla öldükleri düşünülür. Karabasmak fiili ile kullanıldığında kâbus görmek veya bu nedenle hastalanmak manası verir. Moğolca Harah/Karah sözcüğü bakmak ve Harağah ise lanet anlamına gelir.[1]

Karabasanların günümüzde bilimsel olarak Uyku Felci diye tabir edilen durumla örtüştüğü görülmektedir.[2] Buna göre uykunun bazı evrelerinde uyanılması halinde uyuma doğal döngüsünü sürdürmekte ve bilinç tam olarak açık olsa bile beden kımıldayamamaktadır. Bu durumda çeşitli sanrılar da görülebilmektedir.

Karabastı

Karabastı – Türk halk inancında, gerçek sanılan kötü görüntü ve korkulu halüsinasyonlara verilen addır. Karabasu olarak da söylenir. Gerçekmiş gibi algılanan kötü rüyalardır. Karabasanın neden olduğu hastalığa da Karabastı denir. Hayalet görmeyi tanımlamak için de bu tabir kullanılır. Bazen de doğum yapan kadının ölmesi Karabastı'ya bağlanır. Azerice de "hayalet" sözcüğünün karşılığı "Karabasma"dır.

Karav

Karav - Türk ve Çuvaş halk inancında kâbus cinidir. Kâbuslara neden olan ve bunun sonucunda hezeyan ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkaran kötücül varlıktır. Sözcük, korku ve kötülük anlamları içerir. Karamak sözcüğü kötülemek, hor görmek anlamlarını barındırır. Karağ sözcüğü kimi yörelerde ise kâbus anlamında kullanılır. Karağı da ışığın az olduğu yerlerde görememe (ala körlük) hastalığını ifade eder. Moğolcada Karağ (Harağ) lanetlemek anlamı içerir.

Kaynakça

  1. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ Barış Ünver. "Karabasan, Diğer Adıyla "Uyku Felci"". 8 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2012. 

Dış bağlantılar

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

Karabasan şu anlamlara gelebilir:

<span class="mw-page-title-main">Uyku felci</span> Uyku felci ölümle sonuçlanmaz (verilen bilgilere göre)

Uyku felci, uyandıktan hemen sonra veya seyrek olarak, uykuya dalmadan hemen önce, bedenin geçici olarak hareket edememesi ile karakterize edilen bir durumdur.

<span class="mw-page-title-main">Kâbus</span> kişilerin uyuduğu anda düşlerinde gördükleri kötü görüntü, deneyim

Kâbus en genel olarak uyurken kişiye güçlü bir duygusal rahatsızlık veren rüyalardır. Hayalet, canavar, cadı, vahşi hayvan gibi korku ve terör ögeleri içerebilirler. Acı çekme, düşme, boğulma ve ölme de sık rastlanan kâbuslardandır. Yüksek ateş gibi fizyolojik nedenlerden olabilecekleri gibi, kâbusu görenin hayatındaki beklenmedik bir stres ya da travma gibi psikolojik nedenleri de olabilir. Kimi zaman nedensiz yere görüldükleri de olabilir. Bazen kâbuslar o kadar etkili olur ki, uyuyan kişiyi halen yaşadığı duyguları taşır bir halde uyandırır ve kişi uzun bir süre etkisinden kurtulamaz.

Narkolepsi, gündüz aşırı uyku eğilimi - Excessive Daytime Sleepiness (EDS) - ile karakterize edilen nöropsikiyatrik bir durumdur. Uyku felci, katapleksi ve hipnogojik halüsinasyonlar ise bu hastalığın uzantısında ortaya çıkan diğer bozukluklardır.

Karakura ; acıklı, kötücül bir ruhun adı. Bazı inanışlara göre yeni doğum yapmış lohusa kadınları korkutan ve ciğerlerini alıp götürdüğüne inanılan ruh, hayali yaratık. İnsanlara korkulu kâbusları ve karabasanları gönderen odur. Adıyla çocuklar korkutulur.

Kamos, Harput yörelerinde görülen bir kötücül yaratıktır. Kapos da denir. Kâbuslara ve karabasanlara neden olan kötü ruhtur. Yalnız başına uyuyan insanların üzerine bütün ağırlığı ile çöker, onların çarpılmalarına bazen de ölmelerine sebep olabilirmiş. Geceleri dolaşan bu yaratık anlatımlara göre bazen iriyarı, bazen de cüce görünüşlüdür. Başında daima bir börk taşır. Bir insan bu börkü kapmayı başarırsa elinde börk büyüklüğünde altın kalacağına inanılır. Zaman zaman kara kedi şeklinde de görülebilen kamosun bastığı kişi, kanının çekilip damarlarının kuruduğunu sanır. Kamos sözcüğünün kâbus kelimesinin anlamı ile benzeşmesi dikkat çekicidir.

Aran İyesi - Türk ve Tatar halk kültüründe ahırın koruyucu ruhu. Damız İyesi veya Kitre İyesi veya Ahır İyesi olarak da bilinir.

Bastı - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde kabus cini. Bastırık da denilir. İnsanların kâbus görmesi, halsizleşmesi, korkuyla uyanması, sonrasında nefesinin kesilmesi bu kötücül ruh ile bağlantılı görülür. Anadolu Türkçesinde "Bastırık" doğrudan doğruya kâbus demektir. Aynı zamanda hapishane veya hücre anlamlarına da gelir. Değişik şekillere girebilir. Kedi kılığına bürünmeyi çok sever. Kazakçada kâbus "Bastırılu" demektir. Bastıyla ilgili aşağıdaki varlık adları dikkate değerdir.

  1. Albastı: "Aleybanı, Alyabani." Uzun boylu, beyaz tenli ve çıplak olarak tasvir edilen şeytani dişi varlık. Albıs ile özdeştir.
  2. Kulbastı: "Kuleybanı, Gulyabani." Gündüzleri mezarda uyuyup geceleri kalktığına inanılır. Tüylü, çok büyük ve pis kokulu olarak betimlenir.
  3. Karabastı: Kâbus, kötü rüya. Kâbus cini olarak da bilinir. Geceleri insanların göğüslerine çökerek soluklarını keser.
  4. Sarıbastı: Sara hastalığı. Sarı giysili bir kadın şeklindedir.

Bergü - Türk halk inanışında Vahiy veya İlham anlamına gelir. Esin almak demektir. Bergi veya Vergi de denir.

Çor - Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe Cin demektir. Çer, Çur, Şor, Şar, Çora, Çura şeklinde de ifade edilir. Moğolcada Çotgor, Çutgur, Çutkur, Çetger, Çetker, Çidkür, Südkür, Sötkör olarak söylenir. Gözle görülemeyen, ateşten yaratılmış varlık.

<span class="mw-page-title-main">Nazar</span>

Nazar ya da kem göz, canlı veya cansız bir varlığın başına kaza veya belâ gelmesine neden olduğuna inanılan bakış. Nazardan özellikle çocukların, hamilelerin ya da hayvanların etkilendiğine inanılır.

<span class="mw-page-title-main">Su İyesi</span>

Su İyesi - Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde suyun koruyucu ruhu. Değişik Türk dillerinde Suv İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Moğollar Usan (Uhan) Ezen olarak adlandırırlar.

Yula – Türk ve Altay halk inancında ve şamanizminde Rüya Ruhu. Yola veya Çula (Çola) da denir. İnsan ruhunun hareketli kısmıdır. Hayalgücü anlamına da gelir.

<span class="mw-page-title-main">Ev iyesi</span> inanç

Ev İyesi – Türk halk kültüründe evin koruyucu ruhu. Üy İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da tanınır. Moğollar Ger (Ker) Ezen derler.

Örek – Türk, Tatar ve Altay halk inancında yaşayan ölü, zombi, hayalet gibi manalar taşır. İnsanların öldürüldüğü ya da insan kanının akıtıldığı yerde ortaya çıktığı söylenir. Daha çok, öldürülen insanların mezarı üstünde rastlanır. Örek insanlara zarar vermez, ancak onun gezindiği görülür ya da acıklı seslerle inlediği işitilir. Bu açıdan hortlaktan farklıdır, çünkü hortlak insanlara zarar verebilir. Öldürülmüş insanların ruhu huzur bulamaz ve katilin ya kapısını çalar ya da penceresini tıklar. Katil bu nedenle aklını yitirebilir. Uzun boylu ve zayıf olup, kefenini çıkarmadan sadece yüzünü açar. Macarcadaki Ördög ile ilgilidir. İnsan öldürmenin eninde sonunda cezasız kalmayacağını anlatmaktadır.

Diren - Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde Şeytan Piri. Tiren de denir. Şeytani İnsan. Kur'an’daki “Şeytan Evliyası” tabiri ile benzerlik gösterir. İnsanların her tür isteklerini yerine getiren kötücül ruhlara da bu ad verilir. Fakat bu ruhun karşısındaki insan o kadar kötüdür ki, onun tarafından kandırılır. İşte bu kişilere Diren denilir. Eren kavramının karşıtı olarak algılanır.

Uçuh – Türk, Anadolu ve Altay halk inancında hastalık cinidir. Uçug (Uçıg) veya Uşug (Uşıg) da denir. İnsanlara hastalık veren bir kötü ruh. Daha çok uykudan uyanıldığında dudak ve ağız kenarında görülen kabarıklıklar ve bazen de vücutta kızarıklıklar ve kabarmalar şeklinde ortaya çıkan hastalıklara sebep olduğuna inanılır. Uçuk sözcüğü günümüzde de dudak kabarığı olarak kullanılmaya devam eder. Uçuh tedavisiyle sağaltım (tedavi) yoluna gidilir. “Uçuk Yaladı” diyerek, gece insanın ağzını veya bedenini bu ruhun yaladığı ve bu nedenle uçuk, kızamık, kızıl, siğil gibi hastalıklara yakalandığı anlatılır.

Körmöz, Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde melek ve hayalet anlamına gelen sözcük. Körmös, Kürmös veya Körümes de denir.

Kulbastı – Türk, Altay ve Kafkas mitolojilerinde kötü bir varlık ve onun neden olduğu ızdırap verici, korkunç görüntü, halüsinasyon.

Karamat - Türk, Çuvaş ve Anadolu halk kültüründe Kâbus Cini. Keremet veya Karımıt da denir. "Karav" olarak da bilinir. Kâbuslara neden olan ve bunun sonucunda hezeyan ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkaran kötücül varlık.