İçeriğe atla

Kara Budun

Kara Budun, (Eski Türkçe: 𐰴𐰺𐰀:𐰉𐰆𐰑𐰣, kelimenin tam anlamıyla "Kara Halk"[1]), Türk kağanlarının sıradan halkına verilen bir isimdir. Budun terimi, genel anlam itibarıyla bir halk kitlesini; aralarında dil, kültür ve töre birliği bulunan, soy ve boy yönünden de birbirine bağlı insan topluluğu anlamını ifade eder. Budun teriminin, Göktürk Kağanlığı’nın; Doğu ve Batı olarak ikiye bölünmesinin ardından ortaya çıktığı düşünülmektedir. Aynı zamanda, Beyler Budunu (kimi zaman Ak Budun) "soylular ve sıradan halk” kitlesini ifade etmek için kullanılmıştır.[2] Kara terimi, daha düşük veya öznel bir sosyal sınıfı belirtmek için kullanılırdı. 8. yüzyılda Göktürk ve Uygur yazıtlarına göre Beyler sınıfına dahil olmayan tüm sıradan halkı ifade etmek için Kara Budun kelimesi kullanılmıştır.[3]

Kaynakça

  1. ^ Joanna Bialek, (2018), Compounds and Compounding in Old Tibetan. Vol. 1: A Corpus Based Approach, p. 446
  2. ^ Istvan Zimonyi, (2015), "Muslim Sources on the Magyars in the Second Half of the 9th Century: The Magyar Chapter of the Jayhānī Tradition . East Central and Eastern Europe in the Middle Ages, 450-1450, p. 132
  3. ^ Peter B. Golden, (2003), Nomads and Their Neighbours in the Russian Steppe: Turks, Khazars and Qipchaqs, p. 106

İlgili Araştırma Makaleleri

Paranoya, aşırı endişe veya korkuyla karakterize edilen, sıkça mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır. Kelime Yunancada, "παράνοια" (paranous) "düpedüz delilik" anlamına gelir ve terim geçmişte kuruntu, delirme durumlarını ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Göktürk Kağanlığı</span> Türk adını kullanan ilk Türk devleti

Göktürk Kağanlığı, asıl ismiyle Türk Kağanlığı Göktürkler tarafından kurulmuş ve 552-744 yılları arasında Orta ve İç Asya'da hükümdarlık sürdürmüş bir Türk imparatorluğudur ve bozkırların ilk model devletidir. Asya Hun İmparatorluğu'ndan sonra 2. Büyük Devlet lakabını almıştır.

Cumhuriyet, siyasi gücün halk ve temsilcileri tarafından paylaşıldığı bir devlet yönetim şeklidir ve yapısı gereği monarşinin yokluğu üzerine kuruludur.

<span class="mw-page-title-main">Aristokrasi</span> siyasi hükûmet şekli

Aristokrasi ya da soylu erki, iktidarın imtiyazlı ve genellikle soya bağlı bir toplum sınıfının elinde bulunduğu siyasi hükûmet şeklidir. Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sınıfının elinde bulunduğu tarihi yönetim biçimidir. Sözcük "soylular sınıfı" anlamında da kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Etnik temizlik</span> bir etnik gruba mensup insanların zorla yerinden edilmesini amaçlayan değişik siyasal politikalar

Etnik temizlik, bir etnik gruba mensup insanların zorla yerinden edilmesini amaçlayan değişik siyasal politikaları ifade eder. Genellikle, zorla göç ettirme, belirli bir nüfusun yerini değiştirme gibi uygulamaların sonucunda ortaya çıkar. Bu terim, etnosid ve jenosid ile yakından ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Oğuzlar</span> Farklı Türk boylarının birleşerek oluşturduğu Türk toplumu

Oğuzlar Türk dillerinin Oğuz kolunu konuşan bir batı Türk halkıydı. 8. yüzyılda Orta Asya'da Oğuz Yabgu Devleti adında bir konfederasyon kurdular. Oğuz ismi, "kabile" anlamına gelen yaygın bir Türkçe kelimedir. Oğuz isminin kaynağı en güvenilir görüşe göre Türkçe 'ok' isminin Z harfiyle çoğulu olan 'okuz' isminden türediği tezidir. Bizans kaynakları Oğuzlara Uzlar der.

İdeoloji, özellikle tamamen epistemik olmayan nedenlerle bir kişi veya grup tarafından benimsenen inanç veya felsefeler kümesidir. bu durumda "pratik unsurların teorik unsurlar kadar önemli olduğu" anlamına gelir. Daha önceden genellikle ekonomik, siyasi veya dini teorilere ve politikalara uygulanan terim, Karl Marx ve Friedrich Engels'e kadar uzanan bir geleneğe sahipti. Ancak daha yakın zamanlarda yapılan kullanımlarda terim genellikle ek olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Göktürkler</span> Tarihi Türk halkı

Göktürkler veya Kök Türkler, Orta Çağ'da Orta Asya'da göçebe bir Türk halkları konfederasyonuydu. Bumin Kağan'ın önderliğindeki Göktürkler, geleceğin coğrafi konumunu, kültürünü, hakim inançlarını ve geleceğini şekillendirecek birçok göçebe hanedanlıklarından biri olan Göktürk Kağanlığı'nı kurdular.

<span class="mw-page-title-main">Etnografya</span> İnsanın toplumsal varlığını niteliksel ve niceliksel olarak inceleyen bilim dalı

Etnografya, kavimleri karşılaştırarak inceleyen, kültür oluşumlarını araştıran, kültür bilimidir. İnsanın toplumsal varlığını niteliksel ve niceliksel olarak inceler. Bu incelemeleri alan çalışmasına göre gerçekleştirir. Bütünlükçü bir yöntem tercih eder. Bu yönteme göre insan-toplum ilişkisi birbirinden ayrı ögeler olarak anlaşılamaz. Geleneği gezi yazıları ve sömürgecilik dönemi raporlarına da dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Solculuk</span> toplumsal eşitliği ve eşitlikçiliği destekleyen siyasi ideolojiler, politik duruş

Solculuk, genellikle bir bütün olarak toplumsal hiyerarşiye veya belirli toplumsal hiyerarşilere karşı çıkarak, toplumsal eşitlik ve eşitlikçiliği destekleyen ve bunu sağlamaya çalışan siyasi ideolojiler yelpazesidir. Sol siyaset tipik olarak, taraftarlarının toplumda diğerlerine göre dezavantajlı olarak algıladıkları kişiler için endişe duymanın yanı sıra, uygulandıkları toplumun doğasını değiştiren radikal yollarla azaltılması veya ortadan kaldırılması gereken haksız eşitsizlikler olduğuna dair bir inancı da içerir.

<span class="mw-page-title-main">Sivil toplum kuruluşu</span>

Sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri, resmî kurumların dışında kalan ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukukî ve [çevre]sel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlayan veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır. Sivil toplum örgütleri oda, sendika, vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir. Vakıf ve dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Millet (Osmanlı İmparatorluğu)</span>

Millet, Osmanlı Türkçesinde dini grupları belirtmek için kullanılan terimdir. 19. yüzyılda Tanzimat reformlarıyla, hakim sınıf olan Sünniler dışındaki, kanunen korunan dini azınlıkları ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nda tüm Sünni gruplar bir millet kabul edilirken, azınlıklar yani gayrimüslimler sadece dine veya mezhebe göre değil aynı zamanda etnik gruplarına göre de ayrı milletler oluştururlardı. Örneğin Ermeniler tek bir millet olmayıp Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan milletlerine ayrılırlardı. Millet kelimesi Arapça bir kelime olan mille (ملة)'den gelmektedir. Millet kelimesi günümüzde, Osmanlı'da kullanılandan farklı olarak, dinsel bir anlam değil dilsel bir anlam ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Hukukun üstünlüğü</span> Her vatandaşın yasalara tabi olduğu siyasi durum

Hukukun üstünlüğü, temel olarak hukukun bir topluluktaki veya ülkedeki yayılmışlığını ve yetkisinin yüksekliğini ifade eder. Özellikle de devlet ve hükûmet yetkisini elinde tutanlara karşı üstünlüğünün altı çizilir.

Siyaset biliminde, despotizm tek bir varlığın mutlak güçle hükmettiği bir yönetim biçimidir. Genellikle bu varlık birey, yani despot'tur; ancak saygı ve gücü belirli gruplara sınırlayan toplumlar da despotik olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkeş Devleti</span> 7.-8. yüzyıllar arasında var olmuş bir Türk devleti

Türkeş veya Türgiş bir Türk boyları konfederasyonuydu. Bir zamanlar Batı Türklerinin On-Ok seçkinleri üzerindeki Tulu kanadına ait olan Türkeşler, Batı Göktürk Kağanlığının çöküşünden sonra bağımsız bir güç olarak ortaya çıktı ve 699'da bir kağanlık kurdu. Türkeş Kağanlığı, Karlukların onları yendiği 766 yılına kadar sürdü. Türkeş ve Göktürkler evlilik yoluyla ilişkiliydi.

<span class="mw-page-title-main">Genetik kanalizasyon</span>

Genetik kanalizasyon, yaşadıkları çevrenin değişebilirliği veya sahip oldukları genotipin değişkenliği ne ölçüde olursa olsun, bir popülasyonun aynı fenotipi üretebilme yeteneğinin bir ölçüsüdür. Diğer bir deyişle "dayanıklılık" veya "performans" anlamına gelir ve popülasyonun sağlamlığını ifade eder. Genetik kanalizasyon terimi ilk defa Conrad Hal Waddington tarafından kullanılmıştır. Waddington bu terimi, daha ziyade popülasyonun dayanaklılığını dikkate almak yerine, örneğin tasarlanmış sistemler gibi biyolojik sistemlerin tam olarak aynı şekilde sağlam ve dayanıklı olmadıklarını ifade etmek için kullanmıştır. Biyolojik dayanıklılık veya kanalizasyon, gelişimsel yolların evrim tarafından şekillendirildiğinde belirir. Waddington, organizmaların gelişimleri sırasında "yokuş aşağı" yuvarlandıkları durum için epigenetik yüzey terimini ortaya atmıştır. Bu benzetmede, kanalize edilmiş bir özellik, güvenli bir şekilde fenotipi onun "kaderine" doğru yönlendiren ve yüksek sırtlar ve tepelerle çevrili bir vadi olarak gösterilmiştir. Waddington, bu kanalların evrim süreçleri sırasında epigenetik yüzey tarafından şekillendirildiği ve bu sezginin biyolojik dayanıklılığın benzersiz niteliklerini anlamak için yararlı olduğunu öne sürmüştür.

Ancien Régime, Fransa Krallığı'nın Geç Orta Çağ'dan 1789'daki Fransız Devrimi'ne dek süren siyasi ve sosyal sistemi. Yönetimin giderek merkezileştiği bu dönemde yönetim şekli XIV. Louis devrinde mutlak monarşi seviyesine ulaştı. Bu süre zarfında Valois hanedanı, yerini Bourbon hanedanına bıraktığı 1589 yılına kadar hüküm sürmüştür. Ancien Régime, Henry IV, Louis XIII ve Louis XIV'ün ilk yılları da dahil olmak üzere bir dizi reform ve merkezileşme girişimiyle öne çıkmıştır. Merkezi bir devlet yaratma çabalarına rağmen, Ancien Régime Fransa'sı sistemik düzensizlikler ve çatışmalar ülkesi olarak kaldı. Merkezileşme dürtüsü, savaş yürütmek için fon ihtiyacı ve kişisel himaye sistemlerinin kurumsal sistemlerle değiştirilmesiyle körüklendi. Yargıçlar ve kraliyet danışmanları olarak intendants ve noblesse de robe'un devreye girmesi bölgesel soyluların kontrolünü zayıflatırken, bölgesel parlementoların kurulması başlangıçta kraliyet gücünün yeni bölgelere girmesini kolaylaştırdı ancak daha sonra ayrılık kaynağı haline geldi. Ancien Régime terimi zaman zaman Avrupa'nın diğer bölgelerindeki benzer feodal sistemleri tanımlamak için de kullanılmaktadır.

On-ok uruğu, Batı Göktürk Kağanlığı'nın batısında yaşayan Türk boylarına verilen addır. Anlamı "on şadlık"tır. Batı Göktürklerin İli Nehri Antlaşması ile ikiye bölünmesinden sonra On-ok, İli Nehri'nin batısının yönetimini ele geçirmiştir. On-ok, Çin kaynaklarında Nu-Şibi olarak geçer. Bu kavram Çin kaynaklarında 651'de kullanılmaya başlanmış, 766'dan sonra ise kaybolmuştur. Aynı zamanda Tonyukuk Yazıtlarında da geçmektedir. Eski Türk Kağanlığı'nın devlet geleneğinde kağanlık yetkisi olan kut, Aşina ailesine ait, olduğu için On-oklar evlilik yoluyla kendi kağanlarını ilan etmişlerdir. Göktürklerin batısını yönetenlere yabgu, yabgunun eşine ise kağatun denilirdi. On-ok'un içerisindeki Ulug-ok adlı kol, bu unvanları kullanarak egemenliğini sağlamıştır. On-ok yapılanmasının Ulug-oklardan başka iki önemli oymağı daha vardır. Bunlar Türkeşler ve Sakla-bagalardır. Bu iki oymak daha sonra birleşerek Halaçları oluşturmuştur. Çumuhun ve Çuban oymakları da, On-Ok'a dâhil unsurlardandır.

<span class="mw-page-title-main">Kahraman</span>

Kahraman, tehlike karşısında ustalık, cesaret veya güç özellikleriyle zorluklarla mücadele eden gerçek bir insan veya edebi eserin ana karakteridir. Klasik destanlara ait özgün kahraman tipleri, şan ve şeref adına böyle şeyler yapmaktadır. Öte yandan gurur ve şöhret gibi klasik hedefler yerine sıradan iyilik için büyük işler yapan Orta Çağ kahramanlarıyla modern kahramanlar da mevcuttur.

İnorodets, Rus İmparatorluğu'nda yabancılar için kullanılan, kelimenin tam anlamıyla “diğer kökenden olan/ başka milletten”, “yabancı kökenli” anlamına gelip üçlü Rus milleti; Büyük Ruslar, Küçük Ruslar, Beyaz Ruslar'ın dışında kalan etnik kökene dayalı özel bir nüfus kategorisiydi.