İçeriğe atla

Karşılaştırmalı sosyoloji

Karşılaştırmalı sosyoloji, ulus devletler arasındaki veya farklı toplum türleri (örneğin kapitalist ve sosyalist) arasındaki sosyal süreçlerin karşılaştırmasını içerir. Karşılaştırmalı sosyolojiye iki ana yaklaşım vardır: bazıları farklı ülkeler ve kültürler arasında benzerlik arar, bazıları ise farklılık arar. Örneğin, Yapısalcı Marksizm, farklı toplumlardaki görünüşte farklı toplumsal düzenlerin altında yatan genel süreçleri keşfetmek için karşılaştırmalı yöntemler kullanmaya çalıştılar. Bu yaklaşımın tehlikesi, varsayılan evrensel yapıların arayışında farklı sosyal bağlamların göz ardı edilmesidir.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ A dictionary of sociology. Scott, John, 1949- (Fourth bas.). Oxford: Oxford University Press. 2014. ISBN 9780191763052. OCLC 910157494. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Psikoloji veya Ruh bilimi, içgüdüsel davranışları ve zihni inceleyen bilimdir. Bilinçli ve bilinçsiz olayların yanı sıra daha çok duygu ve düşüncenin incelemesini içeren Psikoloji, çok kapsamlı bir bilimsel alandır. Bu alanda uzman olan ve aynı zamanda bilgi araştırması yapanlara psikolog denir. Psikologlar, beyinin ortaya çıkan özelliklerini ve ortaya çıkan özelliklerle bağlantılı tüm fenomenleri anlamaya çalışırlar ve bu şekilde daha geniş nöro-bilimsel araştırmacı grubuna katılırlar. Psikoloji bilimi, bir sosyal bilim olmasına rağmen aynı zamanda doğa bilimleri olarak da kategorize edilebilir. Özellikle beyin biyolojisi bilgisini oldukça kullanır ve geliştirir.

<span class="mw-page-title-main">Sosyoloji</span> toplumun oluşum, işleyiş ve gelişim yasalarını inceleyen bilim dalı

Sosyoloji veya toplum bilimi, toplum ve insanın etkileşimi üzerinde çalışan bir bilim dalıdır. Toplumsal (sosyolojik) araştırmalar sokakta karşılaşan farklı bireyler arasındaki ilişkilerden küresel sosyal işleyişlere kadar geniş bir alana yayılmıştır. Bu disiplin insanların neden ve nasıl bir toplum içinde düzenli yaşadıkları kadar bireylerin veya birlik, grup ya da kurum üyelerinin nasıl yaşadığına da odaklanmıştır.

Antropoloji ya da insan bilimi, geçmiş ve günümüz topluluklarında yaşayan insanların çeşitli yönlerini inceleyen bilim dalı. İnsanın kültürel ve fiziki yapısını araştıran antropoloji, insanlık tarihinin en eski dönemlerinin aydınlatılmasına yardımcı olur. Bu bilim, insanı kültürel, toplumsal ve biyolojik çeşitliliği içinde anlamaya; insanlığın başlangıcından beri toplulukların çeşitli koşullara nasıl uyarlandığını, bu uyarlanma biçimlerinin nasıl gelişip değiştiğini, çeşitli küresel olayların nasıl dönüştüğünü görmeye ve göstermeye çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Etnomüzikoloji</span> Kültürel müziği inceleyen müzik dalı

Etnomüzikoloji, müzik biliminde tarihsel müzikolojinin komşu disiplinidir ve aynı zamanda etnolojinin bir dalıdır. Tüm dünyada müziğin ve dansın ses, kültür ve sosyal bağlamlarını araştırır. Müzik etnolojisi, Kültürel müzikoloji veya karşılaştırmalı müzik bilimi de dendiği gibi "Sosyolojik ve antropolojik yaklaşımla müzik" olarak da tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Émile Durkheim</span> Fransız toplum bilimci (1858 – 1917)

Émile Durkheim, Fransız sosyolog, sosyolojinin kurucularından sayılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Din bilimleri</span>

Din bilimleri, dinle teolojik bakış açısıyla ve normatif yöntemlerle ve apolejetik amaçla ilgilenen ilahiyatın aksine dinleri sosyal bilimler perspektifinden ve herhangi bir dini veya dinleri apolejetik (savunmacı) gaye gütmeden ve ideolojik muhalefet tavrı içine girmeden olgusal temelde araştıran ve analiz eden çeşitli sosyal bilim disiplinlerinin ortak adı.

<span class="mw-page-title-main">Kent sosyolojisi</span>

Kent sosyolojisi, tanım olarak Batı'da 19. yüzyıl sonlarında ortaya çıkmış olan disiplinin adıdır. Sosyoloji disiplinleriyle aynı zemini paylaşmakla birlikte büyük ölçüde bu disiplinlerden ayrılan yönlere sahip olarak şekillendi. Kent sosyolojisinin ana sorunu ya da meselesi, modern kent toplumlarının yapısal özelliklerini ve sorunlarını anlamaya çalışmak olarak şekillenmiştir. Buna göre, kent sosyolojisi alanı içinde, belirli bir yöntemsel tercihle araştırmacılar, kentte meydana gelen sosyal gruplaşmaları, bu grupların birbirleriyle olan ilişkilerini, etkileşim ve çatışmalarını, kentsel kurumlaşmaları ve örgütlenme biçimlerini, demografik dağılımın sosyal bağlantılarını ve söz konusu grupların kent sosyal yaşamına uyum problemlerini vb. ele alıp irdeleyebilirler.

Etnik grup veya etnisite, kendilerini diğer gruplardan ayıran ortak nitelikler temelinde birbirleriyle özdeşleşen bir grup insandır. Bu nitelikler, ikamet ettikleri alanda ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din, fiziksel farklılıklar veya sosyal özellikleri içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Sanat sosyolojisi</span>

Sanat sosyolojisi, sosyolojinin alt dallarından biridir ve sanatı toplumsal bir süreç olarak, diğer toplumsal fenomenlerle bağlantı içinde ele alır ve analiz eder. Modern sanatın gelişimi, sosyolojik bir araştırma sürecini gerektirdiğinde ve sosyoloji de kendi içinde alt dallara doğru ayrılırken, Avrupa'da ve ABD'de bazı sosyal bilimcilerin katkısıyla sanat sosyolojisi giderek özerkleşen bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Özellikle 20. yy.'ın ortalarında Frankfurt Okulu düşünürlerinin katkıları bugün sanat sosyolojisi literatürü içinde önemli bir yer tutmaktadır. Frankfurt Okulu, "sanat sosyolojisi" ve "sanat felsefesi" arasındaki dinamik etkileşim için de iyi bir örnektir.

Kültürel antropoloji, etnolojik, etnografik, dilbilimsel, sosyal ve psikolojik analiz yöntemlerine dayanarak kültürlerin gelişimini inceleyen bilim dalı. Fiziksel antropoloji, arkeoloji ve dilbilimsel antropoloji ile birlikte antropolojinin geleneksel dört ana bölümünden biri olarak tanımlanır. Kültürel antropoloji, katılımcı gözlem, görüşme ve anketler dahil olmak üzere çeşitli metodolojilere sahiptir. Franz Boas ve pek çok öğrencisi kültüre difüzyonist, tarihsel bir yaklaşım getirmiş, daha sonra gelen Margaret Mead ve başkaları kültür ve kişilik arasındaki ilişkiyi ele alan bir yaklaşım geliştirmişlerdir. Ruth Benedict gibi bazı bilim insanlarına göre kültür bir bütün olup kapalı bir sistemdir; başkalarına göre ise, o daha çok tarihsel olaylardan etkilenen gevşek biçimde bütünleşmiş bir davranış dizisidir. Ne kadar değişirse değişsin, tüm bu yazarların görüşleri şu temel varsayımı paylaşmaktadır: Kültür, davranışların başlıca belirleyicisidir.

<span class="mw-page-title-main">Yapısal işlevselcilik</span>

Yapısal-işlevselcilik : Öncelikle yapısal işlevselcilik ontolojik olarak Holistik paradigma içerisinde değerlendirilebilir. Esas itibarıyla metodolojik bir araç olarak sosyoloji disiplini içerisinde kullanılmakta olan bu yaklaşım; siyaset bilimi, antropoloji, psikoloji, sosyobiyoloji, sosyal psikoloji gibi disiplinler ve alt disiplinler bünyesinde sosyal bilimler alanında önemli bir hareket noktası konumundadır. 19. yy.da Herbert Spencer'ın organizmacı toplum yapısı yaklaşımı ile bağlantılı olarak gelişen, ama asıl olarak işlevselci yaklaşımın devamı niteliğindeki bu metodolojik yaklaşım, özellikle 20. yüzyılda Talcott Parsons ile şekillenmiştir. Kuramsal çerçeve açısından antropoloji disiplinindeki en önemli kuramcıları Bronislaw Malinowski ve Alfred Radcliffe-Brown'dır. Sosyolojik gelişim çizgisinde bu yaklaşımın en önemli kuramcıları Herbert Spencer, Auguste Comte, Emile Durkheim, Talcott Parsons, Robert K. Merton ve David Keen'dir.

<span class="mw-page-title-main">İşlevselcilik</span>

İşlevselcilik (İngilizce:Functionalism), Sosyal Bilimlerde, özellikle Sosyoloji ve Sosyokültürel Antropoloji disiplinlerinde esas olarak en derinde bireysel biyolojik gereksinimleri yerine getirme temelinde ortak çareler arayarak tesis edilmiş olan toplumsal kurumları ya da kurumlaşmayı açıklamaya çalışan bir paradigmadır. Sosyal gereksinimleri yerine getiren sosyal kurumların bunu yerine getiriş biçimlerine; özellikle istikrarlı, kararlı toplum yapısı üzerine odaklanır. İşlevselcilik, yaklaşımın diğer öğretileri ile beraber ana sosyolojik yaklaşımdır. Tıpkı çatışmacı kuram ve etkileşimcilik gibi. İşlevselcilik, önce Emile Durkheim ile şekillenmiş daha sonra ise yakın yüzyılda Talcott Parsons tarafından geliştirilmiştir. Aynı zamanda 20. yy. sosyologları tarafından da kurama çok önemli katkılar yapılmıştır ve bu yaklaşım 1970'lere kadar, yani yeni ve eleştirel argümanlarla karşılaşıncaya kadar popüler etkinliğini sürdürmüştür.

Davranışsal bilimler doğal dünyadaki organizmalar arasındaki etkileşimleri ve aktiviteleri keşfetmeyi amaçlayan tüm disiplinleri kapsar. Bu disiplinler, dikkatli formülasyonlar, doğal ve kontrollü deneysel gözlemler yoluyla insan ve hayvan daranışlarının sistematik analizi ve araştırmasını içerir.

<span class="mw-page-title-main">Alfred Radcliffe-Brown</span>

Alfred Reginald Radcliffe-Brown İngiliz sosyal antropolog. Yapısal işlevselci teoriyi geliştirdi. İlkel medeniyetlerin sosyal yapısına ilişkin temel kavramları tarif eden bir çerçeve çizdi.

Fail ağ kuramı, nesneleri de sosyal yapının birer parçası olarak kabul eden bir sosyal teori ve araştırma yöntemidir. Literatürde İngilizce Actor Network Theory olarak da geçmektedir ve bazı kaynaklarda İngilizce ifadenin kısaltılmışı olan ANT olarak anılmaktadır. Türkçe kısaltması AAT veya FAT olarak ifade edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Tarihsel sosyoloji</span>

Sosyoloji ve tarih arasında yer alan bir araştırma disiplinidir. Bu iki kavram arasında sıkı bir ilişki bulunur. En yüzeysel anlamıyla tarihi, geçmişteki olaylara ait bilgilerin keşfedilip, toplanması ve bir araya getirilip sunan bilim olarak tanımlarsak sosyolojiyi de tarih boyunca yaşayan insanların, toplumların çeşitli yönlerini inceleyen bilim olarak kabul etmeliyiz. Bir tarihi olay örneği ile sosyoloji tarih ilişkisini anlayabiliriz. Her tarihi olay bir sosyo-kültürel olaydır. Sosyoloji de bu sosyo-kültürel olayları, sosyal ilişkileri araştırır. Böylece tarih ile sosyoloji birbirleriyle örtüşür.

<span class="mw-page-title-main">Karşılaştırmalı psikoloji</span>

Karşılaştırmalı psikoloji, hayvanların davranışları ve zihinsel süreçleri, özellikle de filogenetik tarih, uyarlanabilir önem ve davranış gelişimi ile ilgili bilimsel çalışma anlamına gelir. Bu alandaki araştırmalar birçok farklı konuyu ele almaktadır, birçok farklı yöntem kullanılmakta ve böceklerden primatlara kadar birçok farklı türün davranışını araştırmaktadır. Karşılaştırmalı psikolojinin bazen insanlar ve hayvanlar arasındaki türler arası karşılaştırmaları vurguladığı varsayılmaktadır.Bununla birlikte, bazı araştırmacılar, doğrudan karşılaştırmanın karşılaştırmalı psikolojinin tek odak noktası olmaması gerektiğini ve davranışını anlamak için tek bir organizmaya yoğun bir şekilde odaklanmanın da arzu edilir olduğunu düşünmektedir. Donald Dewsbury çeşitli psikologların çalışmalarını ve tanımlarını gözden geçirmiş ve karşılaştırmalı psikolojinin amacının hem yakın hem de nihai nedenselliğe odaklanan genellik ilkeleri oluşturmak olduğu sonucuna varmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Toplumsal cinsiyet sosyolojisi</span> sosyolojinin alt dalı

Toplumsal cinsiyet sosyolojisi, kadın ve erkek arasındaki farkılılıkların kültürel ve toplumsal olarak nasıl kurulduğunu, kadın ve erkeğin sosyal yapı içindeki durumlarını, kadınlık ve erkeklik kimliğinin oluşum sürecini inceleyen sosyoloji alt dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Analitik sosyoloji</span> strateji

Analitik sosyoloji, tipik inançlar, kültürel zevkler, ortak davranışlar, sosyal ağlar ve onların yapıları gibi sosyal olguları açıklamakla ilgilenen bir sosyoloji dalıdır. Analitik sosyoloji, sosyal olguları sadece diğer mikro ve makro düzeydeki eylemlerle ilişkilendirerek açıklamak yerine, onları unsurlarına ayrıştırır, soyutlar ve net bir açıklama sunar. Onların üretildiği mekanizmaları kesin bir şekilde detaylandırır. Birbiriyle bağlantılı eylemlerin bu şekilde düzenli olarak belirli tipte sonuçlara nasıl sebep olduğunu araştırır.

Mysore Narasimhachar Srinivas (1916-1999) Hint sosyolog.