İçeriğe atla

Karşı Sanat

Karşı Sanat, Anti-sanat olarak da bilinir, geleneksel sanat kavramlarına genel bir karşı çıkışı simgeleyen kavram. Dadacılık, gerçeküstücülük ve benzeri devrimci sanat akımlarınca benimsenmiş ve temelde içeriği aynı kalmakla birlikte, farklı anlamlarda kullanılmıştır.

1920'de Richard Hülsenbeck ile Raoul Hausmann'ın bir dada sergisinde sanatın öldüğünü ilan etmeleri; 1968'de sanatçının yaratıcı kişiliğine, kültürel birikimine ve doğal yeteneğine yöneltilen saldırılar ya da bir sanat yapıtının oluşturulmasında harcanan çabanın yersiz bulunması karşı-sanat kavramından kaynaklanır. Yaratıcılığın yalnızca sanatçıya özgü olmadığını ve herkeste bir yaratıcılık olduğunu savunan görüşler de bu bağlam içinde değerlendirilebilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

Sanat tarihi, en yalın haliyle görsel sanatların tarihsel evrimini inceleyen bilim dalıdır. Bir başka tanım vermek gerekirse tarih koşullarından doğan maddi kültür eşyasını inceleyen bilimdir denebilir.

<span class="mw-page-title-main">Bilgi</span> İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin bütünü

Bilgi, genellikle geçerliliği veya doğruluğu varsayılacak şekilde mümkün olan en yüksek kesinlik derecesi ile karakterize edilen, kişiler veya gruplar için mevcut olan bir dizi gerçek. Bilginin tanımı kullanıldığı alana ve bakış açılarına göre değişiklik göstermektedir. Epistemolojide subje ile obje arasındaki ilişkiden doğan her türlü ürüne denir. Bilginin doğası, kökenleri ve boyutları ile ilgilenen dala epistemoloji adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Sanat</span> duygusal veya estetik çekicilik yoluyla dışsal değerler yaratma sürecine denir

Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişmiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik kısıtlamalar getirilip yeni tanımlar yaratılmıştır. Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat, resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Bugün sanat terimi birçok kişi tarafından çok basit ve net gözüken bir kavram gibi kullanılabildiği gibi akademik çevrelerde sanatın ne şekilde tanımlanabileceği, hatta tanımlanabilir olup olmadığı bile hararetli bir tartışma konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Modernizm</span>

Modernizm veya çağdaşlık, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Batı toplumunda sanayileşme, kentleşme ve teknolojik ilerlemenin getirdiği hızlı değişimlere bir yanıt olarak ortaya çıkan kültürel ve sanatsal bir harekettir. Hareket, yenilik arzusu ve geleneksel sanat, edebiyat ve felsefe biçimlerinin reddedilmesiyle karakterize edilir.

<span class="mw-page-title-main">Yazar</span> fikir iletmek ve edebiyat eserleri üretmek için yazılı kelimeleri kullanan kişi

Yazar terimi, aslında yazılı bir iş üreten herkes için kullanılabilmekle birlikte, genelde yaratıcılığını kullanarak profesyonel bir şekilde eser üreten veya farklı formatlarda çok sayıda eseri olan kişiler için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Sanatçı</span> herhangi bir biçimde sanatsal yaratım veya uygulama yapan kişi

Artist, sanatçı veya sanatkâr, hayatını sanatına göre şekillendiren; sanat ile uğraşan kişi. Edebiyat, müzik, resim ve daha birçok farklı sanat dalı ile uğraşan kişiler için kullanılan ortak ad.

Sanat eğitimi, kişinin duygu, düşünce ve izlenimlerini anlatabilmek, yetenek ve yaratıcılığını estetik bir seviyeye ulaştırmak amacıyla yapılan eğitim faaliyetlerinin tümüdür.

Sosyalist gerçekçilik, sosyalizm ideolojisinin sanat ve edebiyata yansıması olarak 1930'lu yıllarda ortaya çıktı. Özellikle SSCB'de ve Çin'de ön plana çıktı ve komünistlerden de destek gördü. Sosyalist ideolojinin idealizmini ortaya çıkarmayı hedefleyen bu akımın etkisinde edebiyat eserlerinde devrimci kahramanlarla, halka örnek olacak kişiler yaratılması hedeflendi. Maksim Gorki'nin Ana romanı bu akımın ilk örneklerinden sayılır. Resim sanatında ise devrimci ruhun ön plana kuvvetli bir imajla çıktığı eserler desteklendi. Sosyalist gerçekçi akımın ana konuları arasında devrim, işçi sınıfı ve sanayi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yaratıcılık</span>

Yaratıcılık, yeni ve kullanışlı ürünler ve çözümler geliştirmeye yarayan bir bilişsel yetenektir.

Art İzlenimcilik ya da Post-Empresyonizm, Fransa'da, izlenimciliğin kurallarına tepki olarak doğan sanatı ifade etmek için İngiliz eleştirmen Roger Fry tarafından 19. yüzyılın sonlarına doğru bulunan bir terimdir. Art izlenimciliğin temsilcileri olan sanatçılar, sanat yaşamlarına izlenimcilikle başlamışlardır. Ancak bu izlenimcilik akımının kimi sınırlamalarını aşmak ve resimlerine kendi kişiselliklerini katmak istiyorlardı.

Vincente Minnelli Amerikan sinemasına özgü bir tür olan müzikalin en önemli yönetmenlerindendir. Kamera kullanışındaki yaratıcılık, filmlerindeki görsel zenginlik ve müzik ile olay örgüsünü kaynaştırmadaki ustalığıyla tanınır. Paris'te Bir Amerikalı (1951), Büyük Gösteri (1953), Eğlenceler Beldesi (1954) ve yönetmene Akademi Ödülü'nü getiren Gigi (1958) başarılı filmleri arasındadır.

<span class="mw-page-title-main">Afiş</span>

Afiş veya poster, Türk Dil Kurumu'nun tanımına göre; "bir şeyi duyurmak veya tanıtmak için hazırlanan, kalabalığın görebileceği yere asılmış, genellikle resimli duvar ilanı, ası" şeklinde tanımlanmaktadır.

Temellük, "appropriation" kelimesinin basitçe Türkçeye çevirisi alma, çalma, maletmedir. Postmodern bir sanat tekniği ya da taktiği olarak degerlendirilmesinin yanında başlı başına bir sanat olarak da değerlendirilmektedir. Walter Benjamin'in "yakınlığa göre değişmeyen, kendine özgü bir mesafe fenomeni" olarak tanımladığı aura kavramına yeni bir açılım getirmiş, alınan, alıntılan üslübun ya da imajın varlığı aslın yokluğuna işaret eder. Sürekli bir ertelenme süreci söz konusudur ve bu hep geriye doğru giden bir süreçtir. Örneğin Sherrie Levine fotoğrafları insanı Edward Weston'a, onlar Praxiteles, Praxiteles ise sanatçısız klasik Yunan heykellerine götürmektedir. Bu durumda ne birinin ne de diğerinin orijinalliğinden bahsedilebilir. Dauglas Crimp'in dediği gibi "her resmin altında başka bir resim yatmaktadır".

<span class="mw-page-title-main">Kraliyet Sanat Akademisi</span> Londrada bulunan sanat akademisi

The Royal Academy of Arts, Piccadilly, Londra'da bulunan bağımsız ve özel sanat enstitüsü. Önemli sanatçı/akademisyenler tarafından yönetilen akademinin amacı: Görsel sanatlardan haz almayı, takdir etmeyi ve yaratıcılığı; sergi, eğitim ve tartışma yoluyla desteklemektir.

Temür Köran, Türk ressamdır.

Ferik Tevfik Paşa Türk asker, ressam. İlk Türk ressamlarındandır. Osmanlı'da Batılı anlamda resim sanatını başlatan öncü isimlerin en başında anılabilecek Ferik Tevfik Paşa sarayda yetişmiştir. "Asker ressamlar" olarak anılan, Ferik İbrahim Paşa, Tevfik Paşa, Servili Ahmet Emin ve Osman Hamdi, Osmanlı'da Batı anlam ve tekniğindeki resim sanatının ilk temsilcileri, bir bakımdan da klasikleri olmuştur.

Alaettin Aksoy, Türk ressam.

Mustafa Ata, Türk ressamdır.

<span class="mw-page-title-main">Sanatsal akım</span> Ortak sanatsal fikir, tutum ve eser verme özelliği gösteren sanatçı ya da sanat yapıtlarının içerisinde bulunduğu eğilimler.

Sanatsal akım, ortak sanatsal fikir, tutum ve eser verme özelliği gösteren sanatçı ya da sanat yapıtlarının içerisinde bulunduğu eğilimler. Sanatsal akımlar belirli çağ ve dönemlere özgü olarak meydana gelirler. Yalnızca birkaç ay sürebildikleri gibi, on yıllarca da devam edebilirler. Sanatsal akım kavramı, sanat eseri verirken birbirini takip eden her yeni tutumu avantgard olarak gören modern sanat kavramıyla ilişkilendirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sarkis Zabunyan</span> Türkiye Ermenisi sanatçı

Sarkis Zabunyan, kavramsal sanatçı, ressam.