İçeriğe atla

Karçal Dağları

Karçal Dağları
Karaçal Dağı
Karçal Dağları
Harita
En yüksek noktası
Yükseklik3.428 m (11.247 ft)
ListelenmeUltra zirve
Koordinatlar41°20′27″K 41°59′23″D / 41.34083°K 41.98972°D / 41.34083; 41.98972
Coğrafya
KonumArtvin, Türkiye
SıradağKaradeniz Dağları
Türkiye üzerinde Karçal Dağları
Karçal Dağları
Türkiye' deki konumu

Karçal Dağları veya Karaçal Dağı veya Karçhali Dağı (Gürcüce: კარჩხალი; okunuşu: "k'arçh'ali"), Türkiye'nin kuzeydoğu ucunda, Artvin ili sınırları içinde kalan dağ silsilesidir. Karçal veya Karaçal adı, Gürcüce "Karçhali"den değişime uğramıştır ve Karçhali (კარჩხალი) "çıplak dağ", "kayalık dağ" anlamına gelir.[1] Karçhali Vadisi ile Karçhali Deresi adını bu dağdan alır.

Karçal Dağları, Borçka ile Şavşat ilçelerini birbirinden ayırır. Bu dağlar, Çoruh ve Berta vadileri ile Gürcistan sınırına kadar uzanır. En yüksek yeri 3.428 metredir. Buzul ve buzul göllerinin de bulunduğu Karçal Dağları, özellikle trekkingciler için gözde yerlerdendir.

Konum

Karçal Dağları veya Karaçal Dağı, Türkiye'nin kuzeydoğu ucunda (41.25°K, 41- 58°D, 3415 m), Artvin ili sınırları içinde kalan dağ silsilesi Artvin ilinin 25 km kuzeydoğusunda yer alır. Borçka ile Şavşat ilçelerini birbirinden ayırır. Bu dağlar, Çoruh ve Berta vadileri ile Gürcistan sınırına kadar uzanır. En yüksek yeri 3.428 metredir. Buzul ve buzul göllerinin de bulunduğu Karçal Dağları, özellikle trekkingciler için gözde yerlerdendir. Bazı haritalarda bu dağın ismi Karaçal olarak da geçmektedir. Doğu Karadeniz Dağları'ndan ayrı bir konumda yer aldıklarından dolayı, başka bir alt başlıkta değerlendirilmişlerdir.[2]

Biyolojik çeşitlilik

Gürcistan sınırında yer alan Karçal Dağları biyolojik çeşitlilik açısından Türkiye'nin en önemli yerlerindendir. Doğu Karadeniz ılıman kuşak karışık yapraklı ormanlarının en iyi örneklerine sahip olan Karçal Dağları'nın en önemli özellikleri, ani yükseklik değişimleriyle ortaya çıkan ekosistem çeşitliliği, yüksek endemizm oranı ve zengin yaban hayatıdır.

Bitki coğrafyası açısından, Avrupa-Sibirya Floristik Bölgesi'nin "Kolşik" bölümünde yer alan Karçal Dağları, WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) ve IUCN (Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından belirlenen, küresel düzeyde korunmada öncelikli “200 Ekolojik Bölge”den birisi olan “Kafkasya ve Kuzey Anadolu Ilıman Kuşak Ormanları” sınırları içinde kalmaktadır. Conservation International (CI), Dünya Bankası ve GEF gibi uluslararası kuruluşlar da Kafkasya Bölgesini, dünyanın en zengin ama tehlike altındaki 25 karasal "ekolojik bölge"sinden biri olarak göstermektedir. Bölge, Avrupa ve Orta Asya'yı içine alan coğrafyadaki en geniş doğal yaşlı orman ekosistemlerine sahiptir.

Doğu kayını (Fagus orientalis)

Önemli Bitki Alanı olan bu dağ silsilesi, çoğunlukla bozulmadan kalmış geniş ve iğne yapraklı orman, çalı, alpin çayır, sarp kayalık ve zirve bitki topluluklarını içerir. Florası ayrıntılı çalışılmamasına karşın, Karçal Dağları'nda ülke çapında nadir en az 61 bitki taksonunun yetiştiği bilinmektedir. Doğu kayını (Fagus orientalis) ve doğu ladininin (Picea orientalis) hakim olduğu karışık ormanlarda kestane (Castanea sativa), doğu gürgeni (Carpinu sorientalis), Kafkas ıhlamuru (Tilia rubra ssp. caucasica) gibi daha birçok ağaç türüne ve huş meşcerelerine rastlamak mümkündür.

Çeşitliliği en yüksek ormanlar, 400 ve 1000 m yükseltiler arasında değişir. Başlıca ağaç türleri kestane, doğu gürgeni, kızılağaç (Alnus glutinosa), doğu ladini, doğu kayını, Kafkas ıhlamuru, saplı meşe (Quercus robur), fındık (Corylus avellana) ve sapsız meşe (Quercus petraea)’dir. 1000-1800 m yükseltiler arasında, kayın ve ladin egemenliğindeki doğal yaşlı ormanlar görülür. Bunun üzerinde, orman gülleri (Rhododendron spp.), ayı üzümü (Vaccinium arctostaphylos), bodur ardıçlar (Juniperus communis ssp. nana) ve defne (Daphne glomerata) bulunur. 2000-2400 m'ler arası, çok sayıda kolşik endemiklere sahip alpin çayırlıklar zonudur. Burada, küçük meşcereler halinde Siğilli huş (Betula pendula) ve Kızılağaç yapraklı huş (Betula medwediewii) ağaçlarına rastlanır. Alanda lokal olarak bulunan bir bitki türü olan ayı üzümü (Vaccinium arctostaphylos), Bern Sözleşmesi Ek Liste I’de yer alır. Ağaç sınırı yakınlarında (2200-2500 m), boylu çalı toplulukları yer alır. Alpin kuşağında (2200-3415 m) ise bodur çalılar ve otsu bitkiler ağırlıktadır. İnsan etkisinin görece az olduğu doğal yaşlı ormanlar, yaban hayatı için de uygun yaşam ortamı oluşturur. Bozayı (Ursus arctos), yaban keçisi (Capra aegagrus), ulu geyik (Cervus elaphus), çengel boynuzlu dağ keçisi (Rupicapra rupicapra), kurt (Canis lupus), vaşak (Lynx lynx), çakal (Canis aureus), tilki (Vulpes vulpes), yaban domuzu (Sus scrofa) ve su samuru (Lutra lutra) alanda bulunan çok sayıdaki yaban hayvanından ilk akla gelenleridir. Karçal Dağları, bozayı popülasyonu açısından yalnızca Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en önemli yerleri arasındadır.

Buzul Jeomorfolojisi

Anadolu’ nun, kuzeydoğu ucunda, Çoruh Nehri ve kolları tarafından derince yarılmış vadilerin çevrelediği Karçal Dağı, tek ve yüksek bir kütle özelliği taşır. Batıdaki Kaçkar ve diğer zirvelerde granit, siyenit gibi iç püskürük kayaçlar hâkim durumda iken, Karçal Dağı'nda bazalt, andezit gibi volkanitler yaygındır. Karadeniz'e yaklaşık 40 km uzaklıkta bulunan ve zirveleri 3500 m'ye yaklaşan Karçal Dağı, bu alanı etkileyen hava kütlelerinin geliş yönü ile sıcaklık-yağış koşullarına bağlı olarak, Pleistosen'de buzullaşmaya uğramıştır. Pleistosen buzullaşması sonucunda gelişen buzul topoğrafyasına ait şekiller ve özel koşullara sahip olan bazı buzullar günümüze kadar ulaşmıştır. Karçal buzullaşmasında, topoğrafik koşulların önemli etkisi bulunmaktadır. Doğu Karadeniz Dağları'nın önce batı-doğu, daha sonra güneybatı-kuzeydoğu yönündeki uzanımı, bu kütlenin zirve bölümünde, ana hatları ile güney-kuzey doğrultuludur. Bu koşullar, bakı açısından farklı bir durum yaratmakta ve çok dar olan kuzey yamaçlardan sonra, doğu yamaçlar buzullaşma için en uygun kısımları oluşturmaktadır. Bu alanlar, buzullaşma ile dik yamaçlı-derin teknelere dönüşerek, oluşan buzulların günümüze kadar ulaşmasında etkili olmuştur. Karçal Dağları'nın (3431 m) yüksek zirve hattına yakın kısımlarda, tüm yönlerde sirkler oluşmuş ancak, güneşlenme etkisine bağlı olarak, güney ve batıya bakan yamaçlarda daha zayıf olan buzullaşma, kuzey ve doğu yamaçlarda çok daha etkili olmuştur. Zirve hattının kabaca güney-kuzey yönünde uzanması, günümüze ulaşan buzulların da ağırlıklı olarak doğuya bakan yamaçlarda yer almasını sağlamıştır. Günümüze, birer sirk ve kısmen döküntü örtülü vadi buzulu olarak ulaşan buzullardan biri kuzeye bakan yamaçlarda diğer dört buzul ise doğuya bakan yamaçlardaki vadiler içinde bulunmaktadır. Pleistosen'deki soğuk ve nemli iklim koşullarına bağlı olarak oluşan buzullar, postglasyal dönemde alanlarını daraltarak sirk bölgelerine doğru çekilmiş, koşulların uygun olduğu yerlerde ve özellikle bir döküntü örtüsü altında korunarak, günümüze kadar ulaşmıştır.

Gorgit Buzulu

Karçal Dağları'nda, kuzey sektörlü yamaçlar üzerinde gelişen iki buzul vadisinden biri olan Gorgit Teknesinde yer alan buzul, bu kütlenin kuzey aklanındaki tek buzuldur. Gorgit Buzulu; bakı koşullarına bağlı olarak, Karçal Dağları'ndaki Pleistosen buzullaşmasının en etkili olduğu teknelerden biri içinde bulunmaktadır. 1800 m'nin altına inen teknenin, sirk bölümüne çekilen KD yönlü güncel buzul, 3352 m'lik kuzey zirvesi yakınlarında, 2990 m'lerden başlamakta, 2775 m'lere kadar çıplak, 2600 m'lere kadar da enkaz örtülü olarak uzanmaktadır. Buzulun bugünkü toplam uzunluğu 1100 m kadar olup, bunun yaklaşık 500 m'sini sirk bölümündeki çıplak buzul, 600 m'sini de tekne bölümünde uzanan döküntü örtülü kısım oluşturmaktadır. Gorgit buzulu, dar ve derin bir vadi içinde yer almaktadır. Tekneyi ve sirk bölümünü çevreleyen yüksek sırtlar, güneşlenme bakımından korunaklı bir alan oluşturmuştur. Ayrıca, Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütleleri ve yükseltiye bağlı olarak bol kar yağışı alan teknenin, özellikle yukarı kesimleri yaz sonlarına kadar karla kaplı kalmaktadır. Bu koşullar, Pleistosen'de oluşan buzulların günümüze kadar korunması bakımından önemli bir etkendir. Günümüzde, buzulun önemli bir kısmı halen döküntü örtüsü altında bulunmaktadır. Kuvvetli fiziksel ayrışma ürünü olan enkaz materyali ve morenlerden oluşan örtü, buzulu güneş ışınlarından koruyarak kütle kayıplarını büyük oranda engellemekte ve buzul dilinin, günümüz koşullarına göre oldukça aşağı seviyelerde bir değer olan 2600 m'lere kadar inmesini sağlamaktadır. Gorgit Buzulunun vadi içindeki genişliği, yukarı kesimlerde 300 m, aşağı kesimlerde ise 200 m civarındadır. Yaz döneminde kar ve buzullardaki ablasyonun artmasıyla birlikte önce yüzeyde akış gösteren sular, buzul içinde ve altında kanallar açarak, derin oyuk ve tüneller oluşturmaktadır. Gorgit Buzulu, topoğrafik koşullara bağlı olarak, oldukça yüksek eğim değerleri göstermektedir. Buzulun ortalama eğimi, % 44 (23°) civarında olup, çıplak buzulun yerleştiği sirk bölümünde %53 (27°), enkaz örtülü kısımda ise %40 (21°) eğim bulunmaktadır. Buzulun aşağı kesimini kaplayan enkaz, önce küçük boyutlu ve ince bir örtü oluştururken, dil kısmına yaklaşıldıkça iri bloklara dönüşmekte, örtünün kalınlığı da artmaktadır.Dik ve yüksek bir çatallı lob ile sonlanan güncel buzulun hemen önünde, ikisi küçük ve birisi daha büyük olan buzul gölleri ve tipik bir tekne vadi yer almaktadır.

Karçal Buzulu

Karçal Dağları'nın doğu yamaçları üzerinde bir dizi buzul vadisi bulunmaktadır. Bunlardan, içinde buzul barındıran teknelerin en önemlisi Karçal'dır. Buzul, Karçal Dağı'nın (3431m) kuzeydoğuya bakan yamaçlarındaki bir sirkten kaynaklanmaktadır. Bu alandaki en yüksek zirvelerin çevrelediği buzul, 3200–2720 m'ler arasında yer almaktadır. Pleistosen'de, 1950 metrelere kadar inen buzulun, diğer kollarla birleşik halde 4-4,5 km'ye ulaşan uzunluğuna karşın, günümüzdeki uzunluğu 1600 m. civarındadır. Gorgit buzulunda olduğu gibi, önemli bir kısmı döküntü örtülü olarak uzanan Karçal buzulunun, çıplak yüzeyli kesimi dik bir profil üzerine yamanmıştır. Yaklaşık 350 m uzunluğundaki bu kütlenin genişliği, yer yer 500 m'yi bulmaktadır. Belirgin bir buzul aynası oluşturan çıplak buzul, eğimin azalmaya başladığı kısımdan itibaren moren ve enkaz örtülerinin altında kalmıştır. Ancak, güncel buzulun aşağı kesimlerini kaplayan örtü, bazı noktalarda çok incelmekte, bazı noktalarda da çökmeler ve üst akıntıların açtığı yarıntılar sebebiyle tahrip olduğu için çıplak buzul açığa çıkmaktadır. Buzulu örten enkaz, güncel dil kısmına yaklaştıkça kalınlaşmakta ve dönemsel hareketlenmeyi gösteren loblar oluşturmaktadır. Karçal buzulu, en uçta 2760–2720 m'ler arasında yer alan ve daha eski olduğu anlaşılan taraça biçimli depo ile sonlanmaktadır. Karçal Buzulu, dik yamaçlarla çevrelenen derin bir tekne içinde yer almaktadır. Kar yağışının fazla olduğu yörede, buzulun yukarı kesimleri yılın büyük kısmında karla örtülü durumdadır. Yukarı kesimleri karla, aşağı kesimleri ise döküntü örtüsü ile kaplı olan buzul, bakı koşulları nedeniyle güneşlenmenin de az olmasına bağlı olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Karçal buzulunun, topoğrafik koşullara bağlı olarak, özellikle sirk bölümü çok yüksek eğim değerleri göstermektedir. Buzulun eğimi sirk bölümünde % 72 (37°) civarındadır. Gorgit buzulundan farklı olarak, enkaz örtülü kısımdaki eğimin % 24 (12°) ile daha az olduğu buzulda, ortalama eğim %36 (19°) civarındadır. Karçal Buzulu, Pleistosen'de iki ana sirkten beslenmiş olmakla birlikte, günümüzde diğer sirkteki buzulun tamamen erimiş olması nedeniyle genişçe bir alana yayılan tek bir sirkten kaynaklanmaktadır. Bu alanda, rimaye dışında, eğim koşullarına bağlı olarak, genişliği 1 m'yi bulan enine yarıklar bulunmaktadır. Bu kesimden sonra, yayılım alanı sürekli daralan buzulun genişliği, dil kısmı yakınlarında 200 m civarındadır. Günümüzde büyük oranda çıplak buzul buzu ile kaplı alandan, örtülü kısma geçişte, topoğrafik koşullar ve iklim özelliklerine bağlı olarak bazı çökmeler meydana gelmiş, buzulda kalınlığı 20 m'yi bulan bir mostra alanı oluşmuştur. Buzulda oluşan bu kesit hattı, çıplak gözle bile inceleme olanağı veren önemli bir alandır. Karçal Buzulunun ilgi çekici alanlarından biri de, 2850 m'lerde bulunan küçük buzul üstü gölüdür. Döküntü örtülü buzullar üzerinde genel olarak eğimi 10°yi aşan yerlerde buzul üstü (supraglasiyal) göllere rastlanılmamaktadır. Buradaki buzul üstü göl de, enkaz örtülü buzulun eğiminin en az olduğu kesimde (9°-%15) yer almaktadır. Enkaz örtüsü ve altında uzanan buzul yüzeyinin çukur bir kesiminde ve doğrudan buzul üzerinde biriken erime sularının oluşturduğu geçici gölün çapı, bazı yıllarda 85 m'ye ulaşmaktadır. Önemli bir kısmı döküntü örtüsü altında bulunan Karçal Buzulunun, korunmasını sağlayan bu örtü, yukarı kesimlerde ince, aşağı kesimlerde daha kalın fakat genel olarak çok iri olmayan çakıl ve bloklardan oluşmaktadır. Birbirini izleyen hilal biçimli loblar halinde uzanan döküntü örtüsü altındaki buzul, içinde yer aldığı tekne vadi, moren depoları, çizikli-cilalı yüzeyleri ve diğer glasyal unsurları ile tipik bir buzullaşma alanıdır.

Çukunet Buzulu

Karçal Dağları' nın doğu yamaçlarında, Karçal buzulunun güneyinde yer alan Çukunet Buzulunun sirk alanı dadik yamaçlı, yüksek zirvelerle çevrilidir. Kuzeybatısında Karçal'ın en yüksek tepesi (3431 m), güneyinde ise bu kütlenin ikinci yüksek zirvesi (3415 m)yer almaktadır. Çukunet Buzulu, genel olarak doğu yönlü bir tekne içinde yer almakla birlikte, buzulu besleyen ana sirk kuzeydoğu yönlüdür. Aşağısındaki yaylanın ismi esas alınarak adlandırılan buzul, 3250–2770 m'ler arasında yer almaktadır. Pleistosen döneminde, güneyindeki buzulla birleşik halde 2000 m'ye inen buzulun uzunluğu, 4 km'yi aşmıştır. Buzulun, diğer buzullarda olduğu gibi, önemli bir kısmı enkaz örtülü olmak üzere toplam uzunluğu 1450 m. civarındadır. Gorgit ve Karçal Buzullarında olduğu gibi, çıplak yüzeyli buzul, sadece sirk kısmında görülebilmektedir. Yaz döneminin sonunda bile yukarı kesimi karla örtülü olan bu alanda, çıplak buzulun boyu 50–100 m ile 250 m arasında değişmektedir. Sirk yamaçlarına paralel olarak yayılan buzulun genişliği ise 600 m civarındadır. Buzulun, bu kesimden sonraki yaklaşık 1200 m'si enkazla örtülü durumdadır. Güncel buzulun üzerindeki enkaz örtüsü, bazı noktalarda çok incelmekte, bazı noktalarda da erime sularının açtığı kanallarla taşındığı için, çıplak buzul açığa çıkmaktadır. Birer buz penceresi halinde enkaz örtüsünün değişik kesimlerinde gözlenen çıplak buzul, özellikle yukarı kesimlerdeki örtünün çok kalın olmadığını da ortaya koymaktadır. Çukunet Buzulu, 2770 m'lerde dik bir enkaz kornişi ile sonlanmaktadır. Güncel örtülü buzul dilinin hemen önünde, küçük bir eşik ardı gölü olan, Sakızraho buzul gölü yer almaktadır. Çukunet Buzulunun ortalama eğimi % 40 (21°) civarındadır. Diğer buzullarda olduğu gibi, topoğrafik koşulların etkisiyle sirk bölümündeki eğim çok fazla olup, yer yer % 100'ü aşmaktadır (48°). Buzulun aşağı kesimindeki enkaz örtülü kısmın eğimi ise % 31(17°) civarındadır.[3]

Diğer Buzullar

Karçal Dağı'nın doğu yamaçları üzerinde bulunan teknelerde iki küçük buzul daha bulunmaktadır. Çukunet Teknesinin güneyinde yer alan ve aynı doğrultuda uzanan vadilerin yukarı bölümlerinde bulunan buzullar da Karçal ve Çukunet buzulları ile benzer özelliklere sahiptir. Diğerlerine göre daha küçük (Çukunet Buzulunun güneyindeki buzul; 500 m uzunluk ve 200 m genişlikte, güneydeki küçük buzul ise 250–300 m uzunluk ve yaklaşık 100 m genişlikte) olan buzulların çıplak yüzeyli kısımları daha dar, örtülü kısımları ise daha fazladır. Buzul üzerinde, enkaz örtüsünün bir nedenle sıyrıldığı kesimlerde gözlenen küçük buzul pencereleri, üstteki örtünün bazı kesimlerde çok inceldiğinin kanıtıdır. Karçal Dağı'ndaki güncel buzulların önemli bir kısmını barındıran doğu yamaçlar önemli bir buzullaşma alanıdır. Bu kütle üzerinde belirlenen ve özelliklerine değinilen buzullar dışında, enkaz örtüsü ya da kalıcı karlar altında bir-iki küçük buzulun daha bulunma ihtimali de vardır.[3]

Karçal Dağları'nda buzul aşındırma şekillerinden en yaygın olanı sirklerdir. Yalnızca Yabanilahana Tepe ve Yüksek Tepe mevkiinde 10'dan fazla sirk bulunmaktadır. Bu sirklerin çoğu basamak ya da merdiven şeklinde olup, çoğunlukla içlerinde mevsimlik ya da daimi bir göl bulunmaktadır.[4]

Karçal Dağları’nda Kaya Buzulu Oluşumları

Kaya buzulları açısından ele alınan Karçal Dağları'nın bu kesimi, 1.500 m yükseltilerden başlayarak 3.400 m yükseltilere kadar devam etmektedir. Kabaca kuzey-güney doğrultuda uzanış gösteren sırtlar üzerinde; alanın en yüksek tepelerinden olan Karçal Tepesi (3.431 m) ile Göl Tepe (3.255 m) bulunmaktadır. Alanın kuzeydoğusunda bir diğer yüksek zirve olan Ziyaret Tepesi (3.200 m) yer almaktadır. Yörenin en büyük akarsuyu, doruklar üzerinden geçen su bölümü çizgisinin doğusunda yer alan Çermik Deresi olup güneydoğu yönünde akış göstermektedir. Su bölümü çizgisinin batı bölümünde yer alan akarsular ise batı yönünde akmaktadır. Karçal Dağları'nda jeolojik yapı; Jura'dan başlayarak Kuvaterner'e kadar süren bir zaman diliminde oluşmuştur. Alanın temelini Jura yaşlı formasyonlar oluşturmaktadır. Temeli meydana getiren kayaçlar metadiyabaz, metakumtaşı ve metasilttaşından oluşmaktadır. İnceleme alanının güneydoğusunda Çermik Deresi ve çevresinde yüzeylenmektedir. Jura yaşlı formasyonların üzerini Kretase yaşlı formasyonlar örtmektedir. Bunlar alanın doğusunda ve güneybatısında yer almaktadır. Alanın güneybatısını oluşturan birim Göl Tepe'nin batısında bulunmaktadır. Yapı andezit, bazalt, lav ve piroklastlarından oluşmaktadır. Kretase yaşlı son birim ise Karçal Tepesi ile Göl Tepe'nin batısında ince bir damar halinde uzanan resifal kireçtaşı, kumlu kireçtaşıdır. Kretase yaşlı formasyonları takiben alanın çok büyük bir bölümünde Eosen yaşlı formasyonlar yüzeylenmektedir. Genel olarak volkanitlerden oluşan yapı Eosen içerisindeki oluşum yaşı ve litolojik farklılık nedeniyle birbirlerinden ayrılmaktadır. Eosen yaşlı oluşum gösteren ilk birim andezit, bazalt, lav ve piroklastlarından oluşmaktadır. Yapı Göl Tepe'nin güney ve doğusunda, Çukunet yaylasının batısında yer almaktadır. Eosen yaşlı son birim ise diyorit, dasit ve riyolitten meydana gelmektedir. Birim Karçal Tepesi ile Göl Tepe'nin doğusunda; Çukunet yaylasının güneyinde yer almaktadır. Eosen yaşlı formasyonları takiben bölgedeki en genç oluşumlar Kuvaterner yaşlı morenlerdir. Morenler buzul vadilerinin tabanlarında yer almakta ve genel olarak Çukunet yaylası batısı, Ziyaret Tepe kuzeyi, Yıldız Gölü civarı, Karagöl'ün batısında görülmektedir. Kaya buzulları Eosen yaşlı volkanitlerden oluşmuşlardır. Volkanitler zirve bölümlerini oluşturmakla beraber çok geniş alan kaplamaktadır. Çatlaklı ve fiziksel ufalanmaya karşı daha az dirençli olan yapısı ile volkanitler; donma çözülme olaylarından daha fazla etkilenerek kaya buzullarının jeomorfolojik gelişimini hızlandırmıştır. Karçal Dağları'nda büyük bir kısmı erimiş olmakla birlikte güncel buzullar da bulunmaktadır. Jeomorfolojik özellikler açısından alanda çoğunlukla doğu-batı doğrultusunda uzanış gösteren buzul vadilerinin varlığı dikkat çekmektedir. Farklı buzul vadilerinin tabanlarında beş adet kaya buzulu yer almaktadır.

Çamdalı Kaya Buzulu

Çamdalı Kaya Buzulu Karçal Tepesi'nin kuzeyinde, Yıldız Gölü'nün doğusunda 41º,3654 K enlemi ile 41º,9868 D boylamı arasında yer almaktadır. 2.900 m ile 2.600 m yükseltileri arasında sirk önünden başlayarak bir eşikte sonlanmakta ve güney-kuzey yönünde uzanmaktadır. Dil kesimi ile kök kısmı arasında 300 m'lik yükselti farkına, 0,15 km² alana ve % 42 eğime, yaklaşık olarak 700 m uzunluğa, 150 m genişliğe ve dil kısmında 25 m kalınlığa sahiptir. Alanda genellikle riyolit ve dasit kayaçları yaygın olarak gözlenmektedir. Kaya buzulları 10 cm ile 100 cm arasında değişen boyutlardaki döküntü malzemesinden oluşmaktadır. Boyuna loblara sahip dil şekilli kaya buzulunun oluşumunda buz çekirdeği ön plandadır. Buzulun geri çekilme hareketine bağlı olarak kaya buzulu eğim doğrultusunda kuzeye doğru hareket halindedir. Lokasyonuna göre vadi tabanında yer almaktadır.

Karçal Kaya Buzulu

Karçal Tepesi'nin doğusunda 41º,3543 K enlemi ile 41º,9919 D boylamında yer almaktadır. 2.935 m ile 2.730 m yükseltileri arasında sirk önünden başlayarak vadi içerisinde sonlanmakta ve batı-doğu yönünde uzanmaktadır (Şekil 4). Kaya buzulunun kök kısmı ile dil kesimi arasındaki yükselti farkı 205 m, eğimi % 17 ve alanı 0.32 km²’dir. Yaklaşık olarak 1.200 m uzunlu-ğa, 250 m genişliğe, dil kısmında 40 m kalınlığa sahiptir. Litolojik yapı genel olarak diyorit ve dasitten ibarettir. Aşınıma karşı dayanıksız olan materyal kaya buzullarının daha iyi gelişmesine ve belirgin loblara sahip olmasına neden olmaktadır. Kaya buzulları 10 cm ile 200 cm arasında değişen boyutlardaki döküntü malzemesinden oluşmaktadır. Kaya buzulunun gelişiminde donma çözülme olaylarına bağlı permafrost etkiler daha fazla rol oynamaktadır. Kaya buzulunun kök kesiminde gelişigüzel boyuna loblar yer almaktadır. Bu oluşum sirk bölümünde yer alan güncel buzul ile permafrost etkinin karşılaştığı alana denk gelmektedir. Dil kesimine göre daha genç oluşu, düzenli lobların henüz gelişmemiş olmasına neden olmuştur. Karçal kaya buzulunun dil kesiminde enine konsantrik loblara sahip olan alan üç sınıfa ayrılmıştır. 2.935 m ile 2.810 m yükseltileri arasındaki birinci aşamada loblar üzerinde likenler ve alpin bitki örtüsü bulunmamaktadır. 2.800 m ile 2.776 m yükseltileri arasında bulunan ikinci aşamadaki loblarda alpin bitki örtüsü ve likenler belirginleşmeye başlamaktadır. 2.766 m ile 2.730 m yükseltiler arasındaki üçüncü aşamada bulunan loblarda ise yüzey tamamen alpin bitki örtüsü ve likenlerle kaplanmaktadır. İkinci aşamanın bittiği ve üçüncü aşamanın başladığı kesimde 10 m’lik yükselti farkı bulunmaktadır. Oluşum bakımından üçüncü aşama alanlar diğerlerine oranla göreceli olarak daha yaşlıdır.

KAYA BUZULU Dil Yüksekliği (m) Kök Yüksekliği (m) Uzunluğu (m) Maksimum Genişliği (m) Alanı (km²) Eğimi (%) Dil Kısmının Kalınlığı (m)
Çamdalı 2.600 2.900 700 150 0.15 42 25
Karçal 2.730 2.935 1.200 250 0.32 17 40
Sakız 2.790 3.050 1.150 200 0.23 22 30
Yamukdiken 3.030 3.070 600 120 0.07 6 20
Ziyaret 2.890 2.940 200 50 0.01 25 10

Karçal Dağları kaya buzullarının hipsometrik özellikleri.

Sakız Kaya Buzulu

Karçal Tepesi'nin güneyinde 41º,3456 K enlemi ile 41º,9949 D boylamı arasında bulunmaktadır. 3.050 m ile 2.790 m yükseltileri arasında sirk önünden başlayarak bir eşik üzerinde son bulmakta ve batı-doğu yönünde uzanmaktadır. Kök kısmı ile dil kısmı arasındaki yükselti farkı 260 m, alanı 0,23 km², eğim oranı ise % 22'dir. Ortalama 1.150 m uzunluğa, 200 m genişliğe ve dil kısmında 30 m kalınlığa sahiptir. Dasit, riyolit ve andezit litolojik yapıyı oluşturmaktadır. Kaya buzulları 10 cm ile 150 cm arasında değişen boyutlardaki döküntü malzemesinden oluşmaktadır. Lokasyonuna göre vadi tabanında yer almaktadır. Kaya buzulu çoğunlukla boyuna loblara sahip olmakla birlikte dil kesiminde enine loblar da bulunmaktadır. Buzulun etkisinde oluşum gösteren yapı; eğim doğrultusunda doğuya doğru hareket halindedir. Karçal Dağları'ndaki sıcaklık koşulları aynı gün içerisinde çok yakın mesafelerde ve sürelerde bile değişiklik göstermektedir. Kaya buzulları ile altında bulunan buz çekirdeğinin sıcaklık değerleri birbirinden farklıdır. Bu da kaya buzullarının, gelişiminde rol oynayan buz çekirdeğini koruduğunu ortaya koymaktadır. Sakız kaya buzulu içerisinde bulunan buz bütün dönem varlığını sürdürmektedir. Yüzeyde 10 °C civarında olan sıcaklık kaya buzullarının oluşturduğu örtü nedeniyle radyasyonun derine doğru iletimini engellemektedir. Böylece buz varlığını yaz aylarında da sürdürerek kaya buzulunun hareketinin yaz aylarında da devam etmesine neden olmaktadır. Örnek amaçlı değerlendirilen termal görüntüler, yakın mesafelerde bulunan diğer buz çekirdekli kaya buzulları (Çamdalı ve Yamukdiken) için de kaynak niteliğini taşımaktadır. Permafrost etkilerle oluşan kaya buzulları (Karçal ve Ziyaret) altında buz çekirdeği bulunmadığından onlar için termal kayıtlar gerçekleştirilmemiştir.

Yamukdiken Kaya Buzulu

Karçal Tepesi'nin güneydoğusunda 41º,3383 K enlemi ile 41º,9980 D boylamı arasında yer almaktadır. Karagöl'ün kuzeyinde 3.070 m ile 3.030 m yükseltileri arasında sirk önünden başlayarak vadi içerisinde son bulmakta ve batı-doğu yönünde uzanmaktadır. Kök kısmı ile dil kesimi arasında 40 m'lik yükselti farkına, 0,07 km²'lik alana ve % 6 eğime, yaklaşık 600 m uzunluğa, 120 m genişliğe ve 20 m kalınlığa sahiptir. Genellikle dasit, riyolit ve bazaltlardan oluşan volkanik materyal egemen durumdadır. Kaya buzulları 10 cm ile 500 cm arasında değişen boyutlardaki döküntü malzemeden oluşmaktadır. Kum, çakıl ve blok boyutundaki taneler bir arada yer almaktadır. Boyuna loblara sahip olan kaya buzulunun oluşumunda buzul etkisi ön plandadır. Buzulun geriye doğru çekilmesine bağlı olarak eğim yönünde doğuya doğru hareket halindedir. Lokasyonuna göre vadi tabanında yer almaktadır.

Ziyaret Kaya Buzulu

Ziyaret Tepesi'nin kuzeybatısında 41º,3725 K enlemi ile 42º,0291 D boylamı arasında bulunmaktadır. 2.940 m ile 2.890 m yükseltileri arasında sirkten başlayarak eşik üzerinde son bulmakta ve güney-kuzey yönünde uzanmaktadır. Kök kısmı ile dil kısmı arasındaki yükselti farkı 50 m olup dil kısmına doğru genişlemektedir. Ortalama 200 m uzunluğa, 50 m genişliğe ve dil kesiminde 10 m kalınlığa sahiptir. Genellikle andezit, bazalt lav ve piroklastlarından oluşan yapı; sirk ve vadi tabanının dar olması nedeniyle kaya buzulları içerisinde en küçük olanıdır. Kaya buzulları 10 cm ile 50 cm arasında değişen boyutlardaki döküntü malzemesinden oluşmaktadır. Kaya buzulunun alanı 0,01 km², eğim değeri ise % 25'tir. Enine loblara sahip kaya buzulunun oluşumunda permafrost etkiler daha ön plandadır. Enine loblara sahip olan alan üç sınıfta değerlendirilmiştir. 2.940 m ile 2.910 m yükseltileri arasında birinci aşamadaki loblarda likenler ve alpin bitki örtüsü bulunmamaktadır. 2.905 m ile 2.898 m yükseltisindeki ikinci aşamada bulunan loblarda alpin bitki örtüsü ve likenler belirginleşmeye başlamaktadır. 2.898 m ile 2.890 m yükseltiler arasında yer alan üçüncü aşamadaki loblarda ise yüzey tamamen alpin bitki örtüsü ve likenlerle kaplanmaktadır. Lokasyonuna göre vadi yamacında yer almaktadır. Kaya buzulunun dil kesiminin likenlerle ve vejetasyon örtüsü ile tamamen kaplı olması aktif olmadığının işaretlerindendir.[5]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Erciyes</span> Türkiyede, Kayseride bir yanardağ

Erciyes, İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan sönmüş bir yanardağ. Kayseri'nin 25 km güneybatısındaki Sultansazlığı ovaların'ın yanından yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır.

<span class="mw-page-title-main">Moren</span>

Moren veya buzultaş, doğrudan doğruya buzulların ilerlemesi veya gerilemesi sırasında, buzulun taşıyarak oluşturduğu tabakalaşmamış depolara genel olarak verilen bir terimdir. Glasiyal koşullar ve süreçler ile taşınan ya da biriktirilmiş olan malzemenin her tanesine moren adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Uludağ</span> Bursa ili sınırları içinde, 2.543 m rakımlı, Türkiyenin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olan dağ

Uludağ, Bursa ili sınırları içinde, 2.543 m yüksekliği ile Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporları merkezi olan dağ. Uludağ; Marmara Bölgesinin en yüksek dağıdır. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan Uludağ'ın uzunluğu 40 km'yi bulur. Genişliği ise 15–24 km'dir. Toplu ve heybetli bir görünüşe sahip olan bu dağın Bursa'ya bakan yamaçları kademeli, güneye Orhaneli'ne bakan tarafları ise düz ve daha diktir. En yüksek noktası göller bölgesinde yer alan Uludağ tepe'dir. Uzaktan Bursa'ya yaklaşılırken ve oteller bölgesinde görülen yüksek tepe genelde zirve olarak algılanır. Hâlbuki Zirve gibi görünen o tepenin ismi Keşiş Tepedir ve yüksekliği 2.486 m'dir. Uludağ tepe Keşiş Tepenin 5 km güneydoğusunda yer alır. Dağın kuzey tarafında Sarıalan, Kirazlı, Kadı, Sobra yaylaları vardır.

<span class="mw-page-title-main">Alpler</span> Orta Avrupada yer alan bir sıradağ

Alpler, Orta Avrupa'da yer alan büyük dağ silsilesi. İsviçre, Kuzey İtalya ve Fransa'nın pek çok bölümünde görülür. Avusturya'nın hemen hemen hepsini kaplar ve Almanya'nın güneyinde önemli yer tutar. Coğrafi olarak 44°-48° kuzey enlemleri ve 5°-18° doğu boylamları arasında bulunur. Ekvator'dan ve Kuzey kutbundan hemen hemen aynı uzaklığa sahiptir. 207.000 km² bir alanı kaplar.

<span class="mw-page-title-main">Tanrı Dağları</span> Orta Asyada yer alan sıradağlar

Tanrı Dağları ya da Tien-Şan, Orta Asya'da bulunan büyük dağ sistemlerinden birini oluşturan sıradağlardır.

<span class="mw-page-title-main">Cilo Dağı</span> Türkiyede bir dağ

Cilo Dağı ya da Buzul Dağı, Türkiye'nin 2. en yüksek dağıdır. Zirvesi dört mevsim boyunca erimeyen kar ve buz örtüsü ile kaplı tektonik bir dağ olan Cilo Dağı Güneydoğu Toroslar'ın en doğu uzantısını oluşturur. Türkiye'nin güneydoğu ucunda, Hakkâri ilinin sınırları içerisinde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kaçkar Dağları</span> Türkiyenin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan bir dağ sırası

Kaçkar Dağları, Türkiye'nin kuzeyinde, Doğu Karadeniz sahili boyunca uzanan bir dağ sırası. Kuzey Anadolu Dağları'nın doğudaki bölümünü oluşturur. Doğusundaki birçok zirvesi 3500 m üzerindeyken, batı kesimi 2000 m yüksekliğe kadar ulaşır. En yüksek noktası olan Kaçkar Kavrun Dağı 3932 m yüksekliktedir. 1994 yılında Kaçkar Dağları Millî Parkı tesis edilmiştir. Millî parkın büyük bir bölümü Rize ili Çamlıhemşin ilçesi sınırları içinde, küçük bir bölümü de Artvin ili Yusufeli ilçesi sınırları içinde kalmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mescit Dağı</span>

Mescit Dağı, Erzurum ili sınırları içinde yer alan ve Türkiye'nin 3000 metrenin üstündeki dağlarındandır. 3255 metrelik zirvesi ile Çoruh Nehri'nin çıktığı dağ olan Mescit Dağı, Erzurum şehir merkezinin kuzeyinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Madra Dağları</span>

Madra Dağları ya da Madra Dağı, Ege Bölgesi’nin Asıl Ege Bölümü ile Marmara Bölgesi’nin Güney Marmara Bölümü’nün sınırlarında yer alır. Madra Dağı, Balıkesir ilinin İvrindi, Havran, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık ilçeleri ile İzmir ilinin Bergama ilçesi topraklarında yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Geyik Dağları</span>

Geyik Dağları, Antalya'nın kuzey doğusunda Dedegöl dağlarının en kuzey noktasından başlayarak Taşeli Platosu'na kadar uzanan Batı Torosların Orta Toroslarla bağlandığı noktada bulunan sıradağlar. Bu sıradağların kuzeye bakan tepe yamaçlarında yaz aylarında dahi kar bulunur. Geyik dağları dizi halinde Konya, Karaman ve Antalya illeri arasında bir sınır çizgisi çizerler. Geyik Dağları'nın en yüksek tepesi Antalya'nın Gündoğmuş ilçesi'nin kuzey doğusunda bulan Geyik dağı tepesi 2877 metredir. Dikkate değer bir diğer zirvesi ise yine Antalya’nın Gazipaşa ilçesinin doğu-kuzey doğu istikametinde bulunan Sarıtaş Tepesi ise 2339 metredir.

<span class="mw-page-title-main">Dedegöl Dağı</span>

Dedegöl Dağı, Isparta'nın doğusunda Yenişarbademli ilçesi sınırı içerisinde 2.992 m. yüksekliğiyle Isparta ilinin en yüksek dağıdır. Anamas Dağı olarak da bilinmektedir. Bilinen 15 km uzunluğuyla Türkiye'nin en uzun mağarası olan Pınargözü Mağarası da bu dağ içerisinde yer alır. Dedegöl Dağı, Batı Toroslar orojenik kuşağı içinde yer alan ana hatlarıyla güneyden kuzeye ve kuzeybatıya doğru uzanış gösteren en yüksek noktası 2992 m olan bir dağdır. Kuzey güney doğrultusunda yaklaşık 12 km uzunluğa, doğu-batı doğrultusunda ise 5–6 km genişliğe sahiptir. Doğa Derneği'nin yayınladığı Önemli Doğa Alanları araştırmasına göre Dedegöl Dağları'nın sınırları doğuda Beyşehir Gölü, kuzeyde Belceğiz köyü ve Sarıidris beldesi, batıda Aksu ilçesi ve güneyde Emerdin Dağı ile Köprüçay Vadisi'nden oluşmaktadır. Dedegöl Dağı, tektonik olarak Türkiye'nin en aktif alanlarından biri olan “Isparta Açısı” içinde, bu alanının doğu kesiminde yer almaktadır. Dağın en yüksek noktası Dedegöl Tepe zirvesidir. Kartal Tepe, Karçukur Tepe dağın diğer yüksek tepeleri arasındadır.

Sirk ve sirk gölleri, yüksek dağ zirveleri yakınlarında buzul aşındırması kontrolünde gelişmiş, kenarları sarp yarım daire veya buna benzer şekildeki çanaklara sirk adı verilmektedir Günümüz buzul arası dönemde yüksek dağlardaki vadi buzullarının erimesi sonucu sirkler günümüzde su ile dolmuş ve gölleşmiştir. Çeşitli büyüklükte olurlar. Oluşumlarının başlangıcında kar aşındırmasının da rolü vardır. Yüksek dağlık kütlelerde yamaçların üst kısımlarında yer alan herhangi bir çukurlukta veya sel kabul havzasında biriken karlar belirli bir kalınlıktan sonra yamacın eğimine uygun olarak hareket ederler ve bu arada zemini oyarak çukurlaştırırlar. Meydana gelen bu çukura nivasyon sirki denir. Burada biriken karlar zamanla buzul buzuna dönüşürler. Bu buzulun aşındırma gücü daha fazladır ve yer aldığı çanağı daha da derinleştirerek onu sirk haline dönüştürür. Nivasyon sirklerinde ters eğimler 5 dereceden daha küçüktür. Buna karşılık asıl sirklerde bu değerden daha büyük bulunur. Sirklerin büyüklüğü buzulun kütlesi ve aşındırma süresiyle doğru orantılıdır. Bu hususta zeminin litolojik özellikleri de önemli bir rol oynar.

<span class="mw-page-title-main">Kaçkar Dağları Millî Parkı</span>

Kaçkar Dağları Millî Parkı büyük bölümü Rizenin Çamlıhemşin ilçesinde, bir bölümü Erzurum ve Artvin illerine uzanan millî park. 51.550 hektarlık mili park Fırtına Deresi ile Hemşin Deresi arasında yer alan Kaçkar Dağları üzerinde kurulmuştur.

Türkiye'deki buzul gölleri, Kuaterner zamanının Pleistosen döneminde oluşan buzul çağında Anadolu'nun yüksek dağlarında oluşmuş buzul gölleridir. Buzullaşma şekilleri genel olarak üç grupta incelenir:

  1. Toros Dağları,
  2. Doğu Karadeniz Dağları,
  3. Volkanlar ve diğer dağlar
<span class="mw-page-title-main">Kaçkar Buzulları</span>

Kaçkar Buzulları, çoğunluğu Türkiye'nin en yüksek dördüncü zirvesi olan Rize'nin 50 km güneyindeki Kaçkar Dağı'nda bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Buzul jeomorfolojisi</span>

Buzullar kendi ağırlığı altında yavaş yavaş hareket eden sıkıştırılmış kardan oluşan büyük buz kütleleridir. Buzullar şekillerine ve altındaki topoğrafyaya göre; örtü ve küçük örtü (takke) buzulları ve şelf buzulu olarak sınıflandırılırlar.

Bingöl Dağları , Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan kalkan şekilli sönmüş yanardağ. Üst Miyosen-Pliyosen yaşlı dağ KB-GD uzanışlıdır. Yüksekliği 3193 m, uzunluğu 50–55 km, genişliği 30–35 km, alanı 1500 km2'dir. Dağ adını Pleistosen buzullaşması ile oluşan göllerin çokluğundan alır. Dağın 1/3'ü Bingöl topraklarında kalanı Muş ve Erzurum topraklarında bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Esence Dağı</span>

Esence Dağı , Doğu Anadolu Bölgesi'nde, Erzincan Ovası'nın kuzeydoğusundaki dağ. Kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan dağın en yüksek yeri 3 549 metre ile Keşiş Tepesi'dir. Keşiş Tepesi Erzincan ilinin de en yüksek yeridir.

Kaya buzulu, kaya parçalarının arasında giren suların donması ile oluşan kütlenin eğim doğrultusunda yavaşça hareket etmesi ile oluşan buzuldur. Kaya buzulları gövdeleri dil şeklinde, vadi tabanlarında oluşan, uzunluğu genişliğinden fazla, dil kısmının ucunda bir diklik bulunan, periglasyal şekillerdir.

Çinaçor Buzulu, Tatos Dağları zirvelerinde, Rize-Erzurum il sınırında bulunan sirk buzulu. 3400–3200 m yükseklikleri arasında uzanan buzulun uzunluğu 450 m'dir.