İçeriğe atla

Kar

Bulgaristan'daki Şipka Geçidi'nde çekilen kış manzarası
Kar yağışının görüldüğü yerler:
  Her yıl deniz seviyesinden 1.000 metrelik rakımın altında kar yağar.
  Her yıl deniz seviyesinden 1.000 metre yükseklikte kar yağar, ancak deniz seviyesinden 1.000 metrelik rakımın altında kar yağabilir.
  Sadece deniz seviyesinden 1.000 metre yükseklikte kar yağar.
  Kar yağışı görülmez.
İsviçre'deki Bernina Hattı üzerinde çalışan bir kar temizleme makinesi
Dağcılar, Aiguille du Midi'nin en üst istasyonundan ayrılırken

Kar, beyaz, parlak, çoğunlukla altıgen şekilli, buz kristallerinden oluşan bir yağış çeşididir. Buz kristalleri 0 °C altında su buharının yoğunlaşması ile oluşur.[1]

Çok sayıda kar kristal çeşidi olmasına rağmen hepsi altı köşelidir. Kar tanelerinin kristal yapıları birbirinin tıpa tıp aynısı değildir. Mikroskopla büyütülen kar taneleri üzerinde yapılan araştırmalarda, kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlanmamıştır. Kar kristalleri üzerinde ilk araştırmaları yapan Amerikalı Wilson Bentley, gördüğü muhteşem sanat karşısında adeta büyülenmiş ve elli yıl boyunca sürekli kar kristali fotoğrafı çekmiştir. Elde ettiği 6.000 fotoğraf içinde kristal yapıları birbirinin aynı olan iki kar tanesine rastlayamamıştır. Daha sonraları diğer bilim adamlarının sürdürdüğü çalışmalar neticesinde şimdiye kadar kar tanecikleri arasında aynı büyüklükte, aynı şekilde ve aynı sayıda su molekülü ihtiva eden iki kristal bile bulunamamıştır.

Kar kristallerinin şekillerinin çok fazla çeşitlilik göstermesi, popüler olan "birbirine benzer iki tane yok" ifadesine yol açmıştır. İstatistik olarak mümkün olmasına rağmen, yere inerken kristalin maruz kaldığı sıcaklık ve nem çok fazla değişkenlik gösterdiği için aynı şekilde iki kristal oldukça ender oluşur. 1885 yılından itibaren mikroskopla fotoğraflama yöntemi ile ikiz kar kristali arama girişimleri sonucunda bugün binlerce kar kristalinin farklı varyasyonlarını bilmekteyiz. Aynı koşullarda oluşan kar kristallerinin birbirlerine benzer olmaları, oluşum ortamları birbirine ne kadar çok benzerse, o kadar olasıdır. Birbirinin aynısı iki kar kristali 1988 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Wisconsin eyaletinde tespit edilmiştir.

Çapları 2–4 mm, ağırlıkları ise yaklaşık 0,005 gram olan kar tanecikleri havanın gösterdiği direnç sebebiyle süzülerek (limit hızla) yere inerler. Bu inme sırasında tanecikler birbirlerini ittiklerinden yapışmazlar. Özelliklerini koruyarak yere inerler. Bunlar güneş ışığını tamamen yansıttıkları için beyaz olarak görülürler. Kar yağışı genellikle hava sıcaklığı -4 °C ilâ -20 °C arasındayken olur. Bu yağış, sıcaklık sıfırın altında birkaç derece olduğunda ağır, nemli, ebatları bir santimetreye ulaşan parçalar halinde gerçekleşir. “Lapa lapa kar yağması” tabiri bu durum için kullanılır. Atmosfer ile toprağın sıcaklıkları eşit olursa yüzeye ulaşan kar hemen erimez. Toprak sıcaklığı atmosfer sıcaklığının üzerinde ise, yere düşen kar kısa sürede erir.

Dünya üzerinde bir bölgede, kar yağışı olma ihtimali, o bölgenin ekvatordan uzaklık ve deniz seviyesinden yüksekliği ile doğru orantılıdır. Buna rağmen ılıman bölgelerin kara iklimi görülen kısımlarında, ekvatordan uzaklık ve denizden yükseklik şartları yeterli durumda olmasa bile, kar yağışı görülür. Yapılan araştırmalarda bütün yağışların altı veya sekizde birinin kar olarak gerçekleştiği anlaşılmıştır. Karın, tarım toprağını koruması ve nemli tutmasında önemi büyüktür. Kar, yeryüzü ve yeraltı su rezervlerinin ana kaynağıdır.

Kar, -8 °C'de, bitkilerin üzerinde ince bir hava tabakası bırakarak, bu bölgeyi 0 °C olacak şekilde örter. Kış boyunca toprak ve bitkileri donmaktan koruyan kar, ilkbaharda sıcaklığın artmasıyla eriyerek nehirlere ulaşır. Ayrıca kışın yağan ve dörtte üçü üst kısımlarda kalan kar, yaz kuraklığına karşı da toprağı ve bitkileri korumuş olur. Karda bulunan amonyak, kar erimesiyle birlikte toprakta kalır. Bu amonyak, azot bakterileri tarafından kalsiyum nitrat gibi azot tuzlarına çevrilerek bitkilerin azot ihtiyacını karşılar.

Yağış

Dünyada kar yağışı miktarları. Deniz seviyesinin üzerinde referansta kar (metre):
  yıllık 500'ün altında.
  yıllık 500'ün altında ancak tüm bölgesinde değil.
  yılda bir 500’ün üzerinde, ara sıra altında.
  yıllık 500'ün üzerinde.
  yıllık 2'nin üzerinde.
  Herhangi bir yükseklik yok.

Kar, büyük hava sisteminin parçası bulutların içinde gelişir. Bulutlardaki kar kristali gelişiminin fiziği, nem içeriği ve sıcaklıkları içeren karmaşık birçok değişkenden kaynaklanır. Düşen ve düşmüş kristallerin ortaya çıkan şekilleri birçok temel şekil ve bunların bileşimleri halinde sınıflandırılabilir. Nadiren çok soğuk bir sıcaklık tersine çevirme varken açık gökyüzü altında bazı plaka benzeri, dendritik ve yıldız şekilli kar taneleri oluşabilir.[2]

Kar tanelerinin kristalizasyonu

Genellikle çapları 2-4 mm, ağırlıkları ise yaklaşık 0,005 gram'dır. Kar tanesi, oluşmaya başladığı zamanki sıcaklığa ve neme göre şekil alır. Nadiren yaklaşık -2 °C derecede kar taneleri simetrik üçgen şeklinde oluşur. Kar tanelerinin çoğu çıplak gözle düzensiz görünür, ama resimlerde şekillerin çekiciliği nedeniyle mükemmele yakın görülebilir. İnce ve düz şekilli kristaller hava 0 °C ila -3 °C arasında oluşur. -3 °C ila -8 °C arasında kristaller iğne, içi boş sütunlar veya prizmalar (uzun ince kalem şekli) şeklinde oluşur. -8 °C. ila -22 °C arasında tabak şekline döner ve bazen dallı ve dendritik özellikler taşır. Sıvı ile buz arasındaki buhar basıncının maksimum farkı yaklaşık -15 °C derecede görülür ve bu ısıda kristaller sıvı damlacıklarını tüketerek hızla büyürler. -22 °C derece altında kristaller sütun şekline girer ancak çok daha karmaşık büyüme modellerine de sahiptir. Sütunlar, düzlemler, yan-düzlemler, kurşun-rozetler gibi şekiller oluşur. Eğer bir kristal yaklaşık −5 °C derecede sütun şeklinde bir büyüme eğiliminde ise, bu sütunlar daha sıcak bir havaya rastladığında sütunun sonunda bir tabak-plaka veya dendritik şekiller oluşur ve bu kristallere "şapkalı sütun" denir.

Dünyada kar yağışı

Dünyada kutup bölgeleri ve ılıman iklimin iç kısımları kar yağışının yoğun olduğu bölgelerdir. Kar yağış sınırı, kuzey yarımkürede 30° enlemini, Güney yarımkürede 25-30° enlemleri aralığını takip eder. Dağlık alanlarda yükselti nedeniyle kar yağışı artar. Kar yağış sınırının en yüksek olduğu alan subtropikal çöl alanlarıdır.

Kar yağış çeşitleri

Kar tanelerinin şekli ve niteliğine göre değişik isimlendirmeler yapılır:[1][3]

  • Lapa lapa: Durgun havada, çok soğuk olmayan ortamda birleşen kar tanelerinin çapı 1 cm'ye yaklaşır. İri taneler halinde gerçekleşen yağışa kuşbaşı kar veya lapa lapa adı verilir.
  • Sulusepken: Atmosferin üst kısımlarında fazla soğuk olmayan havada oluşan kar taneleri, yere yakın alanlarda artan sıcaklıktan dolayı erirler. Erime ile yağmur veya karla karışık yağmur oluşur. Bu yağışa sulu kar veya sulu sepken adı da verilir.
  • Graupel (Bulgur): Normal kar tanelerinden daha küçük, yuvarlak, sert taneciklerdir. Çevresi ince bir buz tabakası ile kaplı olan taneler yere hızlı düşer ve zıplar.[4]
  • Kuru kar: Aşırı soğuk ve nem oranının düşük olduğu havalarda, çapı 1 mm'den küçük kar kristalleri oluşur. Yerde ince bir kar tabakası oluşturan kar hemen erimediğinden çevreyi ıslatmaz.
  • Tipi: Kar yağışının, 56 km/s'tan hızlı rüzgarlarla birlikte oluştuğu durumdur. Görüş mesafesi düşer, yürüyüş güçleşir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b Günal, Prof. Dr. Nurten. "Türkiye'de Kar Yağışı, Karın Yerde Kalma Süresi ve Daimi Kar Sınırı" (PDF). Acta Turcica Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi. acarindex.com. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Aralık 2015. 
  2. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; Classificationonground isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  3. ^ EMİROĞLU, Yrd. Doç. Selim. "TÜRKİYE TÜRKÇESİ AĞIZLARINDA ÖZELLİKLERİ BAKIMINDAN YAĞIŞ TÜRLERİNE VERİLEN ADLAR" (PDF). turkishstudies.net. 5 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2015. 
  4. ^ "Juventus'u Bulgur (Graupel) Bile Kurtaramadı (O Yağış Kar Değildi)". havadelisi.com. 10 Aralık 2013. 15 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Çöl</span> Çok az yağışın gerçekleştiği arazi alanı

Çöl, Yerküre'de yer alan ana biyom tiplerinden birisidir. Çöl, yıllık 250 mm'den az yağış alan bölgeler için kullanılan bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Hava durumu</span> atmosferin fiziksel koşulları

Hava durumu ya da kısaca hava, yaşam ve insan aktiviteleri üzerindeki etkisini de göz önüne almak koşuluyla atmosferin belirli bir anda, belirli bir bölgedeki hali. Bazen çoğul olarak havalar şeklinde kullanılır. Hava durumu kavramı ile genellikle uzun dönemde gerçekleşen yani iklimsel değişimler değil, atmosferdeki kısa dönemde gerçekleşen değişimler kastedilir. Gökyüzünün görüş, bulutluluk, nem, yağış, sıcaklık ve rüzgâr durumu gibi çeşitli özelliklerini ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Bulut</span> serbest bir hava kütlesinde toplanmış, gözle görülebilir su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından oluşan yapı

Bulut, serbest bir hava kütlesinde toplanmış, gözle görülebilir su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından oluşan yapıdır. Bulutlar yer seviyesinden yüksekte bulunur. Yer seviyesinde oluşan sığ bulut katmanları ise sis olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Buz</span>

Buz, suyun donmuş haline verilen addır. Oda koşullarında 0 °C ve altında bulunur. Buzun yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olduğu için su üstünde yüzebilir.

<span class="mw-page-title-main">Ilıman kuşak iklimleri</span> Iklim türü

Ilıman kuşak iklimi, tropikal bölgeler ile tundralar arasında kalan bölümde görülen iklim çeşididir. İklim özelliklerinin çeşitliği ve aşırı sıcak veya soğuk olmayışı en önemli özelliğidir. Dünya'nın yüzde 15'ini oluşturan bu kuşakta toplam nüfusun %48'i yaşar. Ekonomik ve teknolojik açıdan en güçlü ülkeler bu kuşak üzerinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Soğuk iklimler</span>

Asya'nın kuzeyinde yer alan Sibirya, 12.800.000 km²'lik yüzölçümüyle Rusya'nın yüzde 60'tan fazlasını kaplar. Batıda Ural Dağları'ndan doğuda Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Kuzeyinde Arktik Okyanusu vardır. Sibirya'nın güneyinde, batıdan doğuya doğru, Kazakistan, Moğolistan ve Çin yer alır. Sibirya'nın nüfusu yaklaşık 40 milyondur.

<span class="mw-page-title-main">Soğutma</span>

Soğutma, bir maddenin veya ortamın sıcaklığını, onu çevreleyen ortamın sıcaklığının altına indirmek ve orada muhafaza etmek üzere ısısının alınması işlemine denir.

<span class="mw-page-title-main">Buzul</span> büyük kar ve buz kütlesi

Buzul, dağ zirvelerinde yaz kış erimeyen ve yer çekiminin etkisiyle yer değiştiren büyük kar ve buz kütlesidir. Eğimli arazilerde yıllar boyunca biriken kar kütlesinin önce buzkar, sonra da buza dönüşmesiyle oluşur. Buzullar okyanuslardan sonra dünya üzerindeki ikinci büyük su deposu ve en büyük tatlı su deposudur, tatlı suyun % 98,5'ini oluştururlar. Hemen hemen her kıtada buzullara rastlanır. Dünya'nın belirli bölgeleri, bütün yıl erimeyen ve "buzul" adını alan buzlarla kaplıdır. Bunlar kutup bölgeleriyle yüksek dağların tepeleridir. Buzul oluşabilecek bölgenin deniz yüzeyinden yüksekliği, enlemin artmasıyla azalır. Ekvator yakınlarında 0° enlem çevresinde buzullara rastlamak için Runewenzorilerin 4.400 m yüksekliğine çıkmak gerekirken, Alplerde (45°) 2500 m'ye, Norveç'te (60°) 1500 m'ye çıkmak yeterlidir. Kutupta buzullara deniz yüzeyinde rastlanır.

<span class="mw-page-title-main">Yağmur</span>

Yağmur, atmosferik su buharından yoğunlaşan ve daha sonra yerçekiminin etkisiyle düşen su damlacıklarıdır. Yağmur, su döngüsünün önemli bir bileşenidir ve Dünya'daki tatlı suyun çoğunun birikmesinden sorumludur. Hidroelektrik santralleri, mahsul sulama ve birçok ekosistem türü için uygun koşullar için su sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Yağış</span> havadaki su buğusunun yoğunlaşma sonunda sıvı ya da katı durumda yere düşmesi

Yağış, hava kütlelerinin soğuk bir hava tabakası ile karşılaşarak, soğuk bir yerden geçerek ya da yükselerek soğuması sonucunda içerisindeki su buharının yoğuşarak sıvı veya katı halde yeryüzüne inmesi olayıdır. Plüvyometre adı verilen bir âletle ölçülür. Yıllık yağış miktarı mm, cm ve m olarak, günlük yağış miktarı ise kg/m² ile ifade edilir. Yıllık toplam yağış miktarının bir alanda oluşturduğu yükseklik baz alındığı için uzunluk birimleriyle ifade edilir. Birçok farklı formda meydana gelebilir, bunlar yağmur, kar, graupel, dolu ve sulusepkendir.

<span class="mw-page-title-main">Kırağı</span> Buzlu Yağış Çeşidi

Kırağı, atmosferik sinir tabakadaki hava partiküllerinin efektif buhar basıncının, yüzeyin sıcaklığına ait buz üstünde donmuş buhar basıncından daha alçak olması sonucu, havadaki su buharının soğuk yüzey ve/veya cisim üzerinde yoğuşarak katı hale geçmesidir. Kısaca kırağı zeminler üzerindeki yoğunlaşmanın buz kristalleri şeklinde olmasıdır. Kırağının oluşabilmesi için de havanın açık ve durgun olması gerekir. Oluşum biçimi bakımından çiyden bir farkı yoktur. Meteorolojide yağış kategorisinde değerlendirilmez. Soğumanın çok şiddetli olduğu yerlerde, havanın temas ettiği yüzeylerde buz kristalleri şeklinde oluşan yoğuşma ürünüdür. Türkiye'de bu olay kış mevsiminin başlarında görülür.

<span class="mw-page-title-main">Fırtına Deresi</span> Türkiyede nehir

Fırtına Deresi veya eski adıyla Peruma, Doğu Karadeniz'de yer alan akarsulardan birisi olup, Kaçkar Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuştur. Rize Ardeşen'in yaklaşık 2 km batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına Deresi, 68 km uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprülerle süslü Fırtına Deresi, raftinge elverişli parkurlara sahiptir. Nehirde sportif olta balıkçılığı yapılabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Dolu</span> katı bir yağış türü

Dolu, bir yağış türü. Kule tipi bulutlardaki düşey hava sirkülasyonuna kapılan bulut damlacıklarının bulut içindeki 0 ile -40 derece santigrat seviyelerini geçerken tabaka tabaka büyümesi ile oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sis</span> atmosferik olay

Sis, yatay görüş mesafesini 1 km'nin altına düşüren bir hava olayıdır. Stratüs bulutlarının yerde veya yere yakın seviyede oluşması olarak da bilinir. Hava içindeki su buharının yoğuşması veya donarak kristalleşmesi sonucu ortaya çıkan çok küçük su damlacıkları veya buz kristallerinden meydana gelir. Görüşü fazla düşürmeyen hafif sise pus denir.

<span class="mw-page-title-main">Biriktirme</span>

Kırağılaşma, biriktirme veya desüblimleşme, gazların katılara dönüşmesidir. Kırağılaşmanın tersine ise süblimleşme denir.

Kutup iklimi, Dünya'nın sürekli olarak karlar ve buzlarla kaplı olan kutup bölgelerinde görülen iklim tipidir. Kuzey Kutbu çevresinde, Grönland Adası'nın iç kısımlarında ve Antarktika'da etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Ayrışma (jeoloji)</span>

Ayrışma, çözünme veya günlenme, yerkabuğunu oluşturan kayaçların yüzey kısımlarında fiziksel ve kimyasal etkenlerle meydana gelen değişimlerdir. Bu etkenlerin yanında atmosferdeki gazlar, sıcaklık, su, organizmalar da ayrışmada etkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Hava kütlesi</span>

Hava kütlesi, sıcaklık ve nem bakımından benzer olan büyük atmosfer parçalarına verilen isimdir. Hava kütlelerinin çevresindeki diğer hava parselleriyle belirli ve açık bir sınırı vardır.

Bulut fiziği, fiziksel işlemlerdeki çalışmalardır ve bu oluşuma, büyümeye ve atmosfer bulutlarının çökelmesine yol açar. Bulutlar sıvı suyu mikroskobik damlacıklar halinde içerir, buzların küçük kristalleri veya ikisi de. Bulut damlacıkları başlangıçta su buharının yoğunluğunun yoğun çekirdeğin üzerinde olmasıyla oluşur aynı zamanda Köhler teorisine göre havanın aşırı doymuşluğu kritik değeri aşar. Kelvin etkisinden dolayı bulut yoğunlaşma çekirdeği bulut damlacıkları formasyonu için gereklidir, eğimli yüzeyden dolayı bu buhar basıncındaki doyma ile tasvir edilebilir. Küçük çapta, aşırı doymuşluk miktarı yoğunlaşmanın çok büyük olması için gereklidir, bu doğal bir şekilde gerçekleşmez. Raoult ilkesi, çözelti nasıl buhar basıncına bağlı bunu tasvir eder. Yüksek konsantrasyonda, bulut damlacıkları küçük olduğunda, çekirdeğin oluşumu dışından küçük olması aşırı doymuşluk gerektirir.

<span class="mw-page-title-main">Kar tanesi</span> tek bir buz kristali veya Dünya atmosferine düşen buz kristallerinin toplanması

Kar tanesi, yeterli bir boyuta ulaşan tek bir buz kristalidir. Başka kar taneleriyle birleşebilir ve daha sonra Dünya atmosferine kar olarak yağar. Kar tanelerinin boyutu, şekli ve yoğunluğu oluştuğu sıcaklıkla ilişkilidir. Bir tek kar tanesi içinde yüzlerce ve hatta binlerce kar kristali bulunabilir. Kar, 0 °C'nin altındaki sıcaklıklarda daha küçük, 0 °C'nin üstündeki sıcaklıklarda ise daha büyük boyutta yere ulaşır. Karın rengi, kristallerinin güneş ışığını tamamen yansıtmasından dolayı beyazdır. Atmosferde kirleticiler bulunuyorsa kar kirleticiler rengine; sarı veya kırmızıya dönüşebilir. Hava kütlelerinin sıcaklık ve mutlak nem oranlarına göre kar taneleri çeşitli şekillerde düşer.