Zeynep Sultan Camii 1769 yılında III. Ahmed'in kızı Zeynep Sultan tarafından Ayazma Camii'nin de mîmarı olan Mehmed Tahir Ağa'ya yaptırılmış barok tarzındaki câmidir. Mîmârî tarzına bulunduğu mekân göz önüne alınarak karar verilmiştir. Bu özel tarzı ve yapımında kullanılan malzemeler nedeniyle Bizans kiliselerini anımsatır.
İskender Paşa Camii, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan bir külliyedir. Kanlıca İskelesi'nin önündeki küçük meydanda bulunmaktadır. I. Süleyman (Kanuni) ve II. Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden "Mağusa Fatihi" olarak tanınan Gazi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kanlıca Camii olarak da bilinir. İskender Paşa'nın 967/ 1559 tarihli vakfiyesi ile belirtilen bu mescidi, Mimar Sinan'ın tezkirelerinde "Kanlıca'da merhum İskender Paşa" ve "Camii İskender Paşa der Kanlıca" şeklinde kayıtlıdır. Caminin harim kapısı üzerindeki kitabede görülen 967/ 1559-60 tarihi külliyenin tamamlanma tarihi olarak kabul edilebilir. Yapıların tasarımı Mimar Sinan'a aittir.
Sultan Alâeddin Camii, 12. yüzyılda Ankara'da İç Kale’nin girişinde, Selçuklu meliki Muhyiddin Mesud tarafından yaptırılmış camidir.
Bezmiâlem Valide Camii; İstanbul'da iki hastane arasındaki bu cami 1843'te Abdülmecid'in annesi Bezmialem Valide Sultan tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı, kâgirdir. Beşik çatısı, beyaz küfeki taşından minaresi, avlusu, taştan yapılma bir taçkapısı vardır. Taçkapının biraz ilerisinde çeşmesi bulunmaktadır.
Hatuniye Camii, Osmanlı padişahı II. Bayezid'in Tokat'ta annesi Gülbahar Hatun adına yaptırmış olduğu camidir.
Hekimoğlu Ali Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde, Cerrahpaşa mahallesinde Kızılelma caddesi ile Hekimoğlu Ali Paşa caddesi kavşağında Osmanlı dönemi, 18. yüzyıla özgü bir camidir. Külliyesi ile birlikte klasik Türk mimarisinin son eseri olarak kabul edilir. 1734-1735 yılları arasında inşa edilmiştir. Üç kere sadrazamlık yapmış olan Hekimoğlu Ali Paşa adına yapılmıştır. Mimarları Çuhadar Ömer Ağa ile Hacı Mustafa Ağa'dır.
Mimar Sinan Mescidi, Fatih'te bulunan bir mescid.
Çivizade Camii, İstanbul'un Fatih ilçesi Mevlanakapı'da Kalburcu Mehmed Çeşmesi sokağındadır. Dikdörtgen planlı kâgirdir. Minaresi tuğladır. Avluya iki kapıdan girilir. Caminin sağında Kalburcu Mehmed Efendi'nin kabri vardır. Kıbledeki kapıdan avluya girilince bir sundurma ve bitişinde bir çeşme, çeşmeden sonra alt katta tuvalet bulunmaktadır.
Gazi Ahmed Paşa Camii ya da Kara Ahmed Paşa Camii, İstanbul'un Topkapı semtinde Fatma Sultan mahallesinde 1558 yılında tamamlanmış bir camidir. Caminin banisi Kara Ahmed Paşa, Yavuz Selim'in damadıdır. Caminin yapımı 1555 yılında Edirnekapı civarında başlanmıştır. 1555'te muhtemelen Rüstem Paşa ile husumeti yüzünden idam edilmiş; ölümünen az önce yapımı başlayan caminin tamamlandığını görmemiştir. İnşaat Mihrimah Sultan'ın isteği üzerine durdurulmuştur ve bölgede Mihrimah Sultan Camii'nin inşaatına başlanmıştır. Bunun üzerine cami ve türbenin inşaatı Topkapı'daki yeni bir vakıf arazisinde yapılmuştır. Kara Ahmed'in türbesi caminin 50 metre batısında müstakil bir yapıdır. Cami, medrese, türbe ve sıbyan mektebinden oluşan bir külliye şeklinde yapılmıştır.
Bali Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Bali Paşa caddesi Hoca Efendi sokağındadır. Kesmetaştandır ve minaresi klasik olarak sağındadır. II. Bayezid'in veziri Malkoçoğlu Balı Paşa'nın başlattığı ve bitiremediği camiyi karısı Hüma Sultan 1504'te tamamlatmıştır.
Şah Sultan Camii İstanbul'un Eyüpsultan ilçesinde merkez mahallesinde, Silahtar Ağa caddesinde bir camidir. Bu cami ve çevresi Sünbüli tekkesi idi. 1533'te Yavuz Sultan Selim'ın kızı Şah Sultan Mimar Sinan'a yaptırdı. Cami türbesinde şeyh merkezzade Ahmet Efendi yatmaktadır.
Kızıl Minare Mescidi veya Kızılminare Camii, İstanbul'da Fatih ilçesinde, Gureba Hüseyin Ağa Mahallesi'nde Horhor Caddesi'ndeki Kızıl Minare Mescidi iki yapıdan oluşan bir bütündür. Vatan Caddesi tarafından Fatih'e çıkan Horhor Caddesi ile Halit Ağa Sokağı köşesindedir. Birinci yapı kubbeli bir camidir ve minaresi kırmızı tuğlalıdır. Sağındaki bitişik ikinci yapı ise mescittir ve kubbeli camiden alçaktadır. Cami yapısı kullanılmayıp, mescit bölümü açıktır.
Akşemseddin Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Keçeciler caddesi ile Yamak sokağının kesiştiği noktada, Hırka-i Şerif Camii'ne 200 m uzaklıktadır.
Tevfikiye Camii, İstanbul'un Beşiktaş ilçesi, Arnavutköy semti sahilyolunda yer alan, Osmanlı Dönemi'nden kalma tarihi bir camidir. “Arnavutköy Camii” ve “Akıntı Burnu Camii” olarak da bilinmektedir. Mülkiyeti Vakıflar İdaresine aittir.
Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.
Bülbül Mescidi, Kütahya merkezindeki Mecidiye Mahallesi'nde bulunan, 19. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilen mescit. Tam olarak kim tarafından ve hangi tarihte yapıldığı kesin olmasa da, mahkeme kayıtlarında Yakup Çavuş Mescidi şeklinde bir kayıt görülmüştür, yani 1830'dan önce mevcuttur ve Yakup Çavuş tarafından yaptırıldığı söylenmektedir.
Ağaç Ayak Camii; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir camiidir. Geniş bir avlu içerisinde bulunan camii; su basmanına kadar moloz taş, yukarı kısımlar ise örme tuğla arası ahşap hatıllı olacak şekilde inşa edilmiştir. Kitabesi olmasa da 1700'lü yılların başında yapıldığı tahmin edilmektedir. İç tasarımında kullanılan ahşap minberi, alçı mihrabı ve nakış işlemeleri; caminin geç dönem Ankara eserleri arasında sayılmasına neden olmaktadır.
Laleli Camii, Lefkoşa'nın kuzey kesiminde, Abdi Çavuş mahallesinde yer alan bir camidir. Ali Ruhi Sokak'ta yer alır. "Laleli Camii" adının, orijinal minaresini süsleyen lale motiflerinden türemiş olduğu düşünülmektedir. Aslen küçük bir Orta Çağ kilisesi olan yapı 19. yüzyılda büyütülmüş ve camiye çevrilmiştir.
Muratlı Köyü Camisi, Artvin'in Borçka ilçesinin Muratlı köyünde bulunan, ahşap 19. yüzyıl camisi.
Harbi Mescidi, İstanbul'un Fatih ilçesi Topkapı mahallesinde Osmanlı dönemi camidir. Fetihten hemen sonra II. Mehmed'in postacısı Yusuf Ağa tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle Kıllı Yusuf Mescidi olarak da bilinir. II. Mehmed'in caminin bulunduğu yerden geçerken acele ile sabah namazı kıldığı ve bu nedenle Harbi isimli mescid yapılmasını emrettiği rivayet edilir.