Tarım veya ziraat, bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, bunların kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, bu ürünlerin uygun koşullarda muhafazası, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanmasını ele alan bilim dalıdır. Diğer bir ifade ile insan besini olabilecek ve ekonomik değeri olan her türlü bitkisel-Hayvansal ürünün bakım, besleme, yetiştirme, koruma ve mekanizasyon faaliyetlerinin tamamı ile durgun sularda veya özel alanlarda yapılan balıkçılık faaliyetlerinin tümüdür.
Pirinç, Buğdaygiller familyasından Oryza sativa veya daha az yaygın olarak Oryza glaberrima türüne ait bitki ve bu bitkinin tohumlarıdır. Yabani pirinç adı genellikle terim her ne kadar yabani ve evcilleştirilmiş olsa da Zizania ve Porteresia cinslerinin türleri için kullanılır ayrıca ilkel veya ekilmemiş Oryza çeşitleri için de kullanılabilir.
Gübre, bitkinin beslenmesinde gerekli olan kimyasal elementleri sağlamak için toprağa ilave edilen herhangi bir madde.
Yulaf (Avena), bol nişastalı taneleri (tohumları) için yetiştirilen bir tarım bitkisi. Daha çok hayvan yemi olarak kullanılan bu tahıldan insanların beslenmesinde de yararlanılır. Bir yulaf tarlası, buğday ya da arpa başaklarına benzemeyen, salkım biçimindeki dağınık başakları sayesinde öbürlerinden kolayca ayırt edilebilir. Sapçıkların ucunda bulunan başakcıkların her biri iki ya da üç tohum içerir. Dışları kılıfta örtülü olan bu tohumların ikisini birden yeniden zarsı iki yaprak kuşatır.
Ayçiçeği, Günebakan, Gündoğdu veya Günçiçeği, papatyagiller (Asteraceae) familyasından çekirdekleri ve yağı için yetiştirilen sarı çiçekli bir tarım bitkisidir.
Yoğun tarım ya da intansif tarım, en yüksek verimin alınabileceği şekilde uygulanan tarım metodudur. Modern tarım sistem ve teknikleri kullanılır. Teknik ve bilimsel tüm önlemler alınır. Tarımın eski tekniklerle, yapıldığı ekstansif (yaygın) tarımın tersidir.
Herhangi bir amaç ile kullanılan suyun miktarını azaltarak elde edilen başarımın artırılmasını amaçlayan çalışmaların tümüne su tasarrufu denir. Diğer bir ifade ile harcanan birim su miktarına göre verimin arttırılmasıdır. Su tasarrufunun en önemli ayaklarından bir tanesi tarımsal amaçlı sulamaların başarımının arttırılmasıdır. Bunun dışında kent yaşamında kullanılan suların verimli kullanılması ve sanayide suyun verimi de su tasarrufu açısından önemli diğer konulardır.
Organik tarım, bitki nöbetleşmesi, yeşil gübre, kompost, "biyolojik zararlı kontrolü"nü içeren ve toprak üretkenliğini sağlamada mekanik işlemeye dayanan; sentetik gübre, pestisit, hormon, hayvan yem katkıları ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımını reddeden veya sınırlayan tarım yöntemidir. Organik tarımda toprak ve su gibi doğal çevrenin tarım eliyle kirletilmesini engellemek, temiz malzeme ve teknikler kullanılarak üretilen tarım ürünleri ile insan, hayvan ve çevrenin sağlığı üzerinde olumlu katkı sağlamak amaçlanır.
Bozkır veya step, fiziki coğrafyada kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız ekolojik bölge.
Centaurea cyanus, papatyagiller (Asteraceae) familyasından özellikle Orta Avrupa'da bulunan mavi mor yapraklı çiçekleri olan bir bitki türü. Bitki 40–90 cm uzunluğundadır. Mavi renkler protosiyanin pigmentinden kaynaklanır. Estonya'nın ulusal çiçeği olan peygamber çiçeği, Avrupa kültürü ve folklorunda önemli yer tutar.
Sulama, mahsullerin, peyzaj bitkilerinin ve çimenlerin büyümesine yardımcı olmak için toprağa kontrollü olarak su verilmesidir. Sulama, 5.000 yılı aşkın bir süredir tarımın ana özelliklerinden biri olmuştur ve dünya çapında birçok kültür tarafından geliştirilmiştir. Sulama, kuru alanlarda ve ortalamanın altında yağış alınan zamanlarda mahsullerin yetiştirilmesine, peyzajın korunmasına ve bozulmuş toprakların yeniden yeşillendirilmesine yardımcı olur. Bu kullanımlara ek olarak sulama, mahsulleri dondan korumak, tahıl tarlalarında yabani ot büyümesini engellemek ve toprak konsolidasyonunu önlemek için de kullanılır. Ayrıca hayvanları serinletmek, tozu azaltmak, kanalizasyon suyunu bertaraf etmek ve madencilik faaliyetlerini desteklemek için de kullanılır. Yüzey ve yüzey altı sularının belirli bir yerden uzaklaştırılmasını sağlayan drenaj ise genellikle sulama ile birlikte incelenir.
Kültürel mücadele, tarım sürecinde zararlı canlıların meydana gelmesini önleyecek üretim sistemlerinin kullanıldığı tarımsal mücadele yöntemleridir. Tarla yeri ve tohum seçimi, ekim-dikim zamanı ve şekli, besleme, bakım, hasat ve saklama şartlarının en az zararlı ve hastalık oluşacak şekilde ayarlanmasıdır. İnsan sağlığında koruyucu hekimlik yöntemine benzemektedir.
Uçucu yağ ya da organik hidrosol, çiçek veya bitki özsuları, distile özsuları veya bitki suları olup damıtma işleminin su içeren bir yan ürünüdür.
Nadas, araziye bir yılda düşen yağışın, her yıl ürün almaya yetmeyecek kadar az olduğu yerlerde toprağın bir yıl boş bırakma işlemidir. Kuru tarım bölgelerinde uygulanır. Nadas işlemesi, tarla yüzeyini işleyerek bırakmaya, yapılan işleme nadas işlemesi denilir. Nadas tarlanın belli bir zaman boş bırakılması ve bu süre içinde yapılan işlemleri ifade eder.
Türkiye'de yetiştirilen tarım ürünleri, Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'deki nüfusun büyük çoğunluğu tarım sektöründe çalışmaktaydı. Ancak bu dönemdeki tarım anlayışı daha çok geleneksel yöntemler eşliğinde yapılıyordu. Tarımın bu şeklide yapılmasında ülkenin yeni kurulmuş olması ve farklı dönemlerde farklı devletlerle topyekün savaşlar yapmasından kaynaklanan ekonomik darlıktır. İlerleyen dönemlerde devletin tarım politikaları değişmiş ve daha farklı tarım yöntemleri uygulanmıştır. Bu farklı yöntemlerle birlikte tarımda makineleşme de artmıştır. Tarımda makineleşmenin artmasına paralel olarak da göçler yaşanmıştır. 1950-1960 yılları arasında uygulanan ekonomi politikası ile çiftçiye verilen tarım kredileri artmıştır ve tarım ürünleri için yüksek fiyat politikası izlenmiştir. Genel olarak 1950'li yıllardan sonra Türkiye'de tarım arazilerinin genişletilmesi, makine kullanımının artması ile sulama ve gübreleme gibi çalışmalar hızlanmıştır. Türkiye'de tarımsal faaliyetler ve buna bağlı olarak da yetiştirilen tarımsal ürünler bölgeden bölgeye göre farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıkların temel sebepleri arasında Türkiye'nin eğimli ve yüksek bir arazi yapısına sahip olması başta gelmektedir. Türkiye'nin özel ve matematik konumu tarımsal faaliyetleri kısıtlamasına sebep olduğu gibi çeşitli olmasına da katkı sağlamaktadır. Türkiye'nin orta kuşakta bulunması ve dört mevsimi yaşaması da tarımsal çeşitliliği arttıran etmenlerdendir. Türkiye'de aktif nüfusun 1/4'ü tarım sektöründe çalışmakta ve milli gelirin yüzde 10'u tarımsal faaliyetlerden sağlanmaktadır. Türkiye'de ekili dikili alanlarda en fazla tahıllar, daha sonra ise endüstri bitkileri ile sebze ve baklagiller gelmektedir. Türkiye'de yetiştirilen fındık, fıstık, incir, üzüm, tütün ve çeşitli sebze meyveler ihracatta pay sahibidir. Ayrıca Türk sanayisi de çoğunluklu olarak ham maddesi tarımsal faaliyetlere dayanan ürünlerden oluşmaktadır. Türkiye'de tarımı destekleyen kayda değer kuruluşlara Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Ziraat Bankası örnek verilebilir.
Tarım bilimi, tarımın uygulanmasında ve anlaşılmasında kullanılan doğal, ekonomik ve sosyal bilimlerin bir bölümünü kapsayan, geniş bir biyoloji alanıdır.
Tarla tarımı, gıda, yakıt, elyaf ve arazi ıslahı için bitkiler üreten ve kullanan bilim ve teknolojidir. Tarımsal araştırma, bitki genetiği, bitki fizyolojisi, meteoroloji ve toprak bilimleri alanlarındaki çalışmaları kapsıyor. Biyoloji, kimya, ekonomi, ekoloji, yer bilimi ve genetik gibi bilimler kombinasyonunun uygulanmasıdır. Günümüzde tarımsal araştırmacılar, gıda üretmek, daha sağlıklı yemekler hazırlamak, tarımın çevresel etkilerini yönetmek ve bitkilerden enerji çıkarmak da dahil olmak üzere pek çok konuda çalışıyorlar. Çoğu zaman ekin dönüşü, sulama ve drenaj, bitki ıslahı, bitki fizyolojisi, toprak sınıflandırması, toprak verimliliği, yabancı ot kontrolü, böcek kontrolü gibi alanlarda uzmanlaşmışlardır.
Ekim nöbeti (münavebe), bir tarlaya aynı ürünleri arka arkaya ekilmemesi, farklı bitkilerin bir düzen içinde birbirinin peşi sıra ekilmesini ifade eden tarım yöntemidir.
Organik gübreler, doğal olarak üretilebilen ve karbon (C) içeren gübrelerdir. Gübreler, besin sağlamak ve büyümeyi sürdürmek için toprağa veya bitkilere verilebilen maddelerdir. Tipik organik gübreler, mineral kaynakları, et işleme, gübre, bulamaç ve guano dahil tüm hayvansal atıkları içerirken kompost gibi bitki bazlı gübreler ve biyokatıları içerir. Bir gübrenin ticari organik tarım için kullanılıp kullanılamayacağını belirleyen Organik Tarım İlkelerini karşılayan başka abiyotik kimyasal olmayan gübre yöntemleri de vardır.
Gübre, tarımda organik gübre olarak kullanılan organik bir maddedir. Çoğu gübre hayvan dışkısından oluşur; diğer kaynaklar kompost ve yeşil gübre içerir. Gübreler, topraktaki bakteri, mantar ve diğer organizmalar tarafından kullanılan azot gibi organik madde ve besinleri ekleyerek toprağın verimliliğine katkıda bulunur. Daha yüksek organizmalar, daha sonra toprak besin ağını içeren bir yaşam zincirinde mantarlar ve bakterilerle beslenir.