İçeriğe atla

Kapital

Kapital: Ekonomi Politiğin Eleştirel Bir Tahlili
Das Kapital. Kritik der politischen Oekonomie
1. cilt ilk baskı kapağı (1867)
YazarKarl Marx
ÜlkeAlmanya
DilAlmanca
TürEkonomi - Felsefe
Yayım1867–1894 (özgün)
1965 (Türkçe)
Sayfa2320 (3 cilt)

Kapital, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili[1] (AlmancaDas Kapital. Kritik der politischen Ökonomie), Das Kapital veya Kapital, 1867, 1885 ve 1894 yıllarında üç cilt olarak yayınlanan, Karl Marx tarafından yazılmış, politik ekonomi eleştirisi ve tarihsel materyalizm teorisinin kurucu metinlerinden biridir. Marx'ın yaşamı boyunca yaptığı çalışmaların ürünü olan bu metin, Adam Smith, Jean-Baptiste Say, David Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik iktisatçıların görüşlerini izleyerek, kendi ifadesiyle “modern toplumun ekonomik işleyiş yasasını ortaya koymak amacıyla” tarihsel materyalizm teorisini uygulayarak ortaya koymaya çalıştığı bir kapitalizm analizi ve eleştirisidir. Metnin ikinci ve üçüncü ciltleri, notlarını derleyen meslektaşı Friedrich Engels tarafından Marx'ın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Kapital, sosyal bilimler alanında 1950'den önce yayımlanmış olan en çok atıf yapılmış kitaptır.[2]

Marx'ın tarihsel materyalizm teorisi, toplumun ekonomik yapısının -özellikle de üretim güçleri ve ilişkilerinin- toplumun doğasını şekillendiren en önemli faktörler olduğunu öne sürmektedir. Kapital, kapitalizmin ekonomik bir model olarak basit bir tanımının yapılmasından ziyade, onu tarihsel bir dönem ve bir üretim tarzı olarak incelemekte ve onun kökenlerinin, gelişiminin ve olası çöküşünün izini sürmeye çalışmaktadır. Marx, kapitalizmin belirli bir tarihsel bağlamda ortaya çıkan ve gelişen, kaçınılmaz olarak gerilemesine ve çöküşüne yol açacak eğilimler ve çelişkiler içeren bir ekonomik örgütlenme biçimi olduğunu savunmaktadır. Marx Kapital'i bilimsel bir çalışma olarak değerlendirmiş ve bu çalışmada hem sistemi hem de sistemin verimli ve istikrarlı olduğunu savunan burjuva politik iktisatçıları eleştirmiştir. Marx, Kapital'de öncelikle "kapitalist toplumun en temel hücresi" olarak gördüğü "meta"nın çözümlenmesinden başlayarak kapitalist üretim ilişkilerini bütün boyutlarıyla inceler.

2013 yılında Komünist Manifesto ile beraber UNESCO'nun Dünya Mirası Programı'na kaydedilmiştir.[3] Kapital, birçok ekonomi, sosyoloji ve felsefe disiplininde önemli bir kaynak olarak kabul edilmektedir.[4]

Konusu

Kapital'de (1867) Marx, kapitalizmin itici gücünün, artı değerin nihai kaynağı olan karşılıksız emeğin sömürülmesinde olduğunu öne sürer. Bu artı değer üzerinde hak iddia edebilen üretim araçlarının sahipleri, mülkiyet hakları ve kanunen sadece şirket sahiplerine ve yönetim kurulu üyelerine dağıtılan hisselerin yasal olarak belirlenmiş dağılımı yoluyla egemen rejim tarafından yasal olarak korunmaktadır. Tarihsel süreç, bu hakların en başta yağma ve fetih yoluyla, tüccarların ve “aracıların” faaliyetleriyle nasıl elde edildiğini açıklamaktadır. Sermaye üretiminde emekçiler, içinde çalıştıkları ekonomik koşulları sürekli olarak yeniden üretirler. Kapital, sermaye birikiminin dinamiklerini, ücretli emeğin büyümesini, çalışma alanının dönüşümünü, sermayenin yoğunlaşmasını, ticari rekabeti, bankacılık sistemini, kâr oranının düşüşünü, toprak rantlarını vb. açıklayarak, kapitalist ekonomik sistemin kökenlerinden geleceğine “hareket yasalarının” bir açıklamasını sunar. Kapitalizmin ekonomi politik eleştirisi şunları ileri sürmektedir:

  • Ücretli emek, kapitalist toplumun temel “hücre biçimi ”dir (ticaret birimi). Dahası, bir insan faaliyeti olarak ticaret, mal ve hizmetlerin alınıp satılması için gerekli olanın ötesinde hiçbir ahlaki değer ifade etmediğinden, piyasa sisteminin büyümesi, toplumdaki insan faaliyetlerinin ekonomik, ahlaki ve yasal alanlarının ayrı ayrı varlıklar haline gelmesine neden olmuştur; dolayısıyla, öznel ahlaki değer, nesnel ekonomik değerden ayrıdır. Daha sonra, politik ekonomi (zenginliğin adil dağılımıyla ilgili) ve “politik aritmetik” (vergilerle ilgili), ekonomi, hukuk ve etik olmak üzere üç ayrı insan faaliyet alanı olarak yeniden düzenlenmiştir ve politika ile ekonomi birbirinden ayrılmıştır.
  • Toplumun ekonomik oluşumu tarihsel bir süreçtir”. Dolayısıyla, bir politik iktisatçının kapitalizmin bilimsel yasalarını nesnel olarak incelemesi mümkündür, çünkü ticaretin piyasa sisteminin genişlemesi ekonomik insan ilişkilerini nesnelleştirmiştir. Para kullanımı (nakit bağı), paranın ekonomik değerinin dini ve siyasi yanılsamalarını geçersiz kılmış ve bunların yerini meta fetişizmi, yani bir nesnenin (metanın) özünde bir ekonomik değere sahip olduğu inancı almıştır. Toplumsal ekonomik şekillenme tarihsel bir süreç olduğu için, tek bir kişi bunu kontrol edemez ya da yönlendiremez, böylece kapitalistler arasında karmaşık bir küresel sosyal ilişkiler ağı yaratılır. Dolayısıyla bir toplumun ekonomik formasyonu (bireysel ticaret), bir ekonominin (örgütlü ticaret) insan idaresinden önce gelir.
  • Kapitalist ekonominin yapısal çelişkileri (Almanca: gegensätzliche Bewegung), emeğin iki yönlü karakterinden kaynaklanan zıt hareketi tanımlar ve böylelikle emek ile sermaye, ücretli emekçi ile üretim araçlarının sahibi arasındaki sınıf mücadelesini ifade eder. Bu kapitalist ekonomik çelişkiler, kapitalistlerin ve işçilerin faaliyetlerinin bir sonucu olarak “arka planda” işlemekte olup, kadın veya erkekler ile sosyal sınıflar olarak onların dolaysız algılarının ötesinde kalmaktadır.[5]
  • Kapitalist bir toplumda metanın (hücre-birim) ekonomik değerinin çelişkili karakterinden kaynaklanan ekonomik krizler (durgunluk, depresyon, vb.), Komünist Manifesto'da (1848) kapitalistler tarafından üretilen (dövülen) ve “burjuvazinin bizzat kendisine doğrulttuğu” bir silah olarak tanımlanan, işçi sınıfı tarafından yapılacak bir proleter devrime yol açacak olan koşullardır.
  • Kapitalist bir ekonomide, teknolojik gelişme ve bunun sonucunda artan üretim, toplumdaki maddi zenginlik (kullanım değeri) miktarını arttırırken, aynı zamanda aynı zenginliğin ekonomik değerini düşürür ve böylece kâr oranlarını azaltır - ki bu da kapitalist bir ekonomide ekonomik krizin karakteristik bir paradoksudur. “Bolluğun ortasında yoksulluk” aşırı üretim ve yetersiz tüketimin bir sonucudur.

Özellikle artı değer teorisiyle ilgili olarak yirmi yıl süren ekonomik inceleme ve hazırlık çalışmalarının ardından, ilk cilt 1867'de Kapital'in Üretim Süreci (İngilizce: The Production Process of Capital) adıyla yayınlandı. Marx'ın 1883'teki ölümünden sonra Engels, 1885'te Kapital'in Dolaşım Süreci (İngilizce: The Circulation Process of Capital) başlıklı II. cildini ve 1894'te Kapitalist Üretimin Genel Süreci (İngilizce: The Overall Process of Capitalist Production) başlıklı III. cildini Marx'ın el yazmalarından ve ilk ciltten hareketle hazırladı. Bu üç cilt topluca Kapital olarak bilinmektedir.

Özet

Kapital, I. Cilt

Marx ve Engels

Kapital'in I. Cildi (1867), kapitalist üretim tarzının çelişkilerini, sosyalist üretim tarzının ve kapitalist toplumsal üretim ilişkilerinden kaynaklanan sınıf mücadelesinin nasıl öncüsü olduğunu ortaya koymayı amaçlayan eleştirel bir ekonomi politik analizidir. Kapital'in üç cildinden ilki 14 Eylül 1867'de Wilhelm Wolff'a ithafen yayınlanmış ve Marx'ın sağlığında yayınlanan tek cilt olmuştur.[6]

Kapital, II. Cilt

Kapital, Cilt II, alt başlığı Sermayenin Dolaşım Süreci, Engels tarafından Marx'ın bıraktığı notlardan hazırlanmış ve 1885 yılında yayınlanmıştır. Cilt üç bölüme ayrılmıştır:

  1. Sermayenin Metamorfozları ve Devreleri
  2. Sermaye Devri
  3. Toplam Sosyal Sermayenin Yeniden Üretimi ve Dolaşımı.

Cilt II'de, piyasanın arkasındaki ana fikirlerin, yani değer ve artı-değerin nasıl oluştuğu ortaya konmaktadır. Odak noktası (Cilt I'de olduğu gibi) işçi ve sanayici değil, daha ziyade para sahibi ve borç veren, toptancı tüccar, tüccar ve girişimci ya da işlevsel kapitalisttir. Ayrıca, Cilt II'de işçiler değer ve artı-değer üreticilerinden ziyade esasen tüketim mallarının alıcıları ve dolayısıyla meta emek gücünün satıcıları olarak görünür, ancak Cilt I'de ortaya konan bu ikinci nitelik, tüm analizin dayandığı sağlam temel olmaya devam etmektedir.

Kapital, III. Cilt

Kapital, Cilt III, alt başlığı Bir Bütün Olarak Kapitalist Üretim Süreci, Marx'ın bıraktığı notlardan Engels tarafından hazırlanmış ve 1894 yılında yayınlanmıştır. Yedi bölüme ayrılmıştır:

  1. Artı Değerin Kâra Dönüşümü ve Artı Değer Oranının Kâr Oranına Dönüşümü
  2. Kârın Ortalama Kâra Dönüştürülmesi
  3. Kâr Oranının Düşme Eğilimi Yasası
  4. Emtia Sermayesi ve Parasal Sermayenin Ticari Sermaye ve Parasal Sermayeye (Tüccar Sermayesi) Dönüşümü
  5. Kârın Faiz ve İşletme Kârına Bölünmesi, Faiz Taşıyan Sermaye.
  6. Artı-Kârın Zemin Rantına Dönüşümü.
  7. Gelirler ve Kaynakları
    Karl Marx, Theorien über den Mehrwert, 1956

Genel olarak üretimdeki ilerlemelerin bir sonucu olarak üretimin organik sabit sermaye gereksinimi arttıkça, kâr oranı düşme eğilimi göstermektedir. Ortodoks Marksistlerin kapitalist düzenin kaçınılmaz çöküşüne yol açacak temel çelişkili özellik olduğuna inandıkları bu sonuç, Marx ve Engels tarafından -kapitalist üretim tarzındaki çeşitli çelişkilerin bir sonucu olarak- kapitalizmin önceki türlerden ortaya çıkmasına yol açan aynı tarihsel diyalektiğin doruk noktası olması nedeniyle çözümü tamamen yeni bir üretim tarzının ortaya çıkmasını gerektiren krizlere yol açtığı şeklinde değerlendirilmiştir.[7]

Üçüncü cildin özellikle onuncu bölüm oldukça tartışmalıdır, çünkü bazı ekonomistler Marx'ın dönüşüm sorununu ele almaya çalışırken temel emek-değer teorisi ile çeliştiğini düşünmektedirler.

Entelektüel etkilenmeler

Kapital'in (1867) temel argümanı, Adam Smith, David Ricardo, John Stuart Mill ve Benjamin Franklin'in klasik ekonomisinin, G. W. F. Hegel'in Mantık Bilimi (İngilizce: Science of Logic) ve Tin'in Fenomenolojisi (İngilizce: The Phenomenology of Spirit) adlı eserleri kapsamında geliştirdiği diyalektik yöntemden yararlanılarak analiz edilmesidir. Kapital üzerindeki diğer entelektüel etkiler Fransız sosyalistler Charles Fourier, Henri de Saint-Simon, Jean Charles Léonard de Sismondi ve Pierre-Joseph Proudhon ile Alman filozof Ludwig Andreas Feuerbach'tır.

Marx üniversitede, Demokritos (MÖ 460-370 civarı) ve Epikuros (MÖ 341-270) gibi filozofların eserlerindeki doğa felsefesini karşılaştıran bir tez yazmıştır. Kapital'in mantıksal mimarisi, kullanım değeri ile değişim değeri arasındaki temel ayrım,[8] basit meta dolaşımı ve değerin sermaye olarak dolaşımı için kıyaslar. Bu kapsamda, (C-M-C' ve M-C-M') tasımları da dahil olmak üzere kısmen Aristoteles'in Politika ve Nikomakhos'a Etik eserlerinden türetilmiştir.[9][10] Ayrıca, kapitalist üretim ilişkileri altındaki makinelerinkendi kendine hareket eden otomatlar” olarak tanımlanması, Aristoteles'in köleliğin kaldırılmasının koşulu olarak komutlara itaat edebilen cansız aletler hakkındaki tahminlerinden türetilmiştir. 19. yüzyılda Marx'ın mevcut politik-ekonomik literatürü araştırması, genellikle Londra'daki British Library'de olmak üzere on iki yıl sürmüştür.[11]

Karl Kautsky

Kapital IV. Cilt

Marx öldüğü sırada (1883), daha önce kaleme aldığı Artı-Değer Teorileri (İngilizce: Theories of Surplus Value) (1862-63) adlı el yazmasına dayanarak, kendi döneminin, yani 19. yüzyılın artı değer teorilerinin eleştirel bir tarihi olan Kapital'in IV. cildinin taslağını hazırlamıştı. Filozof Karl Kautsky (1854-1938) Marx'ın artı-değer eleştirisinin kısmi bir baskısını yayınlamış ve daha sonra Artı Değer Teorileri, 1905-1910 (Almanca: Theorien über den Mehrwert) adıyla üç ciltlik tam bir baskı yayınlanmıştır. İlk cilt İngilizce olarak A History of Economic Theories (1952) adıyla yayımlandı.[12] Kautsky'nin baskısının orijinal metni tahrif ettiğini iddia eden Sovyetler Birliği Komünist Partisi, IV. cildi kendi versiyonuyla yayımladı; kendi versiyonları orijinal, düzenlenmemiş materyalden daha fazlasını içeriyordu.[13]

Çeviriler

Kapital'in ilk çeviri yayını Rusya İmparatorluğu'nda Mart 1872'de yapıldı.[14] Fransızca baskısı Ağustos 1872'de[15] ve İngilizce baskısı ise bundan 15 yıl sonra 1887'de yayımlandı.[14] Hatta 1876'da İncil'in tamamının ilk modern Rusça çevirisinden önce yayınlanmıştır.[16]Sosyalizm ve komünizmin zararlı doktrinlerini” yasaklayan Rus sansürüne rağmen, Rus sansürcüler Kapital'i, içeriği “kapitalist sömürünün” hiç yaşanmadığı monarşik Rusya için geçerli olmayan ve “Rusya'da çok az insanın okuyacağı ve daha da azının anlayacağı” gerekçesiyle resmi olarak reddedilen “kesinlikle bilimsel bir politik ekonomi çalışması” olarak değerlendirdiler. Yine de Marx, Kapital'in “her yerden daha fazla okunduğu ve değer gördüğü” ülkenin Rusya olduğunu kabul etmiştir. Örneğin, Rusça baskı en hızlı satılan baskı olmuş, bir yılda 3.000 kopya satılırken, Almanca baskının 1.000 kopya satması beş yıl sürmüş, dolayısıyla Rusça çeviri Almanca orijinalinden on beş kat daha hızlı satılmıştır.[14] Bu baskı üzerinde kısmen devrimci sosyalist Mikhail Bakunin çalışmış, ancak “ilk bölümün bir kısmını tamamladıktan sonra bırakmış” ve diğerleri arasında Nikolai Danielson ve German Lopatin tarafından tamamlanmıştır.[17]

Marx, Ağustos 1872'den Mayıs 1875'e kadar 44 bölümde ve daha sonra o zamana kadarki en büyük baskı olan on bin kopya ile tek bir eser olarak yayınlanan Fransızca çeviriyi gözden geçirdi, yeniden yazdı ve kontrol etti.[15] Sonunda Marx'ın eseri tüm önemli dillere çevrildi. Marx'ın eserlerinin MEGA II Marx-Engels Gesamtausgabe[18] olarak bilinen nihai eleştirel baskısı, Kapital'in Almanca (sadece ilk cilt Fransızcadır) versiyonunu içermekte ve metinde yapılan tüm versiyon ve değişikliklerin yanı sıra çok kapsamlı bir dipnotlar ve çapraz referanslar dizisini göstermektedir.

2012 yılında Red Quill Books, Kapital'i Capital: In Manga! adıyla manga olarak yayımladı.[19] Manga de Dokuha olarak bilinen 2008 tarihli Japon cep versiyonu Kapital'in genişletilmiş İngilizce çevirisi olan Cilt I'in çizgi roman versiyonudur.[20]

Türkçe çevirileri

Kapital, Türkçeye ilk olarak Osmanlı döneminde Ceride-i Felsefiye dergisinde özetlenerek Sermaye adıyla çevrilmiş, cumhuriyet dönemindeki ilk çevirisi de yine aynı adla 1933'te gerçekleştirilmiştir. Tamamen Türkçeye çevrilmesiyse Prof. Dr. Mehmet Selik tarafından Almanca aslından 1965 yılında yapılmış ve Sol Yayınları tarafından Aralık 1965'te basılmıştır.

Baskı müzayedeleri

Haziran 2016'da, arkadaşı Johann Georg Eccarius adına imzaladığı 1867 tarihli ilk cildin ilk baskısı Londra'da 80.000 ila 120.000 £ arasında bir tahminle açık artırmaya çıkarıldı [21] ve 218.500 Sterlin (yaklaşık 250.000euro) ya satıldı.[22] Bu ithaflı nüshaya günümüzde 1,5 milyon Euro değer biçilmektedir.[23]

Görüşler

Tarihçi Gareth Stedman Jones 2017 yılında Nature adlı bilimsel derginin Books and Arts bölümünde şunları yazmıştır:[24]

Das Kapital'in olağanüstü yanı, kapitalizmin dinamizminin ve toplumları küresel ölçekte dönüştürmesinin hâlâ rakipsiz bir resmini sunmasıdır. Meta ve sermaye gibi kavramları sözlüğe sağlam bir şekilde yerleştirmiştir.Ayrıca, devletleri ve siyasi sistemleri tedirgin edici bir şekilde bozması da dahil olmak üzere, kapitalizmin bazı kırılganlıklarının altını çizer. [...] Das Kapital bugün on dokuzuncu yüzyıl düşüncesinin en önemli dönüm noktalarından biri olarak ortaya çıktıysa, bunun nedeni kendi döneminin ekonomisinin eleştirel analizini tarihsel köklerine bağlamasıdır. Bunu yaparken, siyasetin ve toplumsal ilişkilerin en iyi nasıl reforme edileceği ya da dönüştürüleceği konusunda o zamandan beri süregelen bir tartışma başlatmıştır.

Olumlu tepkiler, kitabın hazırlanmasında kullanılan ve içkin eleştiri olarak adlandırılan metodolojinin sağlamlığına da işaret etmektedir. Basit kategorilerden başlayıp giderek karmaşık kategorilere doğru ilerleyen bu yaklaşım, gerçekliğin kategorilerin açıklayamadığı yönlerini keşfederken kategoriler içinde ve arasında çelişkiler bulan “içkin” eleştiriyi kullanmıştır.[25] Bu, Marx'ın kapitalizmi değerlendirirken fikirlerini keyfi bir şekilde uygulamak yerine argümanlarını tarihsel anlatılar ve ampirik kanıtlar üzerine inşa etmesi gerektiği anlamına gelmekteydi.[25]

Öte yandan bu metin eleştirilere de maruz kalmıştır. Bu metnin kapitalist sömürüyü mübadele ilişkilerindeki öznel taleplere bağlı fiyatlarla bağdaştıramadığını iddia eden teorisyenler vardır.[26] Marksistler buna genellikle sadece toplumsal olarak gerekli emek zamanının, yani piyasada talebi olan metalar için harcanan emeğin üretken emek olarak kabul edilebileceği ve dolayısıyla Marx'ın gözünde sömürüldüğü şeklinde cevap verirler. Marx'ın sözde köleleştirme tezinin proletaryanın mutlak olarak köleleştirildiği anlamına geldiğini savunanlar da vardır.[27][28] Mevcut akademik görüş, Marx'ın yalnızca göreli köleleştirmenin gerçekleşeceğine, yani emeğin üretimdeki payının düşeceğine inandığı yönündeki karşıt görüşe eğilimlidir.[29] Marx'ın kendisi de sık sık “gerçek ücretlerin miktarının ... sabit bir miktar olduğu” görüşüne karşı eleştiri getirmiştir.[30]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Kapital, Türkçeye ilk olarak Mehmet Selik tarafından kitabın Almanca aslından çevrilmiş ve Sol Yayınları tarafından Aralık 1965'te basılmıştır. Ardından, Alaattin Bilgi'nin kitabın İngilizce versiyonundan yaptığı çeviri üzerinden tekrar çevrilerek 1986 yılında Sol Yayınları tarafından Kapital, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili adıyla yayımlanmıştır. [1] 14 Aralık 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "What are the most-cited publications in the social sciences (according to Google Scholar)?". Impact of Social Sciences. 12 Mayıs 2016. 13 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2023. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 6 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Mayıs 2017. 
  4. ^ Fine, Ben, and Alfredo Saad-Filho. Marx's Capital. Pluto Press, 2004. s. 91.
  5. ^ Marx, Karl. Capital: The Process of Capitalist Production. 3d German edition (tr.). p. 53.
  6. ^ 1 (1867) Der Produktionsprocess des Kapitals / Karl Marx ; herausgegeben von Friedrich Engels (Almanca). 1867. doi:10.3931/e-rara-25773. 17 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2024. 
  7. ^ 3 (1894) Der Gesammtprocess der kapitalistischen Produktion / Karl Marx ; herausgegeben von Friedrich Engels (Almanca). 1894. doi:10.3931/e-rara-25739. 17 Temmuz 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2024. 
  8. ^ Marx, Karl; Fowkes, Ben, trans. (1977). Capital. Vol. 1. New York: Knopf Doubleday. p. 68, 253. f. 6. Marx, Aristoteles'i “değerin biçimini [...] ilk analiz eden kişi” olarak gösterir. Buna ek olarak, kullanım ve değişim değeri kategorilerini Aristoteles'in Oeconomic ve Chrematisitic ayrımıyla özdeşleştirir. Politika'da birincisi kullanım değeri olarak tanımlanırken, ikincisi değişim değerinin kendi başına bir amaç haline geldiği bir uygulama olarak tanımlanır.
  9. ^ Meikle, Scott (1997). Aristotle's Economic Thought. London: Clarendon Press.
  10. ^ McCarthy, George (1992). Marx and Aristotle: Nineteenth Century German Social Theory and Classical Antiquity. New York: Rowman and Littlefield.
  11. ^ Marx, Karl; Fowkes, Ben, trans. (1977). Capital. Vol. 1. New York: Knopf Doubleday. pp. 446.
  12. ^ Columbia Encyclopedia (1994). 5th Edition. p. 1707.
  13. ^ "Economic Manuscripts: Theories of Surplus-Value, Preface by Institute of Marxism-Leninism". www.marxists.org. 3 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mayıs 2024. 
  14. ^ a b c Figes, Orlando (1998). "1.4.ii: Marx Comes to Russia". A People's Tragedy: The Russian Revolution, 1891–1924. New York, N.Y: Penguin Books. s. 139. ISBN 9780140243642. 
  15. ^ a b Rebello Pinho, Rodrigo Maiolini (3 Eylül 2021). "The Originality of Marx's French Edition of Capital: An Historical Analysis". The International Marxist-Humanist. Naomi J. Sutcliffe de Moraes tarafından çevrildi. IMHO. 22 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Haziran 2024. 
  16. ^ Hosking, Geoffrey (1997). Russia: People and Empire, 1552–1917. Cambridge (Mass.): Harvard University Press. s. 234. ISBN 0-674-78118-X. 
  17. ^ Resis, Albert (Haziran 1970). "Das Kapital Comes to Russia". Slavic Review. 29 (2): 219-237. doi:10.2307/2493377. 
  18. ^ Bearbeitung des Bandes: Waltraud Falk (Leiter)Karl Marx. Capital a critical analysis of capitalist production. London 1887.
  19. ^ Yasko, Guy (2012). Capital: In Manga!. Red Quill Books. ISBN 978-1-926958-19-4. 25 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Şubat 2016. 
  20. ^ "Marx's 'Das Kapital' comic finds new fans in Japan". Japan Today (İngilizce). 23 Aralık 2008. 4 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2024. 
  21. ^ "webarchive". 14 Eylül 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Eylül 2023. 
  22. ^ Tom Strohschneider: Was das Kapital kostet 12 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Neues Deutschland vom 29. Nisan 2017
  23. ^ Hugo Wetscherek: Noch immer viel zu billig! Warum kostet ein altes Buch 1,5 Millionen Euro? Ein Blick in den Markt und ein Plädoyer für denselben. In: Rita Müller, Mario Bäumer (Hrsg.): Das Kapital. Verlag der Stiftung Historische Museen Hamburg, Hamburg 2017Rita Müller, Mario Bäumer (Hrsg.): Das Kapital. Verlag der Stiftung Historische Museen Hamburg, Hamburg 2017, S. 130 f.
  24. ^ Jones, Gareth Stedman Jones (27 Temmuz 2017). "In retrospect: Das Kapital" 2 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Nature. Vol. 547. pp. 401–402. Retrieved 30 Temmuz 2017.
  25. ^ a b Wayne, Michael (2012). Marx's 'Das Kapital' For Beginners. Danbury, Connecticut: Red Wheel/Weiser. ISBN 9781934389638. 
  26. ^ Brown, Morgan (2017). A Rationalist Critique of Deconstruction: Demystifying Poststructuralism and Derrida's Science of the "Non". The Culture & Anarchy Press. s. 119. ISBN 9781365481901. 
  27. ^ Boxill, Bernard (1992). Blacks and Social Justice. Lanham, MD: Rowman & Littlefield Publishers. s. 277. ISBN 978-0847677573. 
  28. ^ Sowell, Thomas (Mart 1960). "Marx's "Increasing Misery" Doctrine". The American Economic Review. 50: 111-120. 
  29. ^ Lapides, Kenneth (Aralık 2007). Marx's Wage Theory in Historical Perspective. Author. ISBN 9781587369742. 31 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2019. 
  30. ^ Marx, Karl (1865). Value, Price, and Profit. 30 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mayıs 2019. 

İlave okuma

  • Althusser, Louis; Balibar, Étienne (2009). Reading Capital. London: Verso.
  • Althusser, Louis (Ekim 1969). "How to Read Marx's Capital" 26 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Marxism Today. pp. 302–305. Originally appeared in French in L'Humanité on 21 Nisan 1969.
  • Eugen Böhm von Bawerk (1896), Karl Marx and the Close of His System
  • Bottomore, Thomas, ed. (1998). A Dictionary of Marxist Thought. Oxford: Blackwell.
  • Euchner, Walter; Schmidt, Alfred, eds. (1968). Kritik der politischen Ökonomie heute. 100 Jahre "Kapital" (Almanca). Frankfurt: Europäische Verlagsanstalt; Wien: Europa-Verlag. DNB 457299002.
  • Fine, Ben (2010). Marx's Capital. 5th ed. London: Pluto.
  • Harvey, David (2010). A Companion to Marx's Capital. London: Verso.
  • Harvey, David (2006). The Limits of Capital. London: Verso.
  • Lapides, Kenneth. "Marx's Wage Theory in Historical Perspective".
  • Mandel, Ernest. Marxist Economic Theory. Vols. 1 and 2. New York: Monthly Review Press.
  • Marx, Karl; McLellan, David, ed. (2008). Capital: An Abridged Edition. Oxford: Oxford Paperbacks. Abridged edition. 978-0-19-953570-5.
  • Heinrich, Michael (2004, translation 2012) "An Introduction to the Three Volumes of Karl Marx's Capital" translated by Alexander Locasio. Monthly Review Press. 1583672885
  • Postone, Moishe (1993). Time, Labor, and Social Domination: A Reinterpretation of Marx's Critical Theory. Cambridge: Cambridge University Press.
  • Morishima, Michio (1973). Marx's Economics, a dual theory of worth and growth. Cambridge university Press.
  • Variety Artworks (2012). Capital: In Manga! 27 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Ottawa: Red Quill Books. 978-1-926958-19-4.
  • Cleaver, Harry (1979) Reading Capital Politically. University of Texas Press 1st ed., AK Press 2nd edition. 1902593294
  • Wheen, Francis (2006). Marx's Das Kapital—A Biography. New York: Atlantic Monthly Press. 978-0-8021-4394-5.
  • Roberts, William Clare (2016). Marx's Inferno: The Political theory of Capital. Princeton University Press. 9780691172903

Dış bağlantılar

Online versiyonlar
Özetler

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karl Marx</span> Almanya doğumlu filozof (1818–1883)

Karl Marx, 19. yüzyılda yaşamış Alman filozof, politik ekonomist ve bilimsel sosyalizmin kurucusu. Bir müddet gazetecilik de yapan Marx, iktisadi ve beşerî konularda eleştirel fikirler ve tespitler ortaya koymuştur.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Engels</span> Alman filozof (1820–1895)

Friedrich Engels, Alman sosyalist, filozof, tarihçi ve siyaset bilimcidir. Aynı zamanda, iş insanı olan Engels'in babasının Salford, Birleşik Krallık, Prusya'nın Barmen şehrinde büyük tekstil fabrikaları vardı. Karl Marx ile birlikte Marksizm'in kurucusu sayılan Engels "ilk marksist" olarak tanımlanmıştır. 1845 yılında kendi gözlem ve araştırmalarına dayanan "1844 Yılında İngiltere'de İşçi Sınıfının Koşulları" isimli yapıtı yayınlanmıştır. Karl Marx'la beraber "Komünist Manifesto"'yu (1848) yazarak komünist kuramın geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır. Sonrasında Karl Marx'a maddi destek sağlayarak "Das Kapital" için yaptığı araştırmalara yardımcı olan Engels, Karl Marx öldükten sonra onun önemli sayılan eserlerinden Das Kapital'in son iki cildini tamamlamıştır. Ayrıca daha sonra Artı-Değer Teorileri ve Kapital'in 4. cildi olarak Karl Kautsky tarafından basılan Marx'ın notlarını düzenlemiştir. 1884 yılında, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni isimli kitabı yayınlanmıştır.

<i>Komünist Manifesto</i> Karl Marx ve Friedrich Engelsin 1848 tarihli yayını

Komünist Parti Manifestosu, Karl Marx ve Friedrich Engels tarafından ilk olarak 21 Şubat 1848'de Almanca olarak Londra'da yayımlanan yazı, komünizmin ilk bildirgesi.

<span class="mw-page-title-main">Marx'ın yabancılaşma teorisi</span>

Yabancılaşma kavramı, Marx'in teorisinin özellikle başlangıç evresinde belirgin bir önceliğe ve öneme sahiptir. Marx'ın erken yazılarında bu önceliği ve yabancılaşma kavramının çeşitli açılımlarını görmek mümkündür. 1844 Elyazmaları ve Alman İdeolojisi bu noktada anılmaya değer. İki tür yabancılaşmadan söz edilebilir Marx'ın bu çalışmalarında. Bunlardan ilki, doğadan kopuş anlamındaki yabancılaşmadır. İnsan, doğadan koparak kültürel-toplumsal alanda kendine ikinci bir doğa kurmak anlamında, doğaya yabancılaşır. Bu insan oluşu açıklayan niteliğiyle olumlu karşılanan yabancılaşmadır, zorunlu bir süreç olarak anlaşılır. İkinci yabancılaşma ise, bizzat kapitalist pazarın ve kapitalist toplumsal sistemin yarattığı yabancılaşmadır. Bunun sonucu olarak insan kendi doğasına yabancılaşır. Böylece insan kendine, kendi emeğine, ilişkilerine, dünyaya ve yaşama yabancılaşır. Kapitalist pazarın bir unsuru olarak işleyen çarklardan biri haline gelir. Anlaşılacağı gibi, yabancılaşma teorisinin Marx'ın İnsanın doğası anlayışıyla yakından ilişkisi vardır. Marx'ın çalışmalarının sonraki dönemlerinde bu kavramı kullanmadığı görülür, ancak bununla birlikte bu kavramın içerdiği perspektifi bir şekilde devam ettirdiği söylenebilir. Meta fetişizmi nosyonunun bir anlamda insanın kendi doğasına yabancılaşmasının kapitalizm içindeki maddi temelini ya da yapısını açıklamaya çalıştığını ve bu açıklamanın içeriğini kapitalist toplumun üretim ve değişim ilişkilerini toplumsal iş bölümü ekseninde birbirleriyle ancak ürünleri dolayımıyla kurup yürüttüklerinin oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz.

<span class="mw-page-title-main">Meta fetişizmi</span>

Marksist felsefede, meta fetişizmi terimi, üretim ve değişimin ekonomik ilişkilerini, insanlar arasında var olan ilişkiler olarak değil, şeyler arasında var olan toplumsal ilişkiler olarak tanımlar. Bir nesneleştirme biçimi olarak meta fetişizmi, ekonomik değeri metalara özgü olarak sunar ve metayı, malları ve hizmetleri üreten işgücünden, insan ilişkilerinden kaynaklanmaz.

<span class="mw-page-title-main">Emek gücü</span>

Emek gücü, Karl Marx tarafından tanımlanıp kullanılan önemli ekonomi-politik kavramlarından birisidir. Emek gücü, emek ile aynı anlama gelmez, aksine Marx ısrarla bunları birbirinden ayrıştırmaya çalışır.

Artı-değer kavramı Karl Marx'tan önce keşfedilmiş ve zaten kullanılan bir kavramdır. Genel anlamda, gerekli-zorunlu olandan daha fazlasının üretilmesi anlamındadır. Klasik iktisatçılar olarak bilinen Adam Smith ve David Ricardo gibi isimlerde bu kavramın kullanımda olduğu görülür. Ancak Marx'a gelindiğinde, bütün klasik iktisadın kavramlarına yapıldığı gibi bu kavramda da tamamen başka bir yol izlenmeye başlandığı görülür. Nitekim Marx, bu klasik iktisatçılara olan borcunu reddetmemekle birlikte onların neden ve nasıl burjuva düşünüş biçimi içinde kaldıklarını açıklar ve buna bağlı olarak ekonomi-politiğin kapitalist sistemin bir ögesi olarak kaldığını belirtir.

Kapitalizm ya da diğer adlarıyla sermayecilik ve anamalcılık, üretim araçlarının özel mülkiyetine ve kâr amacıyla işletilmesine dayanan ekonomik sistemdir. Kapitalizmin tanımlayıcı özellikleri arasında sermaye birikimi, rekabetçi piyasalar, fiyat sistemleri, özel mülkiyet, mülkiyet haklarının tanınması, kişisel çıkar, ekonomik özgürlük, meritokrasi, iş ahlakı, tüketici egemenliği, ekonomik verimlilik, hükûmetin sınırlı rolü, kâr güdüsü, kredi ve borcu mümkün kılan finansal bir para ve yatırım altyapısı, girişimcilik, metalaşma, gönüllü değişim, ücretli emek, mal ve hizmet üretimi, inovasyon ve ekonomik büyümeye güçlü bir vurgu yer alır. Bir piyasa ekonomisinde kararlar ve yatırımlar, servet, mülk veya sermaye ya da üretim kapasitesini yönlendirme yeteneğine sahip kişiler tarafından belirlenir. Fiyatlar, mal ve hizmetlerin dağıtımı ise büyük ölçüde mal ve hizmet pazarlarındaki rekabet tarafından şekillendirilir.

<span class="mw-page-title-main">Meta</span> komunizm birlikçilerine verilen addır.

Meta, sözcük anlamı olarak ticari amaçla üretilmiş, alınır-satılır mal anlamına gelip Karl Marx'ın kapsamlı çalışması olan Kapital'in başlangıcını oluşturan konudur. Burada açıkça metadan, "toplumun en temel hücresi" olarak sözedildiği görülür ve bu durum Marx'ın tahlillerine buradan başlamasının sebebidir.

<span class="mw-page-title-main">Antikapitalizm</span>

Antikapitalizm ya da kapitalizm karşıtlığı, bugüne kadar genel veya özel bir isim almamışsa da, genellikle sosyalist ya da anarşist politik görüşlü insanların istediği düzen biçiminin bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kapitalist üretim biçimi</span> Marksist teori

Kapitalist üretim biçimi, Marksist ekonomik söylemde 18. yüzyılın sonunda Batı Avrupa'da hızlıca büyüyen kapitalist toplumların sosyoekonomik temelini ifade eder, bu üretim tarzı daha sonra Batı Avrupa'yı da aşarak dünyaya yayılmıştır. Karakteristik özelliği özel mülkiyetin üretim araçlarının ağırlıklı bir bölümüne sahip olması; dağılımın ve değişiminin ana olarak piyasa ekonomisine dayanmasıdır. Sermaye sahibi hakim sınıf burjuva olarak ifade edilirken belirli bir ücret için emek gücünü satan sayıca çok, fakat hakimiyet kuramamış sınıfa da geniş anlamda proletarya denir.

<span class="mw-page-title-main">Kapital, Cilt 1</span>

Kapital Cilt 1, Karl Marx tarafından 1867 yılında yazılmış, kapitalist üretim biçiminin ekonomik yasalarının, sosyalist üretim biçiminin öncüsü olduğunu ve sınıf mücadelesinin kapitalist toplumsal üretimden köken aldığını ortaya koymak amacıyla siyasi ekonomi olarak kapitalizmin eleştirel bir analizidir. Kapital Cilt 1, 14 Eylül 1867 tarihinde yayımlandı ve Das Kapital'in Marx'ın hayatta iken yayımlanan tek cildi bu oldu. Haziran 2013 yılında Komünist Manifesto ile beraber UNESCO'nun Dünya Mirası Programı'na kayıt edildi.

Emek süreci teorisi, kapitalizm şartları altında iş örgütlenmesine dair işçi yeteneği ve ücret arasındaki ilişkiyi anlatan Marksist bir teoridir. Bu teoriye göre kapitalist üretim tarzında işçilerin hiçbir şekilde kendi emek süreçleri üzerinde kontrolü bulunmamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Marksist ekonomi</span>

Marksist iktisat veya Marksist iktisat okulu, politik iktisadi düşüncenin heterodoks bir okuludur. Temelleri Karl Marx'ın ekonomi politik eleştirisine kadar uzanmaktadır. Bununla birlikte, ekonomi politik eleştirmenlerinin aksine, Marksist iktisatçılar ekonomi kavramını ilk bakışta kabul etme eğilimindedir. Marksist ekonomi birkaç farklı teoriden oluşur ve bazen birbirlerine karşıt olan birden fazla düşünce okulunu içerir; birçok durumda Marksist analiz diğer ekonomik yaklaşımları tamamlamak veya desteklemek için kullanılır. Ekonomik olarak Marksist olmak için siyasi olarak Marksist olmak gerekmediğinden, iki sıfat eşanlamlı olmaktan ziyade kullanımda bir arada bulunur: Anlamsal bir alanı paylaşırken, aynı zamanda hem yananlamsal hem de düzanlamsal farklılıklara izin verir.

<span class="mw-page-title-main">Ücretli Emek ve Sermaye</span>

"Ücretli Emek ve Sermaye", politik ekonomi eleştirmeni ve filozof Karl Marx tarafından 1847'de verilen ve ilk olarak Nisan 1849'da Neue Rheinische Zeitung'da makale olarak yayınlanan bir konferanstı. Das Kapital'in öncülü kabul edilir. Genellikle Marx'ın 1865 tarihli Değer, Fiyat ve Kâr konuşmasıyla eşleştirilir. 1883'te bir Rusça çeviri kitap olarak yayınlandı ve ekte Kapitalist Birikmenin Tarihsel Eğilimi konulu 23. bölümde Kapital'in 1. cildinden bir alıntı ekledi. 1885 yılında, bir broşür versiyonu ilk olarak İngilizce tercümesi olarak yayınlandı. Gazete makalelerine dayanan 1885 broşürü Hottingen-Zürih'te Marx'ın bilgisi olmadan ve Engels'in kısa bir giriş yazısıyla yayınlandı. Almanca baskı, 1891'de Friedrich Engels tarafından revize edildi ve Anti-Sosyalist Yasa bir önceki yıl sona erdikten sonra Vorwärts tarafından yayınlandı. 1893'te, 1891 Almanca baskısından güncellenmiş bir İngilizce çeviri Londra'da yayınlandı.

Emek sömürüsü, en geniş anlamıyla bir failin diğer bir failden haksız menfaat sağlaması olarak tanımlanan bir kavramdır. İşçiler ve işverenleri arasında bir güç asimetrisine veya eşit olmayan değer alışverişine dayanan adaletsiz bir sosyal ilişkiyi ifade eder. Sömürü hakkında konuşurken, sosyal teoride tüketimle doğrudan bir ilişki vardır ve geleneksel olarak bu ilişki, sömürüyü, aşağı konumları nedeniyle başka bir kişiden haksız bir şekilde yararlanmak ve sömürene güç vermek olarak etiketler.

<span class="mw-page-title-main">Basit meta üretimi</span>

Basit meta üretimi, Friedrich Engels tarafından Karl Marx'ın metaların "basit mübadelesi" olarak adlandırdığı, bağımsız üreticilerin kendi ürünlerini takas ettiği koşullar altındaki üretken faaliyetleri tanımlamak için ortaya atılan bir terimdir. Basit kelimesinin kullanımı, üreticilerin ya da üretimlerinin doğasına değil, daha ziyade ilgili nispeten basit ve anlaşılır değişim süreçlerine atıfta bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Değer yasası</span>

Basitçe değer yasası olarak bilinen metaların değer yasası, Karl Marx'ın ilk kez Felsefenin Sefaleti (1847) adlı kitabında açıklanan ekonomi politiği eleştirisinde merkezi bir kavramdır.) David Ricardo'nun ekonomisine atıfta bulunarak Pierre-Joseph Proudhon'a karşı gelmiştir. En genel anlamda, insan emeğinin ürünlerinin ekonomik mübadelesinin düzenleyici bir ilkesine, yani bu ürünlerin ticaretteki göreli mübadele değerlerinin, genellikle para-fiyatlarla ifade edilen, kapitalist üretim biçimine ve bunları üretmek için toplumsal olarak gerekli olan ortalama insan emek-zamanı miktarlarıyla orantılı olduğuna işaret etmektedir.

Marksist ekonomide ve önceki teorilerde, sermayenin ilk defa birikimi sorunu, sermayenin en baştaki kökeniyle ve dolayısıyla mülk sahibi olanlarla olmayanlar arasındaki toplumsal sınıf ayrımlarının ilk defa nasıl ortaya çıktığı ile ilgilenmektedir.

Marksist sınıf teorisi, bireyin sınıf hiyerarşisi içindeki konumunun üretim sürecindeki rolü tarafından belirlendiğini ileri sürer ve siyasi ideolojik bilincin sınıf konumu tarafından belirlendiğini savunur. Bir sınıf, otak ekonomik çıkarları paylaşan, bu çıkarların bilincinde olan ve bu çıkarları ilerletmek için kolektif eylemde bulunan kişilerdir. Marksist sınıf teorisi içinde, üretim sürecinin yapısı sınıf inşasının temelini oluşturur.