İçeriğe atla

Kapıların Dışında

Kapıların Dışında
Draußen vor der Tür
Hamburger Kammerspiele'de prömiyer afişi
Hamburger Kammerspiele'de prömiyer afişi
YazarWolfgang Borchert
KarakterlerSavaştan dönen sakat asker Beckmann, Öteki (Beckmann'ın ikinci kişiliği), Elbe Nehri, Tanrı, Ölüm, Beckmann'ın karısı, savaştaki komutanı ve karşılaştığı diğer kişiler
İlk gösterim21 Kasım 1947
Hamburger Kammerspiele
ÜlkeAlmanya Almanya
Orijinal dilAlmanca
Zaman ve mekânII. Dünya Savaşı sonrası
Hamburg

Kapıların Dışında (Almanca: Draußen vor der Tür, tam çeviri: Dışarıda, Kapının Önünde), Wolfgang Borchert'in yazdığı tek tiyatro oyunudur. İlk defa 13 Şubat 1947'de radyo oyunu olarak yayınlanmıştır.

Oyun

Kapıların Dışında, savaş sonrasında Rusya'dan vatanına dönen, ancak eşini, evini, hayallerini ve inançlarını bıraktığı gibi bulamayan Beckmann isimli bir askerin umutsuzluğunu anlatır.

Kendini öldürmek için atladığı Elbe nehri bile onu kabul etmez ve kıyıya geri bırakır. Oyun, Beckmann'ın ölümü olarak yorumlanabilecek bir sonla biter.

Savaşın hemen ardından, hassas bir dönemde yayınlanan oyunda Borchert, "Hiçbir tiyatronun oynamak, hiçbir seyircinin izlemek istemediği oyun" alt başlığını kullanmıştır. Oyun tek perde ve beş sahneden oluşur.

Oyunda dışavurumcu bir tarz kullanılmıştır. Ayrıca seyircinin zihnini karıştırarak oyuna ilgisini sağlamak için yabancılaştırma gibi Brechtyen teknikler kullanılmıştır.

Karakterler

Özgün metinden çevrilmiş karakter listesi:[1]

  • Beckmann - Onlardan biri.
  • Karısı - Beckmann'ı unutup kendisine yeni bir
  • Aşık - bulmuştur.
  • Bir Kız - Evine tek bacakla dönen
  • Kocası - bin şu kadar gece hep bu kızın hayaliyle yaşadı.
  • Bir Binbaşı - Çok şen olan bu binbaşının
  • Karısı - sıcacık odasında üşür,
  • Kızı - akşam yemeğini yemekle meşgul,
  • Kızın Kocası - kesip atan türden.
  • Bir Kabare Direktörü - Cesur olmaya yelteniyorsa da iş ciddileşince korkak.
  • Bayan Kramer - Sadece Bayan Kramer, işin asıl korkunç tarafı da bu zaten.
  • İhtiyar Adam - Artık hiç kimsenin inanmadığı.
  • Cenaze Servisi Müdürü - Geğirti küpü.
  • Bir Çöpçü - Aslında çöpçü değil.
  • Öteki - Onu herkes bilir.
  • Elbe Nehri

Karakter listesinden sonra kısa bir giriş vardır: Bir adam (Beckmann) Almanya'daki memleketine döner ama gidecek kimsesi yoktur. Önce yaşadıklarının bir film olduğunu düşünür ancak sonra bunun hiç bitmeyecek bir film olduğunu fark eder.

Özet

Önoyun

Oyun, oldukça şişman ve sürekli geğiren bir cenaze servisi müdürünün (=ölüm) Elbe kıyısındaki bir cesedi incelemesiyle başlar. Üzerinde askeri elbise olsa da ceset bir askere ait görünmemektedir. Cenaze servisi müdürü nihilist bir şekilde, bu ölümün hiçbir şeyi değiştirmediğini söyler. Yaşlı bir adam (=tanrı) ağlayarak gelir ve çocuklarının birbirlerini öldürmekte olduğunu söyler. Artık kimse ona inanmadığı için, onları durduramaz. Adamla fazla ilgilenmeyen cenaze servisi müdürü bu durumun trajik olduğuna katılır.

Tanrı, ölümün yeni tanrı olduğunu söyler; artık insanlar sadece ölüme inanmaktadır. Ancak tanrının hatırladığı ölüm zayıf, hastalıklı bir ölümdür. Ölüm, son yüzyıldaki savaşlar sayesinde işlerinin iyi gittiğini, bu yüzden şişmanladığını, geğirtisinin sebebinin de bu olduğunu açıklar. Tanrıya, gidip biraz dinlenmesini öğütler ve sahne sona erer.

Rüya

İntihara kalkışan Beckemann, Elbe Nehri'nde sürüklenirken kendine gelir. Kararlı bir anne karakterindeki nehir, Beckmann'ın kendini öldürmeye çalıştığını anlayınca onu azarlar. Onu korkaklıkla suçlar ve ölmesine izin vermeyeceğini söyler. Rüya Beckmann'ın karaya vurmasıyla biter.

1. Sahne

Öteki ortaya çıkar ve kendini Beckmann'a tanıtır. Kendini "evet diyen" olarak tanımlar. Rahatsız olan Beckmann ona gitmesini söyler. Ardından bir kız gelir ve Beckmann'a kuru giyisiler ile sıcak bir yer verebileceğini söyler. Kız önceleri ona çok ıslak ve üşümüş olduğu için yardım ettiğini söyler. Ancak daha sonra çok üzgün ve masum gözüktüğü için yardım ettiğini açıklar.

2. Sahne

Beckmann, kocasının da kendisi gibi bir asker olduğunu öğrendiği kızın peşinden evine gider. Kız, Beckmann'ın etrafı görebilmek için taktığı gaz maskesi gözlüklerine güler. Bu sırada kızın koltuk değnekleriyle yürüyebilen kocası eve gelir. Adamın bacağını kaybetmesinin sebebinin, Çavuş Beckmann'ın savaş sırasında verdiği bir emir olduğu ortaya çıkar.

Beckmann kendini bir kez daha Elbe'ye atmaya karar verir ancak Öteki yine ortaya çıkar ve onu vazgeçirir. Beckmann intihar etmek yerine, kendisine savaş boyunca emir veren adamı bulmaya karar verir.

3. Sahne

Oyunun duygusal zirvesi üçüncü sahnede yaşanır. Beckmann, eski binbaşısının evine tam akşam yemeği vaktinde gelir. Adamı, 3 yıl boyunca askerler açlık çekerken havyar yediği için suçlar. Ardından binbaşıya gördüğü kabusu anlatır.

Rüyasında şişman bir adam (yine ölüm) insan kemiklerinden yapılmış dev bir ksilofonda askeri bir marş çalmaktadır. İleri geri koşturan adamdan ter olarak kan çıkar. Bu kan, adamın pantolonun kenarlarındaki kırmızı çizgiyi oluşturur (Alman ordusundaki general üniformasında olduğu gibi). Tüm zamanların ölüleri oradadır. Beckmann da orada, renksiz, hastalıklı bir ay altında, onlarla dikilmek zorunda kalır. ölüler "Beckmann! Çavuş Beckmann!" diye şarkı söylerler.

Beckmann, komutası altında ölen on bir adamın sorumluluğunu binbaşıya vermek için geldiğini söyler. Eğer binbaşı, kendi komutasında ölen binlerce kişiye rağmen rahat uyuyabiliyorsa, on bir kişiyi daha üstlenmesi sorun yaratmayacaktır. Binbaşı bunu garip bir fikir olarak değerlendirir ve yersiz bir şaka olduğunu söyler. Beckmann'ın şaklaban olduğunu belirtir ve ona sahnelere dönmesini öğütler. Beckmann masadan bir şişe şarap ve biraz ekmek alıp çıkar.

4. Sahne

Sahne kabare direktörünün, sanatta hakikatten bahsettiği monoloğuyla açılır. Direktör, sözünü sakınmayan, genç ve yeni birilerine ihtiyaç duyulduğundan bahseder.

Beckmann gelir ve fikirlerini söyler. Direktör onun bu fikirlerini değiştirmesi gerektiği kanısındadır. Yine de bu garip ziyaretçiyi bir kez olsun izlemeyi kabul eder.

Beckmann bir kuple okur. Şarkı, oyunun o ana kadarki bölümünün üzücü bir özetidir. Kullanılan melodi ise popüler bir savaş zamanı şarkısı olan Küçük Cesur Asker Karısı'dır (Tapfere kleine Soldatenfrau). Bu direktöre çok karanlık ve kötümser gelir. İnsanlar artık umut veren şeyler izlemek istemektedir. Beckmann bunun hakikat olmayacağını söyler. Direktör ise "Hakikatin sanatta yeri yoktur." cevabını verir. Beckmann onu kınayarak tiyatroyu terk eder.

Beckmann olanları yine Öteki ile tartışır. Öteki ona anne babasının evine dönmesini öğütler. Beckmann oyun boyunca ilk (ve son) defa istekli gözükür.

5. Sahne

Evine döndüğünde kapıyı daha önce hiç görmediği Bayan Kramer açar. Beckmann'ın anne babası, savaş sonrası uygulanan denazifikasyon programı sebebiyle intihar etmişlerdir. Kramer onları mezarlıkta bulabileceğini söyler. Beckmann bir kez daha kendini öldürmeye karar verir.

Öteki onu takip eder ve aralarında oyunun en uzun diyaloğu geçer. Oyunun nihilist bakış açısı bu diyalogla açığa çıkar. Dünyada sürekli ısdırap vardır, bunu değiştirmenin bir yolu yoktur, birinin çektiği acı dünyanın geri kalanını ilgilendirmemektedir. Beckmann hayatı bir oyun gibi kurgulayarak anlatır:[1]
1. Perde: Gökyüzü kurşun renginde. Canınızı yakarlar.
2. Perde: Gökyüzü kurşun renginde. Tekrar canınız yanar.
3. Perde: Hava kararır, yağmur başlar.

4. Perrde: Karanlık çoğalır. Bir kapı görünür.
5. Perde: Gece, koyu gece, kapı kapalı. Dışardasınız. Kapının dışında. Elbe kıyısındasınız; Seine nehri, Volga, Mississippi kıyısında. Boyuna düşünüyorsunuz, soğuktan donmuş, aç ve müthiş yorgun. Derken birdenbire cump diye bir ses duyulur. Suda küçük, şirin halkalar peyda olur. Sonra perde hışırtıyla kapanır.

Öteki, dünyada sürekli ısdırabın yanı sıra her zaman umudun ve mutluluğun da var olduğunu söyleyerek cevap verir. Acıya gömülerek yaşamanın hiçbir şeyi çözmeyeceğini, dünyayı iyileştirmenin yolunun iyiliğe odaklanmak olduğunu söyle ve sorar: "Yoksa iki sokak lambası arasındaki karanlıktan mı korkuyorsun?"

Oyundaki tüm karakterler, bir rüyadaymış gibi tek tek gelip kendisini savunur. Hepsi iyi niyetlidir, ama Beckmann'a yardım edemezler. Bu ziyaretler arasında Beckmann ile Öteki'nin diyaloğu sürer. Tartışmanın içeriği pek değişmese de zamanla ikisi de umutsuzlaşır. Sonunda, kız ve tek bacaklı kocası da gittikten sonra, Beckmann uzun bir monoloğa başlar. Monoloğun sonunda Öteki'ndan cevap bekler ama o uzaklaşmaktadır. Cevap gelmez, Beckmann tamamen yalnız kaldığını anlar. Muhtemelen kendini nehre atmış ve boğulmuştur.

Sahnelenme Bilgisi

Prömiyer

1947'deki ilk radyo yayınında oyun büyük başarı kazandı. Oyunun tiyatro sahnesindeki prömiyeri ise Borchert'in ölümünden bir gün sonra, 21 Kasım 1947'de, Hamburger Kammerspiele'de yapıldı.

Türkiye'de Sahnelenişi

Oyun profesyonel olarak ilk kez 1993-1994 sezonunda İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda Özgür Erkekli'nin rejisiyle sahnelendi.

Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu

Oyun 2003/2004 sezonunda Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu tarafından "Dışarıda Kapının Önünde" adıyla sahnelendi. Bu uyarlamada, orijinal metin üzerinde oynamalar yapılarak, reji tamamen farklı bir dramaturgi üzerine kurulmuştur. Yeni bir ön oyun oluşturulmuş, asıl metindeki sahneler değiştirilmiş ve bir kısmı yeniden yazılmıştır. Buna göre savaş ganimeti olan boru hatlarının açılışını yapan "başkası" ile bu savaşta sakat kalan Beckmann arasında bir hesaplaşma süreci örülmüştür.[2]

Altıdan Sonra Tiyatro

Oyun 2006/2007 sezonunda Altıdan Sonra Tiyatro tarafından Yiğit Sertdemir'in yönetiminde sahnelenmeye başladı. Oyunun dekorunu da hazırlayan Yiğit Sertdemir aynı zamanda Beckmann rolünü üstlendi. Borchert'in oyun metninde yer almayan "O Zaman Yapılacak Tek Şey Var" isimli antimilitarist şiiri, Onur Kahraman tarafından bestelendi ve kabare sahnesinde şarkı olarak kullanıldı.

Dekor: Yiğit Sertdemir, Kostüm: Nihal Kaplangı, Işık: Mahmut Özdemir, Müzik: Onur Kahraman, Maske ve Kuklalar: Seda Candan Balaban, Oynayanlar: Ebru Gözdaşoğlu, Onur Kahraman, Seda Özen Yürük, Yaman Ömer Erzurumlu, Yiğit Sertdemir, Tomris İncer (ses)

Daha sonra 2009 yılının Aralık ayında aynı grup tarafından kendi sahnelerinde tekrar sahnelenmeye başladı. Kadro dekor tasarımı dışında aynı kaldı. Dekor tasarımı Gamze Kuş tarafından yapıldı.

Galatasaray Lisesi Tiyatro Topluluğu

Oyun 2013 yılında Galatasaray Lisesi Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelendi. Oyunun rejisi Yağmur Gençoğlu, Ekin İlke Ünsal ve Ece Ersoy tarafından yapıldı. Kostüm ve dekor tasarımı, şarkıların bestelenme aşaması topluluğun ortak çalışmalarıyla gerçekleştirildi.

Oyuncular: Barış Onur Bilgiç, Mertkan Yıldırım, Furkan İnan, Sıla Sevi Çapar, Alara Uğtur, Ilgın Yaren Demirkesen, Çağın Tanır, Beste Özşarık, Ceyda Ömür, Mehmet Ali Tanrıkulu, Esin Akkoca, Miray Yılmaz.

Topluluk bu oyunla İstek Dramafest ve Profilo AVM Liselerarası Tiyatro Buluşması etkinliklerine katılmıştır ve oyunu Kabataş Lisesi Sahnesi, Tevfik Fikret Sahnesi, Profilo AVM Sahnesi'nde sergilemiştir.

Kaynakça

  1. ^ a b Behçet Necatigil çevirisi - de Yayınevi - 1962
  2. ^ "Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu -". 25 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bedia Muvahhit</span> Türk oyuncu

Emine Bedia Muvahhit, Türk oyuncu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Osmanlı İmparatorluğu döneminde (1914) Dârülbedâyi adıyla kurulmuş olan tiyatro 1934 yılında İBB Şehir Tiyatroları adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi bütçesine bağlanan bir tiyatro kurumudur.

<i>Romeo ve Juliet</i> William Shakespeareın trajedisi

Romeo ve Juliet, İngiliz oyun yazarı William Shakespeare tarafından yazılmış bir oyundur. İngiliz edebiyatının klasiklerinden biri olan eser, yazarın en iyi bilinen oyunlarından birisidir. 1591-1596 arasında yazıldığı düşünülür. Dünya edebiyatlarında klasik bir konu olan iki düşman ailenin birbirini seven gençlerinin aşk macerasını işler. Eser, ilk kez 1594 yılında sahnelenmiş; defalarca operaya, baleye ve sinemaya uyarlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Maurice Maeterlinck</span> Belçikalı yazar (1862-1949)

Kont Maurice Polydore Marie Bernard Maeterlinck Belçikalı yazar. Kariyerine avukat olarak başlamışsa da sonrasında tamamen edebiyata yönelmek üzere mesleğini terk etmiştir. Edebiyatta sembolizm akımının önde gelen temsilcileri arasında yer alır. Ağırlıklı olarak sembolist öğeler içeren ilk şiir kitabı Serrer Chaudes ile edebiyat dünyasında yer edinen Maeterlinck, daha sonra Octave Mirbeau tarafından Shakespeare düzeyinde bir eser olarak yorumlanan ilk oyunu Princesse Maleine ile Fransa'da büyük bir şöhret yakalamıştır. İnsanın ölüm olgusu karşısındaki çaresizliği temasına yoğunlaşan yazarın en tanınmış eseri, 1892'de yayımlanan Pelléas et Mélisande kabul edilir. 1911 yılında edebiyat dalında Nobel Ödülüne layık görülmüştür.

<i>Üç Kızkardeş</i> (oyun) Rus yazar Anton Çehov tarafından 1901 yılında yayınlanan tiyatro eseri

Üç Kızkardeş, Rus yazar Anton Çehov'un 1900 yılında yazdığı tiyatro oyunu. İlk olarak 1901 yılında Moskova Sanat Tiyatrosu’nda sahnelenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Wolfgang Borchert</span> Alman şair, oyun ve öykü yazarı (1921-1947)

Wolfgang Borchert, Alman şair, oyun ve öykü yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Vasıf Öngören</span> Sanatçı

Vasıf Öngören, Türk bir oyun yazarı, yönetmen ve oyuncuydu. Oyunlarında yabancılaşma, toplumsal değerler, sınıfsal çelişkiler, ekonomik ve siyasi sorunlar gibi konuları işledi. Epik tiyatro türünde yazdığı Asiye Nasıl Kurtulur? oyunu ile tanınırlık kazandı.

Altıdan Sonra Tiyatro, 1999 yılında İstanbul'da kurulmuş özel tiyatro topluluğu.

Yiğit Sertdemir, Türk oyuncu, tiyatro yönetmeni, oyun yazarı ve dekor tasarımcısı.

Arif Akkaya, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu, tiyatro yönetmeni, ışık tasarımcısı.

<i>444</i> (oyun)

444, Yiğit Sertdemir tarafından yazılmış dördüncü tiyatro oyunudur.

<i>Martı</i> (oyun) Rus yazar Anton Çehov tarafından 1896 yılında yayınlanan komedi

Martı, Anton Çehov'un dört büyük tiyatro oyunu kabul edilenler arasında ilk yazılmış olanıdır. 1895'te yazılan oyun, dört ana karakter arasındaki romantik ve sanatsal çatışmalar etrafında geçer. Bu karakterler, saf bir kız olan Nina, sönmekte olan yıldız Irina Arkadina, deneysel oyun yazarı oğlu Konstantin Treplev ile ünlü ve pek kültürlü olmayan yazar Trigorin'dir.

<span class="mw-page-title-main">Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi</span>

Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Deneme Sahnesi, İstanbul'da yerleşik bir tiyatro topluluğudur.

<i>İki Soylu Akraba</i>

İki Soylu Akraba İngiliz Kralı I. James çağında 1613-1614'te yazılmış, 1634'te basılmış bir trajedi-komedi oyunudur. Bu oyunun zamanın İngiliz yazarlarından John Flecther ile daha ünlü William Shakespeare tarafından birlikte yazıldığı edebiyat otoriteleri tarafından genel olarak kabul edilmektedir. Araştırmacılar çok geniş kapsamlı testler ve teknikler uygulayarak hangi kısımların Shakespeare hangilerinin Fletcher tarafından yazıldığını şöyle tahmin etmektedirler: Shakespeare -

I.Perde, 1.-3.Sahneler;
II.Perde, 1.Sahne;
III.Perde, 1.Sahne;
V.Perde, 1.Sahne 34-173 satirlar ve 3.-4. Sahneler
Fletcher -
Prolog;
II.Perde, 2.-6. sahneler;
III.Perde, 2.-6. sahneler;
IV.Perde, 1. ve 3.sahneler;
V.Perde: 1.Sahne, 1-33 satırlar, 2.Sahne ;
Epilog.
Bilinmeyen-
I.Perde, 4.-5. sahneler;
IV.Perde 2.Sahne
<i>Uçurtmanın Kuyruğu</i> savaş Dinçel tarafından kaleme alınan iki perdelik tiyatro oyunu

Uçurtmanın Kuyruğu, tiyatro oyuncusu ve yazar Savaş Dinçel'in yazdığı iki perdelik tiyatro oyunu. Dinçel bu oyunla 2002 yılında düzenlenen İkinci Lions Tiyatro Ödülleri'nde ve Avni Dilligil Ödülleri'nde Yılın Oyun Yazarı ödülünü kazandı.

<span class="mw-page-title-main">Simon Boccanegra</span>

Simon Boccanegra İtalyan besteci Giuseppe Verdi tarafından hazırlanmış 1 prolog ve 3 perdeden oluşan bir operadır. Eserin librettosu, "Antonio García Gutiérrez"'nin yazmış olduğu Simon Bocanegra adlı tiyatro oyunundan uyarlanarak Francesco Maria Piave tarafından hazırlanmıştır. Eserin prömiyeri 12 Mart 1857'de Venedik, La Fenice tiyatrosunda sahnelenmiştir. Fakat bu birinci versiyon şekli ile eserin sahnelenmesinde zorluklar çıkmakta devam etmiştir. Bu nedenle Verdi sonradan bir "revize versiyon" hazırlamıştır. Bu "revize versiyon" için libretto değişikliklerini "Arrigo Boito" yapmıştır. Bu "revize versiyon"da ilk versiyonun I. Perdedeki Konsey Salonu sahnesi finale konulmuştur. Bu "revize versiyon" 20. ve 21. yüzyılda opera evi repertuvarlarında bulunan standart bir eser olmuştur. Bu "revize versiyon"un birçok ses kaydı da bulunmaktadır.

17. Afife Tiyatro Ödülleri, Afife Tiyatro Ödülleri kapsamında 2013 yılında verilen, 3 özel ödül ile 15 ayrı dalda ödülden oluşan tiyatro ödülleridir. 15 daldaki adaylar ile özel ödül sahipleri 1 Nisan 2013'te açıkladı. Ödüller 29 Nisan 2013'te Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan bir törenle sahiplerine verildi.

<i>Hayal-i Temsil</i>

Hayal-i Temsil, Ahmet Sami Özbudak'ın yazdığı, Türkiye'de tiyatro sahnelerinin ilk Müslüman kadın oyuncuları olan Afife Jale ile Bedia Muvahhit'in hayat öykülerini ve Türk tiyatrosunun tarihini anlatan iki perdelik oyun.

<i>Gülünç Kibarlar</i> Molière’in 1659’da yazdığı, düzyazı tiyatro oyunu

Gülünç Kibarlar Fransız oyun yazarı Molière'in 1659'da yazdığı, düzyazı tiyatro oyunu. Komedi türündeki tek perdelik oyun, 17 sahneden oluşmaktadır. Bu satirik oyun Molière'i Paris halkına tanıtan ilk yapıttır ve kibar sınıftan burjuva sınıfına kadar bütün insanların merak saldığı dil zorlamalarını ve zevksizliğini eleştirir.

<i>Sırça Kümes</i>

Sırça Kümes, Tennessee Williams'ın 1944 yılında prömiyer yapan anımsama oyunu. Oyunda, Williams'ın kendisine, annesine ve zihinsel sorunlu kız kardeşi Rose'a dayanan karakterler güçlü otobiyografik unsurlar içeriyor.