İçeriğe atla

Kanun

Yasa ya da diğer adıyla kanun (Grekçe kanōn κανων 1. kargı, çıta, cetvel, 2. kural< EYun kánna κάννα kamış, kargı = Aram ḳanyā קניא) anayasal hukuk sisteminde, yetkili organlarca meydana getirilen hukuk kurallarıdır. Yasalar, tüzükler, yönetmelikler birer hukuk kuralıdır. Yürürlükte olan hukuk kurallarının tümüne mevzuat denir. Dar anlamında yasa, yasama organınca yapılan yasa adıyla gerçekleştirilen işlerdir. Hukuk karşılıklı hakları ifade eden üst mefhumdur, yasa ise bu hakları koruyan ve belirleyen kuralları ifade eder.

Yasa, yazılı veya yazısız olabilir. Yazılı yasaların en ünlüsü MÖ 1700'lerde yapılmış Hammurabi yasaları'dır. Roma hukuku, Cermen hukuku, Katolik hukuku, İslam hukuku yazılı yasalara dayanır. Çağdaş yasaların yazılı oluşu Fransız Devrimi'nden sonra gelişmiştir. Önemli yazılı yasalara Kod (code) denilmektedir. Toplumu Kod'larla yönetmeye Kodifikasyon denilir ve Kıta Avrupa'da geçerlidir. Medeni yasa'lar birer Kod'dur. İslam dünyasında Mecelle ve yasa-ı Esasi ilk kodlardır.

Türkiye'de yasa koyma yetkisi TBMM'nindir. Anayasa madde 88'e göre yasa teklif etmeye ("Bakanlar Kurulu ve" ve deyimi, 21.1.2017-6771/16 md. ile çıkarılmıştır) milletvekilleri yetkilidir. Bunun dışındaki kişi ve kurumlar, yasa isteklerini meclise iletebilirler. Cumhurbaşkanı, yasa teklif edemez, çünkü cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM üyeliğini kaybeder. yasalar cumhurbaşkanına sunulur ve cumhurbaşkanı yayınlarsa yürürlüğe girer. Yayınlamazsa (bütçe yasası hariç), gerekçesiyle meclise iade eder (15 gün içinde). Meclis yasası aynıyla tekrar kabul ederse, artık cumhurbaşkanı o yasası yayınlar. Meclis, yasa yaparken anayasa ve içtüzük hükümlerine uyar. yasalar TC Resmi Gazete'de (kuruluşu 7 Ekim 1920) yayınlanırsa yürürlüğe girer. yasalar, hangi tarihte yürürlüğe gireceklerini çoğunlukla sondan bir önceki maddelerinde belirtirler. Eğer bir yürürlük tarihi belirtilmemiş ise yasalar, Resmî Gazete' de yayınlandığı gün yürürlüğe girer. 15 Temmuz 2018'den önce, Resmî Gazete'de yayınlandığı günü izleyen günden itibaren 45 gün sonra yürürlüğe girerdi. Başbakanlık, Düstur adıyla yasaları derlemekte, her yasama yılında bir cilt yayınlamaktadır. yasalar, mevzuat bilgi sistemleriyle internette yayınlanmaktadır. Meclisin yayınladığı iki yasa dergisi bulunmaktadır: Tutanak Dergisi, yasalar Dergisi.

Meclis, geçmişe yönelik suç içeren yasa yapamaz. Seçim yasası değişiklikleri, yürürlük tarihinden başlayarak 1 yıl içinde olacak seçimlerde uygulanmaz. yasalar: yasa, tüzük, yönetmelik, KHK, TBMM İçtüzüğü, İçtihadı Birleştirme Kararları, mahkeme kararları, içtihatlar, örf ve adet, tebliğ, genelge, yönerge adlarını taşır.

Her yasasın bir sıra numarası olur. yasalar bu no ile anılır. Ancak, cumhuriyet öncesinden kalan yasalar adlarıyla anılır. 1920-1960 arasındaki yasalar 1-7480 arası no taşır. 27 Mayıs 1960-1 Kasım 1961 arasındaki yasalar 1-375 arası no taşır. 1961'den günümüze kadar gelen yasalar 1'den başlar ve son olarak 5000'leri aşmıştır. Bu durumda aynı no'lu iki yasa olabilir. Bu nedenle yasalar mehaz verilirken tarihi ve no'su birlikte verilir. Anayasaya göre, bazı konular ancak yasala düzenlenebilir (ceza, antlaşmalar, yargıç ve savcı atamaları gibi). yasalar, anayasaya aykırı olamaz ve bu kural yargı denetimi düzeniyle denetlenir. yasalar, bireylerce anlaşılabilir şekilde olur ve anlaşılabilir dille yazılır.

TC Anayasasının ilk 3 maddesi değiştirilemez. Bütün yasalar anayasa denilen temel yasa göredir. Bir yasa, başka bir yasala veya mahkeme kararıyla yürürlükten kalkar. Süreli yasalar ise kendiliğinden kalkar (Bütçe yasası gibi). Anayasa Mahkemesi'nin yasa iptalleri Resmî Gazete'de yayınlandığı anda o yasa yürürlükten kalkar. Bazı yasalar yürürlükte olmasına rağmen işler değildir (Millî Korunma yasası gibi). Bazıları ise yürürlüktedir; ama fiilen uygulanmaz: Mesela yasalara göre 6-14 yaşları arasındaki her çocuğun eğitimi zorunludur; ama uygulamada okula gitmeyen pek çok çocuk vardır. Yasalar, sadece yasa haline gelmekle yasa olmaz, uygulamada düzenlenme hataları, toplum gerçekleriyle bağdaşmama, uygulama için gerekli tedbirlerin alınmaması, yasası uygulayanlardaki aksaklıklar, araç eksikleri, halkın benimsememesi gibi sebeplerle kâğıt üzerinde kalabilir. yasasız suç olmaz.

Antlaşmalar, yasadır ve Anayasa Mahkemesi'ne götürülemez. Yerel yasalar uluslararası yasa çelişirse, uluslararası yasa esas alınır. Antlaşmalar, mecliste bir yasa uygun bulunursa onaylanır. Yasaları yasama organı yapar, ancak yürütme organı yasa gibi KHK'ler yapabilir. KHK'ler de Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girer. Olağanüstü haller dışında KHK'ler Anayasa Mahkemesi denetimine açıktır. Yüretme organı tüzük çıkarabilir; tüzüklerin iptali için Danıştay'da dava açılır. Bir diğer yasa olan yönetmelikleri, yürütme organı dışında kamu tüzel kişileri de çıkarabilir, bunlar da idari yargıya açıktır, kamusal yönetmelikler Resmî Gazete'de yayınlanır.

Yasalar birbiriyle çelişemez. Yasa hiyerarşisinde Anayasa en baştadır. Aynı tür yasalar eşit güçtedir. Yasa hiyerarşisi şöyledir: Anayasa, yasa, KHK, tüzük, yönetmelik, içtihad. Bunlar arasında çelişki olursa yargı organları (Danıştay ve İdare Mahkemeleri), yasaları denetleme görevi gibi denetler.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu (1924)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1924–1961)

1924 Anayasası, 20 Nisan 1924'te yürürlüğe girdi, 1921 tarihli Teşkîlât-ı Esâsiye Kanunu'nun yerini almıştır. Atatürk ilkeleri de denilen altı ilkenin eklenmesi, devletin dininin İslam olduğuna dair ibarenin kaldırılması ve kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının verilmesi gibi birkaç önemli değişiklikle 1961'e dek yürürlükte kalmıştır. 10 Ocak 1945'te içeriği değiştirilmeden, dili Türkçeleştirilerek yeniden kabul edilmiştir. 27 Mayıs 1960 ihtilalinin ardından, yeni bir anayasa hazırlanarak 1961'de kabul edilmiş ve 1924 Anayasası yürürlükten kalkmıştır.

  1. Madde: Devletin yönetim şekli Cumhuriyettir.
  2. Madde: Türk Devleti'nin dili Türkçe, başkenti Ankara'dır.
  3. Madde: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu egemenliğin tek temsilcisi TBMM'dir.
<span class="mw-page-title-main">Anayasa</span> devleti yöneten temel ilkeler bütünü

Anayasa, ülke üzerindeki egemenlik haklarının kullanım yetkisinin içeriğinde belirtildiği şekliyle devlete verildiğini belirleyen toplumsal sözleşmelerdir. Hans Kelsen'in normlar hiyerarşisine göre diğer bütün hukuki kurallardan ve yapılardan üstündür ve hiçbir kanun ve yapı anayasaya aykırı olamaz. Devletin temel örgüt yapısını kuran, önemli organlarını ve işleyişlerini belirleyen; ayrıca temel hak ve özgürlükleri tespit edip, sınırlarını çizen hukuk metinleridir. Toplumsal bir sözleşme niteliği taşır. Devlet faaliyetlerini ve oluşum biçimini düzenleyen yasa metnidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de siyaset</span> Türkiye Cumhuriyetinin siyasi yapısı

Türkiye'de siyaset, Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yapısı vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden oluşan üçlü kuvvet ayrılığı ilkesi temel alınmıştır. Buradaki üç erk; Yasama (TBMM), Yürütme (Cumhurbaşkanı) ve Yargı (Mahkemeler) tarafından oluşmaktadır.

Kuvvetler ayrılığı veya güçler ayrılığı, devlet organları olan yasama, yürütme ve yargı güçlerinin birbirinden ayrılmış oldukları bir devlet yönetim modelidir. Devletin her biri birbirinden ayrı ve bağımsız güçlerdeki kol ve sorumluluk alanlarına ayrıldığı ve böylece her bir güç ve kolun bir diğeri ile güç ve sorumluluk alanları bakımından bir çatışma yaşamadıkları bu model ilk olarak antik Yunan ve Roma'da geliştirildi. Kuvvetler ayrılığında güçler normal olarak yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç kola ayrılmaktadır.

İç tüzük, eskiden dâhilî nizamname. Meclis, dernek, ortaklık gibi kuruluşların ya da herhangi bir daire ya da kurumun iç işleyişini düzenleyen ve yalnızca bu yapıları bağlayan kurallar bütünüdür. Anayasa'nın 95. maddesi, "Türkiye Büyük Millet Meclisi çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre yürütür." denmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (1961)</span> Türkiye Cumhuriyetinin anayasası (1961–1982)

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası veya 1961 Anayasası, 9 Temmuz 1961 tarihli referandum ile kabul edilen ve 12 Eylül Darbesi'ne kadar yürürlükte olan anayasadır.

<span class="mw-page-title-main">Almanya Federal Cumhuriyeti için Temel Yasa</span>

Temel Yasa, Almanya'nın mevcut anayasasıdır. Bir önceki Weimar Cumhuriyeti anayasasının nasyonal sosyalizm döneminde fiilen devre dışı kalmasından sonra Müttefik Devletler'in gözetiminde 1949 yılında Batı Almanya bölgesinde yürürlüğe girmiştir. Weimar dönemindeki kötü tecrübeler nedeniyle Cumhurbaşkanı'na sembolik haklar tanınmış ve federal bir yapı oluşturmaya özen gösterilmiştir. İlk 19 maddesi temel hak ve özgürlükleri içerir.

Yönetmelik (Talimatname), Anayasanın 123. maddesinde tarif edildiği şekliyle; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren konularda, kanunlara ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine aykırı olmamak koşuluyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Anayasa hukuku</span>

Anayasa hukuku, ulus devletlerin ve diğer siyasi organizasyonların kurucu ve temel yasaları hakkındaki çalışmaları içermektedir. Anayasalar hükûmetler için bir çatı oluşturur, otorite, yeni yasa ve düzenlemelerin yapılmasında siyasi yapıların işlevlerini sınırlandırabilir veya tanımlayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de anayasal süreç</span> Türk anayasal sürecinin geçmişi ve bugünü

Türkiye'de anayasal süreç, 1808 tarihinde ilan edilen Sened-i İttifak ile başlayıp günümüze kadar devam etmektedir. II. Mahmud döneminde, Alemdar Mustafa Paşa tarafından hazırlanan Sened-i İttifak, merkezî otoriteyi taşrada hâkim kılmak için Rumeli ve Anadolu âyanları ile Osmanlı Devleti arasında 29 Eylül 1808’de imzalandı. Osmanlı'da Sened-i İttifak ile Türk tarihinde ilk defa devlet iktidarı sınırlandırıldığından, bu belge Türk tarihinde ilk "anayasal belge" kabul edilmektedir. Abdülmecid döneminde 3 Kasım 1839 tarihinde Mustafa Reşid Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı ilan edildi. Bu ferman ile padişah, fermanda ilân edilen ilkelere ve konulacak kanunlara uyacağına yemin etti. Tanzimat Fermanı'nın tamamlayıcısı ve pekiştiricisi olan Islahat Fermanı, Abdülmecid tarafından 1856 yılında "ferman" olarak ilan edildi. Tanzimat döneminde yetişen ve Genç Osmanlılar olarak bilinen aydın ve yazarlar, Avrupa'dan etkilenerek meşrutiyet yönetimini savunmaya başladılar ve meşrutiyeti ilan ettirmek için Abdülaziz’i tahttan indirerek, yerine II. Abdülhamid’i getirdiler. 23 Aralık 1876'da Mithat Paşa’nın hazırladığı Kanun-i Esasi ilan edilerek meşrutiyete geçildi. Kanun-i Esasî, şekli kritere göre bir anayasa olarak kabul edilmektedir. Türk tarihinin ilk anayasası olan ve 12 bölüm ile 119 maddeden oluşan Kanun-i Esasî'nin 113. maddesi gereğince, padişah olağanüstü durumlarda Anayasa'yı askıya alabilirdi. II. Abdülhamid, 1877 yılında Rus savaşlarını neden göstererek Anayasa'yı askıya aldı. 1908 yılındaki askeri ayaklanma sonucu II. Abdülhamid, 1876 Anayasası'nı tekrar yürürlüğe koydu ve böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. 1909 yılında 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesinden sonra tahttan indirilen II. Abdülhamid'den sonra 1909 yılında Anayasa'da önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişikliklerle 1876 Anayasası, meşruti bir parlamenter monarşi Anayasası haline geldi.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin devlet yapısı</span>

Kuzey Kıbrıs'ın devlet yapısı, Kuzey Kıbrıs cumhuriyetle yönetilmekte olup yarı başkanlık sistemi bulunmaktadır. Cumhurbaşkanı aynı zamanda devlet başkanı, başbakan ise hükûmetin başkanıdır. Çok partili sistem uygulanmaktadır. Yürütme yetkisi hükûmetin elindedir. Yasama yetkisi ise hükûmetle beraber Cumhuriyet Meclisi'ne aittir.

Soykırımların İnkârının Cezalandırılmasına İlişkin Yasa, Fransız Parlamentosu tarafından kabul edilen ancak Fransa Anayasa Konseyi tarafından "anayasaya aykırılık" gerekçesiyle iptal edilip yürürlüğe girmeyen yasa. Kısaca "inkâr yasası" olarak da anılan yasa, "Ermeni Soykırımı"nın varlığının inkâr edilmesi, aşağılanması ve önemsizleştirilmesi gibi davranışlarda bulunanların 1 yıl hapis ve/veya 45 bin avro para cezası ile mahkûm edilmesini öngörmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Yazılı hukuk</span> Kanun koyucu tarafından yazılı bir metne bağlanan hukuk

Yazılı hukuk toplumun ortak çıkarlarını korumak amacıyla, yetkili organlar tarafından yürürlüğe konulan metinlere denir. Yazılı hukuk kuralları, eylem ve işlemlerde yurttaşları olduğu kadar devlet organlarını da bağlayan kurallardır. Yazılı hukuk kuralları, pozitif hukukun bağlayıcı asli hukuk kaynakları arasında yer almaktadır. Hukun asli kaynakları; yazılı kaynaklar ile yazılı olmayan örf ve adetler olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanı</span> Kuzey Kıbrısın devlet başkanı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, 1983 yılında kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin en yüksek siyasi makamıdır. Şu ana kadar 5 farklı cumhurbaşkanı görev yaptı. Ülkenin şu anki cumhurbaşkanı Ersin Tatar'dır. Cumhurbaşkanı Kuzey Lefkoşa'da bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ikamet etmektedir. 23 Ekim 2020 tarihinden beri Ersin Tatar görevdedir.

Türkiye mevzuatı, Türkiye'de yürürlükte olan yasa, cumhurbaşkanlığı kararnamesi, tüzük ve yönetmelik gibi hukuki düzenlemelerin hepsini ifade eder.

Karadağ Cumhurbaşkanı Karadağ devletinin başkanıdır. Mevcut cumhurbaşkanı, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda 58.88% oyla seçilen Jakov Milatović'tir. Cumhurbaşkanı'nın resmî konutu eski kraliyet başkenti Çetine'de bulunan Mavi Saray'dır.

<span class="mw-page-title-main">1973 Suriye Anayasası</span> Suriyenin eski anayasası

1973 Suriye Arap Cumhuriyeti Anayasası 13 Mart 1973'te kabul edildi ve 27 Şubat 2012'ye kadar yürürlükte kaldı. Anayasa, Suriye'nin karakterini Arap, demokratik ve cumhuriyetçi olarak tanımlar. Ayrıca, pan-Arap ideolojisine uygun olarak, ülkeyi daha geniş Arap dünyasının bir bölgesi ve halkını Arap ulusunun ayrılmaz bir parçası olarak konumlandırır. Anayasa, Arap Sosyalist Baas Partisinin gücünü sağlamlaştırdı. Anayasanın 8. maddesi partiyi "toplumda ve devlette önde gelen parti" olarak tanımlar, oysa Suriye - çoğu kez inanıldığı gibi - resmi anlamda tek partili bir sistem değildi.

<span class="mw-page-title-main">Fransa'da siyaset</span> Fransanın hükümet ve demokratik sistemi

Fransa'da siyaset, Beşinci Fransız Cumhuriyeti Anayasası tarafından belirlenen yarı başkanlık sistemi çerçevesinde şekillenmektedir. Bu kapsamda devlet kendisini "bölünmez, laik, demokratik ve sosyal bir Cumhuriyet" olarak tanımlar. Anayasa, kuvvetler ayrılığı ilkelerini esas almakta ve Fransa'nın 1789 Bildirisi ile tanımlanan İnsan Haklarına ve Ulusal Egemenlik ilkelerine bağlılığını beyan etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye hükûmeti</span> Hükûmet

Türkiye Hükûmeti, Türkiye'nin ulusal hükûmetidir. Başkanlık temsilî demokrasisi altında üniter bir devlet ve çok partili bir sistem içinde Anayasal bir cumhuriyet olarak yönetilir. Hükûmet terimi, toplu kurumlar kümesi veya özellikle Kabine (yürütme) anlamına gelebilir.